“Ölüm listesi” hazırladığını söyleyen Sevda Noyan hakkında “kovuşturmaya yer yok” kararı çıktı. Noyan hakkında açılan “Atatürk’e hakaret” suçundan yürütülen soruşturma da takipsizlikle sonuçlanmıştı.
Sevda Noyan, geçen yıl katıldığı bir televizyon programında sarfettiği “15 Temmuz kursağımızda kaldı. Vallahi yapamadık istediklerimizi. Boş bulunduk. Yanlış anlaşılmasın, doğru anlaşılsın. Bizim aile şöyle bir 50 kişiyi götürür, onu söyleyeyim yani. Biz çok donanımlıyız bu konuda, maddi manevi olarak. Ayaklarını denk alsınlar. Bizim hala sitede var 3-5. Benim listem hazır açıkçası” sözleri büyük tepki çekmiş. Komşularına yönelik tehdit savuran ve ‘ölüm listesi’ hazırladığını söyleyen Noyan hakkında, birçok kişiyle birlikte avukat Çağrı Ayhan Şenel, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Sevda Noyan hakkında, ‘halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit’ suçundan başlatılan soruşturma, yetkisizlik kararıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Soruşturmayı yürüten savcı da Noyan hakkında İstanbul 45’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde aynı soruşturma kapsamında 3 yıldan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldığını belirtti. Savcı, suçta ve cezada teklik ilkesi gereği mükerrer kayda alınan soruşturma dosyası yönünden kamu adına kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verdi.
Suç duyurusunda bulunan avukat Çağrı Ayhan Şenel ise “Birçok kişi ile birlikte suç duyurusunda bulunduk. Savcılığın mükerrer kararı doğru değil. Savcı suç gördüyse davayı açmalıydı. Dava açıldıktan sonra yargılama yapan mahkemenin dosyayı birleştirme kararı vermesi gerekirdi” dedi.
‘ATATÜRK’E HAKARET’ CEZASIZ KALDI
Sevda Noyan hakkında 10 Kasım 2013 tarihinde Twitter’da yaptığı paylaşımda Atatürk’e alenen hakaret ettiği için yürütülen soruşturma da takipsizlikle sonuçlanmıştı. Noyan bu mesajında “Bugün putları kırma günü. Kendimize gelme günü. Bir ölümlü kuldan gel bizi kurtar diyenlere ibretle bakma günü. Bugün hep o gün…”
İnsanlarımız çok samimiyetsiz. Cevap verilmesi gereken ilk soru; adalet istiyor muyuz, istemiyor muyuz? Eğer istiyorsak bunu uygulayabilecek kadar güçlü, cesur ve kararlı olabilir miyiz? Yani çok sevdiğimiz biri bile bu mahkemeye çıksa bunu göze alabilir miyiz? O halde şunun aklınıza çakılması gerekir: ölmesi gerekenler ölmezse ölmemesi gerekenler ölür!
Serseri blöfcü sahtekar cemaatçi
Herkesin Fetö yü yaladığı dönemde, tüm riskleri alarak fetö ye karşı mücadele edenlerin fetöcülükten ceza aldığı bu günlerde, bu dava ironik oldu. Yaptığı konuşma aleni, açık, tartışılmaz biçimde suç oluşturan şahısa takipsizlik veriliyor. Bu kadar aleni çelişkili ve şüpheli yargı kararları, fetönün hala güçlü bir biçimde yargı ve diğer devlet birimlerinde olduğu gerçeğini güçlendiriyor.