Müyesser Yıldız’dan duruşma öncesi mesaj

Gazeteciler Müyesser Yıldız, İsmail Dükel ve onlara bilgi sağladığı iddia edilen astsubay Erdal Baran’ın yargılandığı davanın ilk duruşması 9 Kasım Pazartesi saat 09.30’da 26. Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.  

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, Odatv Ankara Haber Müdürü Yıldız ve astsubay Baran 11 Haziran’da tutuklandı, TELE1 Ankara Temsilcisi Dükel ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Yıldız ve Dükel ile bu isimlere “bilgi temin ettiği” iddia edilen Baran hakkında, “devletin güvenliği veya yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçunu zincirleme işledikleri gerekçesiyle 6 yıl 3’er aydan 17 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosundan sorumlu Başsavcıvekili Veysel Kaçmaz’ın hazırladığı iddianamade 13 Ekim 2019’da D.Ö isimli kişinin, astsubay Baran’ın, “gizli kalması gereken operasyon bilgilerini sızdırdığı” ihbarı üzerine soruşturma başlatıldığı belirtildi.

Bunun üzerine Baran’ın eşi adına kayıtlı telefonun dinlenmesine karar verildiği ifade edilen iddianamede, “İhbarda belirtildiği üzere Baran’ın, tanıdığı personel ile kurduğu irtibat sonucu ‘devletin askeri hareketlerini tehlikeye sokacak’ devlet sırrı niteliği taşıyan bazı bilgileri gazetecilerle paylaştığı tespit edilmiştir.” iddiasına yer verildi.

‘KENDİ İDDİANAMEMİ KENDİM YAZSAM BUNDAN DAHA İYİ YAZARDIM’

Öte yandan, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Müyesser Yıldız’ı 5 aydır tutuklu tutulduğu Sincan Cezaevi’nde ziyaret etti. Yarın hâkim çıkacak olan Yıldız, Çakırözer aracılığıyla gönderdiği mesajında şunları kaydetti:

“Bu dosya ile beni değil beş ay, 5 dakika dahi yatırmamaları gerekirdi. İçinde hiçbir şey yok! Kendimden çok hukuk adına hukuka yapılanlara üzülüyorum. Ben kendi iddianamemi kendim yazsam bundan daha iyisini yapardım. Benimle ilgili iddia ‘devletin güvenliğini tehlikeye sokma vs.’ deniyor. Asıl yargıyı bu hale düşürenlerin devletin güvenliğini falan taktığı yok. Umurlarında değil. Umurlarında olsa böyle boş bir dosya ile bir insanı tutuklayabilirler mi? Onların tek derdi tepedekilerin koltuğunun güvenliği. Sadece kendi iktidarlarını korumak! Bu hukuk değil, pervasızlık” dedi.

‘UYARILARIMA KULAK VERECEKLERİNE BENİ CEZAEVİNE KOYUYORLAR’

Tutukluluğuna gerekçe gösterilen yazılarında yaptığı uyarıları hatırlatan Yıldız, şöyle devam etti:

“Ne oldu Libya’da! Libya ile ilgili olası senaryoları yazdım diye rahatsız olmuşlardı. Libya’da taraflar anlaşmak üzere. Ve anlaşma metninde ne var? Tüm askeri eğiticilerin Libya’dan ayrılması. Bu olasılığa ben aylar önce dikkat çektim. Onu yazdım diye buraya kondum. Ne oldu şimdi! Olası senaryoları ben düşünüyorum, ben yazıyorum, ben uyarıyorum. Dinleyeceklerine kulak vereceklerine ‘acaba doğru mu söylüyor’ diyeceklerine beni cezaevine koyuyorlar. Bu kadar kötülük bir ülkeye ancak taammüden yapılır. Tam da FETÖ zihniyeti bu işte. FETÖ’nün siyasi ayağından hesap sorulmadığı için hala FETÖ zihniyeti yargıyı etkisinde tutabiliyor.

Öyle bir zulüm var ki kapısına sığınacağımız bir yargı bir polis yok. ‘Delil karartma’ dediler, ‘kaçma şüphesi’ dediler, ‘çıkınca adaletin işleyişini engelleyecek’ bile dediler. Beni aylardır içeride tuttular.”

‘BU HUKUKSUZLUK BİTMELİ’

Utku Çakırözer ise Sincan Cezaevi önünden yaptığı açıklamada, şu çağrıda bulundu:

“Müyesser Yıldız aylardır haksız, hukuksuz şekilde Sincan Cezaevi’nde tutuluyor. 5 ay önce sabah baskınıyla gözaltına alınmıştı. Yazıları nedeniyle tutuklandı. O yazılara hâlâ internetten erişilebiliyor. Artık bu hukuksuz tutukluluk bitmeli. Müyesser Yıldız pazartesi görülecek ilk duruşmada derhal özgür kalmalı.”