VERYANSIN TV
Samandağ Belediye Başkanı Refik Eryılmaz, Veryansın Tv Deprem Özel yayınında açıklamalarda bulundu. Eryılmaz, Samandağ’a gelen yardım ekiplerinin ekipmanlarına el konulduğunu söylerken, ilçede deprem sonrasında yaşanan sorunlardan bahsetti.
‘AFAD SINIFTA KALDI’
Samandağ Belediye Başkanı Eryılmaz’ın sözleri şu şekilde:
Samandağ’da büyük bir felaket yaşanıyor. Yüzlerce apartmanımız yerle bir oldu. Hala göçük altında yardım bekleyen insanlar var. Yardım ekipleri çok yetersiz. Bu konuda AFAD maalesef Samandağ ayağında sınıfta kaldı. Daha AFAD’ı; bugüne kadar bize, buraya ulaşmış hiçbir yardımını görmedik. 48 saat oldu. Ne çadır, ne battaniye, ne yardım ekibi… Hatta özel ilişkilerle Samandağ’a gönderilen yardım ekiplerinin ekipmanlarına bile el konuldu başka bir yere gönderildi. Böyle çok acı bir olay da yaşadık maalesef ve burada insanlar göçük altında yardım bekliyor.
‘YARDIM EKİPMANINA EL KONULDU’
“Başka bir yerden, büyükşehirden bize yardım ekibi gönderildi. Yardım ekibi geldi, yardım ekipmanına el konuldu. Antakya’nın girişinden başka bir yere yönlendirildi. Ekipler geldi, ekipmanlar başka bir yere gönderildi. Böyle acı bir olay da yaşadık. Maalesef buraya AFAD’ın yardım ekibi de gelmedi. Battaniye de yok. Hiçbir şey göndermedi. (AFAD) Çadır dahi daha göndermedi. AFAD’ın çadırları dahi gelmedi.
AFAD’tan 100-150 tane mi ne battaniye gelecekmiş, bilmem kaç tane çadır gönderilecek… Daha gelmedi, daha yetişmedi. Şunu demek istiyorum: Tamam çok geniş bir alanda felaket yaşanıyor, yetişmeyebilirler ama Samandağ’ın en uç noktada olmasından kaynaklı ciddi bir sıkıntı yaşıyoruz. En azından bizim bireysel ilişkilerimizle, belediyelerimiz kanalıyla buraya gelen yardımların bir kısmının başka yere yönlendirilmesinden ciddi bir şekilde rahatsızız. Buradan sesimi duyurmak istiyorum. Lütfen böyle şeylere girişmesinler.”
‘BAŞKA BİR YERE GÖNDERİLECEK KAYGISIYLA…’
“Yurt dışından bize yardım göndermek istiyorlar. Yine başka bir yere gönderilecek kaygısıyla göndermek istemiyorlar. Telefonlarımız kilitlendi bizim bu konuda. Dünyanın her yerinden yardım göndermek isteyenler, Türkiye’nin farklı ilçelerinden illerinden yardım göndermek isteyenler bu kaygıyla bize soru soruyorlar. ‘Eğer size ulaşmayacaksa, biz burada amacımıza ulaşmamız olacağız’ gibi kaygılarla şu anda ne yazık göndermekte tereddüt ediyorlar.”
‘ELEKTRİĞİMİZ YOK, İÇME SUYU YOK!’
“Bunun dışında elektriğimiz yok. Hatay’ın hiçbir yerinde elektrik yok. İçme suyu yok. Bu ayrı bir sıkıntı. Bu elektrik sorununun çok acil çözülmesi lazım. Bu uzun bir süre böyle devam ederse, burada Allah korusun salgın hastalıkların da yaşanması gibi bir risk var. Büyük marketler, işyerini açmadılar. Vatandaş gitti orayı yağmalamak durumunda kaldı. Öyle acı bir sıkıntı yaşadık.”
‘BAŞHEKİM ORTADA YOK!’
“Hastaneye gittim bugün. 130 bin nüfuslu bir ilçede bir tane ortopedi uzmanı var. O da ekipman yetersizliğinden dolayı hastanede ameliyat yapamıyor. Hastane ‘pert’ olmuş durumda. Hastalar koridorda… Ölüler gömülmekte sıkıntı yaşıyor… Çok acı bir tablo, ben bugün hastaneye gittiğimde hüngür hüngür ağladım. Doktorlarla görüştüm. Başhekim ortada yok. Müdür ortada yok. Bir tane ortopedi uzmanı var. Ameliyathane kullanılmıyor. İnsanlar koridorda. Ekipman ihtiyacı var. Malzeme yok. Ancak bu kadar olur. Bunu söylemek zorundayım. Üzgünüm, insanlar bu soğukta…”
‘YARDIM EKİBİ YOK!’
Çok ciddi yıkımlar var, apartmanlar yerle bir olmuş durumda. Yüzlerce… Bizde ya 2 ya 3 tane kurtarma ekibi var. Yardım ekiplerimiz yok!
(‘TSK’dan, Jandarma’dan, Emniyet’ten, ekipler geldi mi, ulaştı mı?’ sorusuna) Yok, yok. Yardım ekibi yok. Bir büyükşehirden 3 kişilik ekip geldi. Onların da ekipmanı başka yere gönderildi. İstanbul Büyükşehir’den 3 kişilik bir ekip geldi. Onların ekipmanı da yok. Onun dışında AFAD’ın bir ekibini görmedim ben. Apartmanların altında hala çıkarılmayı bekleyen ölü ya da sağ bir sürü insan var.
‘BEN BUNU KABUL ETMİYORUM!’
AFAD müdürü buradaydı dün. Geldik toplantı yaptık. Ben ona da söyledim: Siz böyle bir şey yapıyorsunuz. Bunu doğru bulmuyorum. Siz hani malzeme gönderirsiniz, buraya başkaları da malzeme gönderirken; burada malzeme fazlası var gerekçesiyle başka bir yere gönderirsiniz. Ben onu saygıyla karşılarım. Ama siz bir yardım göndermiyorsunuz. Dışardan bireysel çabalarımızla az buçuk gelen yardımları da başka yere kanalize ederseniz, bizim elimizi kolumuzu bağlarsanız, bu kabul edebilecek bir şey değil yani. Ben bunu kabul etmiyorum.”
AFAD MÜDÜRÜ: YETİŞEMİYORUZ
Dün gelen AFAD müdürünün “Çok geniş bir alanda hasar var. Oraya yetişemiyoruz. Dolayısıyla koordinasyon noktasında, ihtiyaçların tedariki noktasında sıkıntı yaşıyoruz” dediğini aktaran Eryılmaz, “Elektrikle ilgili bir sıkıntı var, bununla ilgili bir çalışma görmüyorum. Kepçe gelmedi, yok. bizim belediyenin kepçeleri var, onlar da küçük kepçeler. Yardım ekibi olmayınca çalıştıramıyoruz. Çünkü bu işte eğitim almış insanlarla birlikte bu işi yapmak zorundasınız.” diye konuştu.
‘DOKTORLARIN ŞEHİR DIŞINA ÇIKTIĞINI DUYDUM’
Eryılmaz, Atay’ın “Peki doktorlar niye yok, ‘başhekimi bulamıyorum’ diyorsunuz. Neredeler?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Ben sordum; dediler ki, ‘iki gündür hastanenin başhekimi yok’. Sormuş; ‘niye gelmemişsin?’. Büyük bir suç! Adamın dediğine göre; ‘Antakya’da benim mazotum bitti’ yok efendim ‘köprü yıkıldı’. Bu gerekçe olabilir mi? Şunu da öğrendim. Buradan da ilan ediyorum. Devlette görevli doktorların bu olaydan sonra şehir dışına çıktığını duydum. Böyle bir şey varsa devletin bunu derhal tespit edip gereğini yapması gerekiyor. Bu, vatandaşa, memlekete, ülkeye yapılacak en büyük ihanettir. Vatandaşlar yıkımın altında, molozların altında can çekişirken, çocuklarımız, insanlarımız…
‘BAŞKA BİR YERE GİDEMEZ’
Bir doktor kalkıp buradan başka bir yere gidemez. Memleketini, çocuklarını bu şekilde bırakamaz! Devlet yetkililerinin derhal bu olaya müdahale etmesi gerekiyor. Hastanede hem doğru dürüst doktor yok. Hem de ekipman yok. Ya koskoca devlet hastanesinde ameliyat yapılamıyor. Adamın ayağı gitmiş, eli gitmiş, kafası yarılmış… ‘Yok, ben burada ameliyat yapamıyorum’ diyor. Koskoca devlet hastanesinde beyin cerrahı yok. Nasıl yapacağız bu işi?
İçim yanıyor. Artık oturup dakikalarca ağlıyorum. Yapacağım bir şey yok. Bunu yapmaya hakları yok. Bu insanları bu şekilde söyletmeye hakları yok. Yardım ekibi gelmiyorsa eğer yazıklar olsun diyorum. Kepçe bulamıyorsan yazıklar olsun diyorum.”
‘ENKAZ KALDIRMA ÇALIMASI YOK’
Eryılmaz, Atay’ın “Yıkılan binaların kaçında enkaz çalışma kaldırmaları var?” sorusunu, “Enkaz kaldırma çalışması hiç yok. Daha yapılmadı ki.” diyerek yanıtladı.
Öte yandan Eryılmaz, Atay’ın “Vatandaşlar kendi eliyle mi kazıyor?” sorusu üzerine “Şöyle, vatandaşların bir kısmı kendi inisiyatifi, birkaç tane kepçesi var onlarla yardımcı olmaya çalışıyorlar. Bir iki tane de kurtarma ekibi var, bu…” yanıtını verdi.
