Savaşarak var olanlar orada mı?

featured
Ayça Sezer Naz yazdı…
Savaşarak var olanlar orada mı?  Torpille, kayırmayla, hibeyle, hileyle, ahlaksızlık ve kurnazlıkla değil, zeka ve becerisiyle hayata tutananlar..!
Onlara sesleniyorum çünkü onlar kendilerini iyi bilirler.
Siyaset veya tarikat çocuğu olmayanlar, imtiyazlı büyümeyenler, paşa torunu, ağa çocuğu veya hiç biri değilse de, birinin bilmemnesi de olmadan hayatta kalabilenler!
Babasına, dayısına, amcasına bilmemnesine yaslanmayanlar…
Cüppelilerin önünde düğme iliklemeyen, kolejlerde yabancı hayranı ve zevzek olarak yetişmeyen, önlerine hazır sınav soruları konmayan, dirsekleri çürümeden okul tutturamayan, önüne hazır bir şey sunulmayan, koruma görmeyen, beleşten gebeş olmayanlar..
Kendini transferle meclis sıralarında bulmayan, teşkilat tozu yutarak itibarını koruyan, peşkeş çekmeden , peşkeş çekilmeden ve peşkeş konusu da olmadan var olanlar.
Kendi yolunu seçenler, kendi gibi olanlar, kendi yolundan gidenler… Kısaca:  ‘kendini beğenenler’
Orada mısınız?
Evet oradasınız..
Size şunu söylemek istiyorum.
Arkası dayalı tosuncuklarla elbet bir gün er meydanında buluşacağız.
O gün geldiğinde siz yani biz, savaşlardan ve en zor durumlardan kendi gücümüzle yükseldiğimiz için idmanlı ve güçlü taraf olacağız .
Günü gelince Ömer ve Halis olan ve olacak olan biziz, günü gelince hançereye inecek hançer de biziz, günü gelince Şimşek, Yıldırım ve Güneş olacak olanlar da biziz.
Unutmayın zeki ve yetenekleri yüksek olanlar biziz… Yani sizsiniz.
Bugün tosuncuklar bizden daha varlıklı, nüfuzlu, etkili görünebilirler.
Ancak gelinecek son noktada evrim kendini gerçekleştirir ve güçlü olan zayıfı alaşağı eder ve indirir.
Bunu unutmayın!
Hayvanat bahçesinde bakılan bir aslan bile bir gün için savananın doğal yaşamına bırakılsa nasıl ki dayanamaz ve ya av olarak ya da aç kalarak ölür. İşte o tosuncuklar da başlarına hiçbir şey gelmese dahi sırf sahipsiz kalmanın verdiği korkudan aynı gün ölürler.
Ama biz, tabiatın yetiştirdiği, doğal süreci bozulmamış olanlar, biz, çok sağlamız.
Değerli kardeşlerim, arkadaşlarım..
Doğrudan size sesleniyorum çünkü siz kendinizi biliyorsunuz.
Siz yani biz; güçlü, dayanıklı ve sağlamız.
Biz hiç kaybetmedik çünkü kaybetme lüksümüz olmadı.
Biz hep kazandık ve kazanacağız çünkü kazanmak zorundaydık.
Biz, hayatta kalmak için dikkati yüksek, kasları güçlü, refleksleri hassas olarak hayatta kalabildiğimiz için çiftlik tosunları gibi serpilip gevşemedik.
Bizler asil çevik ve iyiyiz.
Ben bu ülkeye, bu ülkenin; aslanlarına, Ömer’lerine, Halis’lerine, Fırat’larına, Fethi’lerine, Eren’lerine, Şimşek, Yıldırım ve Güneş’ lerine ve bu milletin helalinden yetişmiş Hilâl’lerine güveniyorum.
Ben, andıma sadık kalıyorum.
Tanrı Türk’ü korusun ve yüceltsin.
Ne mutlu Türk’üm diyene!

Savaşarak var olanlar orada mı?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Harika bir yazı
    Tüm savaşanlara selam olsun

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!