DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Muş’ta yaptığı açıklamada; terör örgütü PKK’nın Lozan Antlaşmasını ve 1924 Anayasasını hedef alan, Cumhuriyeti ‘soykırım’ ile suçlayan ‘fesih’ bildirisi hakkında konuşmuştu.
Açıklamasında korucuları hedef alan Bakırhan, “Korucu arkadaşlar işsiz kalmayacak; elindeki silahı al, ver sopayı, köyde hayvan baksın. Daha onurlu bir görevdir, köylüsünü ezmek yerine kendi insanına silah çekme yerine hayvanları gütsünler” demişti.
BAKANLIK, KORUCULARI ANKARA’YA ÇAĞIRDI
Sözcü’den Saygı Öztürk’ün haberine göre; PKK’nın ‘fesih’ bildirisinin ardından dikkat çeken bir gelişme yaşandı. İçişleri Bakanlığı, illerden korucu temsilcilerini Ankara’ya çağırdı.
İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü Korucular Daire Başkanlığı “Korucular Çalıştayı” düzenlemeyi kararlaştırdı.
MECLİS’TE ‘KORUCU’ TARTIŞMASI
Öte yandan ‘korucu’ tartışması Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne de taşındı. İYİ Parti Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni itham eden haksız yaklaşımlar” başlığı ile TBMM Genel Kurulu’nda söz aldı.
Açılımı eleştiren İYİ Partili Türkoğlu, Bakırhan’ın korucular hakkındaki sözlerine tepki gösterdi. Türkoğlu, bu sözlerin ‘hadsiz’ ve ‘hayasızca’ olduğunu söyledi. Türkoğlu, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın da Bakırhan’a sessiz kalmasını eleştirdi.
‘HADSİZ VE HAYASIZCA SÖZLER’
Türkoğlu, korucular için söylenen bu sözlerin yarın polislere ve askerlere de söylenebileceğini belirtip şunları dile getirdi:
“Kürsüye çıkıp halktan, barıştan söz edip bir terör örgütünün ağzıyla konuşanlara da sesleniyorum. Bu millet barışı da bilir, ihaneti de ve zamanı geldiğinde ihaneti susturacak iradeyi sandıkta da, meydanda da, dağda da gösterir. Biz bu cumhuriyeti kuranlara borçluyuz ve bu borcu ödemek için susmayacağız. Efendim, 1985 yılında bölücü terörün katliamlarının başlamasıyla başlayan terörle mücadelenin en önemli unsurlarından biri de geçici koruculardır.
Tuncer Bakırhan’ın hadsizce ve hayasızca genel korucularla ilgili, geçici köy korucularıyla alakalı sarf ettiği sözlerin muhatabı İçişleri Bakanıdır ve üzerinden bir gün geçtiği halde köy korucularını aşağılayan, zımnen tehdit eden Tuncer Bakırhan’a karşı halen bir açıklama duyamadık. Şımarıklık belki de bu yüzden bu hadde ve bu seviyesizliğe ulaşmıştır. Bugüne kadar 1850 korucumuz şehit olmuştur.
Bugün korucular için sarf edilen bu sözleri yarın emniyet güçlerimiz, askerlerimiz, polislerimiz için de sarf edecektir bunlar.
Ben o yüzden İçişleri Bakanı’na görevini hatırlatıyor, şehit korucularımızı rahmetle, minnetle, anıyorum.”
‘SİNİR UÇLARIMIZLA OYNAMAYIN’
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de yerinden söz alarak Türkoğlu’na yanıt verdi. DEM Partili Koçyiğit, Türkoğlu’nun ‘acziyet’ içinde olduğunu iddia edip terbiyeli olmasını istedi. Koçyiğit, “Burada bir genel başkana, siyasi partinin genel başkanı, hadsiz diyenin kendisi hadsizin en büyüğüdür. Hadsizin en önde gidenidir. Hadsize hadsiz demek, had bildirmek de bizim sorumluluğumuzdur” dedi.
Türkoğlu’nun ‘şov yaptığını’ öne süren Koçyiğit şunları söyledi:
“Sosyal medyaya çıkartacağız diye kalkıp hakaret edip bizim sinir uçlarımızla oynamasın hiç kimse. Ne genel başkanımıza, ne bir tane partili arkadaşımıza, ne milletvekillerimize söz söylemek hiç kimsenin haddi değildir! Haddi değildir! Bu parti, ölümlerle sınanmış bir parti. Demokrasi, eşitlik, özgürlük mücadelesinde binlerce bedel ödemiş bir parti. Herkes biraz sözünü biçsin, sözünü tartsın, yeter artık! Yeter!”
‘İŞİNİZ GÜCÜNÜZ BEBEK KATİLİNİN SÖZCÜLÜĞÜ’
Türkoğlu da bu sözlerin ardından Koçyiğit’e şöyle yanıt verdi:
“Öncelikle hangi üslupla konuşacağımızı sizden öğrenecek değiliz. Bu meclisin en üslupsuz sözleri size ve grubunuza aittir. Meclis hayatınız boyunca işiniz gücünüz bölücübaşı bebek katilinin burada sözcülüğünü yapmak oldu. Tuncer Bakırhan, devletin görevlisi olan ve bunun için şehit düşmüş koruculara hakaret etmiştir. Özür bekliyoruz, özür dileyecek. O yüzden hadsiz ifadelerden dolayı Tuncer Bakırhan’dan bu millet, korucular özür bekliyor. Siz önce gidin, bu mesajı iletin, özür beklediğimizi söyleyin.”
Koçyiğit ve Türkoğlu sıralarından bir süre atışmaya devam etti. AKP’li bir vekilin söz almak için kürsüye çıkmasının ardından tartışma dindi.