Rektörün odasına yaptırdığı jakuzi üniversite bütçesinden karşılandı. ‘Kamu zararı oluştu’ diyen Sayıştay, harcamanın bir kısmının faiziyle ödenmesine karar verdi.
Bir devlet üniversitesi rektörü, rektörlük konutuna jakuzi, balon salıncak, led ışıklı makyaj aynası ve robot duş seti aldı. Sayıştay, rektörlük konutuna üniversite bütçesinden lüks malzeme alınmasının kamu zararına yol açtığına dikkat çekerek, harcamanın bir kısmının faiziyle birlikte rektöre ödettirilmesi gerektiğine karar verdi. Sayıştay, üniversiteye ait bir aracın rektörün Ankara seyahatleri için havalimanında bekletilmesi için ise “Kamu zararı oluşmadı” dedi.
EV ALIŞVERİŞİ ÜNİVERSİTE BÜTÇESİNDEN
Sayıştay’ın, üniversitelere yönelik mali denetimlerinde lüks harcamalar yapıldığı ortaya çıktı. Bir taşra üniversitesi rektörünün resmi konutuna aldığı eşya ve sarf malzemeleri yargılama konusu yapıldı.
Birgün’den Mustafa Bildircin’in haberine göre Türkiye’de, rektörlerin üniversite bütçesinden yaptığı lüks harcamalar tartışılırken bir taşra üniversitesi rektörü çıtayı yükseğe koydu. Rektör, üniversiteye ait konuta jakuzi, sinek öldürücü, balon salıncak, elektrikli süpürge, piknik termos, budama testeresi, led ışıklı makyaj aynası ve robot duş seti aldı.
Malzemelerin tamamı için üniversite bütçesi kullanıldı.
FAİZİYLE ÖDEME KARARI
Üniversitede incelemelerde bulunan denetçinin, “Kamu zararı” tespiti üzerine Sayıştay, yargılama başlattı. Ödemesi üniversitenin kasasından yapılan satın alma işleminde imzası bulunmayan bir yöneticiye yönelik, “Sorumluluğu bulunmamaktadır” kararı alınırken rektöre, “Harcanan paranın bir bölümünü üniversiteye ödeme” cezası verildi.
HAVAALANINDA MAKAM ARACI BEKLETTİ
Sayıştay, üniversite rektörünün Ankara’ya gittiği zaman kullanmak üzere Esenboğa Havalimanı’nda makam aracı bekletmesine ilişkin de yargılama gerçekleştirdi. Kararda, rektörün resmi araç ve şoförle birlikte Ankara’ya gelmesi durumunda ortaya çıkacak harcırah ve yakıt giderleri ile aracın Ankara’da bekletilmesi ile ortaya çıkan maliyetin karşılaştırılması gerektiği belirtildi. Karşılaştırma yapılmadan sağlıklı bir karar verilemeyeceğinin altını çizen Sayıştay, “Kamu zararı oluşmamıştır” diyerek dosyayı kapattı.
Sayıştay’ın kararları, adı lüks makam araçları, tartışmalı ihaleler ve jakuzili lojmanıyla anılan Siirt Üniversitesi eski rektörü Murat Erman’ı akıllara getirdi. Sağlık sorunlarını gerekçe göstererek üniversiteden istifa eden Erman’ın, üniversiteye ait bir aracı Ankara Esenboğa Havalimanı’nda bekletmesi, konutuna jakuzi yaptırması ve her ay 4 bin TL’ye yakın elektrik faturası ödetmesi birçok habere konu oldu.
Ak rektör Murat Erman ve kendisi gibi pek bi muhterem(!) diğer ak zevat kolay yetişmiyor sayın veryansın okuru. Bu ak zevatın hakkı değil midir lüks jakuziler, makam arabaları, vs. vs. çünkü bazı ak genel müdürler veya ak bürokratlar ikişer, üçer maaş alırken ve hatta onbir maaş alan varken. İtibardan tasarruf olur mu? Vakıflar genel müdürü şahıs 176 bin TL maaş alıp amel defterinden bahsedebiliyorken sayıştay ayıp ediyor. Ak rektörleri üzmeyin!
dokunmayın rektorume, kolay mı aksama kadar, il baskanı ziyareti, resmi kurum ziyatetleri, dernek tarikat ziyaretleri, ha bir de ankaradan gelen giden misafirler…
yoruluyor, noluyor yorulunca, hava da sıcak terliyor, harap dusuyor,hatta universite işlerine bile vakti kalmıyor garibimin, eee esi, jakuzide dinlenecek canım, uzanıyor camıs misali, hskkı garibimin…
degmeyin rektorume, var mı onun gibisi, allah korusun basına bir sey gelse , o kadar uzerine aldıgı sorumlulugu yapacak bsdkası mı var…
Böyle başa böyle tarak, böyle yönetilmeye böyle rektör. Çal, çırp, haksızlık yap, kamu malını yağmala, hiç bir şey olmuyor. Güya ceza verilmiş. Zamanında o cezanın kat be kat fazlası cüzdana eklenmiştir. Artık utanmıyorlar, açıkça yakınlarını kadrolara doldurup, ihaleleri usulüne göre yapmıyor, bunu da saklama gereği bile duymuyorlar. Eskiden de bunlar olurdu ama bu kadar yaygın ve aleni değildi. Yani bunların ar damarı çatlamış artık, yapacak çok şey var, yapacak hiç bir şey yok.
İyice ar damarı çatlamış kişiler yönetim kademelerine doluştular. Eskiden Olacak O Kadar programında bazı şeyleri abartarak işlerlerdi. O abartılar bir bir gerçek oluyor.