Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldi.
Sağlıklı yaşam alışkanlıklarını topluma kazandırmayı hedeflediklerini belirten Memişoğlu, bağımlılık, kilo, hareketsizlik, beslenme bozuklukları ve düşük doğurganlık oranlarının gelecekteki riskler arasında yer aldığını anlattı.
Memişoğlu, medyanın bu risklerin ortadan kaldırılmasındaki rolünün büyük olduğunu belirtti.
SAĞLIK HİZMETLERİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ
Temel sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi politikasına ilişkin açıklamalarda bulunan Memişoğlu, “Bu güçlendirme sadece Bakan olarak benim veya Bakanlık olarak bizim yapabileceğimiz bir şey değil. Sizlerin de bu konuda bize destek olmanız çok önemli. Bunu başaracaksak toplumun da kültürünü ve bilincini bu yönde artırarak yapabiliriz. Bunu hep beraber başarmamız gerekiyor. Bunu bir toplumsal politika haline getireceğiz, bunu Bakanlığımızın ana politikası yapacağımızı söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.
Medya temsilcilerinin sorularını yanıtlayan Memişoğlu, Kovid-19 salgını döneminde dünyada 2 senede 6 milyon kişinin hayatını kaybettiğini, dolaşım hastalıklarından ise her yıl 17 milyon kişinin yaşamını yitirdiğini belirtti.
‘ÖZEL SEKTÖRÜ TEŞVİK EDECEĞİZ’
Memişoğlu, özel hastanelerle ilgili şikayetlere ilişkin şunları söyledi:
“Sağlık Bakanı olarak kamunun, üniversitelerin, özel sektörün, ilaç sanayinin, sağlık teknolojisi ürünü ortaya koyanların, her birinin Sağlık Bakanıyım. Hepsinin sağlık hizmeti anlamında nasıl büyüyeceğine nasıl gelişeceğine ön ayak olmak ve onların yolunu açmakla mükellefim. Ben sadece kamunun değil tüm sağlığın bakanıyım. Özel sektörün de büyümesi ve gelişmesi gerekiyor. Sağlık bir kamu hizmetidir. Özel sektör eliyle işletilen sağlık kuruluşları da kamu hizmeti vermektedir. Yalnızca işletme ve finansman yönünden farklıdırlar.
Sağlıkla ilgili tıbbi gereklilik haricinde işlem yapan tüm kuruluşlar kamu-özel fark etmeksizin denetlenir ve cezalandırılır. Bazen şikayet üzerine, bazen rutin bazen de habersiz denetleme yapılır. Bu konuda oldukça iyi bir altyapıya sahibiz. Sağlık hassas bir konu, vatandaşlarımız her türlü sese kulak verebilir ve mağdur olabilir. Sağlığın suistimaline izin vermeyeceğiz ve bu konunun üzerine gideceğiz. Dünyaya örnek olacak, iyi sağlık hizmeti sunan bir özel sektörümüz var. Özel sektör de kamuya hizmet ediyor ve ülkemize büyük bir fayda sağlıyor. Bizim kontrolümüzde sağlığı kamu hizmeti olarak gören bir özel sektörü teşvik edeceğiz.”
‘ALGI YÖNETMEKTEN ÇOK İŞİMİZİ YÖNETECEĞİZ’
“Algı yönetmekten çok işimizi yöneteceğiz” Memişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sosyal medyada görünürlük açısından benden çok Sağlık Bakanlığını göreceksiniz. Bunu net bir şekilde ifade ediyorum; işimizi göreceksiniz. İş odaklı çalışacak ve kendimizi diğer taraflara kaptırmayacağız. Kişisel sosyal medyamı ben yönetiyorum ve ben yöneteceğim, hata da yapabilirim. Haklısınız, ‘profesyonel destek alın’ tavsiyesinde bulunmak içinizden geçiyordur. Ancak burası benim sosyal medyam, kişisel olarak Bakan unvanı sorumluluğuyla bir devlet çalışanı olarak, kendi sosyal medyamı kendim yönetiyorum. Sosyal medya profesyonelliği gerektiriyor, bu konuda profesyonel olmadığım için yalnızca belirli aralıklarla kendi sosyal medyamı kullanacağım. Mümkün olduğu kadar polemikten uzak durmak, enerjimizi kavgaya ve geçmişe harcamamak istiyoruz. Bu durum geleceğe bakmak ve iş yapmakla ilgili maalesef bizleri geri bırakıyor. Karşı taraftan gelen eleştirilerde önce ‘biz ne yaptık’ diye sorguluyoruz. Bazen ‘bakanlık niye cevap vermiyor’ diye düşünecek olursanız, emin olun ki o sırada işimizi yapıyoruz. Kendimiz üstümüze düşünleri yapacak, sonra başkalarına bakacağız.”
‘AİLE HEKİMİNE BAŞVURULMASINI TEŞVİK EDECEK ADIMLAR ATACAĞIZ’
Memişoğlu, yeni dönemde aile hekimliğini ön plana çıkaracaklarını ve 27 bin aile hekiminin birer “sağlık danışmanı” olarak çalışacağını söyledi. Aile Sağlığı Merkezleri ile 2. ve 3. basamak sağlık kuruluşlarını entegre edeceklerini belirten Memişoğlu, teşvik edici bir yaklaşım benimseyeceklerini kaydetti.
Memişoğlu, şöyle devam etti:
“Birinci basamak sağlık hizmeti sunan aile hekimliğini kuvvetlendirirken vatandaşlarımızın aile hekimine başvurmalarını teşvik edecek adımlar atacağız. Sorunların köküne gidecek, sorunları kökten çözme gayretinde olacağız. Açıkça ifade ediyorum ki bu süreci yürütürken zorlayıcı bir yaklaşım yerine teşvik edici bir anlayış benimseyeceğiz. Aile Sağlığı Merkezlerimizdeki kurum kültürünü daha ileri seviyeye taşıyacak ve bu merkezlerimizle 2. ve 3. basamak sağlık kuruluşlarını entegre edeceğiz.”
‘ALARM DURUMUMUZ SÖZ KONUSU DEĞİL’
Üniversitelerin, gelecekteki sağlık hizmeti kapasitesi ve niteliğini etkilediğini anlatan Memişoğlu, “Yönetici olarak görevimiz doğruyla yanlışı ayırmak, haklının hakkını savunmak, doğruyu takdir etmek ve yanlışı cezalandırmaktır” ifadelerini kullandı.
Bir soru üzerine Memişoğlu, “Maymun çiçeği ve Kovid-19 ile ilgili gelişmeleri takip ediyoruz. Ancak şu anda herhangi bir alarm durumumuz söz konusu değil” bilgisini paylaştı.
YÖK ile işbirliği konusunda da açıklamalarda bulunan Memişoğlu, bazı branşlarla ilgili YÖK ile çalıştıklarını, istihdama göre planlamalar yapacaklarını ve insan gücü planlamasını YÖK’e ileteceklerini belirtti.
Eczanelerde ilaç temini konusundaki soruları cevaplayan Memişoğlu, eczanelerde ilaç sorununun olmadığını, konunun doğrudan ilaç markası üzerinden değil etken maddesi üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. (AA)
Özel hastahaneleri denetliyorsunuz da ne oluyor, neredeyse hergün bir haber.
Hiç bir aklıbaşında devlet, eğitim ve sağlığı özelleştirmez.
Hangi işi yönetiyorsunuz Sayın Bakan?Özel hastane dediğin işletme ve finanstan farklı oluyormuş tamam da nasıl fark bu!İçeri girdiğin zaman yetmişiki dereden yetmişiki yalanla hizmet vermiyor hizmet.Ne anlatıyon sen!Yetmiyor ispat etmek hak aramak da bana düşüyor.Girdim hizmeti alamadım şikayet ettim ve artık hastane peşinden koşacak işin ben değil anladın?Getir o raddeye o zaman anlaştık işletme ve finans olarak farklıdır sözün için.