Koronavirüs tedbirleri gereği okulların kapalı tutulmasına ateş püsküren Nagehan Alçı’dan tepki çeken ifadeler geldi. Alçı, “Öğretmenler de öğrenciler de okulsuzluğa, rahata alıştı sanki… Hakikaten isyan ediyorum! Okulları açmaya ne zaman öncelik vereceğiz?” dedi.
Koronavirüs tedbirleri gereği yüz yüze eğitime verilen ara sürüyor.
Vaka sayıların 30 binlere dayanmasıyla yeniden tatil edilen okulların açılışıyla ilgili net bir tarih yok.
Okulların kapalı kalmasına sert tepki gösteren Nagehan Alçı’nın öğretmenlere yönelik “Rahata alıştılar” sözü büyük tepki çekti.
Alçı’nın yazısının satır başları şöyle:
“(…) Sevgili dostlar, Afrika ülkelerinde bile bu kadar uzun süre okulunu kapalı tutan yok! Bakın Tunus’ta açık mesela…
Daha da tuhaf olan Türkiye’de muhalefetten de eğitimcilerden de okulları açma yönünde bir talep, bir çağrı olmaması…
Mesela vaka kaça düşünce açılacak? Nasıl bir plan çerçevesinde dönüş olacak? Hangi sınıflara öncelik verilecek? Bilen yok!
Halbuki bu iş adım adım organize edilip ilan edilse, olası bir artışla da yine kademe kademe kapansa çok daha doğru değil mi?
Üniversite ve liseleri bir kenara koyuyorum. Hadi ortaokullular da idare eder diyelim ama ilkokul çocuklarının bu kadar uzun süre yüz yüze eğitimden mahrum kalmasının telafi edilemez zararları var.
Bu gidişle bir kuşağı kaybedebiliriz. Covid için risk grubu içinde bile olmayan gelecek nesilleri eve kapayarak ne kadar büyük bir risk aldığımızın farkında mıyız? Yaşlılarımızı riske atmamak için çocuklarımızı riske atıyoruz! Halbuki yaşlılarımızı çocuklarımızı riske atmadan korumanın yollarını arayabiliriz…
Her yer açıkken çocukları okula değil, markete götürebilmek sizin içinizi acıtmıyor mu?
ÖĞRETMENLER RAHATA ALIŞTI…
Öğretmenler olduğu yerden uzaktan eğitime devam ediyor. Onlar da farkında uzaktan eğitimin neredeyse hiçbir geri dönüşünün olmadığının. Ne sınav var, ne sağlıklı bir kontrol.
Hele Anadolu’da, köylerdeki durumu unutun!
Ama öğretmenler de öğrenciler de okulsuzluğa, rahata alıştı sanki…
Hakikaten isyan ediyorum! Okulları açmaya ne zaman öncelik vereceğiz?”
Doğru söylemiş. Biz postacı mıyız? Postacılık yapacak olsam pttde çalışırdım.
Ben polislik yapabilirim ama polis öğretmenlik yapamaz. Bunu da göz önünde tutmanızı tavsiye ederim. :)
biliyoruz sizin gibi öğretmenleri. siz de o sınıftasınız. ancak çene yapar eleştirisiniz.
anlamayacaksınız ama anlatayım: Öğretmen insan yetiştirir. Kanun uygulamaktan, taş taşımaktan, fabrikada çalışmaktan farklıdır. her öğrenci ile tek tek ilgilenmek gerekir. onun psikolojisi, davranış eğitimi, bilişi, algısı hepsi önemlidir.
belli ki sizin için insan ve patates arasında pek fark yok. sizi de patates gibi yetiştirdikleri için olabilir, anlıyorum. yine de sistemle ilgili sorununuzun muhattabı o tiksinir gibi konuştuğunuz öğretmenler değil. biraz empati diyeceğim ama yetişmediğiniz daha doğrusu yetiştirilemediğiniz için sizin empati yapma yetiniz olduğunu sanmıyorum. yetiştirilebilseydiniz, insanların yaptığı işlerin içeriklerini düşünebilir belki biraz da olsa insan gibi yaşamak için gerekli olan şartların sağlanması için belki katkınız olurdu.
Ad rumuzlu arkadaş kimsenin mesleği kötülediği yok, biz bu kutsal mesleğin adını kötüye çıkaran, aldıkları parayı haketmek için bişey yapmadıkları yetmiyormuş gibi bi de daha fazlasını isteyen haramzadelerden bahsediyoruz, evet vefa gruplarında çalışan öğretmenler var ama öğretmenlerin örgütlü sendikası çıkıp da biz postacı değiliz diye basına beyanat verirse konuşuruz arkadaş
35 yıl öğretmenlik yaptım. Meb toplumun en ağır işleyen, en hantal kurumudur. Üstüne kadrolaşmaları, yönetmeyi olumsuz anlamda idare etmeyi ilke edinmiş yöneticileri, kendini geliştirmeyen öğretmenleri ekleyin. Kendi alanından sınavlara giren branş ortalamaları çok düşüktür. Türkçe öğretmenlerinin yarısı yanlışsız sınav kağıdı hazırlayamaz. Varın diğerlerinde dilimizin ne hale geldiğini düşünün. Sosyal medyada öğretmen gruplarına bakabilirsiniz. Başlangıçtan emekliliğine kadar tarihi ezberlediği şekilde anlatan öğretmenler bilirim. Öğretmen kuruluşları daha çok siyasetle ilgilidir. Öğretmen gelişimine katkıda bulunmaz. Halkla ilişkileri iyi olanlar dersanecilik ve özel derslerle zengin olmuştur.
35 yıl öğretmenlik yaptım. Meb toplumun en ağır işleyen, en hantal kurumudur. Üstüne kadrolaşmaları, yönetmeyi olumsuz anlamda idare etmeyi ilke edinmiş yöneticileri, kendini geliştirmeyen öğretmenleri ekleyin. Kendi alanından sınavlara giren branş ortalamaları çok düşüktür. Türkçe öğretmenlerinin yarısı yanlışsız sınav kağıdı hazırlayamaz. Varın diğerlerinde dilimizin ne hale geldiğini düşünün. Sosyal medyada öğretmen gruplarına bakabilirsiniz. Başlangıçtan emekliliğine kadar tarihi ezberlediği şekilde anlatan öğretmenler bilirim. Öğretmen kuruluşları daha çok siyasetle ilgilidir. Öğretmen gelişimine katkıda bulunmaz. Halkla ilişkileri iyi olanlar dersanecilik ve özel derslerle zengin olmuştur.
tayyipler alemi pankartı açan liboşlarlın beraatine ilişkin yapılan haberle ilgili yorumumu yanlışlıkla buraya yazmışım, aynı anda birden fazla düşmanla mücadele ederken bazen hatlar karışabiliyor
Erdoğan düşmanlığı hevesiyle bu lgbtlilerin kucağına oturmakta beis görmeyen sözde aydın ve çağdaş arkadaşlar, ister yaradılışa inanın ister evrim teorisine, homoseksüellik bir ucubeliktir. Vücütta oluşan habis bir kanser gibidir, toplumun bünyesine uymayan onu hasta eden ve nihayetinde öldüren bir tümördür. Evrim açısından bakarsanız homoseksüelliğin, türlerin çevreye uyum sağlaması ve soylarını sürdürmesi prensibine göre hiç bir faydalarının olmadığını bilakis zararlı olduklarını, bu sebeple yok olmaya mahkum olduğuklarını kabul etmeniz gerekir. Olaya veli efendi hipodromu misali geniş bir mideyle bakıp “tercih meselesi saygı duymak lazım” nazarından yaklaşan ilerici çağdaş arkadaşlar; siz de bi zahmet memleketin yüzde elli ikisinin TERCİH ETTİĞİ bir lidere saygı gösterecek kadar nazik olun bi zahmet, bu ibnelere gösterdiğiniz hoşgörünün milyonda birini Erdoğan ve ona oy verenlere göstermek çok da zor olmasa gerek
Yukarıdaki haber mi komik aşağıdaki yorumlar mı al birini vur ötekine. Milletvekilleri kaç katı maaş alıyor araştırın biraz ve onların tatilleri de uzuun mu uzuun, siz sanıyor musunuz bu tek örnek, bu ülke böyle bir yer maalesef, tek sıkıntınız bu mu galiba öğretmen maaşı size çok fazla geliyor çünkü sürekli aynı martavallarla aynı yorumlar bıktıyor. (sırtında taş taşıyan? Evet acı bir gerçek adaletsiz bir dünyadayız. ) Bir kısım öğretmenin ücretli olduğu, asgari ücret bile alamadığını bilinmiyor herhalde. Filyasyon ekiplerinde öğretmenler de var be bilmeden yorum yapan kişicikler.
Sürekli bir mesleği karalamaya çalışacağınıza biraz akledin. Her mesleğin kolay ve zor yönleri var. Derdiniz paraysa, niye buralarda yoruyorsunuz kendinizi youtuberlıkta deneyin şansınızı daha çok kazanırsın.
hocam nefes alıp verirken çok zahmet çekiyosunuzdur siz, hele tuvalete gitmek ayrı bi derttir sizin için eminim, bunları yapıyosunuz diye de ek ücret versin mi devlet size , günde üç saat oturduğun yerden ders verip de 12 saat sırtında taş taşıyan adamdan daha çok ağlamak nedir ya, hepimizin etrafında öğretmen arkadaşlar var, haftada üç bilemedin dört gün okula gidersiniz o da yarım gün, zorunlu dersiniz haftada 15 saat (bir polis memurunun nerdeyse günlük mesaisi) fazlası için ek ücret, bahçede ayda bir nöbet tutmak için ek ücret, seminere gitmek için ek ücret, yazın 2-3 ay full maaş tatil, bayram, seyran tatil, ara tatil, yarıyıl tatil, tatil tatil tatil, yuh hocam yuh zırlamayın artık bi susun ya, el insaf
öğretmenler pandemiden önce de zaten yatıyordu, haftada onbeş ders saati zorunlu çalış, üstüne verdiğin ders için ek ücret al, tenefüste bahçede öğrenci başında nöbet tutmak için bile extra para verin diye ağla, evinde parayla özel ders oooooh suyundan da koy, sorsan cevapları “kıskanmayın, siz de öğretmen olsaydınız”, şimdi hepten kebap pozisyonuna geçtiler, bi tanesi günde 180 dakika ders veriyorum demiş, 10800 saniye deseydin daha vurucu olurdu be sevgili öğretmenim, günde 3 saat çalışıyosun utanmadan konuşuyosun, fabrikada sırtında taş taşıyan adam senin kadar zırlamıyor, öğretmen olabilirsiniz ama herşeyden önce devlet memurusunuz, siz kebap yaparken sağlıkçılar ve kolluk kuvvetlerinin fazla mesai ve ek iş yükünden belleri büküldü, kapanan iş yerlerinin sahipleri ne yer ne içer umurunuzda değil, Ben devlet baba olsam pandemide işyeri maske denetimleri, vefa destek grupları vs işlerde öğretmenleri kullanırım, karşı mı geliyo keserim maaşının yarısını kahvehane, kafe vs 7/24 kapalı yerlerin çalışanlarına, işinden gücünden olanlara veririm o parayı
Nagahan hanım gündeme oturacak bir cümle etmiş yine ama aklımın almadığı bizim ülkemizde yazıp çizdıği konuştuğuyla zerre miskal katkısı olmayan insanları bu ahali niye izler insanımız izlerse teknolojiyle reytinglerini ölçen televizyonlarda reklam gelirlerini arttırmak için çıkartırlar ekranlara bu ülkede olumlu itiraz kültürü olmalıdır oluşturulmalıdır diye düşünüyorum .sağlıkla kalalım.
Sınıf öğretmeniyim. Ve burada yazılanlara katılmıyorum. Gerekirse aileleri okula çağırıp konuşuyorum. Her an arıyorum. Canlı ders saatleri konusunda sürekli hatırlatma yapıyorum. Günde 180 dakika ders işliyoruz. Bazen baş ağrısından uyuyamıyoruz. Her gün ödevlendirme ve saat başı öğrencilerimin okuma videolarını izliyorum. Birinci sınıftayız ve tabi ki zorlanıyoruz, sınıfımızın düzenini özlüyoruz.
Lakin insaf etmeyen insanlar her an her yerdeler. Sadece şunu söylemek isterim bilmeyene her şey kolay gelir, bu söylenen sözlerin ucu bucağı yoktur. Gün gelir de yakınınız bir öğretmen olursa belki o zaman nasıl stres altında olduklarını öğrenirsiniz. Öğretmenler rahata alışmadı çok zor koşullar altında geleceğimizi inşaa etmeye gayret ediyor.
Keşke kendisi biraz faydalı bir yapabilecek kapasitede olsa. Kendisi rahata en alışık kişilerden birisi..
kadın yerden göğe kadar haklı yatarak para kazanıyorlar, ağzına sağlık.
Bir öğretmen olarak şahsen benim okulların kapatılması yönünde bir isteğim olmadı. Ben okulların bir an önce açılmasını istiyorum. Uzaktan eğitim çok zor ve aynı zamanda çok verimsiz.
Hiç biliyormu acaba insanların onu ne kadar itici ne kadar kötü biri olduğunu düşündüğünü. Ha bire fitne çıkartan bölücülük yapan biri olduğunu düşünüyor insanlar da kendi biliyor mu ne kadar pis bir insan olduğunu
7 milyon$ lik evini gazeteci maasiylami aldın…
Bu gazeteciler nekadar alıyor…
Kendisi haberi evinde yatarak mi veriyor….
Bacım işine git…ogretmenlerle uğraşma…azicik yatacam.
bir öğretmen olarak söylüyorum, uzaktan eğitim normal eğitimin4-5 katı daha zor. ders süreleri arası çok az. çok yoğun, çok stresli, bilgisayar bağlantısı kopuyor, teknik aksaklı oluyor. öğrencilere online eğitim vermek, inanın çok zor. inanmayan bi öğretmenin online dersini izlesin. öğretmenlerin hakkını yemeyin. okulda yüzyüze eğitimi bekliyoruz. herkes mücadele ediyor. saygı duyun. moral bozmayın. birlik olalım.
Bunun Ailesi ve amcası Kayseri’de çok Atatürkçü namuslu insanlardı.
Hatta amcası CHP’nin CHP Olduğu günlerde Kayseri İl Başkanıydı. Tanışırdık. Namus abidesiydi. Bu yeğeninin halini görmeden babası be amcası öldüler şükür.
Utanç abidesi oldu kadın.
Bu yoruma katılıyorum. Çok ciddiyim! Yüzünü karartın, buzlayın ya da.
CIA- FETÖ AJANI.
KOCADI DA HEYKELTRAŞ RASİM EFENDİ; ZEKERİYA ÖZ HEYKELİ DİKİYORDU…
@VeryansinTV: Bu kadinla ilgili haber verdiginizde acaba yüzünü karartabilir misiniz? Tansiyon sorunu olan okurlariniz sizlere duaci olacaklardir. LÜTFEN.
BİR LAFA BAKARIM LAF MI DİYE BİR DE SÖYLEYENE BAKARIM CIA AJANI MI DİYE?
Sen de beleş gazeteciliğe alıştın. Tepeden indin medyaya. Yalakalıkla…
Çocukların da bulurlar ilerde bir iş; senin gibi boş boş yazılar yazar gazeteci olurlar.