Mike Pompeo’nun Patrikhane ziyaretinin asıl hedefi ne?

featured

“Görevini bırakmasına 2 ay kalmış bir dışişleri bakanı, eğer dış politikaya ilişkin böyle büyük sözler ediyor, devletini bağlayan açıklamalar yapıyorsa, bu tutumu, onun karakteriyle, küstahlığıyla açıklanamaz. Bu sözleri, ABD’nin kurumsal politikasını, Joe Biden döneminde de izlenecek olan devlet politikasını yansıtır.”

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun son ziyaretinde Türkiye, her açıdan küstah tavırlara tanık olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı, bütünlüğü, egemenliği, siyasal birliği konusunda düşmanca tutumu bilinen ABD, bu ziyaretle, bir kez daha Türkiye’nin hukukunu yok saymıştır.

Tepki çeken ziyareti değerlendiren Cumhuriyet yazarı Barış Doster, “Sorun dini değil, hukuki ve siyasi” dedi.

Doster’in yazısının satıur başları şöyle:

“Birincisi, Pompeo’nun Türkiye’de hiçbir resmi muhatabıyla görüşmeyip, asıl muhatabı olan mevkidaşını, yani Türk Dışişleri Bakanı’nı yok sayıp, Fener Rum Patrikhanesi’ni ziyaret ederek Patrik ile görüşmesi, hiçbir diplomatik kuralla, gelenekle, teamülle, nezaketle açıklanamaz. Amacı, kendisini ökümenik olarak tanımlayan patrikhaneye destek verip, onu ökümenik olarak gördüğünü, Türkiye ve dünyaya göstermektir.

İkincisi, ABD ve Avrupa emperyalizmi, yıllardır Türkiye’ye, Patrikhane’yi ökümenik olarak tanıması için baskı yapıyorlar. 2024 yılı başkanlık seçimlerinde, Cumhuriyetçilerin başkan adayı olmak isteyen Pompeo da bunu kendince fırsata çevirdi. ABD siyasal literatüründe “topal ördek” denen, yani görevi bırakmasına az zaman kalan bir başkanın dışişleri bakanı olarak, giderayak, veda turunda, Türkiye’ye çullandı. Pompeo, 7 ülkeyi kapsayan gezisinin, Fransa’dan sonraki ikinci durağı olan Türkiye’ye gelmeden önce, Paris’te, Türkiye karşıtı sert laflar etti. ABD ve Fransa’nın Türkiye’den duyduğu endişeyi, Türkiye’ye birlikte baskı yapmaları gerektiğini söyledi.

Üçüncüsü, görevini bırakmasına 2 ay kalmış bir dışişleri bakanı, eğer dış politikaya ilişkin böyle büyük sözler ediyor, devletini bağlayan açıklamalar yapıyorsa, bu tutumu, onun karakteriyle, küstahlığıyla açıklanamaz. Bu sözleri, ABD’nin kurumsal politikasını, Joe Biden döneminde de izlenecek olan devlet politikasını yansıtır.

EN SERT TAVIR GÖSTERİLMELİYDİ

Dördüncüsü, Batılı devlet adamlarının bu türden davranışlarına yıllardır muhatap olan Türkiye, bu durumun sebeplerini sorgulamalıdır. Türkiye’nin sessiz, edilgen tavrının, Batılıları daha da cesaretlendirdiğini görmelidir. Bu küstahlıklara karşı en sert tavrı göstermelidir. Durumu kınayan açıklamalar yaparak konuyu geçiştirmemelidir. Batılı devlet adamlarına, Türkiye’deki muhataplarının kim olduğunu, Cumhuriyet’in nasıl kurulduğunu, kurucu ilkelerinin neler olduğunu, devlet geleneğini hatırlatmalıdır.

DEVLET İÇİNDE DEVLET OLMA ÇABACI

Beşincisi, Patrikhane’nin devlet içinde devlet olma çabasına, patriğin, din adamı olmanın ötesinde, devlet adamı olarak davranmasına izin verilemez. Bu konunun ülkemizdeki en yetkin uzmanlarından, sessiz kahramanlarından olan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Özel şu uyarıyı yapmaktadır: “Türkiye, Patrikhane’nin ökümenik sıfatını kullanmasına izin vermemiştir. Patrikhane’nin, bu sıfatı kullanmasının, hukuki ve siyasi sonuçları vardır. Eğer Patrikhane ökümenik olursa, patriğin Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olma zorunluluğu ortadan kalkacaktır. Patrikhane, uluslararası hukukta tüzelkişiliğe kavuşacak, hukuken süje olacak, Türk hukukunun dışına çıkıp, uluslararası hukuka tabi bir kurum olacaktır. Türkiye’ye yönelik bu dayatmanın azınlık hukukuyla ilgisi yoktur. Dinle de ilgisi yoktur. Türkiye’den hak, hukuk değil, imtiyaz, ayrıcalık talep edilmektedir”.

Kısacası, milli egemenlik; siyasi, hukuki, idari, mali ve diğer tüm boyutlarıyla bir bütündür. Bölünemez. Devredilemez. Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet, bize bunu öğretmiştir.”

Mike Pompeo’nun Patrikhane ziyaretinin asıl hedefi ne?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

6 Yorum

  1. Koltugunda oturabilmek icin ABD’nin kucagina oturanlar sadece kendilerini degil devleti,milleti rezil ederler.Eger Türkiye AKP’nin iddia ettigi gibi güclü bir devlet olsaydi ABD Disisleri Bakani bu halti yiyemezdi.Ama Türkiye iliklerine kadar ABD’ye baglidir.Ucuyoruz sahlaniyoruz diye hava atip ülkende senin yasalarina göre görev yapmasi gereken Patrikhaneye söz geciremiyorsan bunun sucunu Lozanda degil kendi basiretsizligine arayacaksin.Lozan bir namustur sen o namusu 20 yildir kirlettin cünkü senin sevdan Türkiye degil halife olmakti ve halife olmak icin ABD’ye yaranman gerekiyordu.Onlarca yobaz cemaati bu nedenle besledin.Atatürkün kurdugu Diyanetin basina bir Atatürk düsmanini oturttun.Senin kendine saygin yok ki baskasida sana saygi göstersin.

  2. En ucuz siyaset nasil yapilir bilir misin bozkurt? Korkutup tehdit ederek…Yersen bunlari herseyini bedavaya alirlar..Donunu bile..! Hep bu yontem ilk kullanacaklari yontem olacaktir, yillarca oyle de olmustur zaten.

  3. Bu sahtekar Dinci’ler ( Müslümanlar, Yahudiler, Hristiyanlar ) hem Allah’a inanmıyorlar hem inanıyormuş gibi yapıyorlar !!! Bilin bakalım Ne için !! Tabi ki hepsinin Tek Tanrsı olan PARA için!!! yoksa Hristiyan alemi zerre umurlarında değil. Zavallı Hristiyanlar, Müslümanlar Sefalet içerisindeler.

  4. 21 Kasım 2020, 11:10

    Üç dört yıldır Türkçe Farsça ve Rusça sitelerde bir sürü öngörü adına Türkiyenin geleceğinde bir sürü yıkım savaş ve parçalanma ve depremler yayılıyor. Bu öngörülerde bir özellik ve oda şu ki hiçbir iyi ve hayır türk geleceğinde görünmüyor. mesela Karabağ konusunda bir öngörü yapılmamış ve ya Türkiye gaz ve petrol bulacağına bir öngörü olmamış ve hep takım yıkım öngörülüyor. Tabi ki kehanet diye bir şey yok ama bu öngörüler yüzünden Türkiye tehdit ediliyor, yani bize gönderme yapılıyor ve bunları dikkate almalıyız. bunlarda birde deprem konusu var ve bu depremde İstanbul yüzde 60 nüfusu ölecek öngörülmüştür, bu öngörü değil. Bir tehdit, yani bizi haarp sistem ile tehdit ediyorlar, küçük olarak İzmir’de yaşandı ve eğer batı isteğini yapmasak 2022de haarp ile İstanbul’u yikacaklar. ilginçtir ki biz batı ile ilişkilerimiz kötüye gittikçe deprem , orman yangını ve sivrisinek tehditleri çoğalıyor ama bunlar yakınımızda olan yunanistan ve Bulgaristan da yaşanmıyor! Haarp sistemin tehdidini ciddiye alın. Bu öngörü diye göndermelerde bir sürü senaryolar var, mesela Türkiye’ye sığınmacılar yüzünden bölücülük planlar var, bize silah ambargosu sebebi şudur ki Osmanlı’nın sonu gibi teknolojide geride kalıp ve kolay bir hedefe döneceğiz. Bunları dikkate almalıyız. Bu planlar sadece Türkiye’ye sınırlı kalmayacak ve Azerbaycan Cumhuriyeti ve güney Azerbaycan Türklerinide kapsayacak. Fransa’da başlayan islamofobi aslında İslam dinini hedef almayacak, Türkleri hedef alacak, hristiyan İslam kapsamında, Türklere karşı haçlı savaşlar açacaklar. Pompeonun ferner tüm patriği ziyaretide bu planın bir parçasıdır.

  5. Doğru ama 20 yıldır ülke hızlandırılmış harcanma programına alındı hızla devam ediyor herkes seyrediyor

  6. 21 Kasım 2020, 08:50

    Bu tür olaylarda İslam dininin Kısas kısmı çok önemli bir tavırdır. Abd de yaşayan ‘özellikle Asya kökenli insanları desteklemek gerekir. Böyle elini/kolunu sallaya sallaya etnik/dinci ayrılıkçıları ve azınlıkları kaşıyan kafaları ya sen de kaşıyacaksın ya da (bana sorarsan!) 0 (SIFIR!) tıraş edip göndereceksin. Ama bunları yapmak için her şeyden ziyade milli tavır gereklidir Amerikan tıraşı ile tıraş edilmiş kafalarla bu işler olmaz..

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!