Ne ilginçtir, bu ahlaksız teklifi anında reddetmesi gereken Akıncı, makul bulmuş, öneriyi alıp Türkiye’ye iletmiş…
Sabahattin İsmail
Kıbrıs sorunu, Rum-Yunan yayılmacılığının ENOSİS, yani adanın Yunanistan’a İLHAKI hedefinin ürünüdür.
Kıbrıs Türk halkı, Anavatan Türkiye’nin de desteğiyle, ENOSİS’e karşı direnince “Kıbrıs sorunu” doğdu…
ENOSİS uğruna, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni işgal ederek yüzde yüz Rumlardan oluşan bir Rum devletine dönüştürdüler, 103 köyümüzü yağmaladılar, yakıp yıktılar, halkımızı adanın yüzde 3’ünde insanlık dışı bir kuşatmaya aldılar, yüzlerce insanımızı katlettiler…
1963’de, Lefkoşa’yı işgale kalktılar…
TMT Direnişi ve jetlerimizin ihtar uçuşları onları durdurdu..
1964’de, Erenköy’ü işgale kalktılar…
TMT direnişi ve Türk Hava kuvvetlerinin bombardımanı onları ezdi…
1967’de, Geçitkale ve Boğaziçi’ni işgal ettiler, 24 insanımızı katlettiler…
Türkiye bastırınca işgale son vermek zorunda kaldılar…
1974’de, ENOSİS darbesi yaptılar…
TMT ve Türk ordusu onları perişan etti…
Direnmesek, şerefsizliği hazmedip diz çöksek, Rum-Yunan egemenliğine boyun eğsek, Kıbrıs sorunu olmazdı…
Bu kadar basit…
VAZGEÇMEDİLER
Peki, ENOSİS hedefinden vaz geçtiler mi?
Vazgeçmediler!
Tüm çözüm planlarını reddetmeleri, Crans Montana’da, Akıncı’dan aldıkları korkunç tavizlere karşın, “sıfır asker-sıfır garanti”de ısrar etmeleri, ENOSİS’in önünü tıkayan eşit statümüzü, egemenliği ve yönetimi paylaşmayı reddetmeleri ve hala garantörlüğün iptalini istemeleri, İLHAK hedeflerinden vazgeçmediklerinin kanıtıdır.
Tam aksi, son olarak ENOSİS’i, Doğu Akdeniz’de de gerçekleştirmeye kalktılar..
Enerjide ENOSİS için 15 yıldır adım adım ilerlediler…
Sanki tüm Kıbrıs’ın tek meşru egemen devletiymişler gibi, sanki bu adanın ortak iki sahibinden biri olan Kıbrıs Türk halkı yokmuş gibi, tüm “Kıbrıs” adına Münhasır Ekonomik Bölge ilan ettiler…
Bizim de meşru hakkımız olan deniz alanlarında ihalelere çıkarak sondajlar yaptırdılar…
ENOSİS’ci Yunanistan ve bölge ülkeleri ile, meşru hakkımız olan deniz bölgelerini paylaşmak için ikili anlaşmalar yaptılar…
İtiraz edip 3 kez “gelin ortak bir komite kuralım, bu işi birlikte yönetelim” önerisi yaptığımızda “Türklerle bu konuyu konuşmayız, tüm Kıbrıs’ın tek meşru devleti olarak bu bizim egemenlik hakkımızdır, asla vazgeçmeyiz…” yanıtı verdiler…
Bu, enerjide de, ENOSİS peşinde olduklarının, MAVİ VATANIMIZI da GASP ve İLHAK etme niyetlerinin kanıtıdır…
Türkiye ve KKTC çaresiz kalıp, BM’ye yıllar önce kaydedilen kendi kıta sahanlıkları içinde sondaja başlayınca çılgına döndüler, paniğe kapıldılar, müttefiklerinden askeri yardım ve donanma göndermelerini istediler…
Hava alınca, yeni öğreniyoruz, meğer Akıncı’ya “elde edeceğim geliri bir fona yatırayım, Kıbrıs Türkleri bu fonun yüzde 30’unu istedikleri zaman kullansınlar, buna karşılık Türkiye sondajlardan vazgeçsin” şeklinde AHLAKSIZ BİR TEKLİF yapmışlar!
Ne ilginçtir, bu AHLAKSIZ TEKLİFİ anında reddetmesi gereken Akıncı, makul bulmuş, öneriyi alıp Türkiye’ye iletmiş…
Yazıklar olsun!!!
Eğer Akıncı, bu önerinin meşru haklarımız olan denizlerimizde ve kaynaklarında gayrı meşru, işgalci Rum devletinin egemenliğini tanıma anlamına geldiğini, ENERJİDE ENOSİS demek olduğunu anlamadıysa; tam aksi müzakereye değer bulduysa diyecek bir şey bulamıyorum…
Eğer durum buysa, 7 ay sonra olacak seçimleri de beklememeli, halktan özür dileyip, derhal, ama derhal istifa etmelidir…
