Savcı Mehmet Selim Kiraz şehit edildiği adliyede anıldı

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz, İstanbul Adalet Sarayı'ndaki odasında terör örgütü DHKP-C üyelerince 7 yıl önce 46 yaşındayken şehit edildi. Şehit Savcı Kiraz 7'nci ölüm yıldönümünde anıldı.

featured

Evli ve 2 çocuk babası Kiraz, 31 Mart 2015’te DHKP-C üyeleri Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol tarafından makam odasında önce rehin alındı, sonra acımasızca katledildi.

Mersin İmam Hatip Lisesi’ndeyken terzide çıraklık yaparak aile bütçesine katkı sağlayan Kiraz, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1994 yılında mezun oldu. 1995 yılında hakim adayı olarak Mersin’de göreve başlayan Kiraz, sırasıyla Erzincan, Çayır, Karaman, Kazım Karabekir, Iğdır ve Osmaniye’de savcılık yaptı.

SAVCI KİRAZ’IN MAKAM ODASINDA REHİN ALINMASI

Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcılığına atandıktan 4 yıl sonra, 2010 yılında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu’nda görevlendirilen Kiraz, Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin soruşturma dosyasını yürüttü. Soruşturmada ilerleme kaydeden savcı, 31 Mart 2015’te avukat gibi hareket ederek Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na giren terör örgütü üyeleri Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol tarafından adliyenin 6’ncı katındaki odasında rehin alındı.

Anadolu Ajansı, olayı saat 13.56’da, “Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu Savcısı Mehmet Selim Kiraz, adliyedeki odasında rehin alındı.” ifadeleriyle kamuoyuna duyurdu.

Yetkililerin yoğun uğraşları, ailesi, sevenleri, çalışma arkadaşları ve gelişmeleri anbean takip eden kamuoyunun uzun süren gergin bekleyişi, duyulan silah sesleriyle yerini endişeye bıraktı. Silah seslerinin ardından bir süre sonra vurulduğu anlaşılan Kiraz, ambulansla hastaneye kaldırıldı. İki terörist güvenlik güçlerince etkisiz hale getirilirken Savcı Kiraz’la ilgili Türkiye’yi acıya boğan haber, saat 23.20 sıralarında İstanbul İl Sağlık Müdürü Selami Albayrak tarafından duyuruldu. Albayrak, operasyonun ardından ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan 46 yaşındaki Mehmet Selim Kiraz’ın hayatını kaybettiğini açıkladı.

SORUŞTURMA SÜRECİ

Kiraz’ın şehit edilmesine ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca olay gününe ilişkin paylaşılan fotoğraflarda, Kiraz’ı şehit eden teröristler Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol’un ayrı ayrı adliyeye girişleri yer aldı.

Teröristlerden birinin avukat girişinden elinde cübbeyle, diğer teröristin ise vatandaşların girdiği kapıdan arama yapılarak adliyeye girdiği belirlendi. Paylaşılan fotoğraflarda Yayla ve Doğruyol’un koridorlarda yürüdükleri, buluştuktan sonra da Kiraz’ın odasına girdikleri görüldü.

Rehin alma sırasında teröristlerin Yunanistan ile telefon görüşmesi yaptıkları ve söz konusu görüşmelerde savcının öldürülmesi talimatını aldıklarını tespit eden savcılık, 30 Mart 2016’da DHKP-C yöneticisi 9 şüpheli hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkardı.

Eylemi gerçekleştiren teröristlere silah temin eden ve onları evinde barındırdığı öne sürülen 2 şüpheli gözaltına alındı. Teröristlere saldırıda kullanılan silahı temin ettiği iddiasıyla aranan eski avukat Murat Canım da 27 Mart 2018’de yakalandı.

İDDİANAMEDEN DETAYLAR

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 4’ü tutuklu, 1’i tutuksuz ve 9’u firari 14 kişiyle ilgili hazırlanan iddianamede, Savcı Kiraz’ın şehit edilmesi eyleminin, örgütün merkez ve genel komiteleri içinde aktif faaliyet yürüten sanıkların bilgisi, kabulü ve talimatı olmaksızın işlenmesinin mümkün bulunmadığı belirtildi.

Teröristler Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol tarafından saldırının örgütün faaliyeti çerçevesinde ve önceden yapılan planlama gereği tasarlanarak işlendiği aktarılan iddianamede, sanık Murat Canım’ın olay öncesi silahı temin ederek olayın asli faillerinden Şafak Yayla’nın kuryesi Mustafa Koçak’a verdiği öne sürüldü.

İddianamede, 9 firari sanığın, “anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs” ve “kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürme” suçlarından ikişer kez, sanıklar Mustafa Koçak ve Murat Canım’ın ise “anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede diğer sanıkların da “örgüte yardım etmek” suçundan 15’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

KARAR 4. YILINDA AÇIKLANDI

Davanın görüldüğü İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesinde 22 Kasım 2018’de yapılan ilk duruşmada mahkeme heyeti, firari 9 sanık hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı ve kırmızı bülten çıkarılmasına karar verdi.

Aynı mahkeme, savcı Kiraz’ın şehit edilmesinden 4 yıl sonra, 11 Temmuz 2019’da kararını açıkladı. Tutuklu sanıklar Mustafa Koçak ve Murat Canım’ı, “Anayasa’yı ihlal” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, bu sanıkları ayrıca Savcı Kiraz’ın şehit edilmesiyle ilgili, “kasten öldürmeye yardım” suçundan 27 yıl, “kamu görevlisini silahla hürriyetinden yoksun kılma” suçundan 12 yıl, “Ateşli Silahlar Kanunu’na muhalefet” suçundan da 3 yıl ve 2 bin 700 lira da adli para cezası olmak üzere toplam 42’şer yıl hapis cezasına mahkum etti.

Mahkeme heyeti, “silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan tutuklu sanıklardan Cengiz Özel’e 11 yıl 3 ay ve Mithat Öztürk’e de 10 yıl hapis cezası verdi. Sanık Deniz Özel ise “silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan 6 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Haklarında kırmızı bültenle yakalanma emri çıkarılan firari sanıklar Faruk Ereren, Hüseyin Fevzi Tekin, Mesut Demirel, Musa Aşoğlu, Nuri Eryüksel, Seher Demir, Şadi Naci Özpolat, Şerefettin Gül ve Zerrin Sarı’nın dosyaları ayrıldı.

Mahkeme heyetinin 3 Eylül 2019’da tamamladığı gerekçeli kararında da sanık Mustafa Koçak hakkında yargılama sürecindeki olumsuz tutum ve davranışları, pişmanlık duymaması nedeniyle ceza indirimi uygulanmadığı ifade edildi.

Sanık Cengiz Özel’in evinin güvenli kabul edildiği belirtilen gerekçeli kararda, terörist Şafak Yayla’nın da bu evde kaldığı anlatıldı.

İSTİNAF VE YARGITAY SÜRECİ

Karara bağlanan dava dosyasının temyizi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince (istinaf) gerçekleşti.

İstinaf mahkemesi, 22 Kasım 2019’da, yerel mahkemece 2 sanığa “Anayasa’yı ihlal” suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet ile 3 ayrı suçtan verilen 42’şer yıl, 3 sanığa da “silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan verilen hapis cezalarının yerinde olduğuna hükmetti.

Kararın bu 5 sanık yönünden temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, sanıklar Murat Canım, Mustafa Koçak, Cengiz Özel, Deniz Özel ve Mithat Öztürk’e verilen hapis cezalarının onanmasını talep etti. Başsavcılığın tebliğnamesinde yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun elde edildiğinin belirlendiği kaydedildi.

Sanıklardan Mustafa Koçak, 24 Nisan 2020’de açlık grevinde öldü.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 3 Temmuz 2020’de 4 sanığa verilen hapis cezalarını onadı. Daire, cezaevinde açlık grevindeyken ölen sanık Koçak hakkındaki hükmün vefatı nedeniyle bozulmasına karar verdi.

İSTANBUL ADALET SARAYI’NDA TÖREN DÜZENLENDİ

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın görevi başında terör örgütü DHKP-C üyelerince şehit edilmesinin 7. yılında, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda anma töreni düzenlendi.

Tören nedeniyle adliyenin içindeki artrium alanına, dev Türk bayrakları, üzerinde “Saygıyla anıyoruz unutmadık, unutmayacağız” yazılı Mehmet Selim Kiraz’ın fotoğrafı ile milli şair Mehmet Akif Ersoy’un, “Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber, sana aguşunu açmış duruyor peygamber” sözlerinin yazılı olduğu dev bir pankart asıldı.

Törende konuşan Bakan Bozdağ, hain bir terör örgütünün alçak teröristleri tarafından şehit edilen Mehmet Selim Kiraz’ın şehadete yürüyüşünün yedinci seneidevriyesi münasebetiyle toplandıklarını söyledi.

Başta Mehmet Selim Kiraz olmak üzere tüm yargı şehitlerini, asker, polis ve vatan için mücadele ederken gözünü kırpmadan şehadete yürüyen her bir şehidi rahmet, minnet ve dua ile yad ettiğini dile getiren Bozdağ, “Mekanları cennet, makamları ali olsun. Bizim inancımız gereği şehitler ölmez, onlar diridirler biz bilmeyiz ama Rabb’im onları ayrı bir şekilde nimetlendirir.” ifadelerini kullandı.

‘TERÖR ÖRGÜTLERİNİN İSİMLERİNİ SAYACAK HARF KALMADI’

İnancımıza göre şehitlerin ölmediğini ancak teröristler, terör örgütleri ve onları besleyenlerin yok olmaya mahkum olduğunu vurgulayan Bozdağ, Türkiye’nin uzun zamandır nice terör örgütleriyle mücadele ettiğini anlattı.

Bozdağ, neredeyse alfabede terör örgütlerinin isimlerini sayacak harf kalmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:

“Bilumum terör örgütleri diyorum ama şunu hepimiz çok iyi görüyor ve biliyoruz ki, bu terör örgütlerinin tamamı birer maşadır. Türkiye Cumhuriyeti Devletine dönük siyasi ve başkaca hesapları olan emperyalist güçlerin maşalarıdır. Onların talimatıyla eylem yaparlar, onların talimatıyla harekete geçerler. Bugün PKK terör örgütünün, FETÖ terör örgütünün, DHKP-C terör örgütünün ve diğer terör örgütlerinin tamamının ağa babalarını siz de çok iyi biliyorsunuz, biz de çok iyi biliyoruz. 84 milyon Türk vatandaşı da çok ama çok iyi bilmektedirler. Aziz milletimizin her bir ferdi bunlara karşı müteyakkızdır. Ne gariptir ki bir yandan hak hukuk adalet, bir yandan emperyalizme karşı omuz omuza deyip ondan sonra dünyanın en büyük emperyalistlerinin kucağında bu ülkenin evlatlarına, bu ülkenin savcısına, hakimine, avukatına, askerine, polisine kurşun sıkmayı meziyet zanneden alçakları, terörü, terör örgütlerini ve bunların güttüğü teröristleri bir kez daha Çağlayan Adliyesi’nden lanetliyorum.”

‘TERÖR ÖRGÜTÜNÜN EYLEMLERİ İLE TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NDE ALDIĞI BİR MESAFE YOKTUR’

Bozdağ, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin terör bitene, terör örgütleri yok edilene ve en son terörist etkisiz hale getirilene kadar terörle etkin, kararlı, sürekli mücadelesini sürdüreceğini belirterek, şöyle konuştu:

“Hiç kimsenin bundan endişesi olmasın. Bugüne kadar herhangi bir terör örgütünün yaptığı terör eylemleri ile Türkiye Cumhuriyeti’nde aldığı bir mesafe yoktur. Bundan sonra da alacağı bir mesafe olmayacaktır. Sadece uşaklığını yaptıkları küresel güçlerin emrine hizmet etmeye devam edecek ama bu millet ve bu milletin evlatları onlarla mücadeleye kararlı bir şekilde devam edecektir. Biz PKK, FETÖ, DHKP-C ve diğer terör örgütleriyle mücadele ederken sadece bunlarla mücadele ettiğimizi düşünmüyoruz. Bunlara silah, para, eylem koordinatı veren ve bunları koyun gibi güden çobanlarıyla da bağlarıyla da mücadele ediyoruz. Allah’ın izniyle dünden bugüne biz bu mücadelede milletimizin, devletimizin aleyhine bir sonucun da olmasına izin vermedik, bundan sonra da izin vermeyeceğiz.”

Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın yargıyı temsil ettiğini, yargının da millet adına hüküm verdiğini belirten Bozdağ, öte yandan yargının, adaleti ayakta tutan ve tesis eden, dağıtan, hak arama mücadelesinde milletin hakka ve hakikate kavuşmasına vesile olan yüce bir görevi yaptığını söyledi.

‘BİZİ TERÖR EYLEMLERİYLE BİTİREMEZLER’

Bozdağ, teröristlerin Mehmet Selim Kiraz’a sıktığı kurşunların, sadece bir kahraman vatan evladını şehit etmediğini, aynı zamanda adalete, hukuk devletine, hukuk düzenine sıkılmış kurşunlar olduğunu dile getirdi.

Bunların, birliğe, dirliğe ve devlete sıkılmış kurşunlar olduğunu vurgulayan Bozdağ, bunu yapanlarla mücadeleye devam edeceklerini, adaletin, yargı görevini yapanların ayakta olduğunu kaydetti. Bozdağ, “Bir Mehmet Selim Kiraz gitti, değerli babamızın ifade ettiği gibi şu anda 23 bin Mehmet Selim Kiraz sadece hakim savcı sınıfından.” dedi.

Avukatlar da buna dahil edildiğinde yüz binleri bulan bir adalet ordusuna sahip olunduğunu söyleyen Bozdağ, şunları kaydetti:

“Bizi terör eylemleri ile bitiremezler. Adalete hizmetten, adaleti ayakta tutmaktan, adaletin tecelligahı mekanlarda millete hakkını teslim etmekten asla alıkoyamazlar, koyamayacaklardır da. Bundan sonra da biz bunlarla mücadelemizi etkin bir şekilde inşallah sürdüreceğiz. Türkiye terörle mücadelesini etkin bir şekilde devam ettirerek yeni Mehmet Selim Kirazları yetkin bir şekilde yetiştirerek memleketimizin dört bir yanında adaleti tesis ederek ve ayakta tutarak milletimizin derdine derman olarak yoluna devam edecektir. Bundan kimsenin tereddüdü olmamalıdır, olmasın da. Türkiye güçlüdür, milletimiz güçlüdür. Bu milletin evlatları şehitlerini unutmaz şehitlerinin emaneti analarını, babalarını, evlatlarını, kendi evlatlarından ayırt etmez. Türkiye Cumhuriyeti devleti de bu milletin evlatları adına bu vazifeyi gerektiği şekilde yerine getirir.”

Bozdağ, bugüne kadar olduğu gibi şehitlerin hatırasına, onların emaneti ana ve babalarına, eşlerine ve evlatlarına sahip çıkmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.

 

Savcı Mehmet Selim Kiraz şehit edildiği adliyede anıldı

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 31 Mart 2022, 17:56

    Diyarbakır anneleri diyorlar birçoğunun evladı çözüm sürecinde AKP döneminde kaçırılmış kimse de sormuyor vicdansız bunlar…

  2. 31 Mart 2022, 17:54

    Veryansın TV den şehit savcımız hakkında bir program mutlaka bekliyoruz…Rehine operasyonu niye böyle bir şekilde yapılır akılla izah etmek mümkün değil…gara operasyonu da kaynadıktan gitti…Allah yardımcımız olsun

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!