Progesteron nedir? Eksikliği nasıl anlaşılır?

Kadınlarda üreme sürecinde döllenmiş yumurtanın tutunmasını ve regli yönetmeye yararken erkeklerde de testosteron üretimine yardımcı olan progesteron nedir? Eksikliğinde ve yüksekliğinde ne meydana gelir? Tüm ayrıntılarıyla haberimizde…

featured

Kadınlarda üreme ve regl döngüsünü yöneten, erkeklerde ise testosteron üretimine yardımcı olan progesteron korpus luteum hormonu olarak da adlandırılmaktadır. Progesteronun uygun seviyede olması sayesinde gebelik desteklenir, gebelik söz konusu değilse progesteron seviyesi ani bir düşüş yaparak regl gerçekleşir. İşte tüm ayrıntılar…

 

PROGESTERON NEDİR?

Korpus luteum hormonu olarak da adlandırılan progesteron hipofizin ön kısmındaki lüteinizan hormon (LH) tarafından uyarılarak yumurtalıkta üretilmektedir.

Progesteron aylık periyotta kadını gebelik sürecine hazırlayan bir hormondur. Döllenmiş yumurtanın rahim duvarına (endometrium) tutunması için duvarı kalınlaştırmaya yarar. Bu bakımdan yumurtlama dönemlerinde salgılanmaktadır. Eğer döllenme gerçekleşmezse progesteron seviyesi düşer ve rahim duvarı parçalanır. Bu sayede halk arasında ekseriyetle adet kanaması olarak bilinen menstrüasyon gerçekleşir. Gebelik gerçekleştiği takdirde progesteron üretimi ilk dönemde yumurtalık tarafından, kalan süre boyunca ise plasenta tarafından üretilmeye devam eder.

Progesteron sadece üreme süreciyle ilgili bir hormon olmayıp aydın zamanda merkezi sinir sistemiyle ilgili olduğu da kanıtlanmıştır. Bu bakımdan merkezi sinir sistemi ve böbrek üstü bezlerde bulunan adrenal kortekste sentezlenir aynı zamanda. Güncel yapılan çalışmalar ve kanıtlanan hususlar bakımından nörogenez (öncül hücrelerden sinir hücresi gelişimi), nöroproteksiyon (sinir hücrelerinin korunması), nöroplastisite (beyin hücrelerinin yeni bağlantılar geliştirmesi), nöromodülasyon (sinir hücrelerinin modifiye olması), miyelinasyon (sinir hücrelerinin bazılarının üzerini hızlı iletimi sağlayan miyelin kılıf denen bir kılıfla kaplanması) etkinliklerin de düzenlenmesini sağlar.

 

PROGESTERON NE İŞE YARAR?

Progesteron salınımının ergenlikle birlikte özellikle cinsel gelişimde önemli katkıları olduğu gözlenmektedir. Buna örnek olarak adet döngüsü, gebelik, meme gelişmesi verilebilir.

Ergenlikle birlikte meme dokusunun büyüme ve gelişimini etkileyen luteal fazdaki uyarılardır. Adet sürecinde yaşanan memedeki ağrı (mastalji) progesteron artışı ile ilişkili olup adet döneminde yaşanan bir sendrom örneğidir. Ayrıca progesteron gebelikte süt üretimi üretimine hazırlar.

Progesteron adet döngüsünün yaşanmasında önemli bir etkendir. Yumurtlama gerçekleştikten sonra döllenme olduğu takdirde rahim duvarını kalınlaştırarak döllenmiş yumurtanın rahim duvarına tutunması sağlanır. Döllenme gerçekleşmediği takdirde duvarın gevşemesi için progesteron seviyesi aniden düşerek rahim astarı parçalanır. Ardından progesteron seviye yükselerek dönemde olan yumurta kanamayla beraber düşer.

Ayrıca progesteron, kişinin ruh haline de yoğun bir etki yapar. Beyindeki kimyasallarla etkiye girerek progesteronun yükseklik ya da düşüklüğüne göre değişken ruh hallerine kişiyi sevk edebilir. Bu durum allopregnanolone bileşiği sayesinde yaşanır. Bu bileşikle birlikte kişi kendini rahatlamış, kaygıdan arınmış ve yatışmış hisseder, bu yüzden özellikle adet dönemi öncesinde kişi kendini halsiz ve uykulu hissedebilir. Öte yandan progesteronun yoğun olması nedeniyle kaygı kat sayısı yüksek olabilir.

 

İDEAL PROGESTERON SEVİYESİ NE OLMALI?

Sağlıklı bir hamilelik sürecinin yaşanması için progesteron seviyesinin kontrolü önemlidir. Progesteron seviyesinin tespiti kandan yapılabilmektedir, bu yüzden kan testi sayesinde kolayca danıştığınız doktorunuzdan en doğru bilgiyi elde edebilirsiniz. Progesteron seviyeleri mililitrede nanogram (ng/mL) olarak gösterilir. İdeal progesteron seviyesi farklı dönemlere göre aşağıdaki gibidir:

  • Yumurtlama öncesinde 1 ng/mL’nin altındadır.
  • Adet sürecinde 5-20 ng/mL’dir.
  • İlk üç aylık dönem 11.2-90 ng/mL’dir.
  • İkinci üç aylık dönem 25.6-89.4 ng/mL’dir.
  • Üçüncü üç aylık dönem 58-214 ve daha fazlası da olabilir ng/mL’dir.
  • Menopoz sonrası 1 ng/mL’nin altındadır.

 

PROGESTERON DÜŞÜKLÜĞÜ BELİRTİLERİ

Muhtelif durumlar karşısında progesteron düşüklüğü görülebilir, bu nedenler aşağıdadır:

  • Gebelik sonrası toksemi veya preeklampsi
  • Azalmış yumurtalık rezervi
  • Düşük yapma
  • Kısırlık (infertilite)
  • Amenore (adet düzensizliği ya da adet görememe)

İdeal progesteron seviyenizi kan testi sayesinde öğrenebilirsiniz. Progesteron düşüklüğü belirtileri arasında rahim kanaması, tekrarlayan düşükler, adet döngüsünde marjinal değişiklikler ya da adet olamama sorunları görülebilir. Ayrıca progesteron düşüklüğü östrojen fazlalığı anlamına geldiği için kilo alımını tetikleyebilir. Ayrıca progesteron düşüklüğü sadece kadınları etkileyen bir durum olmamakla birlikte erkeklerde de farklı yan etkileri beraberinde getirmektedir: kemik kaybı, erektil disfonksiyon, depresyon, saç dökülmesi, kilo alma, iktidarsızlık, düşük libido, erkeklerde meme büyümesi, kas kaybı, yorgunluk, artrit, prostat kanseri ve prostat büyümesi. Progesteron düşüşü aslında erkeklerde doğal bir süreçtir, yaş ilerlemesine bağlı olarak progesteron seviyesi düşerek östrojen artışı görülür.

 

PROGESTERON DÜŞÜKLÜĞÜ NASIL GİDERİLİR?

Progesteron düşüklüğüne karşın çeşitli medikal tedavi yöntemleriyle bu düşüklüğü gidermek ve güvenli şekilde idame ettirmek mümkündür. Vajinal, oral ya da kas içerisine enjeksiyon ile verilen progesteron hormonu tercih edilir. Hormon takviyesi sonucunda düzenli takip ve doktor kontrolü oldukça önemlidir. Hormon takviyesi neticesinde çeşitli yan etkiler görülebilir. Bu yan etkiler cilt hassasiyeti, meme dokusunda hassasiyet ve rahatsızlık, yüksek ateş, uykusuzluk, venöz tromboembolizm, libido değişimi, kusma, ürtiker, ödem, kilo artışı, sindirim rahatsızlıkları, alopesi areata (saçkıran), depresyon, tüylenme artışı şeklinde sıralanabilir. Progesteron düşüklüğü durumunda progesteron üretimini arttırıcı besinler tüketilebilir. Bu yoğunlaşma doktor kontrolünde olmalıdır ki bu besinler tam tahıl, ıspanak, brokoli, fasulye, Brüksel lahanası, beyaz lahana, kuru yemiş, karnabahar, bal kabağı, sarımsak, hurma, çilek, incir, Hindistan cevizi, şeftali, limon, erik, vişne, bezelye, patates, maş fasulyesi, kereviz, soya, dereotu, kuşkonmaz, domates, şeklinde sıralanabilir.

 

PROGESTERON YÜKSEKLİĞİ VE BELİRTİLERİ

Progesteron yüksekliği sağlık açısından olumsuz bir etki yapmamaktadır. Hamilelik durumunda ilk 3 ayda doğal olarak yükselmektedir. Bu yükseliş nedeniyle vücutta doğan değişikliklere adapte olunana kadar birtakım şikayetler meydana gelebilir. Progesteron yüksekliği durumunda karşılaşılan belirtiler aşağıdaki gibidir:

  • Cinsel dürtü azalır
  • Şişkinlik
  • Kaygılı veya gergin olmak
  • Vücudun su tutması
  • Hafif depresyon
  • Göğüslerde hassasiyet
  • Halsiz uyanma
  • Uyuşukluk
  • Mide bulantısı
  • Hafif baş dönmesi
  • Kilo alımında dalgalanma
  • Bacaklarda rahatsızlık

 

PROGESTERONUN YAN ETKİLERİ

Gebelik, adrenal hiperplazi gibi nedenler haricinde progesteron yüksekliği görülmez. Kısırlık, düşük yapma, kısırlık gibi hususlarda progesteron hormonu içeren ilaçlar verilebilir. Bunun haricinde özel sağlık problemi olan kişilerin durumları göz önünde bulundurulur. Bu ilaçların tüketiminin doktor kontrolünde yapılması önemlidir.

Meme kanseri geçmişi ya da riski, karaciğer hastalığı, anormal vajinal kanama, geçmişte kalp krizi geçirmiş ya da kan pıhtılaşması problemi yaşayan kişiler doktoruna mutlaka danışmalıdır.

Progesteron hormonu çok yönlü yan etkilere sahip olabilir. Bu yan etkiler şöyle sıralanabilir:

  • Baş ağrısı
  • Yorgunluk
  • ishal
  • Kabızlık
  • Kas eklem, kemik ağrısı
  • Burun akıntısı, hapşırma ve öksürük
  • Vajinal akıntı
  • Göğüs hassasiyeti ve ağrısı
  • Ruh hali değişiklikleri
  • İdrar yolları sorunları

Ender görülse dahi aşağıdaki sorunların da riski vardır, bu durumlar dahilinde derhal doktora başvrumanız gerekmektedir:

  • Memede yumru oluşması
  • Yavaş ya da zor konuşma
  • Koordinasyon eksikliği ya da denge kaybı
  • Epilepsi krizi
  • Depresyon
  • Ses kısıklığı
  • Bacak şişmesi ya da ağrısı
  • Kan tükürme
  • Şişik gözler
  • Beklenmeyen vajinal kanama
  • Kurdeşen, deri döküntüsü, kaşıntı
  • Kontrol edilemeyen el titremesi
  • Şiddetli migren

 

PROGESTERON DÜŞÜKSE HAMİLE KALINABİLİR Mİ?

Progesteronun gereken seviyede olması döllenmiş yumurtanın doğru şekilde rahim duvarına tutunmasını sağlar. Bu olmadığı takdirde döllenme evresi doğru şekilde gerçekleşmiş olsa bile gebelik süreci başlatılamaz ya da ihtimalini oldukça düşürür.

 

PROGESTERON HORMONU HANGİ YİYECEKLERDE BULUNUR?

Progesteron düşüklüğü durumunda progesteron üretimini arttırıcı besinler tüketilebilir. Bu yoğunlaşma doktor kontrolünde olmalıdır ki bu besinler tam tahıl, ıspanak, brokoli, fasulye, Brüksel lahanası, beyaz lahana, kuru yemiş, karnabahar, bal kabağı, sarımsak, hurma, çilek, incir, Hindistan cevizi, şeftali, limon, erik, vişne, bezelye, patates, maş fasulyesi, kereviz, soya, dereotu, kuşkonmaz, domates, kuşkonmaz, maydanoz şeklinde sıralanabilir.

 

PROGESTERON CİNSEL İSTEĞİ ARTIRIR MI?

Progesteron eksikliği cinsel istekte düşüklüklere sebep olmaktadır. Cinsel isteğin istenen seviyede olması bu hormonların ideal düzeyde olmasına da bağlıdır.

 

PROGESTERON RESEPTÖRÜ POZİTİF NE DEMEK?

Memedeki süt bezleriyle onların kanallarını oluşturan hücrelerde östrojen (ER) ve progesteron (PR) reseptörleri bulunmaktadır. Patoloji raporlarındaki PR+, kanser hücrelerinin östrojen ve progesteron reseptörlerini taşıdığı anlamını doğurur. Bu reseptörlerin varlığı, kanserin nispeten iyi huylu olduğunu ve iyi durum seyredeceğini anlatır.

Progesteron nedir? Eksikliği nasıl anlaşılır?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!