Temel Borga Budak yazdı
Koronavirüs pandemisi katlanarak yayılmaya devam ederken, hükümetler karantina kararlarıyla bunalan halkı ekonomik paketler ile destekleme çalışıyor.
İlk bakışta herkes için makul ve kabul edilebilir gibi gözüken bu durum aslında büyük soruları sormamız gerektiriyor. Macron paketi üzerinden inceleyelim;
Tüm Fransız vatandaşlarının elektrik, su ve doğalgaz faturaları ertelenirken, büyük veya küçük hiçbir şirketin batmasına izin verilmeyeceğini açıklayan Macron, halka finansal olarak endişe etmemelerini telkin ederken bu salgınla ekonomik mücadele için 300 milyar avro ayırdığını ifade etti.
Halbuki daha bir kaç ay öncesinde sert ekonomik tedbirler almak zorunda kalmış ve bunun sonucunda Paris sokakları yakılıp, yıkılmamış mıydı? Peki o dönem bu eylemlere sebep olan krizi engellemek için ne kadar gerekiyordu biliyor musunuz? Sadece 17 milyar avro!
Bu açıklamayı birkaç gün önceki FED kararlarıyla birleştirdiğimiz zaman ortaya enteresan ve birbirini tamamlayan gelişmeler zinciri çıkıyor. Küreselcilerin kalesi 5.5 milyar dolar para basarak piyasayı sıfır faizle likiditeye boğacağını açıklamadan, pandemi ortaya çıkmadan hemen önce ekonomiler domino etkisine girmemiş miydi?
Aynı FED o günlerde serbest piyasa ekonomisinin bu krizi daha fazla taşıyamayacağını ve KAMU kurumlarının harcama yapması gerektiğini önemle vurgulamıyor muydu?
Peki Macron’a soralım;
Bu 300 milyar avro tutarındaki ekonomik destek paketinin yükü pandemi sona erdikten sonra kimin üzerine yıkılacak şirketlerin mi yoksa halkın mı?
Madem 300 milyar avronuz vardı bu soğuk kış günlerinde on binlerce evsiz Fransız vatandaşının sokaklarda, metrolarda hayatlarını devam ettirmesine neden göz yumdunuz?
Destek paketini açıkladığınız saatlerde “Sarı Yelekliler” sokaklarda pandemi ile ilgisi olmayan ekonomik koşullardan ötürü eylem yapmıyor muydu? 300 milyar avro gökten mi yağdı?
Aslında cevabı belli olan sorular sormak belki de bugünlerde en çok ihtiyacımız olan şey zira Covid-19 ile yeni tanışmış olabiliriz ama bu MACRONIZMALAR, insanoğlunu uzun zamandır nefessiz bırakan ve tüm yaşam alanlarını tehdit eden en tehlikeli virüs olduğuna aşinayız.
Salgın, deprem, sel hatta küresel ısınma için bile çareler üretilebilir lakin macronizmalar ile bozulan insanoğlu için nasıl bir kurtuluş yolu olduğunu daha keşfedebilmiş değiliz.
Ve…! Bakın burası çok önemli…
Çarşamba günü Saray’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı koordinasyonunda benzeri bir finansal paket açıklaması bekleniyor. Basın toplantısına katılacak olan gazetecilerden biri lütfen sorsun;
Madem bu ekonomik desteği verecek gücümüz vardı
Neden çocuklarına ayakkabı alamayan babaların kendilerini yakmalarına göz yumduk?
Başka sorum yok.
