Rizeli araştırmacı, gerici yalanları çürüttü: Şapka giymeyenler asıldılar mı? Hamidiye, Rize’yi bombaladı mı?

featured

Rize tarihi üzerine yaptığı araştırmalarla bilinen ve birçok kitap yazan imam Recep Koyuncu, katıldığı programda Cumhuriyet devrimini karalamak üzere uydurulan yalanları birer birer çürüttü.

Rizeli Araştırmacı-Yazar Recep Koyuncu Flash53 youtube kanalında yayınlanan Togay Muratoğlu ile ‘Sözün Özü’ programının konuğu oldu.

Programda Muratoğlu’nun sorularını yanıtlayan Koyuncu, Rize hakkında bir çok bilinmeyen gerçeği ortaya döktü. İstiklal Mahkemeleri’ni anlatan Koyuncu, özellikle ‘Hamidiye Gemisi’nin Rize’yi Bombalaması’ yalanının Rizelileri derinden üzdüğünü dile getirerek, 1925’te Güneysu’da çıkan isyanın gerçek yüzünü belgeleriyle ortaya döktü. 

Meclis Kütüphanesi’nin kayıtlarında Rize’ye ait 226 sayfanın yer aldığı ve bunlardan 131’inin mahkeme kaydı olduğunu dile getiren Araştırmacı-Yazar Recep Koyuncu, Rize’de meydana gelen ‘Şapka olayı’ hakkında söylenenlerin çoğunun yanlış olduğunu ifade etti. Koyuncu “Şapka olayı 1925 yılına tekabül etmektedir. Henüz harf inkılabı gerçekleşmemişti ve biz Osmanlı alfabesindeki belgeleri Latin harflerine çevirerek incelemelerde bulunduk. Meclis kütüphanesinin kayıtlarına baktığımızda Rize’ye ait 226 sayfa kayıta ulaşıyoruz. Bu kayıtların 131 sayfası mahkeme kaydı. Ve biz ulaştığımız bilgileri bu mahkeme kayıtları ile birincil kaynaklardan elde etmiş oluyoruz. 131 sayfayı Latin harflerine çevirdiğimizde gördüğümüz en önemli şey; bu güne kadar bize anlatılan bilgilerin çoğunun yanlış olduğudur” dedi.

İSYANCILAR SAKAL-I ŞERİF YALANIYLA KANDIRDI!

Rize’nin Güneysu ilçesinde çıkan isyanın sadece 25 Kasım 1925’te kabul edilen ‘Şapka kanununa’ denk geldiğini dile getiren Koyuncu “Olayın çıkış noktası 25 Kasım 1925 o gün Ankara’da mecliste şapka kanunu kabul ediliyor. Yani şapka kanununa denk gelen bir isyandır. Bu günkü Güneysu ilçemiz eski Potomya’da karakol basılıyor. Karakolun içerisinde 7 tane asker olduğunu biz tespit edebildik. Fakat bu olayın öncesine gelecek olursak. 1 gün önce Potomya’dan kendi içerisindeki köylere ve civar köylere haber gönderiliyor. 25 Kasım günü Potomya Merkez Camisinde toplanılacak şeklinde. O kadar insan orada bu şekilde toplanıyor, bölgeye yakın olduğu için Çayeli Büyükköy’deki imamlara da ‘Burada Sakal-ı Şerif sergilenecek’ şeklinde bir mektup gidiyor ve insanlar orada o şekilde toplanıyorlar” ifadelerini kullandı.

İNSANLAR İSYANA KATILSIN DİYE TEHDİT EDİLDİ

Mahkeme tutanaklarında bir çok insanın tehdit ile toplandığını, silahla gelmenin zorunlu olduğunun söylendiğinin yer aldığını dile getiren Koyuncu “Mahkeme tutanağında Potomya deresindeki bazı insanlar tehdit edildiğini söylediğini görmekteyiz. Hatta silahla gelin gelmek zorundasınız şeklinde haberler gitmiştir. İnsanlar toplandığında görmüşler ki burada Sakal-ı Şerif, namaz kılma, dua etme gibi bir amaç yok. Karakol basılmış askerler esir alınmış silahları alınmış ve gelenlerin hepsi silahlı. Bu durumu gören insanların birçoğu oradan uzaklaşmıştır. Korktuğu için orada kalanlarda karşı gelenlerde var fakat bu olayda birde elebaşları var” şeklinde konuştu.

142 KİŞİ YARGILANDI 8’İ İDAN EDİLDİ

Toplamda 142 kişinin yargılandığını ve bunlardan 8’inin idam edildiğini sözlerine ekleyen koyuncu “Yargılamalar 4 gün sürmüştür. 11 Aralık 1925 yılında istiklal mahkemeleri Rize’ ye gelmiş 14 Aralıkta yargılamaların karar metni okunmuş çeşitli cezalar verilmiştir toplam 59 kişiye idam veya 10’ar yıl 5’er yıl hapis cezası verilmiştir. O gün mahkeme heyeti hemen Rize’den ayrılıp Giresun’a gitmiştir. O günün akşamında gece idamlar başlamıştır. Bu gün tedaşın olduğu yer kumsaldı ve orda bir elektrik santrali bulunmaktaydı idamların orada yapıldığı bilinmektedir. Yargılama ise merkezde yapılmıştır” dedi.

İDAM EDİLENLERDEN SADECE BİRİ İMAM

İsyan nedeniyle idam edilen 8 kişinin imam olduğu bilgisinin yanlış olduğunu dile getiren Koyuncu, idam edilenlerden sadece 1’inin imam olduğunu ifade etti ve “Halkımız hocaların idam edildiğini söylemektedir fakat yargılanan 142 kişi içerisinde toplamda 11 tane hoca var. Bu hocalardan 1 tanesi idam edilmiş diğeri ‘Ben taş ustasıyım’ demiş fakat dini bilgisinden dolayı hoca denilen bir kişidir. Tutanağı göz önüne alırsak sadece bir imam idam edilmiştir. Duruşmanın sonu bile beklenmeden beraat eden imamlar da bulunmaktadır” şeklinde konuştu.

‘ATMA HAMİDİYE ATMA’ YALANI 

Tüm Türkiye’ye konu olan Hamidiye gemisinin Rize’yi bombalama olayının gerçek olmadığını, bir rivayet olduğunu dile getiren Koyuncu “Rizelilerin Türkiye genelindeki imajı ‘Atma Hamidiye atma vergi de vereceğuk şapka da takacağuk’ şeklindedir ve söz konusu durum duyumdan ve rivayetlerden ibarettir, gerçek değildir. Rize’nin genel durumuna da bakmak gerekmektedir. Bireysel olarak çok farklı suçlar vardır çünkü Cumhuriyetin ilk yıllarında ciddi anlamda bir fakirlik bulunmaktaydı. Ekonomik olarak var olan ciddi sıkıntıdan kaynaklı çeşitli suçlar vardı, fakat bu isyanı Rizeliye mâl edemeyiz. Toplamda 150 kişilik silahlı bir grup bulunmaktaydı ve yine mahkeme zabıtlarına göre sadece köylülerin oluşturduğu bir gruptur” dedi.

Hamidiye Gemisinin Rize’yi bombaladığı yalanın Rizelileri derinden üzdüğünü dile getiren Koyuncu “Rizelileri üzen ise Hamidiye gemisinin Rize’yi bombaladığı yalanıdır kırıcı ve üzücüdür. Hamidiye gemisi o dönemki en büyük savaş gemilerinden bir tanesi. Mantıken kocaman gemi bir şehri bombalar da bir eve mi denk getiremez, bir yere mi isabet ettiremez, bir ağaca mı isabet ettiremez. Fakat hamidiye gemisi kıyıya gelip korkutma amaçlı bir ses bombası atmış olabilir. Çok fazla bilinmeyen, yanlış bilinen şeyler var” ifadelerini kullandı. 

MAHKEME HEYETİ ‘BU HABERİ RIHTIMDAKİ RUMLARA SÖYLESEYDİNİZ YÜKLÜ MİKTARDA KAĞIT PARA ALIRSINIZ’ DEMİŞ

İsyanın muhtar ile karakol komutanı arasındaki küçük bir sürtüşmeden çıktığının altını çizen Koyuncu “Bu olay kayıtlara detaylı bakıldığında fındık kabuğunu doldurmayan bir nedenden çıkmıştır. Muhtar ile komutan arasındaki küçük bir sorun böyle bir sonuca neden olmuştur. Karakolun basılma olayı bazı kişilerin yalan ihbarları yüzünden oluşmuştur. Fakat yine eski düzenin devam etmesini isteyen bir kesim de bulunmaktaydı. Mahkemede bazı insanlar demiştir ki ‘İsmet Paşa öldü Mustafa Kemal ağır yaralı Osmanlı devam edecek’ şeklinde bir haber yayılmıştır. Mahkeme heyeti başkanının bu haberi duyunca verdiği tepki ise ‘Bu haberi rıhtımdaki Rumlara söyleseydiniz yüklü miktar kağıt para alırsınız’ şeklindedir” dedi.

ŞAPKAYA BATILI KIYAFETİ DİYENLERİN ELİNDE BATILI SİLAHLARI VARDI

Bazı hocaların şapka için haram olduğunu hakkında fetva yayınladığını dile getiren Araştırmacı- Yazar Recep Koyuncu “Bazı hocalarla ise şapkanın dini boyutu tartışılmıştır. Kimileri gayrimüslim, batılı kıyafetidir demiştir, bazıları haramdır diye fetva yayınlamıştır. Ki bunu söyleyen bazı insanların elinde Fransız, Alman, Rus silahları bulunmaktaydı. Dönem valisi 3 gün süre vermiş ve isyanın bitirilmesini emretmiştir. Fakat biri bir gün ikincisi iki gün olan süre isyancılar tarafından reddedilmiş ve karakol boşaltılmamıştır” şeklinde konuştu.

ASILANLARIN 3 GÜN İDAM SEHBASINDAN İNDİRİLMEDİĞİ YALANI

Gece saatlerinde idam edilen 8 kişinin öğle saatlerinde, idam edildikleri kumsalda defnedildiğinin belgelerde yer aldığını dile getiren Koyuncu “Beraat eden insanların birçoğu da geçmişte suçları sabıkaları olan insanlardı. Geçmişteki hapis cezalarından da Kuva-i Milliye’ye katıldıkları için beraat etmişlerdi. Yargılama tutanağında sağlık müdürünün almış olduğu bir karara da yer verilmiştir. Bu karara göre gece yarısı 14 Aralık’ı 15 ine bağlayan gece infazlar gerçekleştirilecek. İbreti alem olsun diye gündüz 12 ye kadar asılı duracak. Bazı kaynaklar 3 gün asılı kalmıştır dese de resmi belgeler bu şekildedir. Sabah 12.00’da sağlık müdürü gelip ölmüştürler onayını verdikten sonra idam edildikleri kumsalda gömülmüşlerdir” dedi.

İDAMIN NEDENİ: ŞAPKA BAHANESİYLE HALKI KIŞKIRTMAK

İdam edilenlerin şapkayı bahane ederek Karakol bastığını dile getiren Koyuncu “İdamın temel nedeni şapka takmamak değildir. Şapkayı bahane edip halkı kışkırtmak ve vatana ihanet etmek üzeredir. Şapka kanunu yüzünden idam oluğu söylentisi gerçek değildir. Sadece devlet memurlarının şapka takması zorunludur halkta herhangi zorunluluk söz konusu değildir” şeklinde konuştu.

Rizeli araştırmacı, gerici yalanları çürüttü: Şapka giymeyenler asıldılar mı? Hamidiye, Rize’yi bombaladı mı?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

15 Yorum

  1. son zanmanalrında bu yalan ınanan cok cahıl var

  2. Yalana kılıf uydurma demek de bu olsa gerek.
    Dönemin mahkeme kayıtlarını örnek göstermek, totaliter bir rejim saçmalığıdır.Akabinde de kimsenin konuşmaması da öyle.

  3. yaşayanlar acısını çekti bu yalanlayarak sefasını sürüyor

  4. Mecliste bulunan belgelerde yargilanan kisilerin isimleri mevcut mu? Bunlari paylasmaniz mümkün mü? Babamin dedesi o isyandaymış. Torununa yani babama direk anlattığı şu şekilde. “Bize din elden gidiyor, M. Kemal islamiyeti ortadan kaldiracak diyerek isyana tesvik ettiler” bizim dede de silahini kapip guneysuya iniyor. Karakol komutanını tutanda kendisi. Sonra her nasil oluyorsa ayni komutan bizim dedenin kendisine yardim ettiğini soyluyor ve ceza almaktan kurtuluyor. Yargılamalar ayak uzeri yapılıyor.
    Ben o dokümanlarda buyuk dedemin ismi gecip geçmediğini merak ediyorum.

  5. 24 Temmuz 2021, 12:16

    He canım koskoca savaş zırhlısı şehri bombardıman ediyor, ne bir bina yıkılıyor ne bırak bir kişinin ölmesini bir kişi yaralanmıyor bile. Akıl mantık alıyor mu bunu?

  6. Sarı çizmeli mehmet ağanın efsane sözleri neymiş efendim? Rize bombalanmamış kimi kandırıyorsun be arkadaş. Yiğidin bile merdini isterim merdini, Eğer bilmez ise ferdini, sayarım ona ceddini!. Bu ne vurdum duymaz araştırmacıdır. Kurban ol sen o rize’ye ve rize halkına nankörlükte sınırınız haddini aştı.

  7. 6 Kasım 2020, 13:20

    “1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında Osmanlı yine kaybeder ve 3 Mart 1878 Ayastefenos antlaşmasıyla; Kars, Ardahan, Batum şehirleri savaş tazminatı olarak Rusya’ya verilir.”
    Osmanlı bizi Rusyaya savaş tazminatı vermişti, sokağa bırakmıştı bizi Osmanlı, nasıl kendimizi kurtardık biliyor musunuz?
    Bir yandan Rus Ortodoks devleti, bir yandan faizci Potomyalı Kara hocalar… Bu halk yine kahraman Rizeli gazi dedelerimiz sayesinde, Mustafa Kemal’in etrafında birleşerek, cepheye gönüllü koşarak, milli ekonomi seferberliği kurarak, din tacirliği yapmaya engel olarak yani faizciliğin yaşayamayacağı Cumhuriyeti kurarak…

  8. 6 Kasım 2020, 13:14

    Fevzi Kar dayımız rahmetli olmadan önce benim kamerama anlattı. Potomyanın tefeci kara hocası, eğer bu köyde okul yapılırsa köylü iş sahibi olur kimse benden borç almaz, faizcilik yapamam diye, “o okulda okuyanın cenazesi kılın”maz” diye fetva verdi, ahşapları yaktırarak isyanı başlattı. Üstelik daha harf devrimi de yapılmamıştı. Siz de izleyin:
    https://www.youtube.com/watch?v=noJWWWp-6bA&t=15s
    “Mektep da istemezuk şepka da istemezuk”tur ayaklanmanın sloganı. Şepka isyanı kaldı adı. Oysa OKUL KURMAYA, halkı geri bırakmaya, bundan menfaati olan kara hocanın kışkırtmasıdır yaşanan.
    Tarih olarak Cumhuriyetten çok önce, bölgemizde 1878 den beri Rus egemenliği vardı, halk kendi kaderiyle başbaşaydı, kaçakçılıktan tefecilikten başka iş kalmamıştı. Ancak tefeciliği cami hocası gibi saygın birinin yapması, üzerinde durulması gereken husustur. İmamlığıyla değil tefeciliğiyle etrafta söz geçirme kışkırtma söz konusudur.
    İnternetten Osmanlı’nın Rus yenilgisini okursunuz: “1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında Osmanlı yine kaybeder ve 3 Mart 1878 Ayastefenos antlaşmasıyla; Kars, Ardahan, Batum şehirleri savaş tazminatı olarak Rusya’ya verilir.” Osmanlının yenilgisini kaybettiğimiz topraklar olarak görmek eksik olur, bir de böyle kaos dönemlerini getirdiğini konuşmak gerek.

    Fetret, gücü gücüne yetene dönemi yaşadık yıllarca. Osmanlı kendi çocuklarını ortada bırakmıştı. Eğer Bolşevik devrimi olmasaydı ve onar da Atatürk’ü desteklemeseydi ne Cumhuriyet vardı, ne İslam, bu yönüyle de bakılmalı. İngiliz işgalini Batum’dan kaldıran Rizelileri Gürcü tarihçiler Zekeriya Tiryaki’nin kaleden indirdiği İngiliz bayrağını da özellikle belirterek yazdılar. Aynı Zekeriya Tiryaki İpsiz Recep’in çetesinde Karasu’da ve Sakarya’da Yunan mezalimini durdurmaya koştu ve gazi olarak Rize’ye döndü.
    Konu nerelere kadar bağlantılıdır, görüyorsunuz. Osmanlı’nın savaş tazminatı olarak düşmana verdiği bu toprağı kurtaranlara MEKTEP yapmasın diye isyan edenler oldu. Menfaatleri zedelenen kara hocayı “faizcilik İslamda yoktur” diye din dışına çıktığı için eleştirmek daha öğretici, yani tarihten ders alıcı bir yaklaşım olur diye düşünüyorum. Çünkü bugün de dünya faiz lobisinin çıkarttığı başka isyanlarla baş edemez hale getirildik.
    Mahiye Morgül /mahiye.com

  9. İsyanın yaşandığı köyden olmam hasebiyle bizzat olayı yaşayanların çocuklarından dinledik bu olayları sizin söylediklerinizle tamamen çelişiyor, arşiv evraklarından bu alanda çalışmış tarihçilerden de dinledik yine koyuncunun iddialarıyla çelişiyor. Amacı nedir bu kişinin çözemedim.

  10. Şapka kanunu cumhuriyet tarihinin bir ayıbıdır. Bunu isteyen Atatürk de olsa yanlış olduğunu kabul etmemiz lazım. İnsanların kılık kıyafetini düzenlemek toplum mühendisliği yapabileceğini sanan otoriter liderlerin yapacağı bir iştir ve tarihte de yanlıştır şimdi de yanlıştır gelecekte de yanlış olacaktır. Ben bu yazıda bununla ilgili bir kınama değil aksine savunma gördüm ve utandım.

  11. 11 Ağustos 2020, 13:33

    vallahi ben senin arastirdiklarina inanmiyorum senide sol cenaha hizmet eden tarihi safsatalar yazan bir kişi olarak lanse ediyorum.

  12. Kendi işine geldigi gibi konuşuyor şapkamkanunu ve hamidiye olayı hamidiye olayını birebir yaşayan yaşlılarımizdan dinledik hamidiyenin bombalandıgını

  13. 11 Ağustos 2020, 04:40

    O Yalan Bu Yalan Sizinki Doğru Allah Allah

  14. Bir insanın yorumundaki tarafsızlığı sesdiğiniz zaman ne kadar güvenilir olduğunu da anlıyorsunuz. Recep beyin daha iyi mederatör eşliğinde bunları tekrar tekrar anlatmasını dileriz.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!