AKP Sözcüsü Çelik, Türkiye’nin düzensiz göçmenler için yol geçen hanı olması üzerine büyüyen eleştirilere yanıt verdi. Daha önce şartsız şekilde göçmenleri savunan AKP sözcüsü bu sefer ‘Türkiye ölümden kaçan insanlara kucak açar. Bunun istismar edilmesine kesinlikle müsaade etmeyiz. Türkiye, hiç kimsenin göçmen kampı değildir.’ dedi.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, 12 ilde 16 büyük orman yangını çıktığını, 256 yangın kontrol altına alınırken, 4 yangının devam ettiğini açıkladı. Çelik, yangınla mücadelede zaaf olduğu eleştirilerine karşılık “Fitne ateşinin yangın kadar kolay yayılabildiği ve çok daha tehlikeli sonuçlar yaratabildiğini müşahede ettik” dedi. Çelik, “Provokasyonlara karşı duruş sergilemeliyiz” diye konuştu.
Partisinin Merkez Yürütme Kurulu toplantısı sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Çelik, 260 orman yangınından 256’sının kontrol altına alındığını söyledi. Çelik, her sene orman yangınlarıyla ilgili çalışma yapıldığını savunurken, “Yangınlara müdahale kapasitesi açısından geçmişte 40 dakika olan müdahale süresi 12 dakikaya inmiş durumda. Bunları daha da kuvvetlendireceğiz” ifadesini kullandı.
Çelik’in açıklamalarından satır başları şöyle:
“Diyarbakır annelerine sevgilerimizi, saygılarımızı iletiyoruz. Gündemimizin başında orman yangınlarıyla mücadele vardı. Genel başkanımız, Cumhurbaşkanımız geniş kapsamlı değerlendirme yaptı.
Büyük bir orman yangını tablosuyla karşı karşıya kaldık. Ülkemizin 43 vilayetinde 260 adet orman yangını meydana geldi. Şimdiye kadar 256’sı kontrol altına alındı, 4 adet müdahale çabaları sürüyor. Kaybettiğimiz vatandaşlarımız, ormancılarımız, hayvan ve bitki canları, toprak bunların hepsi üzüntü verici.
Soğutma çalışmalarının bitmesiyle yaralar sarılmaya başlanıyor. Antalya’ya 52,5 milyon liralık nakdi kaynak aktarıldı. Hasar tespiti çalışmaları devam ediyor. Muğla’ya da nakdi yardım gönderildi.
Adana, Mersin, Osmaniye’de fedakâr çalışmaları bizzat gördüm. Aynı şekilde bu illerimize de gereken yardımlar yapılıyor.
Dünyanın çeşitli yerlerinde haritaya baktığımızda pek çok yangın devam ediyor. Orman teşkilatımızın kahramanlığına, fedakarlığına teşekkürlerimizi bir kez daha sunuyoruz. Bizler Adana, Mersin, Osmaniye’de nasıl fedakarca çalıştıklarını gördük.
Her sene orman yangınlarıyla ilgili geniş bir senaryo ile hazırlık yapılıyor. 10 bin 545 yangın işçisi, toplam 21 bin 90 personelle hazırlık söz konusu. Uçaklar, helikopterler, bütün orman yangınları açısından teşkilatımızın tecrübesi ve dünyada ilk olarak İHA’ların kullanılması açısından büyük bir kapasiteye sahipler.
Son 19 yılda hem teknik ekipman açısından donanım arttı, çeşitli yangınlara karşı göletler oluşturuldu, 4 bin 150’ye çıkarıldı. Yangınlara müdahale kapasitesi açısından geçmişte 40 dakika olan müdahale süresi 12 dakikaya inmiş durumda. Bunları daha da kuvvetlendireceğiz.
Son yangınlarda çok sayıda yangının ortaya çıkmasının zorlayıcı bir tablo ortaya çıkmasına sebep olduğunu görüyoruz. Vatandaşlarımızın ilk anda acil ihtiyaçları gıda, kalacak yer konusuyla ilgili olsun, Kızılay ve AFAD’ın bunları eksiksiz bir şekilde yerine getirmesi söz konusu oldu.
Şimdi yeşillendirme çalışmaları çok yoğun bir gündem. Yeşil vatanımızı daha da büyütüyoruz. Burada aynı kararlılıkla her vatandaşımız için fidan dikerek 252 milyon fidan dikeceğiz. Bütün dünyanın mücadele ettiği bir tablo söz konusu. Burada önceliğin yangının söndürülmesine verilmesi söz konusu.
Son 2 yılda 5 büyük orman yangını çıkmış iken 300’e yaklaşan yangın 12 gün içerisinde çıktı. Buna karşı büyük bir mücadele verildi. Orman teşkilatı, Kızılay, AFAD, jandarma, polis, gönüllüler, arkadaşlarımız burada vatandaşımızın yanında olmak, yaraları sarmak için gayret sarf ettiler.
Herhangi bir şekilde yalan haberlerin yayılmasına karşı güçlü bir duruş sergilemeliyiz diye hep söyledik. Maalesef siyaset kurumu yangının söndürülmesi, vatandaşın yanında olması gibi hassasiyet göstermesi gerekirken bazı siyasetçilerin orman ateşine fitne ateşi kattığını gördük.
Selfi çektirip buraya müdahale edilmiyor diyerek göz göre göre yalan söyleyip fitne ateşini gördük. Dolayısıyla fitne ateşi ile mücadele burada devreye aldığımız bir konu. Tutup siyasetçi birisi sadece AK Partililere yardım ediliyor gibisinden en vahşi, en acımasız yalanları söyleyebiliyor.
Yalan habere karşı, dezenformasyona karşı güçlü bir duruş sergilememiz gerektiği MYK’da bir kez daha değerlendirdi. Kim sağlıklı bir şekilde yaraların sarılması için gayret göstermiştiyse, belediyelere, hangi siyasi partiden olursa olsun ve tabii ki vatandaşlarımızın tamamına şükranlarımızı sunarız.
Devlet milletin devletidir. Doğrusu şuydu; yangın devam ediyor, mücadele devam ediyor, çıkmışlar siyasi tartışma, kurumlarla ilgili tartışma devam ediyor. Yangın bittikten sonra çıkarsınız eleştirilerinizi ortaya koyarsınız, biz de cevap veririz. Ama yangın devam ederken maalesef kuvvetimizi bölen, kendi içimizde provokasyon çıkarmaya çalışan bu yaklaşımlar ibretlik bir tablo ortaya koymuştur.
Yangını söndürmek için, fitne ateşini söndürmek için, yeşil vatanımıza sahip çıkmak için kimliği ne olursa olsun, siyasi aidiyeti ne olursa olsun şükranlarımızı sunuyoruz. Azerbaycan’a selamlarımızı gönderiyoruz. Kardeşlerimiz yanımızda olduklarını gösterdiler. Hırvatistan, İran, İspanya, Katar, Rusya, Ukrayna, Polonya uzun günlerde yanımızda oldular. Teşekkürlerimizi iletiyoruz.
Sayın Ersin Tatar’a buraya gelip destek verdiği için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Yangına müdahaleye katkısı olan herkese teşekkür ediyoruz. Maalesef fitne ateşinin yangın kadar kolay yayılabildiğini, çok daha tehlikeli sonuçlar doğurduğunu müşahede ettik. Fitne ateşiyle mücadelemizi, mekanizmalarımızı daha da güçlendirmemiz gerektiğine dair bir değerlendirme yaptık. Rize, Van’daki sel felaketleriyle ilgili değerlendirmeler yapılmıştır.”
‘TÜRKİYE GÖÇMEN KAMPI DEĞİLDİR’
Çelik, yaptığı konuşmada, “Türkiye ölümden kaçan insanlara kucak açar. Bunun istismar edilmesine kesinlikle müsaade etmeyiz. Türkiye, hiç kimsenin göçmen kampı değildir.” ifadelerini kullandı.
Çelik, şöyle devam etti:
“Mesele muhalefetin söylediği gibi para meselesi de değildir. Bu konuda faşizan dili kullanmak da yanlış. Ne Türkiye bir göçmen kampı gibi niteleyenlerin istismarına müsaade ederiz, ne de göçmenim diye milletimize saygısızlık edene müsaade ederiz.”
vatana sahip cikmak onun icin kaygilanmak bu duygudan mahrum omurgasizlar icin hep fasizanlik oluyor nedense yazik.
mketr02’nin yorumuna katılıyorum. Suriyeli, İranlı ve Afgan göçmenleri dolduracaklar ülkeye, sonra iki ihtimali değerlendirecekler; ülkeyi karıştırmak 1. , gelenleri geri göndererek kahramanlık yapmış gibi göstermek 2. … Zamanın şartlarına göre bu iki seçenekten birini yapacaklarını düşünüyorum. Ve en acısı da ne biliyor musunuz? 2. seçeneği yaptıklarında onları alkışlayan milyonlarca saf insan olacak…
Dün bir haber kanalında Afganistan’da talibanın Talukan kentini ele geçirdiği ve oradaki tüm mahkumları saldığı haberi geçildi. Taliban hem kendine militan topluyor, hem de Türkiye’ye gönderiyor. Asker giysili Afganlar İstanbul’da dolaşıyor. Türk askeri Afganistan’da taliban ile kafa kafaya gelecek. Talibana yönelik açıklamaların uyuşturucu ticaretine yönelik yeni güzergah(!) üzerine olduğunu düşünüyorum. Suriyeliler konusu zaten apayrı bir bela.
Göçmen mi? Aaa ne ayıp! Göçmen değil misafir. Hem de baş tacı olanlarlardan. Yahu bu kaçkınları ülkeye dolduran kim? Her türlü imkânı seferber eden kim? Türkün parasıyla arabı besleyen kim?
Türkiye AÇIK GÖÇMEN PARKINA HOŞ GELDİNİZ… Allah – Kitap deyipte Sürekli Yalan söyleyenler!!!
Osmanlı ülke feth ettiği için yabancılara sahip çıkmıştır zorunda kalmıştır. Türkiye Osmanlı gibi ülke feth etmiyor. Türkiye’nin belli bir kapasitesi var. O da Türklere zor yetiyor. Üstüne Afgan Suriyeli geliyor. Osmanlı da Türk’e değer verip sonra Türk’ü değersizleştirmeleri gibi şeyler yapıyorsunuz. Türkiye göçmen kampı değildir diyip daha bu yıl turistlerin bir tarafına girmek için Türk’ü bir paçavra üstünde ki yazıyla aşağıladınız. Haber okuyan her insan ne olduğunuzu bilir ama haber bakan insan çok olduğu için nasıl olsa onları inandırırım inanırlar bana diyip yalan söylüyorsunuz
Çok duyduk bunları, içeriyi uyutmak için öyle derler de, yine yapacaklarını yaparlar..
bir nalina bir mihina alti milyonu gecen gocmen bayramlarda ulkesine giderken olum tehlikesi olmayanlar hangi katogoride merkelin avro havucu katogorisindeler
Akp nin taktiklerinden biri, önce mahvet sonra başarı gibi gösterilecek bir kaç icraat yap veya konuş.
ama olan türkiyeye oluyor 10 kaybedip 1 dolmuşa getirilerek gaz alınıyor.
Bunlar hakikaten yüzsüz ve utanması olmayan insanlar. Memleketi göçmen kampına değil varoş köyüne çevirdiniz. Başkanlık değil agalık sistemine geçtik. Ancak Tayyip az bile yaptı, ben olsam bütün tapulari bizzat şahsımın üzerine geçiririm. Bu milletin layıki bu.
Sözcü efendi ; Akp ve Erdoğan adına ağzına geleni söyledin, batirdiginiz her konuyu sütten çıkmış ak kaşık anlattın, yeri geldi bağırdım, sucladin..hem göçmenlere yol geçen hanı değil diyorsun hem göçmenleri milletin bir parçası olarak görüp saygısızlık ettirmem diyorsun..ben bir b.. anlamadım, ne dediğin belli değil..bir de 20 yıllık devlet adamı olacaksın, tuhhh sana yazık millete
Komik değil.