ERAY ÇELEBİ / VERYANSIN TV
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın, 7 Ekim sabahı İsrail’e başlattığı “Aksa Tufanı” ile başlayan Gazze savaşında 6 gün geride kalırken, savaş İsrail’in Gazze’ye yönelik şiddetli hava saldırılarıyla devam ediyor.
Gözler, Gazze’ye başlaması beklenen kara harekatına çevrilirken, savaşın Ortadoğu sahasına yayılıp yayılmayacağı bölge ülkelerinin öncelikli gündemi.
Ankara’nın, çatışmanın Ortadoğu’ya yayılmasının önlenmesi yönünde mesajları dikkat çekiyor.
Son olarak Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler 13 Ekim’de yaptığı açıklamada “Gelinen noktada temel hedefimiz, rehinelerin serbest bırakılması, Gazze’deki çatışmanın diğer cephelere sıçramasının önlenmesi ve elbette çatışmanın gecikmeden sona erdirilmesidir.” dedi.
İlgili Haber: Yaşar Güler’den ‘İsrail-Hamas’ açıklaması: Temel hedefimiz…
Washington ise Doğu Akdeniz’e gönderilen gemiyle, İsrail’in yanında yer aldığını ilan ederken, ABD Başkanı Joe Biden bunun “çatışmaya dahil olabilecek bölgedeki diğer grup veya ülkelere bir mesaj” olduğunu açıkladı.
Savaşın Ortadoğu’ya olası etkileri tartışılırken, Türkiye aleyhindeki açıklamalarıyla bilinen eski Pentagon yetkilisi, American Enterprise Enstitüsü Araştırmacısı Michael Rubin, “1945” adlı internet sitesinde dikkat çeken bir makale kaleme aldı.
‘İRAN SALDIRIYA, TÜRKİYE FİNANSMANA YARDIMCI OLMUŞ OLABİLİR’
Rubin, 13 Ekim tarihli yazısında İran’ın Hamas saldırısına, Katar ve Türkiye’nin de örgütün finansmanına yardımcı olmuş olabileceği iddiasında bulundu.
“İsrail-Hamas Savaşı: Gazze’den sonra Batı Şeria ve Ürdün’de huzursuzluk çıkabilir mi?” başlıklı yazıda Rubin “Gazze’de yaşananlar Gazze’de kalmıyor. Hamas, saldırısını Yom Kippur Savaşı’nın 50. yıl dönümüne göre planlarken, İran saldırının planlanmasına yardımcı olmuş olabilir, Katar ve Türkiye Hamas’ın finansmanına yardım etmiş olabilir, ancak Filistin içi dinamikler de rol oynadı.” görüşünü savundu.
Rubin’in “İran ve Türkiye gibi terör sponsorları, liderleri son Filistinliye kadar savaşmaya istekli olduğundan, daha geniş bir savaşı teşvik edecekler. “ suçlaması da dikkat çekti.
‘HAMAS ARTIK GÜÇLÜ BİR…’
Hamas’ın yalnızca Gazze’de değil, Batı Şeria ve Kudüs’te de güçleneceğini belirten Rubin şu ifadeleri kullandı:
“Filistin Yönetimi’nin 87 yaşındaki Holokost’u inkar eden ve sigara içen başkanı Mahmud Abbas, şu anda dört yıllık başkanlık döneminin 18. yılında. Selefi Yaser Arafat’ın aksine Abbas, halef atamayı reddetti. Hamas, Gazze Şeridi’nin tam kontrolünü ele geçirmek için 2007’de Filistin Yönetimi’ndeki rakiplerine karşı bir darbe düzenledi ve son yıllarda Hamas, Abbas’ın ölümünün ardından gelecek Filistin içi mücadeleye hazırlık olarak nüfuzunu Batı Şeria’ya doğru genişletmeye çalıştı.
El Kaide’nin kurucusu Usame Bin Ladin’in şu ünlü esprisi vardı: “İnsanlar güçlü bir at ve zayıf bir at gördüklerinde, doğası gereği güçlü atı sevecekler.” Hamas artık güçlü bir at olduğunu gösteriyor. Iraklı milis liderleri, Mısır ordusunun 1973’te Süveyş Kanalı’nı kısa süreliğine ihlal etmesinden bu yana Yahudi devletine herkesten daha fazla zarar veren bir grupla bağlantılı olduklarını iddia ederek Hamas’a biat etmek için çabalıyor. Zaten Hamas’ın Batı Şeria’da güçlü bir varlığı var. Nablus gibi şehirlere sızdılar.”
Rubin ayrıca savaşın Ürdün’ü de “ciddi bir iç karışıklıkla” karşı karşıya bırakabileceğini söyledi.
