Numaracı Cumhuriyetçiler! Babacan’a da ‘zevzek’ diyecek misiniz?

“CHP içinde Babacan gibi düşünen, partiye etnikçi, mezhepçi, liberal, ikinci cumhuriyetçi, siyasal İslamcı kota, kontenjan ve kompartımanlar sayesinde eklemlenen çok isim var. Etkili konumdalar üstelik. Peki ya parti tabanı niçin sessiz?... Montrö konusunda çok haklı ve isabetli hassasiyetlerini kamuoyuyla paylaşan 104 amiralin bildirisi için 'zevzeklik' diyen Akşener, Babacan’ın bu saçma sözleri için, son haftaların moda sözcüğüyle 'ahmaklık' demeyi düşünüyor mu?”

featured

Altılı masa ortaklarından Deva Partisi lideri Ali Babacan, önceki gün partisinin “Temel Haklar Eylem Planı”nı açıkladı. Plandaki Türk vatandaşlığı önerisi ve cemaatlere yönelik ifadeleri tartışma yarattı.

Babacan, “Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk’tür” hükmünü taşıyan anayasanın 66. maddesine işaret etti. Güçlü bir vatandaşlık anlayışı gerektiğini savunan Babacan, “Anayasamızın 66. maddesini, çağımızın gereği olarak, kapsayıcı bir anlayışla yeniden ele almayı teklif ediyoruz” dedi. Babacan’ın ardından partisinin kurmaylarından daha net ifadelerle “Türk vatandaşlığı” kavramı kaldırılsın çağrısı geldi.

Bunun yanından Babacan, “Eğitim ve öğretimde ‘anadilinin kullanılması ve geliştirilmesi hakkı’nın anayasal güvenceye kavuşturulması gerektiğini ifade ediyoruz” dedi. Babacan cemaatlere yönelik ise “Din ve inanç topluluklarının örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engelleri kaldıracağız” vaadinde bulunarak tarikatlara yasal güvence vereceklerini ilan etti.

Atatürk önderliğindeki Türk devriminin kazanımlarına karşı Babacan’ın açıktan cephe alması karşısında ise altılı masa adeta ölü numarası yaptı. CHP ve İYİ Parti Sözcüleri “Kendilerini bağlar” demekle yetindi.

Babacan’ın teklifine karşı, CHP başta olmak üzere altılı masadaki suskunluğa Cumhuriyet yazarı Barış Doster’den tepki geldi.

Dsoter, “Babacan’ın bu sözlerine, savaş meydanlarında kurulmuş, “Manda ve himayeye hayır” denilen Sivas Kongresi’ni (1919) 1. kurultayı kabul etmiş, devlet kurmuş, Atatürk’ün partisi olarak tarihe geçmiş, ana muhalefet partisi CHP’den de Türkçü, milliyetçi, Ülkücü gelenekten isimler öncülüğünde kurulan İYİ Parti’den de sert tepkiler gelmedi” dedi.

Doster’in yazısının satır başları şöyle:

“Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan’ın, Habertürk’te Fatih Altaylı’nın Teke Tek programında söylediklerinin yankıları sürüyor. Babacan’ın Türk vatandaşlığı, Türk kimliği, Devrim Kanunları, anadilde eğitim, cemaat ve tarikatlar için yasallık türünden sözleri yeni değil. Babacan’a özgü de değil üstelik. Babacan’ın eski partisinde de ana muhalefet partisinde de diğer partilerde de böyle düşünen çok kişi var. Daha genel ölçekte liberallerin, din tacirlerinin, inanç hortumcularının, iman bankerlerinin, büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le, Cumhuriyetle, ulus devletle, ulusal kimlikle, yurttaşlıkla sorunu olan etnikçilerin, mezhepçilerin, numaracı cumhuriyetçilerin Babacan gibi düşündüğünü biliyoruz. Babacan bu bağlamda, Osmanlı’daki Ahrar Fırkası’nın, Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın, İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nin günümüzdeki devamı niteliğinde. Şaşırmamalıyız…

GÜL’ÜN DESTEĞİ ARKASINDA

Abdullah Gül’ün desteğini arkalamış, Londra tefecilerinin gözüne girmiş, New York bankerlerinden aferin almış, küresel finans çevreleriyle iyi ilişkiler kurmuş, 1 Mart tezkeresi öncesinde, dönemin ABD Başkanı Bush’la, Amerikalıların aşağılayıcı benzetmesiyle “at pazarlığı” yapmış bir isim Babacan. Partisini kurduktan sonra, önceki partisini (AKP) kıyasıya eleştiren ama AKP hükümetlerinde dışişleri bakanlığı, ekonomi bakanlığı, başbakan yardımcılığı yaptığını unutan, o dönemki icraatlarına, sorumluluklarına ilişkin tutarlı, samimi, inandırıcı bir özeleştiri vermeyen bir isim Babacan. Böylesi bir özeleştirinin sadece siyasi bir zorunluluk değil, aynı zamanda ahlaki bir sorumluluk olduğunu bilmeyen bir isim Babacan.

CHP VE İYİ PARTİ’NİN SESSİZLİĞİ

Asıl şunları soralım.

Babacan’ın bu sözlerine, savaş meydanlarında kurulmuş, “Manda ve himayeye hayır” denilen Sivas Kongresi’ni (1919) 1. kurultayı kabul etmiş, devlet kurmuş, Atatürk’ün partisi olarak tarihe geçmiş, ana muhalefet partisi CHP’den de Türkçü, milliyetçi, Ülkücü gelenekten isimler öncülüğünde kurulan İYİ Parti’den de sert tepkiler gelmedi.

Biliyoruz, CHP içinde Babacan gibi düşünen, partiye etnikçi, mezhepçi, liberal, ikinci cumhuriyetçi, siyasal İslamcı kota, kontenjan ve kompartımanlar sayesinde eklemlenen çok isim var. Etkili konumdalar üstelik. Peki ya parti tabanı niçin sessiz? Seçimler öncesinde genel başkanla ters düşmek istemeyen ve yeniden seçilmenin hesabını yapan milletvekillerini biliyoruz da peki ya parti örgütünün sessizliği?

Biliyoruz, İYİ Parti genel başkanı, son aylarda sıklıkla, Jön Türklerin, İttihatçıların sloganı olan “Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet” sloganını kullanıyor. Peki, aynı zamanda Cumhuriyet tarihi doktoralı bir bilim insanı olan İYİ Parti lideri, niçin Babacan’a şöyle okkalı bir Cumhuriyet tarihi dersi vermiyor?

Sıkça yineliyoruz, CHP genel başkanı, 6’lı masayı bir arada tutmak için harcadığı enerjinin onda birini, partisini büyütmek için harcamıyor. “Aman 6’lı masa dağılmasın” endişesi, CHP ve İYİ Parti yöneticilerinin elini, kolunu bağlıyor. Peki, CHP ve İYİ Parti yöneticileri, henüz rüştünü ispat etmemiş, seçime girmemiş, en küçük bir siyasi özeleştiri vermemiş Babacan’ın niçin, kendileriyle aynı hassasiyeti, aynı endişeyi taşımadığını, bu ipe sapa gelmez lafları, neye güvenerek söylediğini sorgulamıyorlar mı?

CHP ve İYİ Parti’nin yönetimleri, “Aman 6’lı masa dağılmasın” diyorlar da Babacan, “Birkaç ay sonra seçim var. CHP listelerinde yer alabilirim. CHP tabanından oy isteyebilirim. CHP’lileri kızdırmayayım” kaygısı taşımıyor mu? Bu cesareti kimden alıyor? Montrö konusunda çok haklı ve isabetli hassasiyetlerini kamuoyuyla paylaşan 104 amiralin bildirisi için “zevzeklik” diyen Akşener, Babacan’ın bu saçma sözleri için, son haftaların moda sözcüğüyle “ahmaklık” demeyi düşünüyor mu?

Yukarıdaki soruların yanıtını bilemeyiz.

Fakat bildiğimiz o ki siyasetçiler ideolojik berraklıktan, politik tutarlılıktan, kavramsal bilinçten yoksun olunca ve zamanında gereken tavrı almayınca inandırıcı olamıyor, umut ve güven vermiyorlar. O nedenle sürekli yalpalıyorlar. Bu yüzden Babacan ve saz arkadaşlarına gereken tepkiyi ülkemizin gerçek Cumhuriyetçileri, Atatürkçüleri, devrimcileri, yurtseverleri, ulusalcıları, solcuları veriyor.”

Numaracı Cumhuriyetçiler! Babacan’a da ‘zevzek’ diyecek misiniz?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 7 Ocak 2023, 12:06

    peki nerede o gerçek Cumhuriyetçiler, Atatürkçüler, Devrimciler?..

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!