Habertürk TV’de yayınlanan, yöneticiliğini Mehmet Akif Ersoy’un yaptığı ‘Nedir Ne Değildir’ programına MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın’dan sert tepki geldi. Yalçın, ‘Programın bazı konukları Genel Başkanımızın, FETÖ ile yıllar süren mücadelesini masaya yatırarak samimiyetsizlikten dem vurmaktadır’ dedi.
Habertürk TV’de yayınlanan Nedir Ne Değildir programında bu hafta tartışılan konu MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin FETÖ ile mücadele çıkışı oldu.
Programın konukları Berhan Şimşek, Osman Erbil, Mehmet Şahin, Mehmet Sarı, Ruşen Gültekin ve Ali Aktaş’tan oluştu. İlerleyen saatlerde programda tartışılan konulara MHP Genel Başkanı Semih Yalçın’dan sert tepki geldi.
İşte Yalçın’ın açıklamaları:
An itibariyle Habertürk TV yine algı operasyonu peşinde. Programın bazı konukları Genel Başkanımızın FETÖ ile yıllar süren mücadelesini masaya yatırarak samimiyetsizlikten dem vurmaktadır.
CHP’de imrahorluğa kadar terfi eden ama elindeki kolanla kayışı tüfek, kendini silahtar ağası zanneden bazı haddini bilmez politika çömezleri haddini aşmaktadır.
Bu tipler; muhatap alınmadığı hâlde her seferinde kopası uzun dillerini Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’ye ve MHP’ye uzatmakta, edepsizce çemkirmektedir.
Sn.Devlet Bahçeli politikanın usulü dairesince efendisine seslendiğinde cevap CHP’nin imrahorlarından geliyorsa ya onların maskaralıkları efendisinin pek hoşuna gitmektedir ya da Sayın Kılıçdaroğlu, kendine sözcü seçmede de derin bir yanlışın, vahim bir isabetsizliğin içindedir.
CHP adına kelam eden bu gibi seviyesini ve yerini bilmezlerin bize seviye ve had bildirmeye kalkması ise çakalın uzaktan kurda ulumasına benzemektedir.
Biz bu şahıslara “Dırdırdan düşmüş çenenizi bir kapayıp, kuzguni dilinizi tutun. Siz gidin, efendiniz gelsin!” diyor, sınırı ve çizmeyi aşmamaları konusunda kendilerini bir kez daha uyarıyoruz. Bu haliyle CHP kriz baronu, kaos tellalı, yıkım baykuşu olmuştur.
CHP haysiyet celladı olmuş, adalet görüntüsü altında haksızlık, tutarsızlık ve ilkesizlik abidesine dönüşmüştür.
CHP Atatürk’ün partisi onun olmaktan çoktan çıkmış, Marksistlerin dayanağı, teröristlerin ve onların siyasi kanadının melcei hâline gelmiştir.
CHP, FETÖ’cülerin umut ışığı olmuş Cumhuriyet’in değil, bölücülüğün altı oku derekesine inmiştir. CHP; Türkiye’nin bölgesindeki dişe diş mücadelesini görmezden geldiği gibi, içeride de milletin, annelerin, babaların sesine kulaklarını tıkamıştır.
CHP iktidara karşı haklı haksız her konuda aleyhtar ve peşinen tepkili iken, millî hassasiyet gerektiren konularda suskundur.
CHP aylardan beri çocuklarını PKK’nın ve onun siyasi kanadının tasallutundan, istismarından kurtarma çabasındaki Diyarbakır annelerinin feryadını kulaklarını tıkamış, gözlerini kapamış, yüreğini karartmıştır.
CHP Türkiye’yi krize sokmak, küresel aktörlerin istediği kaos ortamını hazırlamak için olanca gücüyle felaket tellallığı yapmaktadır.
CHP, Türkiye’yi devler ligine yükseltecek her büyük projenin, her bağımsız adımın muhalifi ve muarızı olmuştur. CHP siyaset üretmede hadım, ancak sorun üretmede hadim konumundadır.
