CHP Grubu, Meclis’te kapalı yapılacak olan İsrail oturumu, ekonomi, kadın cinayetleri gündemiyle toplandı. Grup konuşmasında partililere hitap eden Özgür Özel, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İsrail, Türkiye’ye saldıracak” sözlerine tepki göstererek, “Kahvehanede biri söylese ‘Deli misin’ denir” dedi.
Özel, “Şimdi yasak olduğu söylenen İsrail ile ticaret de cayır cayır devam ediyor” diye konuştu.
Şehzadeler Belediye Gülşah Durbay üzerinden ortaya atılan iddiaya ilişkin de çok sert bir konuşma yapan Özel, “Bana saldırmak için Gülşah’ın hastanede yattığı günleri alçak bir oyuna çevirdiler. Çocukluğundan beri bağırsakları rahatsız. Sürekli hastalığını takip eden ben ve eczacı eşimdir. O bizim evladımız. Gülşah kemoterapideyken o haberi yazdırdılar. Gülşah ben açıklayacağım dedi. Gitti, aslanlar gibi derdini herkese anlattı. Biz bu iktidarı tüm kötülüğüne rağmen yeneceğiz. Bu iktidarı yenerken cesaretimizle, temizliğimizle, onurumuzla yeneceğiz. Nerede o yalanı yayanlar?” ifadelerini kullandı.
Özgür Özel’in konuşmasınan öne çıkan satırlar şöyle:
FATİH’TEKİ VAHŞET
“Çok üzücü olaylara tanıklık ettik. Semih Çelik isimli cani iki kadını, İkbal Uzuner ile Ayşenur Halil’i katletti. Sıla bebek yaşam mücadelesini kaybetti. Bu yılın ilk 9 ayında 295 kadın yaşamdan koparıldı. Kadına şiddet olaylarının bir rastlantı olmadığını hepimiz biliyoruz. Şiddeti üreten bu düzenin kendisidir. İkbal ve Ayşenur’un vahşice katledilmesine rağmen failin özelliklerini öne çıkaran, adeta magazin malzemesi yapılan ifadeler kullanılıyor. Esas sorun şu; bu toplum bu koşullara nasıl geldi? Bu siyasi rejim beyanlarıyla, icraatlarıyla ve rakamlarıyla kadınları eşit görmüyor. Bu iktidar kadınları ve çocuklarımızı koruyamadığı gibi atılmış olumlu adımlardan da geri adım atıyor. En somut örneği 2021 yılında İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı tek imzayla çıkılmasıdır.
‘KADIN CİNAYETLERİ POLİTİK VE SİYASİ’
Geçmişin domuz bağcıları velveleye başladı. ‘İstanbul Sözleşmesi’ne hayır’ dediler. Bazı sağcı partilerin de bunu söylemesiyle birlikte Erdoğan oy peşine düştü. Her gün cinayet işlenirken niye işleniyor derseniz Tayyip Bey tek kişilik imzayla İstanbul Sözleşmesi’nden çıktı. Katiller dedi ki ‘Bak artık şiddet o kadar da herkesin karşı çıktığı bir şey değil, kravatı takarım iyi halde yararlanırım.’ Devlet Bey bir mafya lideri için gider ricada bulunur, af çıkar, dönülür, dolaşılır ben de araya karışırım dediler. Bu o kadar politik, o kadar siyasi. Devleti kadının, çocuğun arkasından çekince durum bu olur.
‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NE DÖNELİM’
Bütün partilerin kadın kolları başkanlarına çağrıda bulunduk, tek tek ziyaret edecekler. Ama esas olarak tüm siyasi partilerin kadın örgütlerin peşine koşup gelin bu İstanbul Sözleşmesi’ne dönelim diyecekler. Kadın katillerini bir daha gün ışığı görmemek için ne gerekiyorsa biz buradayız, çalışıyoruz.
ERDOĞAN’A SESLENDİ: O SÖZÜ TUTMA
Hepimiz biliyoruz ki sözleşmeden bir imzayla çıkılamaz yani hala yürürlükte. Ama bizim iktidarımızda seçim falan beklemeden bu sözleşme derhal gerçekten uygulanacak. Tayyip Bey’e bir şey söyleyeceğim, asgari ücrete dört kere zam düşünülür dedin, bu yıl ikinciyi bile yapmadın. 17 bin lira asgari ücret verdin, ertesi gün eridi. Depremzedeye söz verip yerine getirmedin. Madem hiçbir sözünü tutmuyorsun şu HÜDA Par’lılara domuzbağcılara verdiğin sözü de tutma o zaman, lanet olsun!
‘KAHVEHANEDE DESELER ‘DELİ MİSİN’ DENİR’
“Kıymetli grubumuz birazdan kapalı oturuma katılacak. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Meclis kürsüsünden dedi ki; ‘İsrail’in bir sonraki hedefi Türkiye’ bunu deyip dönüp arkanı gidiyorsun, bu o kadar kolay değil. Kapalı oturumda daha net değerlendirmelerde bulunacağız. Bunun akla yatan tarafı yok. Kahvede biri söylese ‘Deli misin’ denir. Kendi gelmedi. Birazdan iki bakanı gelecek bize bilgilendirme yapacak. Kıbrıs Barış Harekatı’na hareket verildiğinde Meclis acil ve kapalı oturuma çağırıldı. Harekatın fiilen başladığı ilk günün sonunda Meclis bir daha oturuma çağırıldı, bilgilendirildi. Muhalefet lideri Demirel, çok açık ve net bilgilendirme yapıldığını ve hükümetin adabına uygun davrandığını söyledi ve yürüdü. Bu toplantının tutanakları 10 yıl açıklanmayacak. İçeride söylenmeyeni gelip burada ifşa ederiz. Kimse İsrail’in ülkeye saldırması gibi yakın veya orta vadeli bir tehdidi görmezken bir yandan da 22 yıl sonra 31 Mart’ta seçim kaybetmişken, ekonomiyi çözemiyorken, vatandaşa yapılan bütün anketlerde birinci sorun ekonomi, ikincisi işsizlik iken, güvenlik sorunu zirvedeyken ülkenin Cumhurbaşkanı, bu şapkayla parti lideri refleksi gösteriyorsa iş başka. O yüzden dedik kapalı oturumda gel anlat, ikna et ve gereğini yapalım. İsrail, Türkiye’ye saldıracak ihtimalini konuşsun vatandaş istiyorlar ama vatandaş bunu konuşmuyor.
‘FİLİSTİN TÜRK SOLUNUN DAVASIDIR’
Biz 1 yıl önce 7 Ekim akşamı Hamas’ın İsrail’in sivil hedeflerine bombalı saldırı yapmasını kınadık, bu terör eylemi dedik, o günden bugüne ‘Hamas’a terörist mi diyorsun’ dediler. O günden sonra İsrail, kendini savunmak için, meşru müdafaa hakkı diye katliam yapıyor, soykırım yapıyor. 47 bin kişinin canına kastetti, öldürdü onları. Dünya kadar engelli, yaralı bıraktı ardında. Bir yandan da 1967 sınırında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin bizim meselemizdir, bizim davamızdır, Deniz Gezmiş’in, Türk solunun davasıdır.
‘İSRAİL’LE TİCARET CAYIR CAYIR DEVAM EDİYOR’
Sana ‘İsrail’e ticareti kes’ dedik aylarca inkar ettin, en son martta ortaya çıkınca ‘İsrail ile ticaret yasak’ dediniz. Bizden gidenlerin çoğu savaş malzemesi, bizim gemilerle gitmiş, Gazze’nin tepesine yağmış. Şimdi yasak olduğu söylenen İsrail ile ticaret de cayır cayır devam ediyor. Fiili durum şu anda şöyle; mal limandan çıkıyor, evraklar kağıt üstünde düzenleniyor, ticaret devam ediyor. Ey Recep Tayyip Erdoğan; Sen mi samimisin biz mi?
‘BUNU YAPAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’
Ülkede vatandaş ‘İsrail bize saldıracakmış’ diye konuşsun istiyor. Ama hayır, vatandaş internet hızını konuşuyor. Bizdeki internet hızından yavaş bir Bangladeş ile birkaç ülke var. Üstelik buna karşılık maliyet de fahiş düzeyde. Bir aile 2022’de internete 442 lira ödüyormuş,, geçen sene 745, bu sene 2350 lira. Herkes için elzem cep telefonu fiyatları fahiş pahalı. Millet bunu konuşmasın diye ‘İsrail saldıracak’ diyorlar. Bunları yapan da Türk Telekom. Vodafone ile anlaşmışlar, 745 liralık faturayı 2350 lira yaptılar bir anda. Bunu yapan Mehmet Şimşek değilse Recep Tayyip Erdoğan’dır. Pahalı fatura ödeyen herkesin cebine elini atan Recep Tayyip Erdoğan’dır. Türkiye enflasyonu en yüksek ülkelerden. Baz etkisiyle fiyat düşüyor diyorlar, öyle fiyat düşmez. Enflasyonu düşürmeden fiyat düşmez. Bu konuyu örgütümüzle beraber hem iş insanlarıyla hem esnafla hem ev hanımlarıyla hem asgari ücretliyle konuşmaya ve bu yalanları ortaya çıkarmaya devam edeceğiz.
‘ERDOĞAN’I DERHAL ESAD’LA GÖRÜŞMEYE DAVET EDİYORUM’
Esad genel af ilan etti. Cezaevleri boşaldı, suçlar işlenmemiş sayılıyor. Tam Suriye’ye dönecek zaman. ‘Haydi bakalım bunlar memleketine gitsin, fabrikaysa oraya kurulsun ve bizi bundan kurtarın’ denmeli. Türkiye’de bulunan geçici sığınmacıların çalışma izinlerinin 3 aydan 3 yıla çıkarılması kararı alınmış. Allah’tan korkun ya… Türkiye’de üç gençten biri işsiz. Bizim evladımızı istihdama katın. Sığınmacıyı hedef alan bir parti değiliz ama sığınmacı yaratan politikacılara ve Tayyip Erdoğan gibi politikacılara karşıyız. Madem orada şartlar olgunlaştı, genel af da çıktı. Bizim yoksulumuz, bizim işsizimiz bize yeter. Erdoğan’ı derhal Esad ile görüşmeye davet ediyorum.
İMAMOĞLU’NA ‘AHMAK’ DAVASI
Bunu sırf İmamoğlu bir gün cumhurbaşkanı aday olursa milletin seçme hakkını elinden almak için yaptılar. Eğer böyle bir davadan siyasi yasak cezası çıkarırsanız bu ülkenin bir hukuk devleti olmaktan çıkmasını tüm dünyaya tescil etmiş olursunuz. Ayağınızı denk alın!
GÜLŞAH DURBAY İDDİALARINA YANIT: O BİZİM EVLADIMIZ
Beni 31 Mart’taki ortak başarımızdan dolayı cezalandıracaklardı yapamadılar ya o zamandan beri sokaklarda iktidar sesi yükseliyor, parti iktidara gidiyor ya. Gülşah Durbay, Şehzadeler’i merkez ilçeyi cumhuriyet tarihinde hiç kazanmadığımız, muhafazakar kodların güçlü olduğu ilçeyi aslan gibi kazandı. Bu kadar ahlaksızlığa bu kadar kötülüğe, çirkinliğe dayanamıyorum. Bu ilçeyi kazandı. Son hafta bu yalanı yayan hesaplar İYİ Parti Manisa’da ilçeleri alıyor deyip manipülasyon yapıyorlardı.
Hakikaten zorlanıyorum, bu kadar ahlaksızlığa, bu kadar kitapsızlığa, bu kadar çirkinliğe, bu kadar çirkinliğe… Hani meselenin ucu Atatürk’e verdiğim söz olmasa lanet olsun deyip başka bir şey yapacağım da… Bu yalanı yayan hesaplar Gülşah’ın hastanede yattığı belli günleri ahlaksız bir iftiraya dönüştürdüler.
Çocukluğundan beri bağırsakları rahatsız. Sürekli hastalığını takip eden ben ve eczacı eşimdir. O bizim evladımız. Gülşah kemoterapideyken o haberi yazdırdılar. Gülşah ben açıklayacağım dedi. Gitti, aslanlar gibi derdini herkese anlattı. Biz bu iktidarı tüm kötülüğüne rağmen yeneceğiz. Bu iktidarı yenerken cesaretimizle, temizliğimizle, onurumuzla yeneceğiz. Nerede o yalanı yayanlar?
‘ALNINIZI KARIŞLAMASAM NAMERDİM’
Partili olmadığı halde bir yerden yüz bulup fırsat yakalayanlar kendine mevki makam bulanlar alnınızı karışlamasam namerdim! Ne feda edecek Gülşah’ımız, ne sizden korkacak Özgür Özel var. Cürmünüz kadar yer yakarsınız.
İsrail’e giden TÜRK malları sözde ambargoyu delmek için yurt dışında kurulu şirketler (yunanistan başta) üzerinden faturalandırılarak menşei değiştirilerek gönderiliyor..Kimi kandırıyorlarsa artık.
çok sert muhalefet yapıyor…