Mine Kırıkkanat konuştu: Onlar 130 kişi, ben tek başıma bir orduyum!

VERYANSIN TV

Yazar Mine Kırıkkanat, Elif Şafak’ın Bit Palas romanında, kendi romanı olan ‘Sinek Sarayı’ndan intihal yaptığı iddiasıyla dava açmıştı.

Anadolu 1. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde görülen duruşmada gerekçeli karar açıklanmış; mahkeme heyeti Elif Şafak’a 159 bin lira para cezası verirken, kitabı yayımlayan Doğan Kitap’a da 83 bin lira maddi tazminat cezası vermişti. Kırıkkanat’a da taraflardan 10 bin TL manevi tazminat bedeli ödenmesine hükmedilmişti.

Bu gelişme Barış Pirhasan, Başar Başaran, Doğu Yücel, Gündüz Vassaf, Hüsnü Arkan, İlhami Algör, Murathan Mungan, Orhan Pamuk, Oya Baydar, Ümit Kıvanç, Yekta Kopan ve Zülfü Livaneli gibi isimlerin yer aldığı 130 ‘yazar’, Mine Kırıkkanat’tan intihal yaptığına mahkeme kararıyla hükmedilen Elif Şafak’a destek açıklaması yapmıştı.

MİNE KIRIKKANAT’TAN AÇIKLAMA

Mine Kırıkkanat, Vatanseverler Tv yayınında konuya ilişki çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Kırıkkanat, şu ifadeleri kullandı:

“Ben bir davaya girerken yanımda kim var kim yok düşünmem. Tek başıma dalarım. Daima tek başıma oldum. Hiç, “yanımda kimse olur mu olmaz mı” diye düşünmedim.

Ben bu davayı sadece Elif Şafak’a değil, Doğan Kitap’a da açtım. Ve sadece Elif Şafak’a karşı değil, Doğan Kitap’a karşı da kazandım. Yani dava temyizde onaylanırsa; Doğan Kitap, bastığı bütün kitapları toplamakla yükümlü. Bit Palas’ın yeni baskıları yapılamayacak ve Doğan Kitap’la Elif Şafak, kendi ceplerinden Türkiye’nin en yüksek tirajlı 3 gazetesinden birinde, gerekçeli intihal kararını yayımlamak zorunda kalacaklar.

Hiçbir davamda yanımda kimse yoktu. Bu beyler ve hanımlar, köşklerinde villalarında, evlerinde arabalarında rahatları bozulmasın diye hayatlarında tek bir davaya gönül koyup, tek bir davaya hak verip, kendi konforunu tehlikeye atacak insanlar değiller. Mahkemenin yollarını bilmezler mahkemenin yollarını ben bilirim. Fetullah Gülen’in şahsen ve ismen dava ettiği tek kadın benim. Adnan Oktar’la Fetullah Gülen’le uğraşırken ve onlarca dava açılmışken o adliye yollarına ben gittim.

Bunların hangi ilkeleri var kendi çıkarlarından başka? Oportünist, fırsatçı hepsi… Hepsi çıkar peşinde.

Ben bu 124 kişinin bulunduğu gruba çok açık olarak söylüyorum: Asla onlardan olmadım. Asla onlardan olmadığım için de benden nefret ediyorlar zaten. ‘Edebiyatullah’ tarikatı diyorum… Tarikatın içersinde birbirlerini pışpışlıyorlar. Bunlara evrensel anlamda ‘entelektüel’ demek mümkün değil.

Mahkemeyi aşağıladılar. Titiz bir çalışma yapan bilirkişi heyetini, “edebiyatçılardan oluşmalıymış” diye aşağılıyorlar. Edebiyatçılardan oluşacaktı, siz de 3 kuruşu gösterecektiniz, Doğan Kitap da “bak kitabını da basarım” diyecekti, ondan sonra hepsini satın alabilecektiniz değil mi? Hepsi sizden olacaktı değil mi? Hayır, gerçek bilirkişi edebiyatçı olmayanlarla karar verir. Çünkü biz niçin kitap yazıyoruz… Okur için birbirimize satmak için değil. Edebiyatçılar okusun diye değil, okur okusun diye… Bir ilkemiz duruşumuz varsa topluma yansısın diye. Bazen bir insan bütün bir orduya bedeldir.”

Programı izlemek için tıklayınız: