Küçükçekmece Belediyesi’nde ‘ihmal’ mi, ‘kaza’ mı?

İstanbul Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’nde görevli H.D., geçen yıl iş yerinde fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Beyin kanaması geçirdiği tespit edilen H.D., 7 aydır hastanede tedavi görüyor. H.D.'nin oğlu, annesinin yoğun baş ağrısını bildirmesine rağmen "Her başı ağrıyana izin veremem, ilaç iç geçer" denildiğini iddia ederek, 'ihmal' iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. 

cksm

YILMA BAŞAR KORKMAZ/ VERYANSIN TV

Veryansın TV, Küçükçekmece Belediyesi’nde geçen yıl ağustos ayında meydana gelen iş kazasının ayrıntılarına ulaştı. İddialara göre, öğle saatlerinde şiddetli baş ağrısı nedeniyle birim sorumlusu M.Ö.’den hastaneye gitmek için izin isteyen kütüphane görevlisi H.D., “Her başı ağrıyana izin veremem, ilaç iç geçer” yanıtını aldı ve bu nedenle iş yerinden ayrılamadı.
Saat 15.00 belediye personellerinden A.G.; H.D.’nin oğlu C.D.’ye annesinin sağlık sorunu nedeniyle yanına gelmesini fakat telaşa kapılacak bir şey olmadığını belirtti. Evin yakın olması nedeniyle babası ile birlikte olay yerine giden C.D.’nin “Bu kadın bu hale gelene kadar neredeydiniz?” diye sordu. H.D.’nin saat 10.00’dan beri kötü olduğu, kendisine ilaç verildiği ve ensesine defalarca buz torbası koyulduğu bilgisini aldı. A.G., H.D.’yi ara ara kontrol ettiğini ve iyi gözüktüğünü oğluna söyledi.

‘BENİ ÖLDÜRDÜNÜZ’

Veryansın Tv’ye konuşan C.D., annesinin ambulansa götürüldüğünde görme yetisinde bozukluk olduğunu, ambulansta ise birim sorumlusu M.Ö.’nün adını söyleyerek “Beni öldürdünüz” şeklinde sayıkladığını iddia etti.

H.D., ilk sevki Avcılar’daki bir özel hastaneye planlanmış olmasına rağmen istifra halinin de görülmesi üzerine en yakın hastane olan Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü.

C.D., annesi hastaneye kaldırıldığında doktorun kendisine “Normal şartlarda durup dururken bu kanama olmaz, başka bir şey oldu mu?” diye sorduğunu öne sürdü.

‘YOĞUN MOBBİNGE MARUZ KALIYORDU’

Öte yandan C.D., annesinin, ilgili birimin en alt seviyedeki sorumlusu olan M.Ö. tarafından yoğun mobbinge maruz kaldığını öne sürerek, suç duyurusunda bulundu.

C.D., Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği şikayet dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:

“Geldiği günden beri de annem üzerinde ciddi elem ve kedere sebep olacak şekilde psikolojik tacizler uygulamıştır. Başkaları önünde rencide edecek üslupla konuşmalar gerçekleştirmiş, ağır masa ve sandalye taşıtılması gibi angarya işler yaptırmış, görev tanımı gereği sorumlu olmadığı işler hakkında annemi zora koşmuş, şuraya git konuş, buna git anlat benzeri taleplerle birim dışına göndermiş, alakasız konularla ilgili kendisinden hesap sorar duruma gelmiştir. Annem için 21-22 yaşındaki birinden bu denli yoğun şekilde ‘mobbinge’ maruz kalmak son dönemde ciddi bir elem kaynağı haline dönüşmüştür.”

C.D., mobbing konusu hakkında M.Ö’nün üst yetkilisi olan S.A.’ya danışıp yardım istediğini, bunun üzerine toplantı düzenlendiğini ancak M.Ö.’nün etkinliklerinin bunun üzerine artarak devam ettiğini ve S.A.’nın görev yerinde olmadığı zamanlarda onun odasına geçerek annesine kötü davranışlarda bulunduğunu öne sürdü.

C.D. dilekçesinde ayrıca, “Sıralı amirler konumundaki Kültür Müdürü G.Ö. ve İnsan Kaynakları Sorumlusu F.K. de yaşanan olumsuzluklardan haberdar edilmesine rağmen annemin yaşadığı mobbingin önüne geçmek adına herhangi bir tasarrufta bulunulmamıştır” dedi.

HASTANEDE O İSMİ SAYIKLADI

Öte yandan, olay anıyla ilgili şunları aktardı:

“Ne var ki beyin kanaması geçirdiği gün de annem daha sabah saatlerinden itibaren M.Ö.’nün sataşmalarına maruz kalmış, hatta bu kişinin kendi önlüğünün düğmesini dikmek gibi şahsi işlerinin yapılması istenmiştir. O gün kendini kötü hisseden annem, sağlık kuruluşuna gitmek için 11.00’a doğru izin istediyse de M.Ö.’nün ‘başı ağrıyana izin veremem, ilaç iç geçer’ şeklinde terslenmesi nedeniyle iş yerinden ayrılamamıştır. Ayrıca annemin durumunun ağır olduğu gün içerisinde M.Ö.’ye çeşitli defa iletildiği, M.Ö.’nün ise ‘hayır numara yapıyor’ şeklinde karşılıkta bulunarak direttiği A.G. isimli personel tarafından bize söylenmiştir. Sağlığıyla ilgili ilk defa olsun gerçekleştirdiği talebinde böyle bir karşılık görmek annemin ayrıca haysiyetine dokunmuştur. Bunun üzerine sağlık kuruluşuna gitmek için mesaisinin bitmesini beklerken durumu buna elvermemiş ve acil servis aracıyla gittiği hastanede derhal yoğun bakıma kaldırılmıştır. Burada beyin kanaması geçirmekte olan birine keyfi bir tutumla müdahale şansının ortadan kaldırıldığına ve annemin yatalak hale gelecek seviyede bir hasar alınmasına sebep olunduğuna dikkat edilmesi gerekmektedir. Annem ameliyattan sonraki 6. günde entübe cihazından ayrıldığında yine M.Ö. ismini sayıklamaya devam etmiştir. O gün bizzat ben bu duruma şahit olduğum gibi, yoğun bakım doktoru, ameliyatı gerçekleştiren doktor ve serviste nöbetçi diğer hemşireler de annemin sayıklamalarına tanıklık etmişlerdir.”

‘BAŞI AĞRIYANA İZİN VERME GİBİ BİR UYGULAMAMIZ YOK’

Olayın yaşandığı günün ardından C.D.’nin İnsan Kaynakları Sorumlusu F.K. ile görüşmesi sırasında F.K.’nin “Kurumsal olarak başı ağrıyan insana izin vermek gibi bir uygulamamız yok” açıklaması ile M.Ö. ile F.K.’nin ‘Olan oldu, sorgulamanın alemi yok’ şeklinde ortak ifadeler kullandıkları iddia edildi.

KAMERA KAYITLARI SİLİNDİ Mİ?

Yaşanan iş kazasının ardından kolluk kuvvetlerine haber verilmediği ve SGK’ye ilgili bildirimin 8 gün gecikmeli yapıldığını söyleyen C.D., olayın yaşandığı güne ait kamera kayıtlarını görmek istediğinde ise “Böyle bir yükümlülüklerinin olmadığı ve H.D.’nin bulunduğu noktaların kamera kaydına alınmadığı” yanıtı aldığını iddia etti.

İş kazası tespit tutanağına M.Ö. tarafından şahit olarak B.A., T.L.S., H.K., E.C. ve A.G. isimli personeller gösterildi. Dilekçede, B.A.’nın olay yerinde olmadığı, M.Ö.’nün ise telefon üzerine olay yerine geldiğinin tutanak altına alındığı belirtildi. B.A. dışındaki şahitlerin ifadesinin alınmamasının ise soru işareti yarattığı kaydedildi.

‘HER PERSONELE BAŞI AĞRIDIĞINDA İZİN Mİ VERİRSİNİZ?’

Öte yandan annesinin yaşadığı ‘kazayı’ aydınlatmaya çalışan C.D. ile Küçükçekmece Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürünün WhatsApp mesajları ortaya çıktı.

Mesajlarda C.D.’nin ‘basit bir tutanakla yaşananların geçiştirilmeye çalışıldığını’ söylemesi üzerine, belediye yetkilisinin “Yani annenizin tüm rahatsızlığının sorumlusu biziz öyle mi? Hastanede yaşadığınız sorunların da biziz? Siz yöneticisiniz daha önce bir rahatsızlık bildirmeye. Her personele başı ağrıdığında izin mi verirsiniz? Fenalaşmış ambulans çağırmış, siz diyorsunuz. Eee sorun ne?” yanıtını verdiği görüldü.

BELEDİYEDEN ‘İŞ KAZASI’ YANITI

15 Ekim 2023 tarihinde yapılan CİMER şikayeti neticesinde İlçe Sağlık Müdürlüğünden S.M. adında muhakkik atandı. Küçükçekmece Belediye Başkanlığı Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından muhakkike verilen yanıtta “Personelimizin izin talepleri her şekilde yerine getirilmiştir. Personelimizin geçirmiş olduğu sağlık problemi nedeniyle iş sözleşmesi ile çalıştığı Küçükçekmece İnşaat Taahhüt A.Ş. tarafından iş kazası tespit tutanağı tanzim edilmiş olup ilgili kuruma ibraz edilmiştir” denildi.

Konuyla ilgili Küçükçekmece Belediyesi Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’ni aradığımızda ise resmi makamlara durumu arz ettiklerini ve konu hakkında bilgi veremeyeceklerini belirttiler.

CİMER ŞİKAYETİ İŞLEMDEN KALDIRILDI

Muhakkikin tahkikatı doğrultusunda “CİMER şikayetinde geçen iddialara kanıt teşkil edebilecek bilgi ve söylemler bulunmadığı, aykırı ya da şüphe uyandıracak bir durum tespit edilemediği, özellikle diğer çalışanlara ihtiyaç (Hastalık, cenaze, mahkeme vb.) durumlarında saatlik izin konusunda zorluk yaşayıp yaşamadıkları sorulduğu, zorluk ya da olumsuz bir durum yaşamadıklarını beyan ettikleri, olay günü tanıklar ve çalışanların beyanlarından H.D.’nin izin istediğinde verilmediğine dair bir bilgi olmadığı anlaşılmakla kendisinin çalışkan biri olduğundan izin teklif edilmesine rağmen mesai bitimine az kaldığından eve gitmek istemediği belirtildiği, hastalığı ile ilgili kötüleşmeden önce gün içinde ailesine kendisinin bilgi vermediği, durumun görünür şekilde kötüye gitmesi dolayısıyla arkadaşları ve sorumluları tarafından ailesine 112 ambulansa haber verildiği, söz konusu şikayette belirtilmiş olan yaşanan hastalığa sebep olacak sorumlusu tarafından H.D.’a yönelik psikolojik baskı, psikolojik taciz iddiaları ile ilgili çalışma arkadaşları ile yapılan görüşme ve ifadelerde sözlü olarak bu yönde bir bulguya rastlanılmadığı” ifadelerinin olduğu rapor işlemden kaldırıldı.

C.D. tarafından ilgili muhakkik incelemesinin yeterli görülmemesi ve kapsamlı yapılmaması üzerine itiraz edildiği ve yeni bir muhakkik atanacağı öğrenildi.

Küçükçekmece Belediyesi’nde ‘ihmal’ mi, ‘kaza’ mı?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!