‘Hulusi Akar tweet’imden rahatsız olmuş!’ Metiner, MSB koridorlarındaki Gülcülere savaş açtı

featured

‘MSB’deki Gül’cü unsurlara dikkat’ sözleriyle tartışma yaratan AKP’li Mehmet Metiner, Bakan Hulusi Akar’ın mesajından rahatsız olduğunu söyledi. Öte yandan, Metiner o tweeti Cihat Yaycı Paşa’nın ricası ile attığı yönünde Akar’a danışmanından yanlış bilgi verildiğini belirtti.

Eski AKP Milletvekili ve Star yazarı Mehmet Metiner’in “Devletin kritik noktalarına yerleştirilmiş Gül’cü unsurlara dikkat! Özellikle MSB koridorlarındakileremesajı büyük tartışma yaratmıştı.

Kastettiği kişinin Savunma Bakanı Hulusi Akar olduğu yönünde yorumlar gelince Metiner, dün yeni bir açıklama yaparak kastettiği kişinin Hulusi Akar olmadığını belirtti. Ancak tartışmanın bitmediği tersine daha da alevlendiği öğrenildi.

Metiner, bugün yeni bir açıklama yaparak, tartışmayı başka bir boyuta taşıdı.

Bakan Akar’ın mesajından rahatsız olduğunu belirten Metiner, “Hulusi Akar’a dair zorunlu açıklama” başlığıyla yeni açıklama yaptı.

Sayın Bakana güya kendi basın danışmanı olan zat gidip ‘Efendim Mehmet Metiner beni aradı. O tweeti Cihat Yaycı Paşa’nın ricası üzerine attığını söyledi’ demiş. Külliyen yalan tabii…” ifadelerini kullanan Metiner’i açıklaması şöyle:

“Hulusi Akar’a dair zorunlu açıklama…

FETÖ’cülerin bukalemun gibi her kılığa girdiklerini söyleyen biz değil miyiz?
Biziz.
Fetö’nün kripto unsurlarının devletin kritik yerlerinde hala varlığını sürdürdüklerini söyleyen biz değil miyiz?
Biziz.
Ben de tam bu nedenle darbe tartışmalarının yaşandığı şu günlerde MSB koridorlarında ABDullah Gül kılıklı unsurlara dikkat çekmiştim.

Altı üstü dikkat çektim attığım tweetle.

Kızılca kıyamet koptu.
Bazı çevreler Bakan Akar’ı kastettiğimi söyledi.

İlginçtir bazı FETÖ’cü hesapları ve CHP’nin kurnaz bazı siyasetçileri birden bire kendi bakanımızın arkasına geçip bize saldırmaya, bakanımızı bize karşı savunmaya geçtiler.
Oysa ben sayın Akar’ın adını zikretmemiştim.
Kendi hükümetimin bir bakanını kamuoyu karşısında polemik konusu yapmayacak bir parti bilincine sahibim elbette.
En önemlisi, Akar’ı kastetmiş olsaydım adını anarak mertçe yapardım.
Hamdolsun başkaları gibi sinsi ve korkak değilim.
Gördüm ki birileri fitne çıkartacak, işte o vakit kastımı açıklığa kavuşturan yeni tweetler attım.

DANIŞMANINI ARADIM…

İstanbul’dan çok eski tanıdığım Ekrem Okutan’ın MSB basın danışmanı olduğunu öğrenince Ekrem’i aradım.
Hasbihal esnasında sayın bakanın tweetimden rahatsız duyduğunu öğrenince üzüldüm.
“O vakit benim hükümetimin bakanının beni araması gerekmez miydi?” diye hayıflanarak sordum.
Ekrem benden kastının sayın bakan olmadığına dair açıklama ricasında bulununca ben de hükümetimizin bir bakanı şahsım üzerinden malum odakların fitnesini önlemek için o açıklamayı yaptım.
Benim uyarımdan duyulan rahatsızlık beni iki açıdan üzdü:
Bir: Geçmişte isim ve deliller verildiği halde FETÖ’cüler konusunda gerekli işlemlerin yapılmamış olması, her seferinde “Yok öyle bir şey!” denilerek iddiaların örtbas yoluyla gidilmiş olması 15 Temmuz’a yol açmıştır.
Sayın Akar bunu en iyi bilenlerden biridir.
Darbe gecesi en yakınındakilerden ve en çok güvendiği ekibinden gördüğü ihaneti unutmuş olamaz.
İki: Beklerdim ki benim bakanım bana gönül koyacağına bizzat arayıp sorsaydı.
“Belki bizim geçmişte olduğu gibi gözümüzden kaçan hususlar vardır. Veya bilmediğimi görmediğimiz şeyler vardır” diyerek sormasını beklerdim.
Bazı şeyler vardır ki toplumla paylaşıldığında ortak bir duyarlılığa dönüşür.
Benim yaptığım da tam buydu.
Üstelik isim zikretmeden o bakanlıktaki Gül kılıklı veya Gül marifetiyle monte edilmiş bazı kripto unsurlar varsa dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatmıştım.
Bir tür, rehaveti üstlerinden atmayı amaçlayan bir dürtükleme…
Fetö salgınından sonra normalleşme sürecine girmediğimizi, sinsi salgının ikinci dalgası konusunda teyakkuzda olmamız gerektiğini ihtar eden bir duyarlılığa yaslanıyordu benim dediğim.
Gördüm ki kendi bakanlığımızdaki bazı beylerin konforonu ve normalini bozmuşum da pek bir rahatsız olmuşlar!
Olsunlar…
Olmalılar…
Ama bizden değil!
Tekrar eski gaflete benzer bir gaflet haline bürünmüşlerse kendi hallerinden asıl rahatsızlık duysunlar. Ne yani FETÖ’nün kripto unsurlarına karşı dikkatli olunmasını gerektiğini söylemeyelim mi, bunu söylersek bazı beylerimiz oturdukları konforlu alanlarında rahatsızlık duyarlar diye konuşmayalım mı?
FETÖ söz konusu olduğunda babamızın oğlu olsa takmayız biline!
Bunu söylediğimizde birileri rahatsızlık duyacaksa, kurumsal taassup içine girip gönül koyacaksa vay halimize!

MEĞER AKILLANMAMIŞIZ!

Geçmişte bizi FETÖ konusunda uyaranlara kızardık.
15 Temmuz tecrübesinden sonra akıllandık sanırken meğer eski hastalığımıza geri dönmüşüz de farkında değiliz.
Sayın Bakanın aramasına pek bir meraklı değilim.
O tür şeyleri önemseyen biri hiç değilim.
Ama bir bakan kendi bakanlığıyla ilgili bir tweetten rahatsızlık duyuyorsa, o tweeti atan mensubu bulunduğu hükümet partisinin eski bir milletvekili ise merak eder sorar değil mi?

UYARDIK DİYE SUÇLU MU OLDUK? KARŞINIZDA GÜNAH KEÇİLERİ YOK BEYLER!

Neyse, büyün bunları niye mi yazıyorum?
Şunun için:
Sayın Bakana güya kendi basın danışmanı olan zat gidip “Efendim Mehmet Metiner beni aradı. O tweeti Cihat Yaycı Paşa’nın ricası üzerine attığını söyledi” demiş.
Külliyen yalan tabii…
O telefon konuşmamızda böyle bir ifadem asla olmadı.
Bunu kendime yapılmış en büyük hakaret sayarım.
Benim kalemime ve dilime kimse hükmedemez.”

‘AKAR TELEFONLA ARADI’

Metiner, bu açıklamadan saatler sonra Hulusi Akar’ın kendisini aradığını duyurdu.

Metiner, sosyal medya mesajında şöyle dedi:

“Milli Savunma Bakanımız Sayın Hulusi Akar telefonla aradı. Uyarılarımızın, kendi uyarıları olduğunu söyledi. Bakanımızın arkasına sığınıp bize, bizim üzerimizden Bakanımıza saldıran dışarıdaki/içerideki fitneciler bilsinler ki bu oyuna gelmeyiz. HASSASİYETLERİMİZ BİR BİZİM!”

‘Hulusi Akar tweet’imden rahatsız olmuş!’ Metiner, MSB koridorlarındaki Gülcülere savaş açtı

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Metiner’den pek hazetmem ama Gül kılıklı Fetöcüler konusunda çok haklı. Sadece genel kurmay koridorlarında değil, mahkemelerde, odalarda, medyada, heryerdeler. Erdoğan’ın en büyük suçu şu anda bir numaralı Fetö/Nato kuklası olan Gül’ün hala eski AKP’li ve eski cumhurbaşkanı forsuyla fitne yaymaya ve emperyalistlere uşaklık etmeye devam etmesidir. Gül’ün Silivri’ye tıkıldığı gün Türkiye’nn bağımsızlığını resmen ilan ettiği gün olacaktır. Erdoğan ve AKP geçimişiyle yüzleşmeli ve ta baştan içine sokulmuş yerleştirilmiş olan Fetö/Nato unsurlarından arınmalıdır.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!