AKP’li Ünal, 15 Temmuz’la 30 Ağustos’u karşılaştırdı… ‘Kutlamamanın sonuçları olur’

featured

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, koronavirüs gerekçesiyle 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarına sınırlama getirilmesine ilişkin konuştu. Milli bayramların kutlanmasına karşı olmadıklarını söyleyen Ünal, 15 Temmuz’la 30 Ağustos’u karşılaştırdı. “15 Temmuz kutlamaları henüz daha dördüncü yılında olduğu için doğal olarak 15 Temmuz kutlamalarını erteleyemezsiniz” diyen Ünal, “Senesinde kutlamamanızın toplumsal başka sonuçları olur” ifadelerini kullandı. 

AKP Genel Başkan Yardımcısı, AKP Tanıtım ve Medya Başkanı olan Mahir Ünal Jülide Ateş’le 40 programına konuk oldu.

Ünal, İçişleri Bakanlığı’nın, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarına sınırlama getiren genelgesinin tepki toplamasına ilişkin ise “AK Parti, Cumhuriyet’in kazanımlarının savunucusu ve garantörüdür” ifadelerini kullandı. “Bizim milli bayramlarımızla ilgili herhangi bir sorunumuz söz konusu değil” diyen Ünal, “15 Temmuz kutlamaları henüz daha dördüncü yılında olduğu için doğal olarak 15 Temmuz kutlamalarını erteleyemezsiniz. Ama bizim milli bayramlarımız zaten köklü, derin ve tarihi bir geleneğe yaslanıyor. Ama diğer taraftan 15 Temmuz’u dördüncü senesinde kutlamamanızın toplumsal olarak başka sonuçları olur” diye konuştu. 

’15 TEMMUZ’U KUTLAMAMANIN SONUÇLARI OLUR’

Mahir Ünal’ın yanıtladığı sorulardan öne çıkanlar şöyle:

Milli bayramların kutlanmasına karşı mısınız?

Hayır. Karşı olamayız çünkü AK Parti, Cumhuriyet’in kazanımlarının savunucusu ve garantörüdür. Burada herhangi bir şekilde milli bayramlarımıza dönük bir durum söz konusu değil. 15 Temmuz hassasiyeti çok sıcak ve taze olmasından kaynaklanan bir hassasiyet. 15 Temmuz’u bence milli bayramlarımızın karşısına koymak, Malazgirt’i 30 Ağustos’un karşısına koymak doğru değil. Dediğim gibi bizim milli bayramlarımızla ilgili herhangi bir sorunumuz söz konusu değil.

15 Temmuz kutlamaları henüz daha dördüncü yılında olduğu için doğal olarak 15 Temmuz kutlamalarını erteleyemezsiniz. Ama bizim milli bayramlarımız zaten köklü, derin ve tarihi bir geleneğe yaslanıyor. Ama diğer taraftan 15 Temmuz’u dördüncü senesinde kutlamamanızın toplumsal olarak başka sonuçları olur.

Netflix’i RTÜK’e mi bağlamak istiyorsunuz?

Burada karar verici irade ben değilim. Siyasetin bir sorumluluğu vardır. Siyaset toplumsal sorunların çözüm yoludur. Netflix ile ilgili toplum bir denetim yapıyor zaten. RTÜK’ün Netflix ile ilgili pozisyonu nedir, hükümet ne düşünüyor bilmiyorum.

‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KONUSUNDA ORTADAYIM’

Mahir Ünal İstanbul Sözleşmesi’nin iptalinden yana mı?

Bir metinden söz ediyoruz. Bir metin toplumun ahlaklı ya da ahlaksız olmasını sağlamaz. Yani sözleşmeyi iptal ettiğimiz gün toplumun ahlak seviyesi artacak bakış açısını kabul etmiyorum. İstanbul Sözleşmesi aileyi ve kadını, özelde kadına karşı şiddeti, genelde şiddetin toplumsal hayattan arındırılmasına yönelik birçok önlemlerden bahsediyor. Bu bir paradigmanın bir bakış açısının ele alındığı genel bir paket. Bu yönüyle bakıldığında İstanbul Sözleşmesi’nde bulunan bazı ifadeler bazı kesimlerde bir rahatsızlık oluşturdu. İnsanların özellikle son dönemde aile içi şiddetin artması ki bu sadece Türkiye’de değil, dünyada psikopatoloji ciddi anlamda artıyor. Mesela Amerika’da bu konuda yayınlanmış yüzlerce makale var. Bu psikopatolojiyi bir inanç, bir siyasi görüş üzerinden konuşmak başka bir şey. Burada temel sorun; şiddeti, psikopatolojiyi, nevrotik bozuklukları bir siyasi görüşün, dini görüşün doğurduğu sebepler gibi konuşmak son derece yanlış. Burada AK Parti İstanbul Sözleşmesi ile ilgili değerlendirmelerini yapıyor. Tarafları dinliyor ve bununla ilgili verilecek karar kamuoyu ile paylaşacak. Ben İstanbul Sözleşmesi konusunda ortadayım. Bir sözleşme üzerinden ahlak ya da ahlaksızlığın ortaya çıkacağını düşünmüyorum.

Gül ve Davutoğlu’nun PKK’ya hizmet ettiğine inanıyor musunuz?

Gül ve Davutoğlu için attığı tweet üzerine;

Bu sorunun cevabı evet ya da hayır değildir. Bazen siyasette siz, bazen öfkenizden, nefretinizden, kızgınlığınızdan olmamanız gereken bir yere düşersiniz. Bu, o yerde olmak istediğiniz anlamına gelmez. Yani şöyle bir şey kimse söyleyemez, “PKK’ya arka çıkmak.” Orada benim söylediğim şey şu, bu tavrınızla aslında siz Türkiye’nin terörle verdiği mücadelede Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yanında değil, maalesef teröre destek verenlerin yanında gözüküyorsunuz. Bunun farkında mısınız?

FETÖ’nün siyasi ayağı kim ya da kimler? 

İsmet Özel der ki; “Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar.” Aslında her şey biz yaşarken oldu. Yani FETÖ de, 15 Temmuz darbesi de, 7 Şubat MİT krizi de biz yaşarken oldu. FETÖ’cü dediğimiz insanlar, 1995’te, 99’da, 2008’de, öğretmen olarak, hakim ya da savcı olarak ya da emniyet mensubu olarak hayatın içerisinde bizimle birlikte yaşayan insanlardı. Sivil toplum örgütü görünümlü yapı bir gün devleti ele geçirmek istediğinde bunların aslında bir dini yapı olmadığı, sivil toplum kuruluşu olmadığını gördük. Bu yapı siyasetle kurduğu ilişkide siyaseti aşağıların aşağısı olarak görüyor. Siyasete sızmayı hiçbir zaman düşünmediler. Siyasetle kurdukları ilişkide de son derece açık oldular. AK Parti ile kurdukları ilişkide de son derece açık oldular. AK Parti’nin iktidara gelmesinden sonraki süreçte AK Parti’nin vesayetle ve darbelerle olan mücadelesinde, AK Parti bütün demokrasi yanlısı, darbe karşıtı sivil toplum örgütlerini yanına aldığında bunlar da geldiler. AK Parti’nin yanında kümelendiler. Ama siyasete sızmayı düşünmediler. 2013’ten sonra AK Parti bütün kongrelerinde aday seçimlerinde ince eledi sık dokudu. Burada diğer siyasi partilerin özellikle CHP’nin 17-25 Aralık ve özellikle 15 Temmuz’dan sonra kullandığı söylem, dil ve ortak hareket biçiminin kendi içlerinde değerlendirilmesi gereltiğini düşünüyorum. 

Dini yapıların bundan sonra devlete sızmasını nasıl engelleyeceksiniz?

Şimdi öncelikli olarak bu yapılar 1985’te soruları çalmaya başlıyorlar, 96’da soruları kendileri yazmaya başlıyorlar. Yani bu tarihi AK Parti ile başlatmak haksızlık olur. Bu yapı zaten bir dini grup değildir. Bir geleneğe yaslanmaz, irfan geleneğinin bir parçası değildir. Kuruluşu itibariyle devleti ele geçirmeyi hedef edinmiş bir yapıdan bahsediyoruz. Orduda 2004 yılında biz sizi uyardık diyorlar. Ben de onlara diyorum ki siz bizi FETÖ ile ilgili uyarmadınız, irtica ile ilgili uyardınız. Zaten sizin irtica söyleminiz FETÖ’yü doğurdu. Yani insanların dinini, inancını yaşam tarzını yasaklama girişimi maalesef FETÖ’yü doğurmuştur.

FETÖ ile geçmişte işbirliği yaptınız mı?

Asla. Bugün TV’ye yaptığım açıklama 2012. Dersanelerin kapatılması konusunda grup başkanvekili olarak ben çalışmaya başlamışım, eğitim komisyonunu toplamışım ve Bugün TV’nin muhabiri de peşimde geziyor. Çünkü bizim yaptığımız çalışma ile ilgili bilgi almak istiyor ve dersaneler üzerinden de bir çatışma zeminine doğru gidiyoruz. O günü hatırlayalım. 2012 yılında bunlar henüz bir sivil toplum kuruluşu görünümünde ve biz dersaneleri kapatma kararı almışız. 2005’te Hüseyin Çelik’in bakanlığı döneminden itibaren dersaneleri kapatmak için çalışmaya başlamışız ama bir sonuç alamamışız. 2012 yılında tekrar dersaneleri kapatma kararı almışız ve çalışmaya başlamışız. Bunlar da benim ağzımdan söz almak istiyor. Benim tek demecimdir. Onlara söylediğim şey şu; “Ya siz yurt dışında kanaat önderliği yapıyorsunuz, dersaneleri niye bu kadar önemsiyorsunuz” diyorum. Ama maalesef kırpılmış. Kanal 24’te de söylediklerimi tekrarlıyorum. Diyorum ki, orduya dindarları almayacağız diyerek maalesef bu insanların orduya sızmasının kapısı açıldı. Biz orduya dindarların alınmadığını düşünüp, bunların YAŞ kararlarıyla atılmasına üzülürdük diyorum. Söylediğim bu. O zaman bunlar FETÖ’cü olarak bildiğimiz insanlar değildi ki. Bunların maskesi 17-25 Aralık ve 15 Temmuz’dan sonra düştü.

AKP’li Ünal, 15 Temmuz’la 30 Ağustos’u karşılaştırdı… ‘Kutlamamanın sonuçları olur’

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 15 Temmuz ile 30 Ağustos’u karşılaştıracak delalete düşülmüşse “gençliğe hitabe” okunmalıdır.

  2. Siz boyle Ataturk dusmanligina devam edin sizinle gorusecegiz sandiklarda.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!