Mücadele

featured

Ahmet Bozdağ yazdı…

17 Ocak 2024 tarihinde Veryansın TV YouTube kanalı YouTube tarafından ihtar alarak kapanma cezası aldı. Veryansın TV emekçisi olarak birkaç kelam etmek bize de düşen görevdir diyerek bu yazıyı kaleme alma kararı aldım.

Hayatınız boyunca birçok efsanevi hikaye duymuşsunuzdur. Eski zamanlardan gelen bu efsanevi hikayeler dillere pelesenk olmuş, akıllara kazınmış, gerçek gibi anlatılmış da anlatılmıştır.

Simurg’u (zümrüdü anka kuşu) duydunuz mu hiç?

Kanatları göğü kaplayan, bilgi, beceri sahibi, tüm kuşların sıkıştıkları zaman gidecekleri tek kapı. Çare bulamadıklarında derman aradıkları, bir şeyleri unuttukları zaman hatırlayacakları tek ansiklopedi ya da olur ya bir kanatından yara aldıklarında ve yere düştüklerinde şifa aradığı o ulu kuş. Tam yok olundu, bitti, gitti denildiğinde küllerinden yeniden doğarak, yeniden var olarak, topallaya topallaya direnerek, kazıya kazıya pençelerinle toprağı, yeniden ayağa kalkmak ve kanat çırpıp uçmak için verdiğin mücadelenin sembolü.

Efsaneye göre zümrüdü anka kuşu, kaf dağının tepesinde yaşar ve o dağın tepesine uçmaya hiçbir kuş cesaret edemez. Kuşlar öleceklerdir ve hepsi zümrüdü ankanın kendileri için kurtarıcı olduğunu düşünürler ama o dağa biri bile gidemez.

Zaman geçtikçe geçer, kuşlar kurtarıcısını beklerken umut da zamanla yavaş yavaş tükenir. Kurtarıcı gelmedikçe hepsi zümrüdü ankanın öldüğünü düşünür ve tam “her şey bitti” denildiğinde aralarından biri, pençesine takılı bir tüy parçasıyla kahkaha ata ata gelir:

“Buldum, buldum. Zümrüdü Anka’nın kanadını buldum, o ölmemiş hala kaf dağında.”

Aralarından biri ürkek ve kısık sesle:

“Hadi kaf dağına gidelim. Yoksa burada öleceğiz. Kurtarıcı bize gelmiyorsa biz ona uçalım” der.

Tüm kuşlar şaşkınlık içinde “ne yapacağız, gitsek mi kalsak mı” diye kara kara düşünür ve sonunda karar verilir. Kalsalar zaten ölecekler, gitseler bir umut var. Karar alınır ve tüm sürü kaf dağının tepesine doğru uçmaya başlar. Fakat oraya ulaşmak için yedi dipsiz vadiyi aşmak gerek ve bu hayli zor iş.

İrade vadisine gelindiğinde, altlarında akan dereler, yeşil vadiler, ormanlardan yükselen ulu çınarlar bazılarını cezbeder ve bir kısmı geri döner.

Aşk vadisinde bülbülün sesi duyulur. “Gülümü unuttum, bakın şu uzakta görünen ladin ağacı var ya onun dibinde onu bırakamam” der ve bülbülün güzel sesiyle sarhoş olan bazı kuşlar da, baktıkları serap içindeki taşları kuğu zanneder ve o gördükleri serap onları öylesine mest eder ki bülbülü de yanlarına alıp geri dönerler.

Cehalet vadisinde uçsuz bucaksız gökyüzü görünür. Gökyüzünün böylesine mavi, böylesine büyük olduğunu gören bazı kuşlar şaşırır kalır. Bulutları, yıldızları yakından gördükçe ne olduğunu, nereye gittiklerini bilmeden yollarını değiştirip bulutlara, yıldızlara doğru uçmaya başlarlar.

İnançsızlık vadisinde asla “Kaf Dağı’na ulaşamayacağız” mırıltıları duyulmaya başlar. “Boşuna çabalıyoruz, hepimiz öleceğiz, oraya ulaşmak imkansız, Simurg bizi yalnız bıraktı biz ona ulaşamayız” cümleleri arasında birçoğu pes eder.

Yalnızlık vadisinde tüm kuşlar korku içinde sanki orada tek kendileri varmış düşüncesine kapılır ve tek kaldım düşüncesi bir çoğunun farklı yönlere uçmasına, yollarını kaybetmesine sebep olur. Birlik içinde uçan sürüden kopmuşlardır.

Kuşlar, dedikodu vadisinde dört bir yandan fısıltıya başlar. Arkalardan Simurg’un yaşamadığını, yeniden doğuşta tüylerinin yandığını ve o parçalardan birinin yeryüzüne düştüğünü söyler. Bir öndekiler yanan tüylerin tekrar çıkmadığını… Aynı kuşlar, tüyler çıkmadığı için Simurg’un korkup utandığını, öne doğru geldikçe artık gitmenin faydasız olacağı, Simurg’un işe yaramayacağı dedikodusuyla geri döner.

Ve son vadi olan ben vadisine gelindiğinde bazı kuşlar, o kadar engeli aşmanın verdiği özgüvenle dönen kuşlardan üstün olduklarını, kalanlar arasında da en güçlü iradeye kendilerinin sahip olduklarını söylemeye başlar.

Kimi sağ tarafın doğru yol, kimi sol tarafın doğru yol olduğunu söyler ve “benim dediğim doğru” diyerek diğer kuşları ikna etmeye çalışır. Yolu değiştirmeyenler de birbirlerini ezerek en öne geçip liderlik yapmaya çalışırlar. Her ezilen kuş kanadından yara alır ve düşer. Hiçbiri bir türlü en öne geçemez. Vadinin sonuna gelindiğinde ise ben duygusu sona erer ve kaf dağının tepesi görünür.

Simurg (zümrüdü anka) 30 Kuş anlamına gelmektedir. Kaf Dağı’nın tepesine ulaşabilen sayı da 30’dur. O 30 kuş tepeye varıp, geriye dönüp baktıklarında, yolda yanılan, ihanet eden, güzelliklere kanan, inançlarından kopan, kaybettikleri diğer kuşları düşündüklerinde dermanın sadece kendilerinde olduğunu anlarlar. Ve zümrüdü ankanın sadece kendileri olduğunu anlarlar. Kurtarıcı da, bilge de, yeniden var oluş da sadece kendilerindedir.

Veryansın TV bir zümrüdü anka değildir. Bilge, kurtarıcı, ulu, yüce değildir ve efsanevi bir hikaye değildir.

Bilge olan da, kurtarıcı olacak olan da, ulu olan da sizsiniz. Siz okuyucularımız, bize ekmeğinden artırıp destek olan siz, zamanından artırıp bizi takip eden izleyen siz; bu ülkeye, bu topraklara gönülden bağlı olan siz. Zümrüdü anka sizsiniz.

Veryansın TV mücadelenin resmini sergileyen yer. Her türlü ambargoya, kısıtlamaya, saldırıya karşı o resmi o duvardan indirmeden gösteren yer. Elde yok avuçta yok olsa da, yılmadan her gün ekranlarda resmin güzelliklerini bağıra bağıra size anlatan yer. O resim bağımsızlığı, cumhuriyeti, Atatürk ilke ve inkılaplarını, kardeşliği, eşitliği, hukuku, millet olmanın paydasını, vatanın bölünmez bütünlüğünü anlatan dünyanın en güzel tablosu.

İçinde Yunus, Pir Sultan, Hacı Bektaş,
İçinde annemizin ördüğü örgüler, ellerininden incecik iplere geçen kokusu,
Babamızın emeği, sevgisi,
Uçsuz bucaksız ovalar,
Dimdik yamaçlarla çevrili bulutlara ulaşan dağlar,
Yağmur, kar, çiçek, arı ve bal,
Toprağın kokusu,
Toprağın altında yatan şehidin emaneti,
Gökte dalganan bayrağın, ölsen bile yere düşmeyecek fikri var. O resimde bağımsız Türkiye Cumhuriyeti var. O resmi gösteren biziz ve ressam sizsiniz.

Mücadele çetin olacak…

Kimi paraya pula tamah edecek,
Kimi şeyhe şıha secde edecek,
Kimi zevkle sefayla gönül eğlendirecek,
Kimi ne olduğunu bilmeden, bilmek de istemeyip kafasını eğecek,
Kimi öldük, bittik, buraya kadar diyecek,
Kimi iftira atacak, kimi saldıracak, kimi küfredecek,
Kimi ben oldum diyecek, ben olmadan olmaz diyecek.

Ama o vadileri yalnızca inananlar geçecek. Ve mücadeleye inananlar gün geldiğinde zümrüdü ankanın kendileri olduğunu görecek.

Mücadele

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

  1. Güneşin izinde sonsuza kadar, hep birlikte!

  2. Veryansın içinde emek veren herkese sonsuz teşekkürler.Varolun.Size olan saygımuz sevgimiz sonsuz…..

  3. Zümrüdü Anka sizsisiniz, kaf yolculuğunda gayret kuşağını beline bağlayan da..Çünkü o ilk umut tüyü de ankanın kendisinden.. Varolun

  4. 27 Ocak 2024, 12:25

    Varolunuz, zümrüdü anka ulusal bilincimiz,biziz…

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!