Nişasta bazlı şekerlerin kotası artırıldı mı?

featured

Nişasta bazlı şekerlerin kotası yüzde 2.5’dan yüzde 5’e çıkarıldığı iddia edilmişti. Tepki çeken haberle ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan açıklama geldi. Açıklamada, bazı basın yayın organlarında iddia edildiği gibi nişasta bazlı şeker (NBŞ) kotasının yüzde 5’e çıkarılmasının söz konusu olmadığını, yüzde 2,5’lik kota uygulamasının devam ettiğini bildirdi.

Nişasta bazlı şekerlerin kotası yüzde 100 artırılarak, yüzde 2.5’dan yüzde 5’e çıkarıldığı öne sürüldü.

Kamuoyuna yansıyan haberlerde şöyle denildi:

“Şeker Kotalarının Düzenlenmesi ve Uygulanmasına ilişkin yönetmelik bugünkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Yönetmelikte nişasta bazlı şekerlerin kotası yüzde 2.5’dan yüzde 5’e çıkarıldı. Cumhurbaşkanı bu kotayı yüzde 50 düşürme ve artırmaya yetkili olacak. Bilindiği üzere nişasta bazlı şekerlerin kotası 2018 yılında önce yüzde 10’dan yüzde 5’e bir yıl sonra da yüzde 2,5’a düşürülmüştü. 

Diğer yandan 2002 yılında uygulamaya konulan, şeker kotalarının düzenlenmesine ilişkin yönetmelikte yürürlükten kaldırıldı.”

BAKANLIK YALANLADI

Tarım ve Orman Bakanlığı, bazı basın yayın organlarında iddia edildiği gibi nişasta bazlı şeker (NBŞ) kotasının yüzde 5’e çıkarılmasının söz konusu olmadığını, yüzde 2,5’lik kota uygulamasının devam ettiğini bildirdi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, bazı basın-yayın organlarında 5 Haziran’da yayımlanan Şeker Kotalarının Düzenlenmesi ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik gerekçe gösterilerek daha önce yüzde 2,5 olarak uygulanan NBŞ kotalarının yüzde 5’e yükseltildiğine dair gerçeği yansıtmayan haberlere yer verildiği belirtildi.

İddialar üzerine açıklama yapılmasının gerekli olduğu ifade edilen açıklamada, nişasta bazlı şeker kotalarının ne kadar olacağının 4634 sayılı Şeker Kanunu ile düzenlendiğine vurgu yapıldı. Açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Ayrıca Cumhurbaşkanı kararıyla NBŞ kotaları yüzde 50 artırılabilmekte ve azaltılabilmektedir. NBŞ kotaları, 20 Mart 2021 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile ülke toplam kotasının yüzde 2,5’i olarak belirlenerek yüzde 50 azaltılmıştır. Ayrıca tahsis edilen kotaların en az yüzde 50’sinin glukoz olarak kullanılması hükme bağlanmıştır. 5 Haziran’da yayımlanan yönetmelik ile bu kotalara ilişkin yeni bir düzenleme getirilmemiştir. Netice itibarıyla basın yayın organlarında iddia edildiği gibi NBŞ kotasının yüzde 5’e çıkarılması söz konusu değildir. NBŞ kotalarındaki yüzde 2,5’lik kota uygulaması devam etmektedir.”

Nişasta bazlı şekerlerin kotası artırıldı mı?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

11 Yorum

  1. Dr Jason Fung’un videolarını ve kitabını araştırın. Normal şeker dahi, önce aşırı insülin salgılatıp derhal kandan uzaklaştırılır ve hemen yağa dönüştürülür, tüm kanda 5 gramdan fazla şeker bulunmasına vücut dayanamaz. Sonrasında göbekte depolanan bu yağlar ancak aralıklı oruçla glikoneogenesis ve sonrasında da ketosis üzerinden giderilir.
    Ayrıca bal hurma vs’deki şekerler de, 100 dereceye kadar ısıtıldığında, ki o ürünlerde çok daha fazla ısıtılıyor, yapıları glikoz şurubundakine dönüşüyor.
    Olay insülinde, insülini hızlı artıran her şey zararlıdır, şekerin doğalı da insülini hızlı arttırır, hatta hayvansal protein bile insülini bitkisel proteinden daha hızlı arttırır.
    Ketojenik vegan intermittent fasting OMAD, ayda bir 10 günlük su oruçları tutan birisiyim. Benim için hava zaten hoş, ne şeker yiyorum, ne et, ne süt, ne peynir, ne yumurta, mali açıdan gıda masrafım ayda 500 TL’yi kesinlikle geçmez. Ama halk için üzülüyorum, çünkü herkeste metabolik sendrom var, diyetisyen bozuntuları ve doktor bozuntuları da bunda pay sahibi.

  2. Arkadasim, GDO’lu yuksek fruktoz seker zehir. Normal seker (Bal, Meyve Sekerleri, Bugday, Pirinc vs). Hucrelerin ATP uretmesi icin enerji kaynagidir. Bu ATP ise sodyum potasyum pompasi denen bir mekanizma var, onu calistiriyor (youtube’dan bakabilirsin). Asil bize enerji veren bu mekanizma. Sorun mevcut sekeri vucudun kullanamamasi. Benim arastirmama gore bunun sebebi de B1 denen bir vitamin eksikligi. Normalde tahil ve pirincten yeteri miktarda gelmesi gereken, ancak bunlar islendigi icin (beyaz pirinc, beyaz ekmek), toprak rezil bir durumda oldugu icin, zirai ilaclar ve agir metaller de isin ekstrasi, hepimizde klinik alti B1 eksikligi var. Ya B1 yok, ya da olan kullanilamiyor. Yani balik bastan kokuyor. Bu adamlar termik santralleri, fabrikalari filtresiz calistiran kisiler. Bunca araba.. O egzoz yagmur olarak tarlaya iniyor. Onu da biz yiyoruz. Durum bu.

  3. arkadasim, normalde hangi tur seker oldugunun yazilmasi gerekir ama bizim bakanligin boyle bir duzenlemesi yok. Herkes farkinda olayin. Disaridan aldigimiz ne kadar tatli, abur cubur, cikolata varsa, yerli ve milli holding olanlar da dahil hepsi bunu kullaniyor. Soyle dusun, bu adamlar kirmizi bibere tugla karistiran asagiliklar, sana gercek seker veya bal yedirirler mi? Sistem bu sekilde kurulmus, amac vatandasin surekli hasta olmasi, ki hasta olan insan cok rahat kula kul olur, ustune “hayir duasi” da eder, “Allah razi olsun, sigorta verdiler” diyip. Oysaki dusunmez, arkadas ben insanim, beni ayi ve gunesi yaratan Allah yaratti, Allah’in yarattigi bu kadar curuk olabilir mi? 12 yasindaki cocuk kanser oluyor, neden diye soran yok. Zirai ilac konusuna hic girmiyorum bile. Yer yok.

  4. Son yillarda dikkatimi ceken bir sey var yedigim tatlilarda yada ürünlerde dilimi yakar keskinlikte bir tatlilik hissediyorum ! Bu bildigim sekerle mümkün degil.
    Bu sebepten dolayi aldigim o derece tatli bir seyi bir daha almamaya bakiyorum. Dayanamayip aldiysam gene pisman oluyorum.
    Son yillarda Almanya`da da “seker” konusu sorun olmaya basladi. Cünkü bunu haberlerde bir sekilde okuyorum. Bazi ürünlerin cok sekerli oldugundan dem vuruluyor!
    Hatta simdi ayni ürünün “az sekerli” si cikariliyor! Ama kullanilan seker ayni , sanirim !!!!!!!
    Bu seker anladigim kadariyla cok tehlikeli ve farkinda olmadan bagimlilik yapmasi mümkün.
    Ve yorumlardan anladigim kadariyla bu seker bildigim seker degil !
    Bunu her gecen gün daha cok hissediyorum! Ama ürünlerin üzerinde hep seker yaziyor! Nasil bir seker oldugu yazmiyor….

  5. Bilindik şeker (pancar şekeri, normal meyve şekeri) zaten vücut için bir zehir, günlük 30 grama kadar karaciğer ve pankreas bununla zar zor başa çıkıyor. Bir de sahte şeker olan bu şuruplarla başa çıkma ihtimali yüzde 0. Bunların verdiği kalıcı hasarı geri döndürebilmek için 10,21,30,40 günlük özel su oruçları tutmak gerekli, başka türlü asla geri dönmez, su oruçlarıyla bile zor, çünkü bunlar bir kez girdi mi bir daha onları yerlerinden etmek ve enerjide kullanmak neredeyse imkansız.
    Ama her şey insan sağlığı, pardon insan ekonomisi için… hastalıklar çok olsun ki, ilaç tıp sanayi vs kalkınsın.

  6. Halkın sağlığını birinci dereceden etkileyen bir konuda cumhurbaşkanlığı tamamen keyfine göre, canı nasıl isterse sözde kotayı yüzde 50 düşürme ve arttırmaya yetkiliymiş. Adına da derler demokrasi, cumhuriyet, falan filan. Paranın demokrasisi, paranın cumhuriyeti.

  7. Kota da yüzde 5’miş sözde, aynen yüzde 15’lik enflasyon gibi herhalde, marketteki piyasadaki ürünlerin yüzde 95’inde bu zehir var ama kota yüzde 5, yersen.

  8. Alışkanlıklarından vazgeçemeyenler için bilimsel bir çözüm olmuş. Hem diş temizliği konusunda biraz olsun çözüm olur. Yok bende şeker sorun yaratmıyor o kadar. Asıl kanunu kullanarak yampiri yampiri gezen fincancı takımı var. Onlar çok sorunlu.

  9. Sıkıysa, yiyorsa bu kanser yapan ucube kimyasalı tamamen yasaklayın da görelim, gerçekten halkı düşünüyor muymuşsunuz? Yoksa her şey bir masal mı?

  10. ondan sonra niye kanser oluyoruz, ama helal olsun borca girip sehir hastaneleri yaptilar derler. kendi paramizla bizi kanser ediyorlar.

  11. Tam da söylemek istediğim buydu, sokakta insanların yüzde 95’inde, karın bölgesi yağlanması var, birinci nedeni glikoz fruktoz şurupları, çünkü metabolize edilemeyip doğrudan karaciğer ve bel çevresinde birikiyor,
    sonra koronaya karşı bizim sağlığımızı düşünüyorlarmış…
    her şeyin bir mizansen olduğunu görebiliyorum artık.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!