Perinçek’ten Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’a tepki: Yanlış mevzide

featured

Doğu Perinçek, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın açıklamasını eleştirerek ‘Kazanılmış mevziyi bırakıyorsunuz’ dedi.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın Ermeni Soykırımı yalanına” karşı yaptığı yazılı açıklamayı eleştirdi. Perinçek, soykırım iddialarına yanıtın, tarih mevzisinden değil hukuk mevzisinden verilmesi gerektiğini belirtti. Hükümet’in “Ortak Tarih Komisyonu kurma” çağrısını yanlış bulan Perinçek, “Tren dolusu kanıt götürelim, arşivleri önlerine yığalım, Trump’ın ve Macron’un gevezeliklerine son veremeyiz” dedi. Perinçek, Türkiye’nin dayanaklarının uluslararası hukuki kazanımlarımız olması gerektiğini şu sözlerle vurguladı:

Daha önce AİHM kararlarını, hem Dışişleri Bakanlığı’nın hem de Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın mücadelenin merkezine koyduğunu hatırlatan Perinçek, “Kazanılmış mevziyi bırakıyorsunuz!” dedi. Perinçek’in açıklaması şöyle:

“Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, dün yazılı bir açıklama yaparak Ermeni Soykırımı yalanlarını yanıtladı.

Sayın Kalın, soykırım lobisinin ve Türkiye karşıtı siyasi çevrelerin “tarihi gerçekleri çarpıttığını”, “tarihi gerçeklerden kaçtığını” ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın “1915 olaylarını araştırmak için ortak tarih komisyonu kurulması çağrısına cevap vermediklerini” vurguluyor.

Bu açıklamanın Cumhurbaşkanlığı katından yapılması üzüntü vericidir. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devletinin “Soykırım” konusunu hâlâ anlamadığını gösteriyor.

“Soykırım” bir suç tanımıdır, hukukî bir kavramdır!

“Soykırım”, bir tarih tartışması değildir, bir hukuk tartışmasıdır, bir yargı konusudur.

Soykırım bir yargı konusu olduğu için, soykırım iddialarına tarih mevzisinden değil, yargı mevzisinden yanıt verilir. Verilmiştir zaten. Bu konu kesin hükme bağlanmıştır.

1915 olayları ya da Birinci Cihan Savaşı aynı zamanda kuşkusuz tarih konusudur. Ancak tarih alanında geçerli olan kavram “soykırım” değildir.

TRUMP VE MACRON İLE TARİH TARTIŞMANIN SONU YOK

Bu konuda tarih ile hukuk arasında ayrım yapmak, çok ama çok önemlidir.

Çünkü tarih konusunu sonsuza kadar tartışabilirsiniz. Orada kesin bir hüküm verilemez. Hele 1915 olayları konusunda emperyalistlerle tartışıyorsunuz. Onları tarihten kanıtlar getirerek emperyalist olmaktan vazgeçiremezsiniz. Bizler, Türkiye olarak istediğimiz kadar tarihî gerçeklerden söz edelim, tren dolusu kanıt götürelim, arşivleri önlerine yığalım, Trump’ın ve Macron’un gevezeliklerine son veremeyiz. Baksanıza Mistır Biden ne diyor, Cumhurbaşkanı seçilince Soykırımı tanıyacakmış! Tanısa ne yazar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Perinçek-İsviçre Davasında ve Ali Mercan – İsviçre davasında aldığı kapı gibi üç ayrı hüküm var. Bir değil, iki değil, üç hüküm. Hem AİHM 2. Dairesinin, hem de AİHM Büyük Dairesinin kesin hükümleri.

Yanlış mevzide Ermeni Soykırımı yalanına karşı mücadele ettiklerini düşünen bir hayli devlet yöneticimiz ve entelektüelimiz var. Ama sonuç almaları mümkün değil, kendilerini tatmin etmeye devam edebilirler.

Yargı mevzisinde bu tartışmayı bitirdik. Hukuk minderine çektiğimiz zaman, Trump, Macron, Biden ve daha ne kadar emperyalist yalancı varsa, hepsinin sırtı mindere yapışmış durumdadır. Hakem Fransız olmuş, Amerikalı olmuş, İsrailli olmuş, Alman olmuş, Yunan olmuş, Ermeni Diasporasından olmuş, değişmez. Çünkü karşılaşma bitmiş, hakem düdüğü çalmış ve Türkiye’nin elini havaya kaldırmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği hükümler kesindir ve uluslararası hukuk açısından bağlayıcıdır.

Emperyalist yalancılar, hukuk ringinde “knock out” olmuşlardır. Tarih alanında gevezelik yapmaya devam edebilirler. Çünkü o alanda onların ağzına fermuar takacak bir otorite yok.

Ne yazık ki, AİHM kararlarının içeriğini de bilmiyoruz. Çünkü yanlış mevzideyiz. O kararların değeri yargı mevzisinden anlaşılır.

Her üç kararın gerekçesinde, 1915 olaylarının “Yahudi soykırımı ile aynı türden olmadığı, çünkü 1915 olayları hakkında soykırım yapıldığına ilişkin bir yargı hükmü bulunmadığı” vurgulanmaktadır.

Bunun hukukî anlamı şudur: Yargı hükmü yok. Ermeni soykırımı yok!

Türkiye hükümetlerinin Milattan Öncesine ait “Ortak Tarih Komisyonu kurma” çağrısı da yanlıştır. Dün de yanlıştı ve o zaman da karşı çıktık. Çünkü Ortak Tarih Komisyonu, Mahkeme değildir, hüküm kuramaz. Bunu bildiğimiz için, gittik İsviçre’de onların suç dediği eylemleri defalarca yaptık, kendimizi yargılattık ve mahkûm ettirdik ve daha sonra AİHM’ye giderek, emperyalist yalancıların sırtını mindere yapıştırdık. Kazanacağımızı biliyorduk. Çünkü hem hukuku biliyorduk hem de koşulları biliyorduk. Bilmeyenler, hükümetten ana muhalefete ve Dışişleri Bakanlığı mensuplarına kadar bizi önlemeye çalıştılar. Ancak hepsine şunu söyledik: Biz bu davayı kazanacağız. Bize gülüyorlardı ve hatta bizi çelmelemeye kalkanlar da oldu.

Hele AİHM Kararlarından sonra Milattan Önceki yanlış mevzide kalmak, devlete de yakışmaz, devlet dışı mücahitlerimize de! Milat benzetmesi bizim değil. AİHM 2. Dairesinde 12 Aralık 2013 günü davayı kazandığımız zaman, Dışişleri Bakanlığımız, “Bu karar devrimdir, bir milattır” açıklamasında bulunmuştu. Şimdi aynı hükümetin mensuplarının Milat öncesinde kalmakta ısrar etmeleri yanlıştır ve davamıza zararlıdır. Çünkü kesin hüküm alanını bırakıyoruz, emperyalist yalancılarla tartışma alanına gidiyoruz.

Tartışacağımız konu, Birinci Cihan Savaşı. Orada da Rus ve Ermeni Arşivlerinden Mehmet Perinçek’in yıllarca çalışarak topladığı belgeleri, 90 kilo çuvalla Lozan Mahkemesinin kürsüsüne koymuştuk, Sayın İbrahim Kalın’a gönderebiliriz. Ancak ne Trump’ın, ne Macron’un, ne de diğerlerinin o belgelerle ikna olmayacaklarını da bilmeliyiz. Onlarla bin yıl tartışmaya katlanacakların sabırlarına kuşkusuz saygımız var. Ama orada yalnızca tartışma olur, kesin hüküm olanağı bulunmuyor.”

Perinçek’ten Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’a tepki: Yanlış mevzide

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

7 Yorum

  1. 27 Nisan 2020, 04:52

    drumpa veya macrona değil internet alemine yani bir şey öğrenmek isteyenin ilk bakacağı yere yayacaksın bilgini! ama rus ajanı doğu elbette tr ermenistan ilişkilerinin bozuk olmasını ister! zira trnin bölgesel güç olması bölgedeki ülkelerle iyi ilişki kurmasından geçiyor!
    osmanlı türkleri dediğin adamlar imparatorluk vatandaşları! çok uluslu yaşama alışkınlar! müslüman anadolu halkı hümanisttir öyle katillik ırkçılık neyi bilmezler kim!

  2. Sevgili Türk Milleti, büyük mücadeleler ile kazanılmış İsviçre-PERİNÇEK ve İsviçre-Ali MERCAN davaları hakkında AİHM Kararlarını tekrar hatırlatmakta yarar görüyorum. Bu konuda endişesi veya merakı olan kişiler, Kaynak Yayınlarından çıkmış PERİNÇEK-İsviçre Davası kitabından ayrıntılı bilgi alabilir.
    İbrahim Kalın beyefendiye temsil ettiği makamdan dolayı hiç yakışmayan açıklama ve beyanatları nedeniyle üzüntülerimi bildiriyorum. Deyim yerinde ise Amerika’yı yeniden keşife çıkmayın. Kaynak, kanıt ve belgeler elinizin altında, yeter ki kullanmasını bilin.

  3. 26 Nisan 2020, 17:05

    Doğu Perinçek, o günlerde , devletin yardımını , desteğini almadan sırf kendi ve çevresindeki vatanseverlerle AİHM’de Türkiye’ nin lehinde bu kararı aldı. Kendisinin de belirttiği gibi, hatta çelme dahi takanlarla da mücadele etti. Ne ana muhalefet, ne yavru muhalefet duruşmalara destek vermemiştir. Hala da bu büyük hukuki başarıdan bahseden yok! Doğu Perinçek karşıtlıği o kadar içlerine işlemiş ki, ülkemiz için bu denli gururumuzu yücelten başarılı uluslararası bu kararı, ağızlarına almıyorlar…

  4. 25 Nisan 2020, 22:51

    Saçına karlar yağmış, boşuna yaz beklemek/ Ne bülbül dile geldi, ne de AÇTI YÜZ ÇiÇEK.

  5. Doğru söylüyor Perinçek İbrahim Kalının gözlerine ve yüzüne bakıyorum bir robotu görüyorum karanlık bakıyor bu yüzden mevzi tayini yapma özelliği yok…

  6. Dogu beye katiliyorum.
    Dusunelim.Tarihsel belgelerde hakli ciksak bile karsinizdaki kisiler acaba ”Aa soykirim yokmus yahu” mu diyecekler?
    (Soru isareti.)
    Ve bu tartisma acaba ne kadar surecek?Sartlar olgunlasip Turkiye zayif dusene kadar mi?
    Tarihe kiymet verseler ”var” derler miydi tartismadan?
    (soru isareti.)
    Ermeni diasporasi ABD ve Fransada ciddi bir ekonomik gucu elinde tutmaktadir.Diasporanin icerisinde okadar cok mezhepsel ayriliklar vardir ki ;onlari bir arada tutan sadece ve sadece ”Turk dusmanligidir.”

  7. Kisa ve öz… bu noktada sayin Perincek hakli… bgünkü tarihimizi 100 yil sonra…bebek katillerini… Türkler kürtleri yurdlarindan etti diye ermeni diasporasi nakaratlarini söyleyip duracaklar…

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!