AKP’li Şamil Tayyar sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Az önce Süleyman Soylu’nun yanından ayrıldım. Bakanımız kırgın ama keyifliydi. Görevinin başında, Rabbim yardımcısı olsun” dedi.
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in videoları siyasetin gündemindeki yerini korurken, gözler Peker’in suçlamalarının hedefindeki isim İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya çevrilmişti.
Sosyal medyada istifa edeceği söylentileri devam ederken AKP MKYK Üyesi Şamil Tayyar‘dan paylaşım geldi.
Tayyar, Twitter hesabından “Az önce Süleyman Soylu bakanımızın yanından ayrıldım. Peker’den savcı ve muhabire uzanan içerdeki kirli ağı öğrenince midem bulandı, devletim adına üzüldüm. Çok yazık. Bu arada Süleyman Soylu bakanımız kırgın ama keyifliydi. Görevinin başında, Rabbim yardımcısı olsun” ifadelerini kullandı.
‘BİR SİYASİNİN REFERANSIYLA…’
Tayyar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye “19 yıllık bir toplum hareketi olarak başlayan milletin teveccühünü kazanan AK Parti ismi şaibelerle anılan Süleyman Soylu’dan daha mı küçük? Üç buçuk yaşında oğlumun yüzüne bakarken maskeli balodan dolayı ben utanıyorum. Sizin çocuklarınız yok mu?” diye soran AA muhabiri Musab Turan ile ilgili de değerlendirmede bulundu.
AKP’li Tayyar şu ifadeleri kullandı:
“Kardeşi FETÖ’den ihraç edilen, hakkında ‘kripto’ raporu bulunan, bir siyasinin referansıyla pozisyonunu koruyan muhabirin sorusu, gazetecilik değil kahpe bir tezgahtır. Sadece bu kripto değil, tezgahı kuran bu içerdeki alçaklar da hesap vermelidir.”
yapışkan koltukları, o koltuk için hdp ye bakanlık verebiliriz diyenlere sormak aklınıza gelmiyor değil mi
sen darbe girişimin ikinci günü tiyatro darbe dersen, üçüncü günü ohal için sivil darbe dersen vatandaşın kafasındaki kuşku nasıl giderelecek. nifak tohumlarını fitneyi daha darbe girişimi gecesi tankların arasından sıvışan genel başkanın attı bu milletin arasına
DiniMize ve inanma değerlerinize beden hakaret ediyorsunuz anlamıyorum. Yorum yazın ama hakaret etmeyin rabbimizle.
AKP “Rabbim affetsin” diyerek değil; gerçek bir öz eleştiri yaparak siyasi ve yüksek bürokrasiyi Fetö ve bağlantılarından, yer altı ilişkilerinden temizleme kabiliyetini gösterebilseydi o Fetö hayaleti şimdi genç bir savcı ve devlet ajansının genç bir muhabirinin omuzundan taciz ateşi açamazdı. Fetöyle mücadelede tek bir vatandaşın bile kafasında hiç bir kuşku bırakılmayacaktı ki gerçek bir başarı sağlanabilsin. Ama ne oldu? Fetöcü darbe girişiminin hemen ardından ilk olarak Asker Hastaneleri ve Harp Okulları kapatılarak Fetö ve paralellerinin ekmeğine yağ sürüldü. Arınç örneği, ‘hamili kart yakinimdir’ kurtarışları, Amerika’yla ilişkiler, kıravatlı Fetö hainlerinin yerini cüppelilerin doldurması vs. vs. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, kötü niyetli her hangi bir kişinin bile saldırılarına bu kadar açık olması ne demektir?
Peki sormazlardı adama tarım bakanı panzehirinin kardeşi neden iceride
Pardon da “kripto veya khklı olan yakını olmayan” kaç kişi var sizin aranızda şt bey? Khklılar sizinle ahbaptı, birçoğunuzla, özellikle sizin gibi malı mülkü olanlarla, mhk üyeleriyle, BELEDİYE BAŞKANLARIYLA. Yahu daha geçen hafta, zamanında fetullahı, operasyonlarını öven iki şahsiyet bakan oldu bakan! Bakan oldu yahu, koskoca bakan! Kaç kere söylemek, bağırmak, isyan etmek gerekiyor bilemiyorum. Bu şahsı savunuyor, azıcık ucundan umursuyor değilim, zaten haberi görünce, direkt sedat pekerin adamı olduğunu düşünmüştüm, dolayısı ile adamın bu tepkiyi söylediği nedenlerle koyduğuna hiç ihtimal vermiyorum, zaten akpli üst düzey bir ilçe yöneticisinin oğlu ve aynı zamanda aa muhabiri olması dolayısıyla herhangi bir fikrini-derdini umursayacağım bir kişi de değil, belki söylendiği gibi fetöcüdür ya da sedat pekerin yeğenidir, ama bunların bir önemi yok. Kendi torpille yerleştirdikleri adamı millete şikayet edemezler! Bunca olaydan sonra hala devlette fetöcü çalıştırıyorsan bana ondan şikayet edemezsin! Asıl mesele şu: Soru, içinde hakaret içermiyor, üslubu kırık ve net bir şekilde akp seçmeni olarak sorulan bir soru, standart bir gazeteci sorusu değil. Ama aklın çalıştığı bir ülkede olay olacak bir soru da değil. Mesele işte bu soruya verilen olağanüstü tepkilerdir, insanları bu tür yaklaşımlardan uzak kılma, korkutma tepkisidir ve yine mesele, bizim böyle bir olay olduğuna yani bir aa muhabirinin böyle bir hamleyi arkasında biri olmadan yaptığına inanamamamız meselesidir, çünkü bizde “birey” ölmüştür! Ölen bireyin yaşaması gereken hayatı; partiler, cemaatler, tarikatlar ve yandaş iş adamları yaşamaktadır. İşte bugünün sorunu ne yazık ki budur, bu herifin ajan olması veya “yeğen” olması değildir, “beyefendilerinin” kıymetli incilerini dökmesi de değildir. Mesele boğazımızın sıkılması meselesidir.
Rabbin niye yardimci olsun? Seninde ne oldugun, alakalarin yakinda ortaya dokulur.
Kendin çal kendin oyna.hala o yapışkan koltuklar var
Kimmiş o referans olan siyasi?
feto’dan bahis olmusken, hala “bir numarayi” aciklayacaksin. vakti zamaninda demistin hani “efendim bir numarayi hala arayip bagliliklarini ifade ediyorlar”, ne oldu simdi kendi soktugunuz kriptolar ile mi basiniz derde girdi?
Rabbin kimsenin yardimcisi falan degildir. Rabbin vakti zamani geldiginde sizi bildigi gibi yapacak insaallah. Devletin onurunun ayaklar altina alindigi igrenc bir zaman diliminde yasiyoruz. Sayenizde.