Poyrazköy kumpas davasında tutuksuz sanıklar savunma yaptı

FETÖ'nün Poyrazköy kumpası soruşturmasında, örgüt üyesi eski polis 68 sanığın yargılandığı davada, tutuksuz sanıklar savunma yaptı. Müşteki emekli Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen mahkemeye sunduğu şikayet dilekçesinde, "Bugün bir kez daha ifade ediyorum ki, mahkeme önünde bu kişilerden şikayetçiyim. Türkan Saylan adına, Ali Tatar adına, Sadettin Doğan adına da şikayetçiyim. Bu caniliğin sorumlularını, masumlara kıyanları, unutmuyorum, barışmıyorum, affetmiyorum, helalleşmiyorum" dedi.

featured

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) kumpas operasyonlarından biri olan ve silah-mühimmat gömüldüğü iddiasıyla yürütülen “Poyrazköy kazıları”na ilişkin davada 68 sanığın yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi Marmara Ceza ve İnfaz Kurumu karşısında yapılan duruşmaya 10 tutuklu sanık getirilirken bazı sanıklar ise tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Duruşmada tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları da hazır bulundu. FETÖ’cülerin hedefi olan müşteki Ali Türkşen de duruşmaya katıldı.

FETÖ ŞÜPHELİSİ BAŞKOMİSERDEN SAVUNMA

Tutuksuz sanık Muhammed Bağdat savunmasında, “Emniyet Genel Müdürlüğü’nde Başkomiser olarak 2015 yılında çalıştığım sırada gördüğüm mobbing nedeniyle istifa ettim. 2015 yılında paralel devlet olarak adlandırılan yapılanmanın topluma verdiği zararlardan dolayı darbe öncesinde ‘cemaatten’ kendi rızamla irtibatımı kestim. FETÖ’den kopmam çok zor oldu. ByLock kullandım, o dönem benimle birlikte kullananları biliyorum. Bilirkişi olarak dosyada yargılanan bir kişinin de ByLock kullandığını biliyorum. Cemaat sohbetlerine katıldığım dönemlerde dijital materyalleri inceliyordum ama cemaat sohbetlerinde hiçbir zaman bu konu konuşulmadı. Hakkımda soruşturma yokken Ankara’da savcılığa giderek cemaat hakkında bütün bildiklerimi anlattım. İddianamede yer alan imajları alınmadan incelenen materyallerin incelenmesinde görevliydim. Yaptığım incelemeler sonunda hazırlanan raporlar sonrasında müştekilerin tutuklanmalarına neden olmamıştır. Bu yüzden dijital materyallerle ilgili olarak üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Dini yaklaşım nedeniyle ortaokul döneminde FETÖ ile tanıştım. Lise ve polis okulunda ilişkim devam etti. Bu konuda da Ankara’da yargılanmam yapıldı. Bilirkişi olarak görev yaparken örgüt emriyle hareket etmedim. Beraatimi talep ediyorum” dedi.

‘TÜRKAN SAYLAN ADINA, ALİ TATAR ADINA, SADETTİN DOĞAN ADINA DA ŞİKAYETÇİYİM’

Müşteki emekli Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen, davaya şikayet dilekçesi sundu. Türkşen dilekçesinde, “Vatanseverler hakkında sahte delil üreten, özel hayatlarını ve itibarlarını hedef alan, Silahlı Kuvvetler içindeki derin yapılanmalarına kadro açmak için kullanılan Poyrazköy/Kafes/ÇYDD/Amirallere Suikast Davası’nda yaşanılanların hesabını sormak için buradayız” dedi. Türkşen, “Bu komployu kuranlardan öncelikle onlar için, onlar adına şikayetçiyiz. Onların hak ve hukukunu korumak için buradayız. Onların tek suçu, bu ülkeyi sevmek, kendini ona adamak, milletine hizmet etmek ve gerekirse canını vermek düsturu ile hareket etmeleriydi. Hepsine teker teker kıydılar. Vicdanları körelmiş birer cani gibi aziz hatıralarını yok etmek için uğraştılar. Ama bu ülkenin vatanseverleri onlara sahip çıktı, bağırlarına bastı. Bugün bir kez daha ifade ediyorum ki, mahkeme önünde bu kişilerden şikayetçiyim. Türkan Saylan adına, Ali Tatar adına, Sadettin Doğan adına da şikayetçiyim. Bu caniliğin sorumlularını, masumlara kıyanları, unutmuyorum, barışmıyorum, affetmiyorum, helalleşmiyorum” ifadelerine yer verdi.

Mahkeme heyeti, diğer sanıkların savunmalarının yarın alınmaya devam edileceğini belirterek duruşmayı yarına erteledi.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan 1048 sayfalık iddianamede, Poyrazköy’de bulunan mühimmat, ‘Kafes’, ‘Amirallere Suikast’ davalarında yargılanan 87 sanık, müşteki olarak yer alıyor. Kumpas soruşturmalarının sanıkları olan eski askerlerle soruşturma sırasında intihar eden Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar ve vefat eden Prof. Dr. Türkan Saylan’ın oğulları Çağlayan ve Çınar Örge de şikayetçiler arasında yer alıyor. Genelkurmay Başkanlığı ise ‘suç duyurusunda bulunan’ olarak belirtiliyor. Operasyonları düzenleyen aralarında eski emniyet müdürleri Yurt Atayün, Ali Fuat Yılmazer ile eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u gözaltına alma görüntüsüyle gündeme gelen Gafur Ataç’ın da aralarında bulunduğu 68 eski polis ise ‘şüpheli’ olarak iddianamede yer aldı. Örgüt üyesi eski polisler, 2009-2012 yılları arasında ‘Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği’, ‘Cebir Tehdit veya Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma’, ‘İftira’ ve ‘Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Etmek’ ile suçlanıyor. İddianamede, kamuoyunda ‘Poyrazköy davası’ olarak bilinen dosyada, İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nce karara bağlanan, birleştirilen 6 ayrı dava dosyasından oluştuğu vurgulandı. Bunların Poyrazköy, 1’nci amirallere suikast, ‘Kafes’ eylem planı, ÇYDD/ÇEV, 2’nci Poyrazköy ve 2’nci amirallere suikast davaları olduğu kaydedildi.

İSİMSİZ İHBARLARLA SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Poyrazköy soruşturmasının, Beykoz Jandarma Komutanlığı’na yapılan isimsiz bir telefon ihbarı ile başlatıldığı, ancak öncesinde çok sayıda askeri personelin önleme ve adli dinleme ile dinlendiği belirtildi. Soruşturmaya dayanak teşkil eden ihbarlara yönelik etkin bir araştırma yapılmadığı, hukuka aykırı olarak yapılan aramalarda el konulan dijital materyallere manipülasyon yapılarak müştekilerin soruşturmaya dahil edildikleri anlatıldı.

İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2 Ekim 2015 tarihli kararıyla Poyrazköy davasında yargılanan tüm şikayetçilerin beraatlerine karar verildiği anlatılan iddianamede, “Kesinleşen beraat kararıyla da tescillendiği üzere Poyrazköy kumpasının amacı, örgütün TSK içerisinde görevli, FETÖ üyesi olmayan subayları tasfiye etmek, yerlerine örgüt mensubu subayları terfi ettirmektir. Böylece TSK’yı ele geçirmek ve FETÖ’nün asıl önem verdiği Ergenekon davasına, siyasi ve toplumsal destek sağlamak, kamuoyu yaratmaktır” denildi. İddianamede soruşturmada görev alan personellerin çoğunun FETÖ’nün gizli haberleşme programı ByLock kullandığı, şüphelilerin FETÖ adına hareket ettikleri de anlatıldı.

İddianamede, başka suçtan tutuklu sanık eski emniyet müdürü Ömer Köse için 11 kez ‘Zincirleme kamu görevlisi yetkisiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal’, 37 kez ‘Kamu görevlisi nüfuzu, cebir ve hileyle hürriyeti kısıtlama’, 86 kez ‘Delil uydurarak iftira’ ve ‘Zincirleme şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği’ suçlarından toplam 379 yıldan 1375 yıla kadar hapis cezası olmak üzere en yüksek ceza istendi.

İddianamede, sanıklar Ali Ayan, Hüseyin Işıldak, Mehmet Özdemir, Mustafa Tezcan Alaç ve Salih Yılmazoğlu’nun ayrıca ‘Silahlı terör örgütü üyeliği’ suçundan cezalandırılmaları istendi. Hakkında yakalama kararı olan şüpheli Ufuk Yıldırım’a ise ‘Kamu görevlisi nüfuzu, cebir ve hileyle hürriyeti kısıtlama’, ‘Delil uydurarak iftira’ ve ‘Zincirleme şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği’ suçlarından toplam 15 yıldan 49 yıla kadar hapis istemiyle en düşük ceza talebinde bulunuldu. Diğer sanıklar için ise değişik oranlarda hapis cezaları talep ediliyor.

thumbnail
İlgili haber

Pişkin savunmalar… Poyrazköy kumpasçılarında en küçük pişmanlık yok!

Poyrazköy kumpas davasında tutuksuz sanıklar savunma yaptı

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!