Mavi Vatan'da çifte bayram

VERYANSIN TV

Türkiye, Doğu Akdeniz ve Karadeniz kaynaklı tehditlerle mücadele ederken, Montrö Boğazlar Sözleşmesinin imzalanışının 87., 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı’nın ise 49. yıl dönümünü kutluyor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Lozan Antlaşmasının ardından en büyük ikinci zaferi olarak bilinen Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin bugün 87. yıl dönümü.

1936 yılında imzalanan ve Türkiye’ye İstanbul ve Çanakkale Boğazları üzerinde kontrol ve savaş geçişini düzenleme hakkı veren uluslararası sözleşme olan Montrö, Türkiye’ye Boğazlar üzerinde tam kontrol hakkı vermişti.

Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığının nişanelerinden bir olan Montrö, ABD’nin ve bazı Batı ülkelerinin rahatsız olduğu anlaşma olarak biliniyor. Daha önce Montrö’nün delinebileceği iddiaları sonrası 104 emekli amiral bir duyuru yayınlamış, Montrö’nün önemine vurgu yapmışlardı.

Bunun hemen ertesinde de Rusya Ukrayna arasında yaşanan savaş sonrası Montrö Sözleşmesi sayesinde Türkiye boğazların güvenliğini sağlayabilmişti.

KIBRIS BARIŞ HAREKATI’NIN ÜZERİNDEN 49 YIL GEÇTİ

Bugün, aynı zamanda Kıbrıs Barış Harekatı’nın 49. yıl dönümü…

Kıbrıs’ta Türklerin Rumlar tarafından uğradığı baskı ve zulmün önüne geçmek ve Ada’da barış ve huzuru tesis etmek amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı’nın üzerinden 49 yıl geçti.

EOKA lideri Nikos Sampson, Yunan cuntasının desteğiyle 15 Temmuz 1974’te Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak amacıyla Makarios’a karşı darbe yaparak iktidarı ele geçirerek adada yaşayan Türklerin egemenlik haklarını ve toprak bütünlüğünü ihlal etti.Türkiye, darbenin ardından 1960 Garanti Antlaşması uyarınca ilk aşamada Londra’da diplomatik girişimlerde bulundu. Başbakan Ecevit ve Yardımcısı Necmettin Erbakan, İngiltere’nin olumsuz cevap vermesi üzerine, garantörlük hakkını kullanarak ve Ada’daki Türklerin güvenliğini de dikkate alarak 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı’nın başlaması kararını aldı.

Barış harekatı, dünyaya Ecevit’in yaptığı tarihi, “Biz aslında savaş için değil, barış için ve yalnızca Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için Ada’ya gidiyoruz.” sözleriyle duyuruldu. Barış harekatıyla Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakının önüne geçilirken Kıbrıs Türk halkının güvenliği ve varlığı güvence altına alındı.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kıbrıs Barış Harekatında paraşütçüler Girne Boğazı yakınlarında adaya indi. (20.07.1974)

‘TÜRK DENİZ JEOPOLİTİĞİNİN MİHENK TAŞLARI’

20 Temmuz’un önemiyle ilgili paylaşım yapan Veryansın Tv yazarı Amiral Cem Gürdeniz de harekatın ve Montrö’nün Türk deniz jeopolitiğindeki önemine dikkat çekti.

Gürdeniz “Bugün Mavi Vatanın çifte bayramıdır. 87 yıl önce Montrö Sözleşmesi ile Boğazlarımızın mutlak egemenliğini 13 yıl aradan sonra geri aldık ve mühürledik. Aynı zamanda dünyada sadece Karadeniz’de geçerli olacak deniz güvenlik rejiminin bekçisi olduk. Bugün de dün olduğu gibi Montrö sayesinde Rusya Ukrayna savaşında aktif tarafsızlığımızı koruyoruz. 49 yıl önce bugün Kıbrıs Barış Harekatı ile güneyden kuşatılmışlığa son verdik ve KKTC ‘nin kurulmasının yolunu açtık. Hem Montrö hem Kıbrıs Barış Harekatı Türk deniz jeopolitiğinin en önemli mihenk taşlarıdır. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bize bu iki şanlı 20 Temmuzları yaşatanlara selam olsun. Dilerim bizi yönetenler bu iki emsalsiz mirasın gücünün farkındadırlar. Bu güzel günler ve yıldönümleri içinde bulunduğumuz zor ve karanlık günlerde umut ışığımız olsun. Bir kere kuran ve yapan Türk milleti yine kurar ve yapar. Sakarya’da sadece yüzde bir savaştı ve kazandık. 20 Temmuzlar kutlu olsun.”

Bugün Mavi Vatanın çifte bayramıdır. 87 yıl önce Montrö Sözleşmesi ile Boğazlarımızın mutlak egemenliğini 13 yıl aradan sonra geri aldık ve mühürledik. Aynı zamanda dünyada sadece Karadeniz’de geçerli olacak deniz güvenlik rejiminin bekçisi olduk. Bugün de dün olduğu gibi Montrö… pic.twitter.com/rmeaDJHf0V
— Cem GÜRDENİZ (@cemgurdeniznet) July 20, 2023

Mavi Vatan’da çifte bayram

Bir Cevap Yaz İptal

1 Yorum

YS • 20 Temmuz 2023, 19:22
Amiralim, senin bu uyarilari dikkate alacak ne Devlet kaldi, ve en onemliside Muhalefet kalmadi. Tum Ulkelerde en belirleyici unsur Muhalefetin nasil muhalefet yaptigidir ki Iktidarlar istesede istemesede uymak zorundalar. Bugun Turkiyeye bakiyoruz Muhalefetin eksikliginden dolayi Iktidar kafasiz sinek gibi dondukce donuyor kendi ekseninde. Bundan dolayida ulke cikarlarina uygun olacak rotayi cizemiyor. Bir kisi almis eline sopayi ne yaptigini bilem bilmiyor, cevresindekilerde sadece ve sadece cikarlarini dusunup Hey sen yapiyorsun demiyor, diyemiyor. Ulkeyi Erdogan adim adim satiyor farkinda degiller, koltuk ve makam sevdasi gozlerini korertmis.
Cevapla