Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar İlker Karakaş, Ali Gündüz ve Semih Soyalp ile tutuksuz sanıklar Gözde Gündüz, Jale Erberk ve taraf avukatları katıldı. Duruşmayı Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve bazı milletvekilleri de izledi.
Mahkeme Heyeti Başkanı, bir önceki celse savcılığın esasa ilişkin mütalaasını sunduğunu hatırlatarak sanıklara son savunmaları için söz verdi.
Tutuksuz sanık Gözde Gündüz, olay gecesi iki defa Şener’in fiziksel ve sözlü şiddetine maruz kaldığını, maktulün kendisine ve arkadaşlarına küfür ettiğini öne sürdü. Şener’in iki elini açarak üzerine geldiğini iddia eden Gündüz, “Onur Şener bize karşı küfür etti, aşağıladı, beni itekledi. Ben kendisini durdurmaya çalıştım ama ayıramadım. Eşim ayırmaya çalıştı, şiddet gördü. Eşim düştükten sonra ben de düştüm, kalktık sonra eşimin yanına gidip onunla ilgilendim.” diye konuştu.
Gözde Gündüz, 9 aydır olayın aydınlanması için hukuk mücadelesi sürdürdüklerini belirterek, eşi ve kendisi hakkında beraat kararı verilmesini istedi.
‘BARDAK GELMESİN DİYE ARAYA ELİMİ KOYDUM’
Tutuksuz sanık Jale Erberk de Şener’in Ali Gündüz’ü tuttuğunu, Semih Soyalp’i de yolun ortasına fırlattığını, o sırada kendisinin de şoka girip bağırdığını söyledi. Erberk, olayla ilgisinin bulunmadığını, tanık olacakken sanık olduğunu savundu.
Tutuklu sanık Semih Soyalp, esas hakkındaki savunmasına Şener’in ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileğinde bulunarak başladı. Soyalp, olay anında kavgayı ayırmak için ne yapabileceğine dair cezaevinde çok düşündüğünü belirterek, şunları anlattı:
“Onur Şener’in gelip İlker’e saldıracağını, İlker’in de gelip bardakla vuracağını ben öngöremedim. O anda bile içeriye girmeye çalıştım. Onur’a kötü bir şey yapmayı düşünmedim, bardak gelmesin diye araya elimi koydum, elim yaralandı. Benim Onur’a onun da bana yönelik müdahalesi olmadı. Göz göze bile gelmedik. İlker’i gördüm. İlker üzerine atladı. Olay bitti, 112’yi aradım. Elimden geleni yaptım. Ne yazık ki böyle kötü bir şey olması beni çok üzüyor. Çok üzgün olduğumu ifade etmek istiyorum. Suçum, günahım yok. Beraatımı ve tahliyemi istiyorum.”
‘BENİM GÖRDÜĞÜM İLKER BARDAĞI VURDU’
Tutuklu sanık İlker Karakaş da olayın ardından çok düşündüğünü, yaşananları çok yönlü değerlendirdiğini ifade ederek, suçsuz olduğunu savundu.
Karakaş, olay anına ilişkin şunları anlattı:
“Onur’un yaptığı ‘erkekler dışarı çıksın’ anonsundan habersizdim. Sahne önüne geldim, şarkı söyledim. O bana küfür etti. Onur’un daha sahnenin önünde neden küfür ettiğini anlamadım. Aslında çok basit bir konu. Anons yapılmış da biz çıkmamışız. Sahnenin önünde 3 küfürlü laf var. Laf arasında ‘erkekler dışarı çıkın’ deseydi ben konuyu anlar, problemi çözerdim. 5 dakika içinde sarmaş dolaş olurduk. Onur’un problemi bilmiyorum. Ona rağmen dışarı çıktık. Onur’a yönelik pasif bir direniş göstermedim. Sahnede öfkesini gördüm.
Benim anlamadığım, biz dışarı çıktık, sen dışarı çıkıyorsun, geri dönüp bize saldırıyorsun. Kadınlara saldırması, ben buna hala anlam veremiyorum. Onur 2 metre, gözü dönmüş şekilde üzerimize saldırıyor. Bize saldıran bir adam vardı. Böyle bir adam üstünüze saldırınca elinizde ne varsa onunla kendinizi korumaya çalışıyorsunuz. Uzaklaşabildiğim kadar uzaklaştım. Onur’un bize saldırması hiç öngöremediğim bir şeydi.”
‘MASUMUM’
Tutuklu sanık Ali Gündüz de kavganın kadına şiddet nedeniyle çıktığını belirterek, Şener’in kadınlara sözlü ve fiziki şiddet uyguladığını iddia etti.
Gündüz, o gece yaşadıklarına ilişkin şunları anlattı:
“Onur Şener’le hiçbir temasım yok. İçkimizi alıp dışarı çıktık. İçerde 20’den fazla tanık var. Eldeki yara bir şeyi ifade etmiyor. Elimdeki kesi yere düşmemden kaynaklandı. Ben masumum. Onur Şener gelirken eşim Gözde’yi itekledi. Onur, İlker’e yumruk savurdu. İlker sonrasında bira bardağını Onur’un kafasına vurdu, üst kısmında dağıldı. Ondan sonra eşim arada kalınca eşimi arkama almaya çalıştım. İlker ile Onur arasında arbede başladı. İki tarafı da ayırmaya çalıştım. Araya girmeye çalıştım. Benim gördüğüm İlker bardağı vurdu, bardağı vurduktan sonra ikisi birbirine girdi. Semih de içindeydi. Ben o esnada eşime odaklandım. Semih bir şey yaptı diyemem, ben sadece İlker’in vurduğunu gördüm. Olayda elimde bir bardak yoktu. Onur’u tanımıyorum. Suç kaydı var, darp olayları var. Ben masumum. Bugün bunun anlaşıldığını düşünüyorum. 8 aydır cezaevindeyim. Çok mağdur edildik. Beraat ve tahliyemi istiyorum.”
Avukat beyanlarının ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar İlker Karakaş ve Ali Gündüz’e “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti sanıklara verilen cezada takdir indirimi uygulayarak cezalarını 25’er yıla düşürdü.
Mahkeme, sanıklar Semih Soyalp, Gözde Gündüz ve Jale Erberk’in de üzerlerine atılı tüm suçlardan beraatlarına hükmetti.
NE OLMUŞTU?
Onur Şener, geçen yıl 2 Ekim’de Çankaya ilçesinde sahne aldığı eğlence mekanında, ‘istek parça’ taleplerini geri çevirmesi nedeniyle çıkan kavgada, boğazı cam bardakla kesilerek öldürülmüştü.
Olaya karışan bakanlıkta iş müfettişi İlker Karakaş (35), Ali Gündüz (36), savunma sanayi alanında çalışan elektrik mühendisi Semih Soyalp (36) ile Gözde G. ve Jale E. gözaltına alınmıştı.
Tutuklanan İlker Karakaş, Semih Soyalp ve Ali Gündüz ile adli kontrol ile serbest bırakılan Gözde G. ile Jale E. hakkında ‘canavarca hisle kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle dava açılmıştı.
Davada mütalaasını açıklayan savcı, eğlence mekanında başlayan tartışmanın dışarıda devam ettiğini, sanıklardan İlker Karakaş ve Ali Gündüz’ün ellerindeki bardaklarla ve kırılan bardakların parçalarıyla Onur Şener’e vurduklarını, Şener’in vücudunda çok sayıda kesik yarası bulunduğunu belirtmişti.
Şener’in ölüm nedeninin de boynundaki büyük damar yaralanması olduğunu belirten savcı, sanıklar Karakaş ile Gündüz’ün ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapisle cezalandırılmalarını, tutuklu sanık Soyalp ile tutuksuz sanıklar Gözde Gündüz ve Jale Erberk’in olaya karıştıklarına dair delil bulunmadığı gerekçesiyle beratlarını talep etmişti.
Türkiye’nin gündemine oturan olaya ilişkin ilk görüntüler aylar sonra ortaya çıkmıştı.
