1. Haberler
  2. Gündem
  3. Nihat Genç’in Veryansın Tv’deki son konuşması: ‘Kimsenin adamı olmadık, kavgayı kazandık’

Nihat Genç’in Veryansın Tv’deki son konuşması: ‘Kimsenin adamı olmadık, kavgayı kazandık’

Dün yitirdiğimiz kurucumuz, ağabeyimiz Nihat Genç, Veryansın Tv'deki son konuşmasında "Bizim cumhuriyetimiz var. Cumhuriyetimize sahip çıkacağız.” demişti. Nihat Ağabeyimiz, "Allah’ım ömür vere yaşadık. Sağ ol, teşekkür ederim ama kimsenin de adamı olmadık. Kavgayı kazandık demektir." diyerek mücadeleyle geçen ömrünün kısacık bir özetini vermiş, "Veryansın bağımsız konuşacak! Kimseye eyvallahı olmadan. İsteyen de istediğini söylesin. Hiç kimsenin de tarafında değiliz. Şüphesiz altta kalanın, avukatsız olanın, dövülenin her zaman yanında olacağız!" diyerek de bizlere son görevi vermişti. Nihat Genç'in bayrağını düşürmeyecek, cumhuriyeti ilelebet yaşatacağız.

featured

VERYANSIN TV

4 Temmuz Cuma, saat 15.30’u gösterirken yitirdiğimiz ağabeyimiz Nihat Genç, kurucusu olduğu kurtuluş karargahı Veryansın Tv’deki son konuşmasında görevi çok net koymuştu:

“Bizim cumhuriyetimiz var. Cumhuriyetimize sahip çıkacağız. Cumhuriyet Meclis’tir, hukuktur, bağımsız adalettir. Her şeyden önce cumhuriyet bağımsız yazarlıktır. Türkiye’de hem iktidarında hem muhalefetinde ondan bundan para almadan yazan yazarımız kalmadı. Böyle büyük bir rezalet olur mu? Sadece kaleminin namusuyla geçinen kaç kişi var? Bunu siyasetçiler için de, iktidar için de muhalefet için de söylüyorum.”

Veryansın Tv’de 19 Mart günü Erdem Atay, Serkan Öz ve Engin Balım’ın konuk olduğu canlı yayına telefonla bağlanan Nihat Genç, Türk gençliğine seslenmişti.

Nihat Genç, “Şu ülkede toprak bütünlüğüne sahip çıkmıyorlar. Şu ülkede açılımların peşine gidiyorlar. “Kurucu önder” yapıyorlar. El yükseltiyorlar. Türk milletine güven verecek bir siyasetçi çıkmıyor. Çaresiz kaldık. O tarafı da bu tarafı da tepişiyorlar ama ezilen her dönem biz oluyoruz. Şirketler zarar etmiyor, holdingler zarar etmiyor. Ölen biziz, kaybolan biziz, yiten biziz, umutları kaybolan gençlik. Şu anda büyük bir manipülasyon içindeyiz. Davalar içinde davalar, darbeler içinde darbeler. Takip etmekten yorulduk. Bizim cumhuriyetimiz var. Cumhuriyetimize sahip çıkacağız.” demişti.

“Biz aşırı ahlakçı olmak zorundayız. İktidara karşı da muhalefete karşı da. İktidar yüzde 98 suçludur ama muhalefetin de yüzde 2’sini söylemek zorundayız.” sözleriyle Veryansın Tv’ye saldırılara da değinen Genç, “Veryansın bağımsız konuşacak! Kimseye eyvallahı olmadan. İsteyen de istediğini söylesin. Hiç kimsenin de tarafında değiliz. Şüphesiz altta kalanın, avukatsız olanın, dövülenin her zaman yanında olacağız!” ifadelerini kullanmıştı.

‘HER DÖNEM BİR MAĞDUR YARATIYORLAR’

Nihat Genç konuşmasında şunları söylemişti:

“Bu çürümüş siyasetin sağında solunda, iktidarında muhalefetinde gençliğe heyecan verecek bir tarafı kalmamıştır. Her dönem bir mağdur yaratıyorlar ve her zaman da bizi o mağdurun peşinden sürüklüyorlar.

Tabii ki insan olarak iktidarın ceberrut uygulamalarına, sert darbevari uygulamalarına karşıyız. Asıl mağdur olan cumhuriyettir. Cumhuriyetin kazanımlarıdır. Hukuktur, bağımsız mahkemeleridir. Asıl mağdur olan adaletimizdir, hukukumuzdur. Buraya sahip çıkacağız.

Şu ülkede toprak bütünlüğüne sahip çıkmıyorlar. Şu ülkede açılımların peşine gidiyorlar. “Kurucu önder” yapıyorlar. El yükseltiyorlar. Türk milletine güven verecek bir siyasetçi çıkmıyor. Çaresiz kaldık. O tarafı da bu tarafı da tepişiyorlar ama ezilen her dönem biz oluyoruz. Şirketler zarar etmiyor, holdingler zarar etmiyor. Ölen biziz, kaybolan biziz, yiten biziz, umutları kaybolan gençlik. Şu anda büyük bir manipülasyon içindeyiz. Davalar içinde davalar, darbeler içinde darbeler. Takip etmekten yorulduk. Bizim cumhuriyetimiz var. Cumhuriyetimize sahip çıkacağız. Cumhuriyet Meclis’tir, hukuktur, bağımsız adalettir. Her şeyden önce cumhuriyet bağımsız yazarlıktır. Türkiye’de hem iktidarında hem muhalefetinde ondan bundan para almadan yazan yazarımız kalmadı. Böyle büyük bir rezalet olur mu? Sadece kaleminin namusuyla geçinen kaç kişi var? Bunu siyasetçiler için de, iktidar için de muhalefet için de söylüyorum.

Şirketleri, partileri basıyorlar paraları. Dağıtıyorlar paraları ve onların destek fonlarıyla yazarlık yapıyorlar. Bu çürümüş siyasettir. Cumhuriyetimiz sahipsizdir. Cumhuriyetimiz şu anda Türk gençliğini bekliyor.

‘SÖYLEMEK ZORUNDAYIZ’

Biz aşırı ahlakçı olmak zorundayız. İktidara karşı da muhalefete karşı da. İktidar yüzde 98 suçludur ama muhalefetin de yüzde 2’sini söylemek zorundayız.

Aynı yöntemler ve metotlarla bize yeni bir ali kıran baş kesen hazırlıyorlar. Bunları bile söylerken “Ya siz de ne yapıyorsunuz” gibi FETÖ-PKK trolleri ortalığı kol sarmış.

Hayır! Cumhuriyete sahip çıkacağız. İnsanlık değerlerine, kazanımlarına, saf hukuka, saf ahlaka, saf vicdana, saf insana sahip çıkacağız.

Bakın orada seçim kazandınız geldiniz ve birden el yükselttiniz. Bu iktidar da İsrail’e karşı laf edemedi. Hem iktidarı hem muhalefeti açılıma laf edemedi. İkisi de açılımdan yana geçti.

Toprağımızı ve Anayasamızı tartışmaya, satışa piyasa ettiler. Buna karşı çıkacak bir iki ses duyduk. Bu sömürgeci şirketler, İsrail’in şirketleri, bunlara taşeronluk yapmış şirketlere karşı, maden şirketlerine karşı tek laflarını duymuyoruz. Bu darbeler oldukça birileri kazanıyor. Birileri giriyor, birileri çıkıyor ama hep onlar kazanıyor. Cumhuriyet kazansın. Hiç kimseden para almayan insanlara ihtiyacımız var. Hiç kimsenin adamı olmayan adamlara ihtiyacımız var. Sadece Allah’a bağlı, dünyaya, doğaya, içindeki bir yere, annesine, insanlık sevgisine bağlı insanlara ihtiyacımız var.

‘BU ÜLKENİN NAMUSUNDAN SORUMLUYUZ’

Ben onun bunun adamı nasıl olurum? Hala yorumlara yazıyorlar, “ya ondansın ya ondansın”. İnsanlığa bağlı olacağız.

Biz bu ülkede annemizin sütünü içtik. Bu ülkenin suyunu içtik. Bu ülkenin namusundan sorumluyuz. “Ondan para aldım onun adamı, bundan para aldım bunun adamı…” Derebeylik mi yaşıyoruz? Beni şu paşa, o ağa mı büyüttü? Beni bu topraklar büyüttü. Beni Kuvayı Milliye büyüttü. Fatihler, Kanuniler büyüttü. Bu toprağı bana emanet verdi miras verdi. Ben ona sahip olacağım.

Bu çürümüş siyasettir arkadaşlar. Geriye dönün bakın, bugünü 2 yıl önce her programda söyledik. ‘Patlıyor, patlayacak’ diye… E siz bize çakal muamelesi yapıyorsunuz. Namusumuzla kalemimizle yazıp çiziyoruz.

Ciddi iddialarımız oluyor, hem Cumhuriyet’i hem Sözcü’sü hem o muhalif medyası tek bir yerde adımızı geçirmiyor. ‘Onu öyle yapmayın’ diyoruz, “Yok yaptık oldu” diyorlar. Bir kibirler, bir böbürlenmeler.

O taraf da bu taraf da aynı taktiklerle… Buradan çıkış yok. Saf bebekler gibi tertemiz cumhuriyete sahip çıkacağız. Cumhuriyet dışında bizim sahip çıkacağımız hiçbir şey yoktur.

Türkiye’de dün de, 10 yıl, 20 yıl, 30 yıl, 40 yıl önce de bütün bu darbeler, bütün bu tarikatlar, bu vahşet cumhuriyet düşmanlığı yaptı.

‘MAĞDUR OLAN CUMHURİYETTİR’

Her defasında mağdur olan cumhuriyettir. Cumhuriyet iki insanın eşitliğidir, bu topraklarda büyüyen herkesin eşitliği ve kardeşliğidir. Elmayı bölüşeceğiz, yasayı bölüşeceğiz, hepsini bölüşeceğiz. İslamcılar, 10 bin kişi geliyor zengin oluyor, öbürü geliyor 4-5 bin kişi 50 bin daire sahibi zengin oluyor. E ne oluyor? Üstelik hepsi de cumhuriyet düşmanı ve bizi de dövüyorlar.

Namusumuzla yazmışız. Ben 40 yılda kimseden para almadım. Benim adım Nihat Genç! 40 yıldır yazıyorum, kimseden para almadım. Sen beni nasıl itham edersin? Hiç kimsenin adamı olmadım. En büyük gururumdur. Böyle de öleceğim!

Terbiyesiz adamlar, çürümüş siyasetin çocuklarısınız. Derebeylerinin çocuklarısınız. PKK’ya FETÖ’ye gittiniz. Her dönem birilerinin adamı olmaktan hoşlanıyorsunuz. Birileri sizi sürü gibi kullanıyor, teba gibi kullanıyor. Kul, köle muamelesi yapıyor ve siz birilerinin adamı olmaktan gurur duyuyorsunuz. Ağırınıza gitmiyor birilerinin adamı olmak.

TÜRK GENÇLİĞİNE ÇAĞRI

Beni sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi yönetir. Ortak kararlar yönetir. Bu milletin kahraman bir evladı var. Toprağına sahip çıkan da kahraman bir gençliği olduğuna da inanıyorum. Onları bekliyoruz. Onlara yazılarımızı yazıyoruz. Ahlakçı olun çocuklar. “Bizim annemiz, bizim kardeşimiz, bizim arkadaşımız” diye, “siyaseten bize yakın” diye kimseyi yüce tutmayın.

Hiç tanımadığınız insanların hukukunu savunun. Daha doğmamış çocuklarımızın hukukunu savunacaksınız. Bizim geldiğimiz yer budur. Biz böyle öğrendik. Bizim için ülke, vatan budur. Hukuk yoksa ülke, devlet yoktur. Her dönemde bu ülkede darbevari ceberrut şeylerden yorulduk, bıktık.  Her seferinde “Sen orada mısın burada mısın”… Hayır! Ben Allah’ın, vatanın, hukukun yanındayım!

3 kuruşluk adamlar, 3-4 bin daire sahibi olmuş, öbürü saray sahibi olmuş. Onların yanında olmak bana yapılabilecek en büyük hakarettir. Ben Allah’ımın, vatanın, hukukun yanındayım! Bunu diyecek bir nesil bekliyoruz.

O yüzden böyle zor günlerde gençliği karşımıza alıp “Arkadaşlar bu çürümüş siyasetin iler tutar yanı yoktur, kendinize bir aidiyet oluşturun. Vatanınıza bir mensubiyet oluşturun. Bunlarla ilişkiye girmeyin. Evet adaleti takip edin, hukuksuzluğun karşısına geçin doğru ama buradan çıkış yoktur.” dememiz gerekir.

O yüzden yıllar önce düşündük taşındık “Cumhuriyetçi Vatanseverler” dedik. Gelin, tertemiz yeni bir nesil siyaset yapsın. Bu yaşı 40-50’yi geçmiş satın alınabilen adamlar… Yazarları, delegeleri satın alınıyor. Tayyip hepsini satın alıyor. Beşli çete hepsini satın alıyor. Satın alınıp piyasa edilerek burada siyaset yapacaksın. Satın alınabilen insanların onuru, şerefi, haysiyeti, kimliği, kişiliği olur mu? Olmaz! O yüzden sizlere çok iş düşüyor.

‘VERYANSIN BAĞIMSIZ KONUŞACAK!’

Veryansın bağımsız konuşacak! Kimseye eyvallahı olmadan. İsteyen de istediğini söylesin. Hiç kimsenin de tarafında değiliz. Şüphesiz altta kalanın, avukatsız olanın, dövülenin her zaman yanında olacağız!

Değerli insanlar, ağabeylerim arıyor her taraftan. “Ağabey kendini üzme, moral lazım sana…” Benim söylediğim laf şudur: Kendimi üzmeye çalışıyorum üzemiyorum. Niye üzemiyorum? Bu ülkenin çocuklarını gördüm, çiçeklerini gördüm, tarlalarını gördüm, umudunu gördüm. Ben ölsem de bu tarlalar yeşillenecek. Ben ölsem de Serkan Öz gibi 50 tanesi gelecek. Erdemler gelecek. O yüzden ben kendimi üzemem ki. Ben öldükten sonra da çimenler büyüyecek. Ben öldükten sonra da tarlalarımız ürününü verecek. Bebeklerimiz olacak. Vatanlarını sevecekler. Bölüşecekler. Bu duayı yaratan bir ruh var. Biz oradan bunu bir kere almışız. İstediğim kadar moralimi bozayım. Bozamıyorum, moralimi bozacak bir gücüm yok benim. Allah’ın yarattığı işi bozabilir misin? Allah’ın sana verdiği o duyguyu bozabilir misin? Bozamazsın. Yani sen şimdi kolumun şeklini değiştireceğim de, değiştiremezsin. Buna gücümüz yetmez.

O yüzden, bu bir ruh halidir. Türküleriyle, Yunuslarıyla, tarihiyle, meyvesiyle, suyuyla, lezzetiyle arkadaşlığıyla, yardımlaşmasıyla… Bu artık oturmuştur. O yüzden vatan başka bir ülkedir. Vatan başka bir şeydir. Lan ne demek ya… Öldükten sonra bin yıl cesedim yatacak orada. Şu anda toprağız. Dedemin mezarına gittim, toprağı avuçluyorum. Bunu herkese de söylüyorum. Aşık Veysel’in “Benim Sadık Yarim Kara Topraktır”ı orada. Bir dinlesinler, üç günde bir dinlesinler bu türküyü. Her şeyi de çözerler orada. Toprak ya! Toprak satılabilir mi? Onur satılamaz! Toprak satılamaz! Ahlak satılamaz! Ahlaksız insanların devleti olmaz.

‘KAVGAYI KAZANDIK DEMEKTİR’

Şuraya bak ya… FETÖ’cüler PKK’lılar orada menfaatlerine göre adam tutuyorlar. “Şu parti bizim menfaatimize uygun…” AKP’yi tutuyorlar. Sonra şunu tutuyor.

Hayır, biz öyle değiliz. Biz menfaatimize göre değil, insanlık değerlerine, toprağımızın, geleceğimizin menfaatlerine göre taraf tutmak zorundayız.

Aşkın bir yerdeyiz biz. Hepimiz aşkın bir yerdeyiz. Geldik 70’e dayandık. Allah’ım ömür vere yaşadık. Sağ ol, teşekkür ederim ama kimsenin de adamı olmadık. Kavgayı kazandık demektir. Şimdi bu güzelliği de Allah bize vermiş. O halde bunu herkese verebilir kardeşim. Yani satmadan da pekala yaşanabiliyormuş. Sizi seviyorum.”

 

 

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya abone olun!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet