Cumhuriyet’i hedef alacak “Türkçe Kuran” gibi tartışmalarda Diyanet’in hemen devreye girip “siyasi tutum” aldığını söyleyen Nihat Genç, “Diyanet İşleri Başkanı senin boyun o kadar büyükse, fetva kesiyorsan önce sen Menzil’e telefon et. Ona bir telefon et. Orada bir adam var kendisine ‘Gavs’ diyor” ifadelerini kullandı.
Yazar Nihat Genç, Veryansın Tv Youtube kanalında, İBB’nin tartışmalı Şeb-i Aruz töreniyle başlayan “Türkçe Kuran” tartışmasını yorumladı. Törende “Türkçe ezan” okunmadığını belirten Genç, iktidarın ve Diyanet’in kavga çıkartmak için bahane aradığını söyledi.
Genç, “İslamcılar kavga çıkarmak, Cumhuriyete saldırmak için bahane arıyorlar heralde. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Türkçe ezan açıklaması da siyasi bir müdahale” ifadelerini kullandı.
Genç şöyle konuştu:
“Artık 30 yıl önceki Türk halkı yok. Artık camileri ahır yaptılar deyince peşlerine sürecek bir halk yok. Kendi içlerindeki skandallarını örtmek için yapıyorlar…
Diyanet İşleri Başkanı senin boyun o kadar büyükse, fetva kesiyorsan önce sen Menzil’e telefon et. Ona bir telefon et. Orada bir adam var kendisine ‘Gavs’ diyor. Gavs ne demek? ‘Gayipleri bilmek’, ‘Allah’ın innindeki bilgileri bilmek’ demek. Sen kalkıp ‘Sayın’ Menzil’e ‘Allah’a şirk mi koşuyorsun’ diye bir itirazın oldu mu? Olmadı. Böyle bir yerde Cumhuriyete dönük, Türkçe ezan gibi laf olunca hemen siyasi bir çıkış yapıyorlar.”
İşte Genç’in açıklamalarının tamamı…
Nihat abi, bu kadar cok aleni hainin icinde gore gore menzilcileri mi gordun…Devletin yakin takibinde olan menzilciler istense bir gecede derdest edilir de, AB/D nin kontrolundeki Ataturk maskesi takmis atlantikci liboslarla nasil mucadele edilecek, bu konuda tek bir cumleni dahi duymadik…Hep durum tespiti yapip cozumu soylemeden gecistirip duruyorsun…Kalenin icini tehdit edenler bunlar, kalenin kapisini icerden bunlar aciyor devamli..Bu nasil mucadele o zaman..?
Laf edemezler, çünkü o mevkiler yüz yıl boyunca işgal edilebilmek için çeşitli entrikalara sahne olmuş, ve şimdi gerçek yüzlerini, Türk düşmanlıklarını açık bir şekilde gösterebilecek kadar güçlendiler ve çoğaldılar.
Sayın Nihat Genç,
konuştuğunuz konunun bir örneği de benim.
Nasıl olduysa 2018 ağustos tarihinde bende şöyle ilham oluştu : Fenerbahçe’ye kim gelirse gelsin başarısız olacak.
Bu sözüm iki sezondur doğru çıktı. Bu sezonda doğru çıkacaktır. Tesadüf değil.
Neyse Fenerbahçe yönetimi dinlemeyi değil, deli demeyi seçti. Deliler bu kadar doğru konuşuyorsa sizde biraz deli olun!
Neyse bu ilham tabi ALLAH tarafından verildi yoksa nerden doğru çıkacak.
Malesef kimseye inandıramadım.
Oysa Türkiye futbolunun bir üst seviyeye çıkaracak bilgi var bende. Bende bilgi olduğu için ilhamda geldi. Bunlar eş.
Malesef söz dinleyen yok, dinlemek isteyende yok.
Sadece ana medyanın sözü dinleniyor. Onlarda kendi adamları dışındakilere vakit vermiyor.
Aslında bildiğiniz dikine giden insanın tarihini yaşıyoruz. Güzel kelimelerin hep içeriği boş. Bildiğimiz dikene giden insan.
Bende futbolu üst seviyelere çıkaracak bilgi olmasına rağmen, dinlenilmediğim için ben bırakıyorum. Yani mücadele bitti. Mücadeleyle değil. Sadece para konuşuyor. Paran varsa alıp oynuyorsun o kadar. Başkası hikaye.
Sadece insanlar ağzında ki düdükle ne alabiliyorsun ona bakıyor.
Boşuna Türk futbolu Avrupa’da başarısızlıkta zirve yapmadı! Ülkenin her tarafına söz dinlememezlik sızmış. Tek geçerli para. Paranla güç edinip bir yere gelirsen o zaman seni sever halk. Ancak ilk önce o gücü istiyor.
O güçde doğru söylemek gerekirse bu toprakların insanında yok. Sadece işte hangi dinde olursa olsun tarikatların elinde var.
Bu nedenle bence hayal filan kurmayalım, parasız boş iş.