Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor.
KİMLER TUTUKLANDI?
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve dün jandarmadaki işlemlerin ardından adliyeye getirilerek nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen zanlılardan, Narin Güran’ın annesi Yüksel (44), ağabeyi Enes (18), amcası Fuat Güran (41), kuzenleri Muhammed Kaya (23) ve Birsen Güran (19), yengesi Maşallah Güran (46), halasının eşi Mehmet Şevket Kaya ve tutuklu amcası Salim Güran’ın işçisi olduğu öğrenilen Mehmet Selim Atasoy (40) tutuklandı.
İŞTE GEREKÇELER
Anne Yüksel ve ağabey Enes Güran “Kasten öldürme suçuna iştirak etmek”, amca Fuat Güran “Suç delillerini yok etmek”, diğer 5 şüpheli ise “Suçluyu kayırma ve suç delillerini yok etmek” suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.
‘ŞÜPHELİLERİN AŞAMALARDA VERDİKLERİ BEYANLARDAKİ ÇELİŞKİLER…’
Diyarbakır 4. Sulh Ceza Hakimliği, anne ve oğlunun tutuklamalarına ‘şüphelilerin aşamalarda verdikleri beyanlardaki çelişkileri’ gerekçe gösterdi.
Şüphelilere yönelik adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı gerekçe gösterilen kararda, şu ifadeler yer aldı:
“Şüpheliler Enes Güran ve Yüksel Güran’ın üzerine ‘Çocuğu kasten öldürmek’ atılı suçuna yönelik kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren dosyadaki mevcut delil durumu, şüphelilerin aşamalarda verdikleri beyanlardaki çelişkiler, şüphelilerin Narin’in kaybolduğu güne dair olay anlatımlarının birbirini doğrulamadığı hususu, adli tıp raporunun henüz dönmediği, birçok şüpheli ve tanığın çelişki beyanlarda bulunması hususu dikkate alındığında, delillerin karartma ihtimalinin var olması, HTS kayıtlar ve tüm dosya kapsamı göz önünde bulundurduğunda suç isnadına yönelik somut delile dayalı kuvvetli şüphe oluşturması nedeniyle ve yargılama sonucunda suçlu bulunması halinde alacağı ceza miktarı göz önünde bulundurarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. Maddesinde öngörülen geçerli şüphe sebeplerinin, 1982 anayasasının 19. Maddesinde belirtilen kuvvetli belirtinin ve CMK’nın 100/I maddesinde öngörülen kuvvetli suç şüphesi gösterir somut delillerin mevcut olduğu, müsnet suç için kanunda ön görülen cezanın alt ve üst sınırı, verilmesi beklenen cezaya göre tutuklama tedbirlerinin ölçülü olması bu nedenle adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı anlaşıldığından şüphelilerin CMK’nın 100. Maddesi gereğince ayrı ayrı tutuklanmalarına karar verildi.”
SERBEST BIRAKILAN İSİMLER
Şüphelilerden, Narin’in amcası Kurtuluş ve Ömer Faruk Güran ile kuzeni Melike Güran ve Salim Güran’ın işçisi olduğu öğrenilen R.A. (15), adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
TUTUKLU SAYISI YÜKSELDİ
Soruşturma kapsamında daha önce tutuklanan amca Salim Güran ve itirafçı olan işçisi Nevzat Bahtiyar ile birlikte tutuklu sayısı 10’a yükseldi.
Diyarbakır Adliyesi’nde yaklaşık 25 saat süren sorgu işlemlerinin ardından şüpheliler güvenlik önlemleri altında cezaevine götürüldü.
ANNE, BABA VE AĞABEYİN SAVCILIKTAKİ İFADELERİ
İHA’nın aktardığına göre, savcılık sorgusundaki ifadeleri ortaya çıkan anne Yüksel Güran, Narin’in Kur’an kursuna gitmeden önce evdeyken üstünde siyah şort ve tişört olduğunu, ancak Narin’i evden çıkarken görmediğini, bu nedenle dışarı çıkarken ne giydiğini bilmediğini söyledi.
Narin’in iki terliği olduğunu ve kaybolduğu gün kırmızı terliğini giydiğini ifade eden anne Yüksel Güran, evden çıkarken görmemesine karşın neden Narin’in kırmızı terlik giydiğini beyan ettiğinin sorulması üzerine, diğer terliği evde olduğu için kırmızı terliğini giydiğini düşündüğünü dile getirdi.
Yüksel Güran, ifadesinde, Narin’in kaybolduğunu neden eşine söylemediğinin sorulması üzerine, eşinin Batman’dan dönmekte olduğunu, yolda telaşa kapılmasın diye söylemediğini savundu.
‘SALİM GÜRAN’LA İLİŞKİM YOK’
Yüksel Güran’a, tutuklu amca Salim Güran ile ilişkisi olup olmadığı da soruldu. Salim Güran ile ilişkisi olmadığını ifade eden Yüksel Güran, “Narin’i sizinle Salim’in ilişkisine denk geldiği için mi öldürdünüz?” sorusuna Güran, kesinlikle Narin’i görmediğini, Salim Güran ile ilişkisi olamayacağını savundu.
Güran, kendi telefonundan Salim Güran’ı bir kez yanlışlıkla aradığını, başka arama yapılmışsa bunu çocuklarının yapmış olabileceğini iddia etti.
Tutuklanan Nevzat Bahtiyar’ın ifadesinde amca Salim Güran’ın, Narin’in yaşadığı evin ahırının olduğu bölümden kendisine doğru ”Nevzat seninle işimiz var” diye bağırdığını beyan ettiği hatırlatılarak, bu sesi duyup duymadığının sorulması üzerine anne Yüksel Güran, evde klima çalıştırarak uyuduklarını, pencerelerin kapalı olduğunu, bu nedenle bu sesi duymamış olabileceğini kaydetti.
Evdeki halıların Narin’in kaybolduğu gün veya sonrasında yıkanıp yıkanmadığının sorulması üzerine Güran, halıları değiştirmediğini, ancak eve gelip giden olduğundan kirlendiği için Narin kaybolduktan sonra 5 veya 6’ncı günde kardeşinin halıyı temiz halılarla değiştirdiğini, eski halının evde yıkanmamış halde durduğunu söyledi.
Narin’in kaybolduğu gün Salim Güran’a battaniye verip vermediği sorulan Yüksel Güran, kimseye battaniye vermediğini, olay nedeniyle eve çok kişi gelip gittiği için evden Salim Güran’ın evine battaniye götürülmüşse bundan haberi olmadığını cevapladı.
Salim Güran’ın aracında Narin’in DNA örneğinin bulunduğunun hatırlatılmasına karşılık Yüksel Güran, ailecek hiçbir zaman Salim Güran’ın aracına binmediklerini, Narin’in de kendilerinden ayrı hiçbir zaman binmediğini, sadece 14 Temmuz 2024 tarihinde bir nişan nedeniyle Narin’in birkaç kişiyle birlikte bindiğini ve arka koltukta oturduğunu anlattı.
Güran, Nevzat Bahtiyar’ın, Narin’in cansız bedenini Salim Güran’ın kendisine verdiğini beyan ettiğinin hatırlatılması üzerine, bundan haberi olmadığını, Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar’ın iyi arkadaş olduklarını, onları her zaman birlikte gördüğünü söyledi. Anne Y.G., amca Salim Güran ile ailece bir husumetlerinin olmadığını, kızına neden zarar verdiğini bilmediğini ifade etti.
‘PARA İÇİN YAPABİLİR, KORKARAK YAPMIŞ OLABİLİR’
Daha önce de gözaltına alınan 18 yaşındaki ağabey Enes Güran’ın da savcılıktaki ifadesine ulaşıldı.
Ağabey, Narin’in cansız bedenini dereye gömdüğünü itiraf eden Nevzat Bahtiyar hakkında, “Ekonomik durum itibarıyla güçsüz ve sönük bir kişiliktir. Para için yapabilir, korkarak yapmış olabilir” dedi.
Ağabeye kolundaki ısırık izleri ve gözündeki morluk da soruldu..
İfadesine göre abi, Narin kayıpken üzüntüden kendi kolunu ısırdı. Gözündeki morluk için ise, mısır çöplerinden mi yoksa benim kendi yüzüme attığım yumruklardan mı kaynaklandığını bilmiyorum” diye cevap verdi.
‘İSTERSE KARDEŞİM OLSUN İSTERSE EŞİM OLSUN…’
Narin’in serbest bırakılan babası Arif Güran ise ifadesinde şunları söyledi: “Narin’in kaybolduğu gün 8.30’da evden çıktım. Düğün için davetiyeleri dağıtacaktım. Bismil’den akşam ayrılırken telefonum çaldı. Komşum Cevat Kaya ‘Bana Narin’i bulamıyoruz’ dedi telefonda. Kimi aradıysam herkesin telefonu meşguldü. Hızlı bir şekilde köye hareket ettim. Salim ile hiçbir problem yoktu. Alacak verecek meselesi vardı, bunu da kendisine verdim. Biz Salim’in arabasını hiç kullanmıyoruz. Salim’in kullandığı araç zaten Fuat’a aittir. Bu araca ben veyahut çocuklarım binmedik. Ben burada olmadığım için Narin ve kuzeni Berat Kaya’nın kınasında bindiler. Salim’e güvendiğimden değil eşime güvendiğim için kesinlikle aralarında bir şey olamaz. Araçta çıkan DNA’ya bir şey diyemiyorum. Bu hususun araştırılmasını, suçlu kardeşimse de eşimse de cezalandırılmasını istiyorum.”
Babaya sorulan, “Eşinizin sizi aldattığınıza ilişkin bir şüpheniz var mı? Salim ile aralarında bir şey olabilir mi?” sorusunu ise, “Kesinlikle aralarında bir şey olamaz. Burada Salim’e güvendiğimden değil eşime güvendiğim için bunu demekteyim” şeklinde yanıtladı.
TUTUKLANAN AMCA FUAT GÜRAN: OLAY GÜNÜ VAN’DAYDIM
Tutuklanan diğer zanlılardan amca Fuat Güran, nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki ifadesinde olay günü Van’da olduğunu, Narin’in kaybolduğu ikinci gün köye geldiğini belirtti.
“Aile büyükleri ile Narin kaybolduktan sonra bir defa toplandığımızı hatırlıyorum. Hangi gün toplandığımızı hatırlamıyorum. Toplantıda hatırladığım kadarıyla Ali Rıza, Erhan, Ümit, Kurtuluş, Memduh, Barış, Mehmet ve Yalçın Güran ile Berat, İmran, Muhammed ve Hasan Kaya ve ben vardım.” ifadelerini kullanan Güran, Narin kaybolduktan sonra köyde çıkan yangına ilişkin şu beyanda bulundu:
“Yangın çıktığı esnada camide çay dağıtıyordum. Elektrik gidip gelince dışarıya çıktım, tellerin birbirine değdiğini gördüm. Yangının bu sebeple çıktığını düşünüyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum.”
NARİN’İN KUZENİ MUHAMMED: OLAY SABAHI SALİM GÜRAN’IN EVİNDEYDİK
Narin Güran’ın kuzeni Muhammed Kaya, Salim Güran’ın dayısı, Narin’in ise dayısının kızı olduğunu belirterek, olay sabahı saat 08.30’da Salim Güran’ın evinde olduğunu anlattı.
O gün düğün davetiyesi dağıttıklarını belirten Güran, bu sırada telefonda Narin’in kaybolduğu bilgisinin kendilerine iletildiğini ifade etti.
Güran, köye gelip arama çalışmalarına katıldıklarını anlatarak, “Dedem Mehmet Şerif Kaya’nın çiftliğine jandarma ile gittik. Burada kameranın şifresini bulamadığımız için inceleyemedik. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
NARİN’İN KUZENİ BİRSEN İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ
Öte yandan Narin’in kuzeni Birsen Güran, savcılıkta önceki ifadesini değiştirdi. Güran, şunları dedi:
“Ben Narin’in geldiği saati 17.40 olarak söylemişsem de aslında Narin’in saat 14:00 sıralarında geldiğini anladım. Narin olay günü 2 kere değil 1 kere ikametimize geldi. Narin’in kaybolduğu gün veya ertesi gün kardeşim ile aramızda bu konuyu konuşurken Salim Güran’ın şahit olması üzerine bize saat 17.40 sıralarında Narin’i gördüğümüzü söylememiz gerektiğini söyledi.”
SALİM GÜRAN’IN EŞİ ‘KİMDEN ŞÜPHELENİYORSUNUZ?’ SORUSUNA YANIT VERDİ
Habertürk’ten Mustafa Şekeroğlu’nun haberine göre, Narin’in cansız bedeninin bulunmasının ardından gözaltına alınan 24 kişiden biri de tutuklu olan amca Salim Güran’ın eşi Melek Güran’ın ifadesi dikkat çekti.
Melek Güran, savcının araçta bulunan DNA’yla bağlantılı sorduğu “Kimden şüpheleniyorsunuz” sorusuna, “Narin 8 yaşında olduğundan ve araba süremeyeceğinden dolayı eşim Salim Güran’dan şüphelendim” dedi.
NE OLMUŞTU?
Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran için arama çalışması başlatılmış, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Tavşantepe Mahallesi Muhtarı ve aynı zamanda Narin Güran’ın amcası Salim Güran, 2 Eylül’de çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.
Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, kaybolan Narin Güran’ın 8 Eylül’de kıyafetleriyle Eğertutmaz Deresi kenarında çuval içinde üzeri taşla gizlenmiş vaziyette saat 08.45 sıralarında ölü bulunduğunu açıklamıştı. Zorluoğlu, “İlk bulgulara göre kayıp Narin Güran’ın öldürüldükten sonra bir çuvalın içerisine konulup dere kenarına getirildiği, çuvalla birlikte derenin kenarında suyun içerisine yerleştirildiği, üzerinin ağaç dalları ve taşlarla şüphe uyandırmayacak şekilde ve doğal bir görüntü verilerek kapatıldığı anlaşılmıştır.” ifadelerini kullanmıştı.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 24 şüpheliden Nevzat Bahtiyar (48) jandarmadaki ifadesinde amca Salim Güran’ın kendisinden, küçük çocuğun cansız bedenini 200 bin lira karşılığında dereye bırakmasını istediğini öne sürmüş adliyeye sevk edilmişti.
Çıkarıldığı sulh ceza hakimliğindeki ifadesinde amca Salim Güran’ın “Arif’in kızını öldürdüm, sen de bu cesedi alıp yok edeceksin. Yoksa seni ve aileni öldürürüm.” şeklinde kendisini tehdit ettiğini iddia eden Bahtiyar, “Çocuğu kasten öldürmeye iştirak” suçundan 10 Eylül’de tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Mahallede imamlık yaptığı öğrenilen bir şüpheli de 11 Eylül’de jandarmadaki işlemlerin ardından serbest bırakılmıştı.
22 şüpheli jandarmadaki işlemlerin ardından dün adliyeye getirilmiş, savcılıktaki sorgularının ardından annesi Yüksel, ağabeyi Enes ve amcası Fuat Güran ile 2 kuzeni ve yengesinin de bulunduğu 9’u tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmişti.
Şüphelilerden 3’ü adli kontrol istemiyle mahkemeye sevk edilirken, aralarında baba Arif Güran’ın da bulunduğu 10 kişi serbest bırakılmıştı.
DİYARBAKIR BARO BAŞKANI’NDAN AÇIKLAMA
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Diyarbakır Adliyesi önünde tutuklama kararları öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran’ın öldürmeye iştirakten tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildiğini anımsatarak, diğerleri hakkında da bu öldürme fiilinden kaynaklı “suç ve suç delillerini gizleme” suçu olduğunu söyledi.
Bir gazetecinin sorusu üzerine Eren, daha önce tutuklanan amca Salim Güran’ın 22 şüpheliyle adliyeye getirilmediğini belirtti.
“Salim Güran’ın silinen mesajlarıyla ilgili yeni bir gelişme var mı?” sorusuna da Eren, “Gözaltında olan ve daha önce tutuklananların tamamının telefonlarında inceleme süreçleri devam ediyor. Bu konuda bazı telefonların silinen bilgilerine erişim konusunda çalışmalar yapılıyor.” yanıtını verdi.
Eren, şöyle konuştu:
“Elde edilen bazı veriler var. Elde edilemeyen bazı veriler var. Çünkü bazıları söz konusu programların merkezlerinden, kamuoyuna da daha önce yansımıştı. Daha önceki yazışmalarını WhatsApp üzerindeki yazışmaların verilmeyeceğine dair bilgi zaten kamuoyuyla paylaşılmıştır.”
“Anne ve ağabey Enes iştirak halinde insan öldürme suçundan mı, onlar da Nevzat Bahtiyar ile aynı suçtan mı mahkemeye sevk edildi?” sorusunu Eren, “Daha önce Nevzat hem de Salim ile ilgili tutuklananların sebepleri aynı. Daha doğrusu bunlar henüz tutuklanmadı. Bu iddiayla tutuklanmaya sevk edildiler.” şeklinde yanıtladı.
“Hukuken iştirak ve yardım yataklık aynı şeyler mi?” sorusu üzerine Eren, “Bir suçun işlenmesine karar veren, birlikte gerçekleştiren ve o suçun işlenmesine yardım eden de o suça iştirak etmiştir.” ifadelerini kullandı.
“Burada organize bir katliam mı var veya Narin’i birlikte mi öldürdüler?” sorusu üzerine Eren, şunları kaydetti:
“Yani şu anki, yani tek kişiyi öldürse zaten tek kişi açısından bu isnat olur. Ama burada birden fazla kişi tarafından iştirak dediğimiz şey birlikte öldürmeye girer. Yani azmettiren de iştirake girer. Yani iştirak dediğimiz şey tamamen fiili icra etmekle sınırlı değil. Yani onun kararını alan, onu uygulayan, bu anlamda. Genel anlamda bu değerlendirmeyi yapıyorum. Ama burada 4 şüpheli, 2’si tutuklanmış, 2 kişi de şu anda aynı suç tipinden tutuklamaya sevk edilmiş.”
“Nevzat Bahtiyar ifadesinde, ‘Bir taş bıraktım’ diyor. Sonra hakim ediyor ki ‘Bir değil 3-4 taş çıktı cesedin üzerinden.’ diyor. Bu durumda anne ve Enes’in de cesedi saklama konusunda bir desteği mi oldu mu?” sorusu üzerine Eren, taş sayısının 3 olduğunu kaydetti.
Soruşturma gizliliğini ihlal edecek şekilde bazı bilgilerin kamuoyuna yansıdığını ifade eden Eren, o konuda da yanlış bir algının olduğunu anlattı.
Eren, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Hatta gizli tanık var denildi. Bu dosyada bir gizli tanık yok. Yani Narin’in bedeninin bulunduğu gün, bulunduğu yer itibariyle yeniden şu tespit edildi. Öldürme saatine ilişkin daha önce birçok ve bugün ifadelere de yansıyan, saatin yanlış verildiği konusunda bilginin aslında bilinçli, kasıtlı ve ifadelerde de kamuoyuna yansıdığı için ben de artık söylüyorum. Salim’in bu konudaki süreyi kendilerine bu şekilde verilmesi konusunda telkininin olduğunu söylediler. Bu da neyi gösterdi? Bir şekilde yeniden geriye dönük kamera kayıtları incelendi. Ve o kamera kayıtlarında Narin’in oraya gömülmesine ilişkin araç ve şahıs o şekilde bulundu. O gece hakkında gözaltı kararı alınıp evinden alındı. Bu anlamda yani bir gizli tanık ya da bu dosyada bir itirafçı değil, suç istinadıyla alınan ve suçunu ikrar eden biri var.”