Bursa’nın Karacabey ilçesinde, koronavirüs tedbirleri kapsamında uygulanan şehirlerarası yolculuk yasağını denetlemek üzere uygulama yapan polis ekiplerine hakaret ettiği iddia edilen Yarbay M.M. hakkında 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Olay, 31 Mart günü saat 21.00 sıralarında Karacabey ilçesinde meydana geldi. Koronavirüs tedbirleri kapsamında uygulanan şehirlerarası yolculuk yasağını denetlemek için otoyol gişelerinde polis ekiplerince uygulama noktası kuruldu. Kontrol noktasında polis ekipleri tarafından Balıkesir’den gelen 34 AAS 829 plakalı otomobil durduruldu. Ekipler, otomobil sürücüsünden ehliyet ve ruhsatını vermesi talebinde bulunup, ‘Nereden gelip nereye gidiyorsunuz?’ diye sordu. Bunun üzerine M.M., polis ekiplerine kendisinin tabip yarbay olduğunu söyleyerek, uygulama noktasından direkt geçmek istedi. Ekiplerin ısrarla ehliyet ve ruhsat istemesi üzerine yarbay olduğunu belirten sürücü, polis ekipleriyle tartışmaya başladı.
Yarbay M.M., bir polis memuruna, “Senin amirin bile daha asteğmen, senin amirine dahi askerlik yaptırdım ben” dedi. Polis memuru da “Ben de askerlik yaptım, hem de şerefli bir şekilde” cevabını verdi. Tartışmanın büyümesi üzerine sinirlenen M.M, “Ben yarbayım, ne demek benim yarbay olmam seni ilgilendirmiyor? Bugüne kadar askerlik yaparken iyiydi. Bu kadar mı geriye kaldık? Bağırma, sesini çıkartma benim yanımda. Yarbayım ben, yarbay. Aramızda kaç gömlek var? Maaşın kaç para, senin ederin kaç para?” ifadelerini kullandı.
Tartıştığı polis memurunun amiri konumunda bulunan komiser yardımcısına da bağıran M.M., “Benim maiyetimdeki adam benim yanımda konuşamaz. Sen de maiyetine sahip çıkacaksın, yoksa sana saygısızlık yapıyor. Bana yapmıyor” dedi. M.M., tartışmanın ardından otomobiliyle gişeler bölgesinden ayrılarak, yoluna devam etti.
ASKERİ HASTANEDE GÖREVLİ
Tabip yarbay M.M.’nin, Okmeydanı’nda eski GATA Askeri Hastanesi olarak bilinen Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde pandemi doktoru olarak görev yaptığı belirtildi.
DAVA AÇILDI
Tartışma anında çekilen görüntülerin sosyal medyada paylaşılmasının ardından harekete geçen Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili soruşturma başlattı. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hazırlanan iddianameye göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 106/1-2.cümle, 125/1-3a-4 ve 53/1 maddeleri uyarınca ‘hakaret, tehdit’ suçlarından Tabip Yarbay M.M. hakkında 3 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı.
maaş meselesı bıraz acık yani
Ne yazık ki Asya ülkelerinde hiyerarşik yapılar, ast üst ilişkileri, sınıfsal farklılıklar çok keskindir.Bu anlayış daha çok ortaçağın bakış açısını yansıtır. Feodal üretim tarzının baskın olduğu veya üretim ilişkileri değişmiş olsa bile işin kolayına kaçarak (halkı daha kolay yönetmek için) eğitimin uygar bir toplum yaratmaya değilde sürü özelliği kazandırılmaya çalışıldığı ülkelerde bu durum görülür. Gariptir, çoğu kişi tarafından da normal karşılanır. Yani eğitimli cahiller topluluğu. Herşey ezberlendiği için gerçek anlamda demokrasinin, ahlakın, adaletin ne olduğu, derinliğine bilinmez. Basit yüzeysel düzeyde bilinir. Buna benzer aynı olay bir hakim ile yaşanmıştı. Görevi adaleti sağlamak olan bir hakim, trafik polisine “sen bana ceza kesemezsin” diyor ve çok haklı görüldüğünden bu konuda hakimlere ceza kesilemeyeceği konusunda yasa çıkıyordu !!!!!! Oysa sayın hakim adliye sarayından çıktıktan sonra, hatta mahkeme kürsüsünden indikten sonra sıradan vatandaştır. Zaten o kürsüye de kendi adına değil Türk Milleti adına çıkıyordur. İşte adaleti sağlamakla görevli biri, adil olmanın, adaletin ne olduğunu bilmiyor. Trafik polisi trafik yasalarını çiğneyen herkese, yasanın öngördüğü cezayı kesmekle zorunludur, kesmezse kendisi de suçlu duruma düşer. İhlali yapan Cumhurbaşkanı da olsa o ceza kesilmeli o başkan da en ufak itiraz etmeden cezayı ödemelidir. Peki öyle mi oluyor ? Bırakın üst düzey bir bürokrata ceza kesmeyi, sıradan insanların bile resmi kurumlarda “sen benim kim olduğumu biliyor musun ?” efelenmelerine sıkça tanık olmuşuzdur.