İmran Han, halkına aleni “Ayaklanın” diyor.
Küresel bir ateş yakılıyor.
Dün Evo Morales konuştu. Birkaç hafta önce Maduro…
Meksika’da CB, ülkesini BRICS üyesi yapmaya hazırlanıyor. Hem de, NAFTA üyesi olmasına rağmen…
Bolsanaro, seçim sonrası ABD’ne sığınmak zorunda kaldı.
Avrupa’da hafta sonları grev ve gösterilerle dolu.
Afrika, Fransa’ya âdeta baş kaldırdı. Uzun süre beklemeden, bu kıtadan atıldığını göreceğiz.
Ukrayna savaşı çok yumuşak geçen kış aylarına rağmen Avrupa’da taşları yerinden oynattı.
Ukrayna diye bir ülke kalmadı, cepheye sürecek asker bulamıyorlar.
Ukrayna Savaşının Polonya, Moldova’ya yayılma riski var. Üstüne, Gürcistan yeniden kaşınmaya başlandı.
Bir zamanların Güneş Batmayan İmparatorluğu, savaş kışkırtıcılığı yaparak ABD taseronu olarak kendisine ekmek arıyor.
ABD’nin kurmay heyetinin bir ayağı Suriye’de ve Kuzey Irak’ta. İran, Güney Kafkasya’da Azerbaycan Türklerinin etnik ayrılıkçı eyleminden korkuyor. ABD ve İsrail bu sorunu kaşıyarak İran’da sürekli bir istikrarsızlık yaratmaya çalışıyor.
AB, Doğu Akdeniz’de Türkiye’siz bir deniz, Türk’süz bir Kıbrıs yaratmanın peşinde.
ABD’nin Rusya’yı çevreleme hareketi bu ülkeyi sarstı ama, yıkamadı. Savaşı tırmanırma kapasitesi Rusya’da.
Rus halkı Ukrayna’da yenilmiş olmanın Rusya’nın parçalanması ile sonuçlanacağını görerek (şimdilik) Putin’in yanında duruyor.
Daha da önemlisi, Çin aktif tarafsızlıktan Rusya ile ortak çıkar/kader bütünleşmesine evrildi.
ABD ve Batı ile rekabeti, kontrollü çatışmayı da göze alacak bir üst düzeye taşıdı…
Çin aracılığı ile Arabistan İran arasında varılan mutabakat, ABD egemen Ortadoğu’da “sorun yaratma/çözme” düzeni başka bir büyük oyuncuya (Çin) devrediliyor.
De-dolarizasyon tüm yaptırım tehdidine rağmen yol alıyor.
Netenyahu bir saatli bomba olarak içeride ve dışarıda patlamaya hazırlanıyor… Dışarıdaki hedef İran olabilir.
Özetle sevgili dostlar,
1960/70 lerin gençlik hareketi, halk hareketine dönüşemediği için sosyalist devrimci kalkışma, yakıtsız kaldı ve sönümlendi.
Bu kez, ideolojisi olmayan küresel bir başkaldırı var; dışarıdaki emperyalistlere ve içerideki despotlara karşı…
İçerideki despotların ortak özelliği ise emperyalist bir küresel patrondan destek alıyor olmaları.
Hibrit bir küresel ayaklanmanın eşiğinde, çivisi çıkmış bir dünya…
Tünelin sonunda bir ışık görünmüyor ama, oraya ulaşabilenler, farkı bir evrende gözlerini açacaklar..
Türkiye ise …
Gelin, tadınızı kaçırmayayım.
Dünyanın derdi dünyada kalsın.
Dünya bizi kıskanmaya devam etsin.
