Türkiye’de koronavirüs vakasının açıklanmasından hemen sonra harekete geçen fırsatçılar, her şeyin fiyatını ikiye üçe katladı. Olsa olsa buna toplumu ele geçiren ‘ahlaki çürümüşlük’ virüsü denir.
Koronavirüsle birlikte maske ve kolonya dahil temel ihtiyaçların büyük bölümüne fahiş fiyatlar uygulandı. Marketlerde boşalan rafların yerine konan ve internette satılan ürünlerin ikiye üçe katladığı göründü. Sabah yazarı Dilek Güngör, bunları “serbest piyasa” kılıfıyla yapanlar için “Bana sorarsanız, iklim krizinden, jeopolitik krizden, ekonomik krizden, koronavirüs krizinden daha tehlikeli bir etik kriziyle karşı karşıyayız” diye yazdı.
Güngör’ün yazısının satır başları şöyle:
“Başladılar…
Yalova’da deprem oldu, bir saat sonra yarım litre suyu 5 TL’ye çıkardılar.
Kurban Bayramı geldi, bilet fiyatlarını uçurdular.
Ramazan Bayramı’na iki gün kala, şeker fiyatlarına zammı çaktılar.
Finansal saldırıyla dolar çıktı, raftaki gıda fiyatlarını fahiş biçimde artırdılar.
Elazığ’da deprem oldu, kiraları yükselttiler.
Koronavirüste ilk vaka görüldü, gıda, hijyen ürünleri, maske ve kolonya fiyatlarına fahiş zam yaptılar.
Bu tür zamanları kâr düşüncesiyle fırsatçılığa dönüştürenler, şimdi kalkmış ‘serbest piyasa’ diye zırvalıyor.
Hadi canım oradan…
Sizin uyanıklığınızın kılıfı serbest piyasa filan olamaz. Olsa olsa buna toplumu ele geçiren ‘ahlaki çürümüşlük’ virüsü denir. Bana sorarsanız, iklim krizinden, jeopolitik krizden, ekonomik krizden, koronavirüs krizinden daha tehlikeli bir etik kriziyle karşı karşıyayız…”
