1. Haberler
  2. Siyaset
  3. ‘Parti ikiye bölündü’… İmamoğlu DEM’e çok güvenmesin

‘Parti ikiye bölündü’… İmamoğlu DEM’e çok güvenmesin

CHP lideri Özgür Özel'in “açıktan görüşeceğiz” dediği ve Erdoğan'a karşı savunmaya geçtiği DEM Parti'nin yerel seçimler konusunda ikiye bölündüğü iddia edildi. Eşbaşkanlar İstanbul'da ittifak konusunda ayrıştı. Parti tabanında da seçime bağımsız girme eğiliminin güçlü olduğu belirtildi. Parti kurmaylarının “İstanbul’u Murat Kurum mu Ekrem İmamoğlu mu yönetecek sorusu DEM Parti için önemsiz bir ayrıntıdır” dediği öğrenildi.

featured

Yerel seçimlerde İYİ Parti’nin ittifak konusunda ipleri koparması CHP’de rotayı iyice Dem Parti’ye çevirmişti. Karşılıklı buluşmaların yapıldığı iki partide özellikle “İstanbul ittifakı” konusu, pazarlıkların ana başlığı.

Görüşmeler sürerken, Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’ın İBB adaylığı konusunda yeşil ışık yakan ani çıkışı, siyasetin gündemini değiştirdi. DEM Parti, kararı “yetkili kurulları”na havale etse de partide seçimlere kendi adayıyla girme eğiliminin güçlü olduğu biliniyor.

Aytunç Erkin, DEM Partili yetkililerin görüşlerini Sözcü’deki köşesine taşıdı.

Yazının satır başları şöyle:

İddialara göre, ittifaklar konusunda halk ile bire bir buluşmanın ötesinde yapılan anketlere göre de DEM Parti tabanı ittifaklara karşı. İstanbul’da da tabanda, ezici çoğunlukla “kendi adayımız ile seçime girelim” görüşü hakim.

DEM Parti Yönetimi, -eş genel başkanlar dahil- neredeyse ikiye bölünmüş durumda. Örneğin, Tuncer Bakırhan’ın İstanbul’da aday çıkarmaktan yana olduğu ancak Tülay Hatimoğulları’nın ittifaktan yana görüş bildirdiği konuşuluyor.

“İstanbul’da kendi adayımızı çıkaralım” diyenlerin gerekçeleriyse şöyle anlatılıyor:

1) Tabanda ‘kendi adayımız ile çıkalım’ görüşü hakim. Aday çıkarmazsak hem tabanımız ile zıtlaşmış oluruz hem de “DEM Parti”nin kurumsal kimliğine zarar veririz. Üç seçimdir DEM Parti karşılıksız olarak CHP adaylarını destekledi ve karşılığında hiçbir siyasi kazanım elde edemedi.

2) DEM,14-28 Mayıs seçimleri sonrası yeni bir siyasi inşa sürecine girdi. Eksikliklerini gördü. Yeni dönemde yeni bir siyaset üretecek. (Yaklaşık 10 yıllık HDP çizgisinin aksayan yönlerinden dersler çıkarılarak.) Önümüzde 4 yıl seçim yok. DEM Parti bu süreci yeniden halk ile buluşma, yeniden kurumsallaşma, yeniden büyüme dönemi olarak geçirip 2028’e çok daha güçlü hazırlanabilir. Ayrıca ittifaklar DEM Parti’yi sadece seçim odaklı ve iki kutuplu seçeneklere sıkıştırıyor. DEM Parti seçim siyasetini de aşarak toplumsal mücadeleyi her alanda yükseltmelidir. Yerel seçimlere her ilde ve ilçede kendi adayı ile girerek kendi gücünü görüp yeni dönemde bu güç ile yola çıkmalıdır.

3) Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandı. Yerel seçimlerden sonra 4 yıl daha iktidarda. DEM Parti bu 4 yıllık sürece odaklanmalı. Yoksa İstanbul’u Murat Kurum mu Ekrem İmamoğlu mu yönetecek sorusu DEM Parti için önemsiz bir ayrıntıdır.

4) İmamoğlu, İBB seçimlerini kendi kişisel siyasi kariyerini inşa etmek üzere bir basamak olarak görüyor. Siyasi, toplumsal bir mücadele önermiyor. DEM Parti neden İmamoğlu’nun kariyer planının parçası olsun?

Bir de DEM’in Avrupa kanadının görüşleri önemli.

O kanada göre koşullar 2019’dan farklı! Diyorlar ki:

“Yerel seçimde AKP-MHP’ye ders vermek için İstanbul’da CHP’nin adayı desteklendi. Bugün o koşullar kalktı. AKP-MHP, HDP’nin gücünü gördü ve oyun kurucuyuz. Beş yıl boyunca İmamoğlu ve CHP, Kürtlerin talepleri konusunda hiçbir şey yapmadı. CHP, AKP-MHP’yle milliyetçilik yarışına girdi. DEM Parti (HDP-Yeşil Sol Parti), iki ağır seçim geçirdi. İstanbul’da CHP’nin adayı, cumhurbaşkanlığında Kılıçdaroğlu desteklendi ve kendi kitlesinde bir kırılma yaşandı. Bugün DEM Parti’de İstanbul’da aday çıkarma konusunda eğilim yüksek.”

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!