Meral Akşener ‘Kanal İstanbul’a bir şartla oy vereceğini açıkladı

featured

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, canlı yayında Kanal İstanbul projesiyle ilgili konuştu. Akşener, ‘Şahsım adına bir şey söyleyeceğim, hiçbir rantın oluşmasına fırsat vermeden, Kanal İstanbul’u açacaklarsa, orası yeşil alan bırakılmak ve orayı satın alanların elinde kalmak kaydıyla ben oy vereceğim’ ifadelerini kullandı. Akşener, ‘Son tahlilde İstanbul’da İstanbul için bir referandum yapılması şarttır’ dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Habertürk TV’de Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtladı.

Akşener’in açıklamalarından öne çıkan satırlar şöyle:

“Bizim Kalkınma Başkanlığımız var. Onlar bu tartışma açıldığı zaman, 2011’de seçim için sayın Erdoğan tarafından ‘çılgın proje’ denmişti. 8 yıldır kimse ağzına almadı. Kalkınma Başkanlığımız bir çalışma yaptı. Fakat esas olan şu, şimdi biz prensip olarak, AK Parti’nin getirdiği ister büyük, ister çılgın, ister akıllı Türkiye’ye yönelik herhangi bir projeye kategorik olarak karşı değiliz. Şimdi bir kanal açılacak. Bunun çevre, stratejik, İstanbul, nüfus, deprem boyutu var. Ve dış boyutu var. Buna sadece bir yatırım olarak yaptığımız zaman, ekonomik olarak buna bir talep var mı? Deniyor ki 20 milyar dolarlık bir yatırım. Bu yatırımı yaptıktan sonra Türkiye ne kazanacak? Suveyş, Panama kanalı gibi. Bu yatırıma karşılık Türkiye ne kazanacak? Türkiye’de böyle bir ekonomik talep var mı? Böyle bir talep yok. Sayın İmamoğlu’nun söylediği 30 milyon metre kare toprak satılmış. Kim aldı? Kimler aldı? Tanıdıklar, bildikler mi aldı? Madem bu Kanal İstanbul’u 2011’de söylediniz, o zaman o toprakların el değiştirmesine karşı niye önlem almadınız? Satın alınan yerler istimlak edilecek. Nasıl edilecek? 1 liralık yeri belki 100 liraya istimlak edeceksiniz. İnşallah bu çılgınlıktan vazgeçilir diye düşünüyorum. Bilim insanlarının söylediği çevre, deprem, dış ilişkiler, anlaşmalar, Türkiye’nin güvenliği vs. bütün bunlarda uzmanlar doğru olmadığına dair fikir beyan ediyorlar.

“ÇED Raporu’nda imza sahibi olan ‘Hz. Nuh’un oğluyla cep telefonu ile görüştü’ diyenler de var. Türk usülü Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’ne geçtik. Sayın Erdoğan o zaman Cumhurbaşkanı idi. Kendisine uygun bir terzi üzerinden elbise dikildi. Şimdi her bir konu tek kişinin iki dudağı arasına ve bilgisine bırakılmış. Başka hiç kimsenin fikir beyan edemediği bir hükmetme sistemiyle karşı karşıyayız. İşsizliğiniz almış başını gitmiş, istihdam probleminiz var. Üç üniversite mezunundan biri işsiz. Kadın işsiz sayısı artıyor. 70 bin kişinin işini kaybettiği Türkiye’deyiz. Yatırıma, sanayiye yönelik, tarımla meşgul olan insanların üretime dönmesine yönelik pekçok problem var. Elinizde böyle bir imkan varsa buradaki problemlerimize çözüm aramanız gerekirken Kanal İstanbul ile meşgul ediliyor Türkiye. Şahsım adına bir şey söyleyeceğim, hiçbir rantın oluşmasına fırsat vermeden, Kanal İstanbul’u açacaklarsa, orası yeşil alan bırakılmak ve orayı satın alanların elinde kalmak kaydıyla ben oy vereceğim. Köprüler yapıldı, şehir hastaneleri yapıldı, hasta garantisi, geçiş garantisi verildi. Niğde’de oturan vatandaşımız o köprüden geçmiyor, ama buna karşılık geçiş garantisi verildiği için onu ödüyor. Vatandaşın cebinden çıkacak birileri zengin olacak, sonuçta Türkiye meşgul edilecek.

‘İSTANBUL İÇİN BİR REFERANDUM ŞART’

“Bugün bizi yöneten arkadaşlar açısından elbette fikrimizin kıymeti harbiyesi yok ama bizi izleyen vatandaşlarımız açısından söylüyorum. Son tahlilde İstanbul’da İstanbul için bir referandum yapılması şarttır.

“(Size göre bu kanal yapılmamalı) Yapamayacaklarını biliyorum. Şehir hastanelerine benzeyecek. (Şehir hastaneleri yapıldı ama…) İngiltere’nin terk ettiği sistemi aldık. Tamamen birilerin cebine para koymaktan bu millet bıktı. Asgari ücretin tespiti, ısınma, barınma, eğitim ve ulaşım üzerinden olur. İstihdamın artması açısından, işveren açısından asgari ücret kesinlikle vergi dışı kalmalıdır.”

LİBYA’YA ASKER GÖNDERİLMESİ

Akşener, Libya’ya asker gönderilmesine yönelik yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

“Mavi vatan deniyor. Biz ona ‘evet’ oyu verdik. Dolayısıyla o konuyla ilgili bir sorunumuz yok. Uzman şahısların önerdiği konu olduğu için o mutabakat metnine evet oyu verdik. Sayın Erdoğan’ın asker göndermeye ilişkin bir tezkeresini bugün gördüm. Şimdi bizim metodumuz şu partimizde. Demokrasiyi gerçekten içselleştirmeye çalışıyoruz. Hepimiz otoriter sistemlerin içinden geldik, ben de dahil olmak üzere. Genel başkanın vardır bildiği probleminin dışına çıkabilmek için. 7’sinden sonra gelecek olan tezkere konusunu sayın Özdağ, sayın Aydın Sezgin, sayın Ahmet Erozan, sayın Aytun Çıray’la biraraya geliyoruz. Onlar işin uzmanı. Onlardan görüş alıyoruz. Oy verecek olan milletvekili arkadaşlarımızla da toplantı yapılıyor. İtirazlar ya da öneriler geliyor. Orada nasıl bir oy verelim diye oylanıyor ve karar veriliyor. Kişisel fikrimi söylüyorum, Mehmetçiğin iç savaşın tarafı olmasını doğru olmadığını söylemek isterim. Karşıda Hafter diye birisi var. Onu Rusya ve Mısır destekliyor. İsrail ortada. S-400’ler yüzünden ABD’nin yaptırım uygulayacağını ilan ettiği. 2011’de ‘Dostum Esad’, 2015’de ‘Katil Eset’. Çık hızlı bir değişim. Sayın Erdoğan’ın aşk nefreti üzerinden yürüyen bir sistem. Bizim dış politikamız bugün itibarıyla bipolar. Hangi ilişkinin hangi ülkeyle belli olmadığı ilişki biçimi.

“Suriye’de biz ne kazandık? PKK’nın yan unsurlarına fırsat verilmeyecek diye yola çıkıldı. Barış Pınarı’ndan söz etmiyorum. Rusya ile sınırdaş olduk, Amerika ile ne olduğumuz belli değil. İran’la başka düzenek oldu. Sonuç itibarıyla biz kakayı niye yedik durumu oluyor hani vardır ya ağa ile marabası giderken… Libya’da biz bir iç savaşın tarafı olma konusunda endişem var.

“Ben kendi endişelerimi paylaşıyorum. Umuyorum ki, tezkereden evvel siyasi partilerin meclis gruplarına gelip, mesela sayın Akar ve Çavuşoğlu bilgi vermelerinde çok büyük fayda var. Bunlar yapılmıyor. Meclisin kıymeti harbiyesi kalmamış durumda.

“Kuvvetler ayrılığı ortadan kalkmış durumda. Bütün bunların yanında ‘ben yaptım oldu’ anlayışıyla ‘hadi bakalım ya Allah’ diye giden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. Kuvvetler ayrılığı olmadan, yargı bağımsızlaştırılmadan bu işler.”

ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI: JEST BEKLİYORUM

Asgari ücret konusunu da değerlendiren Akşener, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan jest beklediğini belirterek, “Bugün asgari ücreti açıkladınız. Biz 2 bin 650 lira, vergi dışı olması gerektiğini söylemiştik. Arkadaşları bir şey istemiyor da ben istiyorum. Diyorum ki 2 bin 650 lira yapın, vergiden de muaf bırakın. O jesti kendisinden istiyorum” ifadesini kullandı.

Meral Akşener ‘Kanal İstanbul’a bir şartla oy vereceğini açıkladı

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. baska birsey diyemez zaten. kendisi amerikancidir. abd’nin isteklerinin aksine bir kelime edemez.

  2. 27 Aralık 2019, 07:49

    Akşener’in rant konusundaki eleştirileri haklıdır. Ama sadece rant olmayacak diye bir proje desteklenemez. Ayrıca rant olmayacağının garantisini nasıl alacaksın? Adamlar bir gecede her şeyi değiştiriyorlar. Ülkede Meclis mi var? Rant meselenin bir bacağıdır ama en önemli konu değildir. Çevre tahribatı, İstanbul’un su kaynakları meselesi ve Boğazların hukuki statüsü çok daha önemlidir.

  3. Şimdi anlıyorsunuz değil mi neden Erdoğan her istediğini yapıp yıllarca iktidarda kaldığını! Bu muhalefet sayesinde ! Al birini vur ötekine! Medyasıyla iktidarıyla muıhalefetiyle stk larıyla Türkiyeyi yıkma projesine ortak herkes! Böyle konuşacağı bilinmese Altaylının proğramına çağırırlar mı?

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!