Liseli öğrenciler, Yatağan Termik Santrali’nin doğal yaşam hayatına karşı taşıdığı risklere vurgu yapan bir proje hayata geçirdi.
Türkiye Çevre Eğitim Vakfı’nın (TÜRÇEV) yürüttüğü “Young Reporters of The Environment” (Çevrenin Genç Sözcüleri) programına katılan Özel Muğla Modern Bilimler Akademisi Fen Lisesi öğrencileri “Hot Weather, Cold Reality“ sloganıyla yola çıktı.
Öğrenciler, Yatağan Termik Santrali çevresinde fotoğraf çekimleri ve halk röportajları ile gözlem yaptı. Makaleler ile santralin çevrede bulunan canlı yaşamına ve havaya etkisini inceledi.
Öğrenciler projelerini akademik bilgilerle kuvvetlendirmek için Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Analitik Kimya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve aynı zamanda Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet DEMİRAK ile bir röportaj gerçekleştirdi.
‘İNSAN SAĞLIĞINA RİSK OLUŞTURUYOR’
Bunun sonucunda hazırladıkları podcast kaydında Yatağan Termik Santrali’nin suya direkt etkisi olmadığını ancak çıkan gazların (azot oksitlerinin, sülfür dioksitin) atmosfere çıkardığı gazın geçirdiği reaksiyonlar sonucu asit yağmuru oluşumuna sebep olduğu riski ortaya konuldu. Bu sebeple oluşturulan filtrelerin kontrolünün, denetiminin çok önemli olduğuna vurgu yapıldı.
Termik santral kaynaklı tozların risk oluşturduğuna, bu tozların bitki yapraklarının üzerini kapladığına, yine termik santral kaynaklı çıkan ağır metallerden özellikle civanın metil civaya dönüşerek su kaynaklarına ulaşabilme riskine dikkat çekildi. Tüm bunların dolaylı olarak insan sağlığına da risk oluşturduğu belirtildi.
Bu risklerden dolayı 2024-2028’i kapsayan On İkinci Kalkınma Planı’nda belirtilen enerji hedeflerinin, 2053 Net Sıfır Hedefi’nin, Yeşil Enerji Dönüşüm Hedefi’nin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğine çağrı yapıldı.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artmasına ve Yatağan Termik Santrali’nin yine enerji üretim merkezi olarak kalması için güneş paneli, rüzgar gülü sistemleri kurulabileceği önerisinde bulunuldu.
