Erdal İnönü’nün eşi Sevinç İnönü’nün, İmamoğlu’nun kazanması onuruna Kandilli’deki evinde verdiği yemekte farklı simalar bir araya geldi. Ahmet Türk, Papandreu ve Celal Doğan’ın da katıldığı yemekte İmamoğlu, Saray’a yönelik, ‘Sandalyesi sallanıyor dediler, senin de koltuğun sallanıyor’ dedi.
Sevinç İnönü’nün, Ekrem İmamoğlu’nun seçimi kazanması onuruna evinde vediği yemeğe ilişkin ayrıntılar ortaya çıktı. Cumhuriyet yazarı Aykut Küçükkaya’nın köşesine taşıdığı yemekle ilgili ayrıntıların satırbaşları şöyle:
“(…) Erdoğan, Türkiye’deki siyaseti ne Bahçeli’nin ne de Akşener’in yönlendirmesini istiyor artık. Son bir aydır yaşananlar “siyaseti kendisinin şekillendirmek istediğini” ortaya koyuyor. Erdoğan, İYİ Parti kanadından Millet İttifakı’nı zayıflatmak, HDP’nin bu ittifaka olan desteğini en aza indirgemek istiyor. Erdoğan’ın söylemleri, stratejileri buna endekslenmiş durumda. Yaşananlar da…
İşte Erdoğan bu süreçte farklı bir adım attı: Büyükşehir belediye başkanlarını Saray’da topladı. O buluşmada yaşanan “kırık sandalye” olayı Türkiye’nin gündemine oturdu. Ve herkes kendisine yönelik mesajı almış görünüyor…
Evet… Hemen söze girelim… Önceki gece İstanbul Kandilli’de önemli bir buluşma yaşandı. Ev sahibi, Türk siyasetinin saygın ve renkli ismi Erdal İnönü’nün eşi Sevinç İnönü’ydü. Yemek, Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanması onuruna, İnönü ailesinin Kandilli’deki yeni evinde veriliyordu.
Sevinç İnönü’nün ardından sözü Ekrem İmamoğlu aldı. İmamoğlu, “demokrasi, hukuk ve vicdan” kelimeleriyle mesajını veriyordu. “Demokrasiyi, hukuku ve vicdanı yanından ayırmayan yönetimler olmalı” diyen İmamoğlu’nun, Saray’a yönelik, “Sandalyesi sallanıyor dediler, senin de koltuğun sallanıyor” cümlesi büyük alkış alıyordu. Gecede en uzun konuşmayı Papandreu yaptı. İmamoğlu’na zeytinyağı hediye etti…
Sevinç İnönü, Ekrem İmamoğlu ve Papandreu’nun konuşmalarının ardından İmamoğlu ailesi, Sevinç İnönü’yle birlikte masaları gezdi. Ahmet Türk’ün masasına gelindiğinde birbiri ardına “mesajlar” veriliyordu. Geceye katılan konukların en fazla alkışladığı isim Ahmet Türk’tü… Türk, Celal Doğan’la birlikte aynı masadaydı. İmamoğlu, bu masaya, Diyarbakır’daki ziyareti anımsatarak, “Ahmet Türk’ü bir kez daha kucaklamak istiyorum” diyerek geldi…
Ahmet Türk ise İnönü ailesiyle, Sevinç Hanım’la bir anda geçmişe, 1990’lı yıllara gittiğini belirterek şunları söylüyordu:
“Demokratik bir ortamda yeni bir dönemin kapısının açılmasını umut ediyorum…”
Bu sözler üzerine İmamoğlu’nun yorumu, “Her lafla atışılır, bu lafla atışılmaz” oluyordu. Devamında, “Türkiye’yi bir avuç insanın iradesi yönetemez. İstanbul’da bunu gösterdik. Kazandık, bunu değiştirdik. Türkiye’yi yöneten bir avuç insanın iradesini de değiştirebiliriz” sözleri yine konukların alkışlarıyla kesiliyordu…
Gecede Celal Doğan’ın Antep’ten getirdiği baklava yenildi, konukların ağzı tatlandı. Sevinç İnönü’nün ev sahipliğinde İmamoğlu onuruna verilen yemeğin hem Ankara’da hem İstanbul’da yankısı olacaktır. Erdoğan ne demişti: “İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder…” Söylem artık, “İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır” sloganına mı gidiyor? Kısacası 14 Eylül yemeği, hem iktidar hem muhalefet cephesinde konuşulacaktır.”
Kandillideli kandil toplantısı, vatanın geleceğini düşünmeyen,emperyalist ağa babalarının kucağında ninni dinleyerek büyütülen güruhun geleceği vatanseverler tarafından alt edilecektir.Maskeleri her geçen gün düşüyor ve Türk milleti bunları tanımaya başlamıştır.Sonları hezeyan olup tarihin çöp sepetine atılacaklardır.
Imamoglu denen bu herife Ataturk kalpagi takip ikinci Ataturk diyen satilmis medyacilar, Sozcu gazetesi, OdaTV, Cumhuriyet bu resim ihanetin resmidir. Size kapak olsun diyecegim ama, siz yine bunada bir kulp bulursunuz, herif barissever filan dersiniz. Isiniz gucunuz menfaat pesinde halki kandirmak.
Celal Doğan,Altan Öymen,Canan Kaftancıoğlu,Hikmet Çetin PKK/hdp seviciler salkım salkım dizilmişler Ahmet Türk’ü tavaf etmişler..
Hacı hacıyı kabede bulmuş Açılımcı Açılımcıyı Sevinç İnönü’nün evinde bulmuş..
Aklıma iki cümle geldi. Biri özdeyiş. Diğeri avunma.
1-Bana arkadaşını söyle demişler.
2- İyi ki “Atatürk”soyadı kimseye verilmiyor.
Dönüştürülme ve devşirilmeye karşı çareyi gene Atatürk söylemiş ve yapmış. Vatanseverlere düşen ah vah etmek yerine gereğini yerine getirmek ve bu konuda uyanışa geçmek: aksi hâlde manzara-i umumiye Nutuk’taki ilk sayfayı andırdığından memleketi savunacak bir halk bulamayacağız:
Çünkü FETÖ=PKK=EMPERYALİZM müritleri işgal ettikleri kurumlarımızda insanları dönüştürme işlerinin peşindeler. İnternette ve ele geçirdikleri her yerde gerçek vatansever Atatürkçü insanlarımızı itibarsızlaştırma talimatlarını çeşitli kılıklara girerek uyguluyorlar.
Bunların hepsini anlıyor ve hiçbir kriptoyu ikna etmeye çalışmıyoruz. Çünkü mankurtlar ikna edilemez.Onları kumpasları ve saldırılarından tanırsınız.
Bütün sorunlar için de tek çözümü Atatürk söylemiş:
“Vatan mutlaka selâmet bulacak, millet mutlaka mutlu olacaktır. Çünkü kendi selametini, kendi saadetini memleketin ve milletin saadeti ve selameti için feda edebilen vatan evlatları çoktur.
Mustafa Kemal Atatürk
Bu vatan evlâtlarına verilmiş en önemli görevin de ne olduğunu Atatürk söylemiş. Bilginize, ilginize ve gereğine tekrar tekrar sunuyorum
“En Önemli Ve Verimli Vazifelerimiz Milli Eğitim İşleridir. Milli Eğitim İşlerinde Kesinlikle Zafere Ulaşmak Lazımdır. Bir Ulusun Gerçek Kurtuluşu Ancak Bu Şekilde Olur.”
K. ATATÜRK”
“Bu reçeteyi Atatürkümüz savaşta bile ihmal etmemiş… Mustafa Kemal Atatürkümüzden Öğretmenlere : ” Ben ve sarsılmaz imanla bütün arkadaşlarım sizi izleyeceğiz ve sizin karşılaşacağınız engelleri kıracağız”
“Köy Enstitülerini, öğretmen okullarını açmanız, vatansever öğretmenleri yetiştirmeniz, kurucu ayarlarımıza, Atatürkümüze dönmeniz lâzım… Eğer bu öğretmenler yerine emperyalizme hizmet eden, fetöye, pkk ya hizmet eden ajan öğretmenler yetiştirirseniz işte halimiz böyle olur.
Av.Tayfun İçli”
Durum budur. Saygılarımla.
Tülay ÖZDEM
Biz İmamoğlu ve CHP’nin PKK’lılarla, kilise papazlarıyla, Amerikan konsoloslarıyla, AB temsilcileriyle duygusal ilişkisi var zannediyorduk, ancak kendimizi çok değişik ve izlerken utandıran bir ponografinin içinde bulduk!!
“Kandil”’deki yemekte kimler kimlerle beraber… (okuma hatası)
Mekanın(ülkenin) sahipleri!