Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan, 15 Ocak’ta İsveç medyasına yaptığı açıklamada, İsveç’e bir daha Kuran yakmaya gelmeyeceğini ve polisin kendisini hakkıyla koruyamadığını iddia etmişti.
İsveç devlet televizyonu SVT’nin haberine göre, İsveçli gazeteci Chang Frick, cumartesi günü Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Paludan’a Kuran yakması için teklif götürdü ve bütün masraflarını karşılama garantisi verdi.
Paludan, dün Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kuran yaktı. Danimarkalı’nın provokatif eylemi esnasında etrafı güvenlik çemberi örüldü. İsveç polisi, Paludan’a kimsenin yaklaşmasına izin vermedi.
KINADILAR
Bu skandalın ardından çeşitli ülkeler kınama mesajları yayımladı. Dışişleri bakanlıkları tarafından yapılan açıklamalarda, ‘provokasyon’, ‘iğrenç bir eylem’, ‘şiddeti ve nefreti körükleyen’, ‘nefret ve aşırıcılık’ ve ‘şiddeti teşvik etmenin açık bir örneği’ gibi ifadeler kullanılırken İsveç hükümetine de çeşitli mesajlar verildi.
‘İĞRENÇ BİR EYLEM’
Pakistan, İsveç’te Kuran yakılmasını “iğrenç bir eylem” olarak nitelendirerek, kınadı. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, “bu duyarsız ve provokatif eylemin dünya genelindeki 1,5 milyardan fazla Müslümanın dini hassasiyetlerini rencide ettiği” ifade edildi.
Açıklamada, İsveç’teki skandal “iğrenç bir eylem” olarak nitelendirilirken, bu tür eylemlerin meşru ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğine işaret edildi. “İfade özgürlüğünün uluslararası hukuk kapsamında nefret söyleminde bulunmama ve insanları şiddete kışkırtmama gibi yükümlülükler taşıdığı” vurgusu yapıldı.
Pakistan’ın konuyla ilgili endişelerinin İsveç makamlarına iletildiği belirtilen açıklamada, İsveç’ten “Pakistan halkının ve dünya genelindeki Müslümanların hassasiyetlerine karşı duyarlı olması ve İslamofobik eylemleri engellemek için adım atması” istendi.
‘ŞİDDETİ VE NEFRETİ KÖRÜKLEYEN’
Ürdün, Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla yapılan yazılı açıklamada, “barış içinde bir arada yaşamayı tehdit eden, şiddet ve nefreti körükleyen İsveç’teki bu eylemin kabul edilmediği ve kınandığı” belirtti.
Açıklamada, “Ötekini kabul ve barış kültürünü yaymak ve güçlendirmek, hoşgörü, ortak saygı değerleri konusunda farkındalık yaratmak, aşırılık, kin ve nefrete teşvikten kaçınmak herkesin uyması gereken bir sorumluluktur.” ifadesi kullanıldı.
‘MÜSLÜMANLARI PROVOKE…’
Kuveyt Dışişleri Bakanı Salim Abdullah el-Cabir es-Sabah, yaptığı açıklamasında, skandal eylemi “şiddetle kınadığını” belirterek, bu tür eylemlerin “Müslümanları provoke edeceğini” söyledi.
Sabah, uluslararası toplumdan, “bu tür kabul edilemez eylemleri durdurma, her türlü nefret ve aşırıcılığın önüne geçme ve bunların faillerinden hesap sorma konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi” çağrısı yaptı.
‘HOŞGÖRÜ VE BİRLİKTE YAŞAMA…”
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, İsveç makamlarının, provokasyona izin vermesinin “şiddetle kınandığı” ifade edildi.
Açıklamada, Suudi Arabistan’ın, “hoşgörü ve birlikte yaşama değerlerinin yayılması ve nefret ile aşırıcılığın önüne geçme” gibi tutumları olduğu ifade edildi.
‘ŞİDDETİ TEŞVİK ETMENİN AÇIK BİR ÖRNEĞİ’
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, İsveç’teki provokatif eylemi kınadı.
İran Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre Kenani, “bazı Avrupa ülkelerinin, sözde ifade özgürlüğünü destekleme bahanesiyle aşırılık yanlılarının İslami değerlere hakaret etmesine izin verdiğini belirterek, söz konusu ülkelerin İslamofobiyi kendi toplumlarında kurumsallaştırdıklarını” öne sürdü.
Bu tür eylemlerin “ifade ve fikir özgürlüğü ile hiçbir ilgisinin olmadığını” kaydeden Kenani, “1,5 milyar Müslümanın kutsal kitabına yapılan saygısızlığın tekrarlanması, tüm Müslümanlara karşı nefret yaymanın ve şiddeti teşvik etmenin açık bir örneğidir.” ifadelerini kullandı.
İranlı Sözcü, kamuoyunun İsveç hükümetinden beklentisinin “bu tür İslam karşıtı davranışların tekrarlanmasını önlemesi ve Müslümanların dini hassasiyetlerini rencide eden failleri cezasız bırakmaması” olduğunu vurguladı.
