ERAY ÇELEBİ/VERYANSIN TV
Türkiye deprem felaketinin ardından yaraları sarmaya çalışırken, 6’lı masadaki ‘Akşener’ ayrılığı sonrası seçim gündemine kilitlendi. Türkmen kenti Kerkük ise kritik gelişmelere gebe.
TÜRKÇE KISITLAMA KARARI
Dikkatlerin bölgeye çevrilmesine neden olan ilk gelişme, Irak Başbakanlık Genel Sekreterliği’nin kentteki resmi yazışmalarda Arapça ve Kürtçe kullanılması yönünde verdiği karardı.
Gelen tepkilerin ardından Bağdat geri adım atarken, Türkçenin Kerkük’teki resmi yazışmalarda yeniden kullanılması için talimat verildi.
KERKÜK’Ü SARSAN SALDIRI
Türkçenin kısıtlama kararından 1 gün sonra ise Kerkük, bombalı suikastla sarsıldı.
Irak Türkmen Cephesi’nin eski Güvenlik Şefi Ahmet Tahir, evinin önünde park halinde bulunan aracına yerleştirilen bombanın infilak etmesi sonucu hayatını kaybetti.
Irak Türkmen Cephesi Başkanı Hasan Turan yaptığı açıklamada suikastın bölücü terör örgütü PKK’lı teröristlerce gerçekleştirildiğini açıkladı.
SUİKASTIN ARKA PLANI
Türkçe yasağı ve bombalı suikast sonrası Türkmenler tedirgin.
Veryansın Tv’ye bilgi veren saha kaynaklarına göre Kerkük’teki hareketliğin arkasında Irak Kürt Bölgesel Yönetimi liderliği var.
Kaynaklar, Irak’taki hükümet krizi sonrası Bağdat-Erbil hattındaki pazarlığa dikkat çekiyor:
“Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’nin hükümeti kurması için Barzani’den destek alması gerekiyordu. Bu noktada bazı maddeler üzerinde uzlaşı çıktı. Petrol ve doğal gaz yasası ile bölgesel yönetime bütçeden verilecek pay ve gümrük kapılarından gelen gelirlerin paylaşımında ilerleme sağlandı. En kritik konu ise Kerkük’te Kürt partilerinin ofisleri açılması ve asayişin Peşmerge tarafından sağlanmasıydı. 2007 yılının sonunda yürürlükten kalkan ancak Barzanilerin gündeme getirdiği Kerkük’ün Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ne mi bağlanması için 140. Maddenin uygulanması konusunda da adım atıldı.”
‘GÜVENLİK ZAFİYETİ YARATMAK İSTİYORLAR’
Anlaşmanın Kerkük’te hayata geçirilmesini Türkmenlerin engellediğini, Kerkük’te konuşlu İran destekli Haşdi Şabi güçlerinin de IKBY’ye karşı çıktığını anlatan kaynaklar, Peşmergenin kente girmek için güvenlik zafiyeti yaratmak istediğini, bunun için de bölücü terör örgütü PKK mensuplarını kullandığını belirtti:
“Bağdat-Erbil hattındaki anlaşma Kerkük’te hayata geçmeyince Kürt partilerinin ofislerinin açılması ve Peşmergenin bölgede ‘güvenliği’ sağlaması için PKK’lı teröristleri kullanıyorlar. Teröristlere Erbil’de Irak pasaportu veriliyor ve militanlar Kerkük’te çalışmaya gönderiliyor. Ayrıca STK’lar kurarak örgütleniyorlar. Yani PKK’nın sivilleşmesi sağlanıyor. Bu şekilde Kerkük’e sızdılar. Barzani düğmeye basınca da bombalı suikast tertibini hayata geçirdiler. Hedefleri PKK’yı kullanarak ‘güvenlik zaafı’ algısı yaratarak ‘asayişi sağlayacağı’ iddiasıyla Kerkük’e Peşmergeyi sokmak.”
Kerkük’te yerel seçimlerin yaklaştığını belirten kaynaklar, Erbil’in halihazırda Arap olan valinin, Kürt bir isim olması hedefiyle de çalışmalar yürüttüğünü belirtti.
‘IŞİD’ SENARYOSU
20 Ekim 2021’de yapılan anlaşma ile IŞİD saldırılarını önleme iddiasıyla ‘Ortak Koordinasyon Odası’ kurulmuş, anlaşma ile Kerkük’te Erbil ile Bağdat arasındaki sınır hattının güneyine 25 Kasım’da Peşmergenin girmesi hedeflenmişti.
Ancak Haşdi Şabi ve Türkmenlerden gelen itirazlar sonrası Peşmergenin Kerkük’e girişi engellenmişti.
2014’TE NE OLMUŞTU?
Peşmerge, 2014’te IŞİD saldırılarını bahane göstererek ABD desteğiyle Kerkük’e giriş yapmıştı.
Irak ordusu, federal polis ve Haşdi Şabi güçleri, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde 25 Eylül 2017’de düzenlenen sözde bağımsızlık referandumunun ardından 16 Ekim 2017’de Peşmerge güçlerini Kerkük’ten çıkararak, kent merkezinde kontrol sağlamıştı.
VERYANSIN TV YAZMIŞTI
Veryansın Tv, Kerkük’teki tehlikeyi geçen yıl gündeme getirmişti.
Eray Çelebi imzalı yazıda kente sızma yapılacağı ve suikast gibi tehlikelere dikkat çekilmişti.
Yazıdaki ilgili bölümde saha kaynaklarının görüşü aktarılmıştı:
“Peşmergenin Kerkük merkezine sızma yapacağını düşünüyoruz. Daha önceki dönemlerde yaşadığımız gibi suikast, Türkmenleri kaçırarak fidye isteme gibi tehlikeler gündeme gelebilir. Ayrıca Kerkük çevresinde konuşlanan Peşmerge kuvvetleri kent merkezine alışveriş ve hastanede tedavi olma bahanesiyle daha sık geleceğini düşünüyoruz. Bu da Kerkük’te gerginliği artıracaktır.“
Abd genel kurmay başkanı boşuna gelmedi demek ki…