Şair Ceketli Çocuk ölümünün 15. yılında anılıyor

featured

2005 yılında, henüz 33 yaşındayken akciğer kanseri nedeniyle hayata veda eden Kazım Koyuncu 15. ölüm yıldönümünde anılıyor.

Kâzım Koyuncu 7 Kasım 1971 tarihinde Artvin’in Hopa ilçesine bağlı Yeşilköy’de doğmuş ve geleneksel Karadeniz müziği ile Rock’n’Roll müziği sentezleyerek kendi tarzını yaratmıştır. 33 yaşında (25 Haziran 2005) akciğer kanserinden vefat eden müzisyeni ise sevenleri vefatının 15.yılında da unutmadı.

Şarkılarıyla ölümsüzleşen Kâzım Koyuncu, son nefesine kadar müziğinden ve direncinden vazgeçmeyerek kemoterapi tedavisi sırasında 4 Şubat 2005′te İstanbul, Taksim’deki Yeni Melek Gösteri Merkezi’nde verdiği konserinde sevenlerini üzmemek için “ha kanser ha konser” diye espri yapmaktan geri kalmamıştı.

Gördüğü ilaç tedavisinden çok sevdiği saçlarının tamamen dökülmesini beklemeden kendisi kestirmiş ve grubundaki bütün dostları da aynı şekilde saçlarını kestirerek yüreklerinin Kâzım ile birlikte olduğunu göstermişti.

Yaşamını yitirmeden önce söylediği ‘ kumral bir çocuğun yaz öyküsü bu, şarkılarla geçtim aranızdan, yalnızlar gibi susup uzun uzun düşlüyorum bu kenti bir aşk gibi… Şarkılar bir çığlığa sığınmaksa şimdi, sonsuz bir yangın gibi, sevmesem öyle kolay çekip gitmek; yaralı bir kuş gibi…’ sözleri ise adeta bir veda gibiydi…

İşte Karadeniz müziğini rock müzikle birleştirip kendi tarzını oluşturan; sevenlerinin, ‘Biz de öldük ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya’ sözleriyle hatırladığı Kazım Koyuncu’nun hayatı…

KAZIM KOYUNCU KİMDİR?

Kâzım Koyuncu (7 Kasım 1971, Artvin – 25 Haziran 2005, İstanbul), geleneksel Karadeniz müziği ile Rock’n’Roll müziği sentezleyerek kendi tarzını yaratan Laz müzisyen. 33 yaşında akciğer kanserinden vefat etmiştir. Artvin’in Hopa ilçesine bağlı Yeşilköy (Pançol)’da, 7 Kasım 1971 tarihinde doğmuşsa da nüfusa geç kaydedildiğinden dolayı resmi doğum tarihi 10 Mayıs 1972’dir.

Çocukluğunda “Kemençeci Yaşar” olarak tanınan Yaşar Turna’nın türkülerini çok dinlediğini her zaman dile getirirdi. Kazım Koyuncu çocukluk günlerini anlatırken “Kitap okuyan babamdan kaynaklı olarak diğer çocuklardan farklı oldum” diyerek babasının farklılığın kendisine nasıl yansıdığının altını çizer. 17 yaşında köyünden çıkar ve 1989 yılında İstanbul Üniversitesi’nde Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne girer. 1993 yılında aldığı bir kararla okulu bırakır ve sadece müzik yapmaya karar verir. Bu dönemi Kâzım Koyuncu “Zor dönemler, o okulu bitirip kaymakam falan olacaksın ya da kendi istediğin işi yapacaksın. Ama hep soru işaretleri olacak, sonu nereye varacak? Bu tercihlerden soru işaretli olanını tercih ettim” sözlerini dile getirerek ifade etmiştir. 1991 yılında Ali Elver ile birlikte kurduğu ve müziğe başladığını söylediği “Grup Dinmeyen” dönemini de yine bir röportajında: “Özgün müzik denen, protest denen tarzda müzik yapmayı amaç edinen bir grup kurduk ama kısa zamanda elektrik gitarı sokmaya başladık. Dağıldık, toplandık falan çok uzun sürdü.” diyerek dile getirdi.

Grup Dinmeyen tek albümünden sonra dağıldıktan sonra, Kâzım Koyuncu 1993 yılında Mehmedali Barış Beşli ile birlikte Zuğaşi Berepe (Denizin Çocukları) isimli yeni bir grup kurdu. Zuğaşi Berepe, Kâzım Koyuncu’nun müzik yaşamında olduğu kadar Lazca söyleyen bir rock grubu olarak da Türkiye’de önemli bir adımdır. 1995 yılında grup ilk albümü Va Mişkunan’nı yayınladı. Üç yıl sonra ikinci albümleri İgzas’ı yayınladılar. 1998 yılında ikinci albümlerini yayınladıktan sonra grup dağıldı. 2000’li yılların başında Kâzım Koyuncu askere gitti ve uzun olan saçlarına veda etti. Askerden döndükten sonra 2001 yılında ilk solo albümü Viya!’nın kayıtlarına başladı. Albüm çok ses getirmedi, fakat Kâzım Koyuncu için büyük bir deneyim oldu.

İlk albümdeki şarkılar daha sonra klasikleşti. 2002 yılında Gülbeyaz adlı Karadeniz dizisinin müziklerini yapması için teklif aldı. Teklifi kabul etti ve Gökhan Birben ile birlikte dizinin müziklerini yaptılar. Dizinin müziklerini yaptığı sırada dizinin bazı bölümlerinde yer aldı. Reyting rekorları kıran dizinin müzikleri çok beğenildi ve Kâzım Koyuncu tüm Türkiye’de bir anda tanındı. Dizi bittikten sonra konserler yoğunlaştı. 2003 yılında ikinci albümün kayıtlarına başladı. 2004 yılında ise ikinci solo albümü Hayde’yi yayınladı. Albüm satış rekorları kırdı. Yurt dışında da konserler vermeye başladı. Sürekli şiddetli öksürükleri başlamıştı. 2004 yılının sonunda arkadaşlarının isteği üzerine hastaneye gitti ve kanser olduğunu öğrendi. Ailesi ve sevenleri büyük üzüntü içine girmişti. Doktorlar kendisini fazla yormamasını söylese de konserler vermeye devam etti. 2005 yılının yaz ayında hayatını kaybetti. Öldükten bir yıl sonra anısına Dünyada Bir Yerdeyim adlı albüm yayınlanmıştır.

Kazım Koyuncu bir röportajında şöyle diyordu: “Ben bir müzisyenim, ondan sonra biraz Karadenizliyim, ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim. Ve gerçekten doğru bildiğim bir şeyi en azından çok zorlanırsam ortaya koymaktan çekinmem”.

Şair Ceketli Çocuk ölümünün 15. yılında anılıyor

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Ruhu temiz duyguları saf ve basit efsane sanatçı. Mekanı cennet olsun

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!