Kritik uyarı: Can ve mal kaybı olabilir… Pandemi sürecinden çok daha tehlikeli

featured

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, küresel ısınmanın ve beraberinde getirdiği kuraklık sorunun tüm dünyanın en önemli sorunu olduğunu söyledi. Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Geçmişte düzenli olan yağışlar bugün aslında tamamen kontrolden çıktı. Yani bu doğanın dengesinin büyük ölçüde bozulduğunu bize gösteriyor. Artık her an çok yağışta bekleyebilirsiniz, bütün kış yağışta almayabilirsiniz. Bunlara açık olmamız gerekiyor. Bu çok ciddi bir sorun ve can ve mal kayıplarına neden olabilecek bir sorun. Buharlaşma ile birlikte karşılaşacağımız kuraklık sorunu yani içme ve kullanma sorunu, içinde bulunduğumuz bu pandemi sürecinden çok daha tehlikeli” dedi.  

Son yıllarda ülkemizde bir yandan aşırı yağışlar bir yandan havaların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ve beraberindeki kuraklık sorunu bilim insanlarını kaygılandırıyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile NASA Ulusal Kuraklık Azaltma Merkezi, Yerçekimi Kurtarma ve İklim Deneyi İzleme (GRACE-FO) uydu ölçümleriyle, Türkiye’nin kuraklık haritalarında yağışların mevsim ortalamasının altında olduğuna dikkat çekilirken, Türkiye’nin çoğu bölgesinin şiddetli kuraklıkla karşı karşıya kaldığı vurgulandı. Sonbahar yağışlarının da geçen yıl yok denecek kadar az olduğu ülkemizde birçok baraj ve göl suyu seviyesi de kritik eşikte seyretti. Van Gölü’nde de yaz aylarında gözle görülür derecede çekilme yaşandı.

‘GELECEK BUGÜNDEN İYİ OLMAYACAK’

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, küresel ısınma ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan iklim değişikliği ve herkesin üzerinde durduğu kuraklık sorunun hem ülkemizin hem de dünyanın en temel sorunu olduğunu söyledi. Bu konuyla ilgili birçok haber yapıldığını ve istatistik haritalar yayınlandığını belirten Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Bu haritalar bizlere şunu gösteriyor, geleceğin aslında bugünden çok daha iyi olmayacağını, özellikle su ihtiyacı noktasında sürekli bir azalışın eksiye doğru bir yönelişin karşımıza çıktığını görüyoruz” dedi.

EN VAHİM TABLO ‘SU’ SORUNU

Son günlerde özellikle aniden yağışların meydana geldiğini bu yağışlarla birlikte sellerin, taşkınların ve can kayıplarının ortaya çıktığın gördüklerini belirten Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Buna en güzel örnek İzmir. Bunlar bizi üzen şeyler, ama bundan sonra sıklıkla karşılaşacağımız şeyler. Küresel iklim değişikliği dediğimiz şey aslında biraz da bu. Geçmişte düzenli olan yağışlar yıl içerisinde işte hangi ay hangi yağışın düşeceğini az çok tahmin edeceğimiz o düzenli olan yağış şekilleri bugün aslında tamamen kontrolden çıktığını yani doğanın dengesinin büyük ölçüde bozulduğunu bize gösteriyor. Daha önemlisi de su sorunu. Küresel ısınmanın sonucu ortaya çıkan en vahim tablo su sorunudur. Bu sadece ülkemizin değil dünyanın da sorunu ve birçok ülkede bu sorunu çok ciddi şekilde yaşıyor” dedi.

DÜNYA ISINIYOR

Prof. Dr. Alaeddinoğlu, Türkiye’nin 7 farklı bölgesinin olduğunu belirterek, “Bugün en çok sürekli yağışın yağmurun gerçekleştiği Karadeniz bölgesinde bile sıkça karşımıza çıkan sıcaklık değerlerinin oldukça yüksek olduğuna ilişkin haberler ya da meteorolojik veriler görüyoruz. Şubat ayında Karadeniz’de tişörtle gezebildiğini gördük. Aynı durum diğer bölgelerimiz için de geçerli ve sıcaklıkların neredeyse yaz sıcakları değerlerinde olduğunu, Ocak ayında ağaçların çiçek açtığına tanıklık ediyorsunuz. Bu da iklimin tamamen değiştiğini alt üst olduğunu ve bundan sonrada değişeceğini gösteriyor. Bunun temel nedeni de dünyanın ısınıyor olması” dedi.

ARTIK ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK

Bu ısınmanın beraberinde iki temel şeyi getirdiğini anlatan Prof. Dr. Alaeddinoğlu şöyle konuştu: “Birincisi, küresel iklim değişikliği o düzenli olan yağışların ortadan kalktığını, artık her an çok yağışlar bekleyebilirsiniz, bütün kış yağışta almayabilirsiniz. Bunlara açık olmamız gerekiyor. Bu çok ciddi bir sorun ve can ve mal kayıplarına neden olabilecek bir sorun. Buharlaşma ile birlikte karşılaşacağımız kuraklık sorunu yani içme ve kullanma sorunu. Her yere düşen bir yağış var. Örneğin içinde bulunduğumuz Van Gölü Havzasının yaklaşık 500 milimetre yağış düşüyor. Bu kadar yağış düşüyor ama havzadaki yıllık buharlaşmanın yaklaşık 4 katı oranında gerçekleştiğini biliyoruz. Yani düşen yağış büyük ölçüde buharlaşıyor. Buharlaştığı için yüzey suları ciddi şekilde olumsuz etkileniyor. Bu göllerin seviye farklılıklarının aşırı olmasının temel nedeni bu.”

KURAKLIK PANDEMİDEN DAHA TEHLİKELİ

Geçen yıl Van Gölü Havzası’na çok ciddi anlamda kar yağışının gerçekleştiğini, hatta son 50 yılın en fazla kar yağışı olduğunu da belirten Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Ama bunun bir anlamı yok. Bir yıl çok yağış düşebilir. Ama biz büyük ölçüde uzun periyotta olaya bakmamız gerekiyor. Geçen yıl çok yağış düştü ama göl seviyesindeki çekilmeyi de gördük. O yağışların artık yeterli olmadığını anlıyoruz. Eskiden metrelerce kar düşerdi. Buharlaşmada çok fazla olmadığı için yavaş yavaş eriyerek toprağa sızardı. Aslında bir sonraki yılın su ihtiyacını karşılardı. Geçen yıl istisna bir durumdu. Şu an şubat ayındayız her taraf günlük güneşlik ve kardan hiçbir işaret yok. Dağların bile büyük bölümünde kar kalınlığını 15-20 santimetreyi geçmediğine şahitlik ediyorsunuz. Karşımızda duran bu kuraklık sorunu içinde bulunduğumuz bu pandemi sürecinden çok daha tehlikeli.”

Kritik uyarı: Can ve mal kaybı olabilir… Pandemi sürecinden çok daha tehlikeli

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

  1. Dünyayı mahveden küresel çetelerin petrolüdür. Petrol ile çalışan motorlardan önce elektrikli motorlar vardı. Ama elektrikli motor ile geliştirilen araçlardan bu çetelerin para kazanması çok da kolay olmayacaktı. Onun için petrol ile çalışan arabalar geliştirdiler ki herkese petrol satsınlar. Şimdi önümüzdeki yıllarda artık elektrikli araçlar gelişecek. Dünyayı, havayı suyu, hayatı mahveden petrol ve yan ürünlerinden artık kurtulacağız. Su ile ilgili de yeni bir ürün var, artık üretimi çok daha ucuza mal oluyor. Grafen, Bu ürün ile tuzlu suyu çok kolay ayrıştırabiliyorlar.
    Kimyasallar da tarım ilaçları, deterjanlar, gdo lu tohumlar, hepsi dünyayı mahveden şeyler. Ama dünyayı mahvedenler suçu sıradan insanların üstüne atmayı iyi biliyorlar…
    Ayrıca dünyada iklimi değiştirebilen HAARP projesi gibi projeler de kuraklığı tetiklmiştir…
    Teknoloji başımıza felaket gibi yağdı, ama artık Milli devletler dönemine giriyoruz. Kar amacından başka bir şey düşünmeyen aç gözlü kapitalistlerden kurtulacağız…

  2. Vana yagdımı

  3. dünya ısınıyorsa ve iklim değişiyorsa bunun tek sorumlusu kontrolsüz plansız üretim, aşırı tüketim, oluşan dev gibi stoklar, tahrip edilen doğa, israf,israf israf==Kapitalizm
    Çaresi
    Planlı ekonomi, sınırlı özel mülkiyet===Sosyalizm,
    giderek,
    Komunizm=planlı üretim, kamu mülkiyeti

  4. Araba yikama,hali yikamaya devlet acilen yasak getirmeli

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!