Görev yeri Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinden memleketi Gümüşhane’ye dönerken 16 Haziran 2017’de Tunceli’de PKK’lı teröristlerce kaçırıldıktan sonra şehit edilen ve cenazesi 16 Temmuz 2017’de toprağa verilen Necmettin öğretmenin ailesinin acısı tazeliğini koruyor.
Anne Gülay Yılmaz, 23 yaşında toprağa verdiği oğlunun Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Demirkapı köyündeki Türk bayrakları ile süslenmiş mezarının başında evladının acısını bir an bile unutmadığını belirterek, “100 sene de geçse, bin sene de geçse acı acıdır. Allah kimseye bu acıyı tattırmasın.” ifadelerini kullandı.
Yaşadıkları büyük acı nedeniyle herkesin yanlarında olduğunu aktaran Yılmaz, “Milletimiz, devletimiz sağ olsun. Milletimiz, devletimiz bize çok sahiplik etti.” dedi.
“Necmettin’siz geçen hayat zor oluyor ama (ölüm) Allah’ın emri, biz buna inanıyoruz.” diyen Yılmaz, oğlunun sakin, yalnızlığı seven, aynı zamanda neşeli, çevresindekilere saygılı biri olduğunu anlattı.
Yılmaz, evladının zorluklarla eğitim hayatını tamamladığına işaret ederek, şöyle konuştu:
“Allah onları Kahhar ismiyle kahru perişan etsin. Kimseye evlat acısını yaşatmasın. Evlat acısı çok zor. Necmettin çok masum bir çocuktu. Necmettin her şeye boyun büker, dediğin yere gider, ne istersen yapar. Annesine, babasına ‘öf’ demez, saygıda, sevgide kusur yapmaz. Allah’ın 99 ismini ezbere bilmiyordum, arada ona ‘Oğlum ben bilmiyorum, söyle de bir tanesi olsun aklımda kalsın.’ derdim. O bana baştan sona kadar söylerdi Allah’ın 99 ismini. Cenab-ı Allah herkese nasip etsin bu evlat sevgisini. Necmettin okumayı çok severdi. Necmettin genellikle sessiz ortamı severdi. Çocuğum diye söylemek istemiyorum ama dinine, imanına, Kur’an’ına, Allah’ına çok düşkündü. Ben uyurdum, kalkardım gece ki çocuğum namaz kılıyor, Allah’ı zikrediyor.”
Ateşin düştüğü yeri yaktığını söyleyen Gülay Yılmaz, “Ben her gün Necmettin’in yanındayım. O benim (mezarıma) üstüme geleceği yerde, ben onun üstüne geliyorum, dünyanın haline bak. Hayatımız çok harika gidiyordu ama… Kötüler kahrolsun.” dedi.
BABASINA ‘ŞEHİT OLACAĞIM’ DEMİŞ
Oğlunun ilk karne tatilinde eve geldiğinde kendisinin yanında uyumak istediğini anlatan Yılmaz, şöyle devam etti:
“Cenab-ı Allah sanki ona söyletti ki ‘Sen gidene kadar annenle yat.’ Buraya geldi, ben hastaydım, dedi ki ‘Anne ben senin yanında yatmak istiyorum gidene kadar.’, ‘Tamam oğlum’ dedim. Çocuğum 15 gün benimle yattı. Evden onu çıkaramazdım, derdim ona ki ‘Oğlum kalk git dışarıya, bak ki ne var, ne yok.’ Dedi ki ‘Anne, ben hiçbir şey görmek istemiyorum, gördüklerime dayanamıyorum, haksızlığa ben gelemem.’ Çarşıdan gelirken babasına demiş ki 2-3 defa, ‘Baba ben şehit olacağım.’ ”
Yılmaz, oğlunun her zaman öğrencilerini düşündüğünü, sınıfındaki sobayı yakarken zorlandığını kendisine anlattığını dile getirerek, “Bana, ‘Anne okulda sobayı yakamıyorum’ dedi. Yardım ettim ona, buradan çam çırası hazırladım ki götürsün de orada yaksın, çocukları ısıtsın, eğitim versin de milletimize, devletimize yararlı olsunlar. Onu bile benim çocuğuma çok gördüler.” diye konuştu.
Oğlunun görev yaptığı yere kendisini birkaç kez davet ettiğini ancak çeşitli nedenlerle gidemediğini belirten Yılmaz, bundan sonra da zaten gönlünün el vermediğini, gitmek istemediğini söyledi.
‘KAPI AÇILDIĞINDA İÇERİ GİRECEK DİYE UMUTLANIYORUM’
Yılmaz, oğlunun yaz tatiline gelirken sürpriz yapmak istediği için kendisine haber vermediğini belirterek, “Çocuklara telefon etmiş, demiş ki ‘Anneme söylemeyin, ben anneme sürpriz yapacağım.’ Yengesine de telefon ediyor ki ‘Yenge ben akşama oradayım, iftarı sizinle yapacağım, yemek hazırla.’ diyor.” ifadelerini kullandı.
Anne Gülay Yılmaz, oğlunun, babasının kredi çekerek aldığı arabayla yola çıktığını, önce aracın yandığı, ardından da kaybolduğu haberinin kendilerine ulaştığını belirtti.
Oğlu ile aralarında, yaz tatilinde gelince kendisini arabayla gezdireceği şeklinde konuşma geçtiğini dile getiren 55 yaşındaki Yılmaz, oğlunun başına gelenlerin bir süre kendisinden saklandığını gözyaşı dökerek anlattı.
“Benim evladım açmadan soldu. Kapı açıldı mı içeri girecek diye her zaman umutlanıyorum.” diyen Yılmaz, teröristlere tepkisini şöyle dile getirdi: “Onları ben Allah’a havale ediyorum. Bu dünyanın üstü varsa, altı da var.”
Allah’tan tüm şehitlere rahmet, güvenlik güçlerine de kuvvet vermesini dileyen Yılmaz, sözlerini, “Milletimiz, devletimiz var olsun. Ne mutlu Türk’üm diyene.” diyerek tamamladı.
ÖĞRENCİLERİ, ŞEHİT ÖĞRETMEN NECMETTİN YILMAZ’I UNUTMADI
Tunceli’de 2017’de kaçırıldıktan sonra şehit edilen Necmettin Yılmaz’ın bu yıl 6. ve 7. sınıfta okuyan öğrencileri, şehit öğretmenlerinin isminin verildiği okulda bir araya geldi.
Öğrencileri, öğretmenlerinin son karne günündeki “Bol bol kitap okuyun.” tavsiyesini yerine getirip Şehit Necmettin Yılmaz Kütüphanesi’nde kitap okudu, Yılmaz’ı andı.
Şehit Necmettin Yılmaz’ın fotoğraflarını ellerinden düşürmeyen öğrencileri, öğretmenlerine özlemlerini dile getirdi.
‘ÖĞRETMEN OLUP ONUN YOLUNDAN GİDECEĞİM’
Öğrencilerden Mehmet Ali Subay, aradan geçen zamana rağmen öğretmenlerini unutmadıklarını söyleyerek, “Öğretmenimiz 5 yıl önce şehit edildi ve 5 yıldır öğretmenimizi hiç unutmadık. Ben de öğretmen olup onun yolundan gideceğim.” dedi.
Tuba Çaçan da öğretmenleri Yılmaz’ın memleketine giderken şehit edildiğini anımsatarak, “Öğretmenimiz bize karnelerimizi dağıttıktan sonra şehit edildi. 5 yıldır öğretmenimizin acısı yüreğimizden dinmedi ve onu çok özlüyoruz. Onun gibi iyi bir öğretmen olmak ve öğrencilerimizi onun bizi yetiştirdiği gibi yetiştirmek istiyorum.” diye konuştu.
‘KABRİNE GİDİP DUA ETMEK İSTİYORUM’
6. sınıf öğrencisi Şerdil Sunkar ise şehadet haberi üzerine duyduğu üzüntüyü dile getirerek, “Öğretmenimizi çok seviyorum ve bir gün kabrine giderek dua etmek istiyorum. Şehit edilmesinin üzerinden 5 yıl geçti ve biz onu hiç unutmadık, hep kalbimizde yaşatıyoruz.” ifadelerini kullandı.
MESLEKTAŞININ VE VELİLERİN GÖZÜNDEN ŞEHİT ÖĞRETMEN NECMETTİN YILMAZ
Yılmaz’ın meslektaşlarından Doğan Boztepe, ücretli öğretmenlik yaptığı dönemde şehit öğretmenle birlikte çalıştıklarını söyledi.
Okullarının, Necmettin Yılmaz’ın ilk atamasının yapıldığı yer olduğunu anımsatan Boztepe, “Necmettin öğretmen cana yakın, insani ve vatan sevgisi oturmuş bir kişiliğe sahipti. İşini ise layıkıyla yapan bir öğretmendi. Necmettin hoca okulun bütün ihtiyaçlarıyla bizzat ilgilenirdi ve uğraşmayı da seviyordu. Örneğin okulun çatısını onarıp fotoğraf çekmiştik. Karneleri de beraber dağıttık. Daha sonrasında memleketine giderken maalesef saldırıya uğradı ve şehit oldu. Yıldız gibi biriydi. Öğrendiğimde inanamadım ama inancımız gereği şehitler ölmez. Biz Necmettinleri yetiştirmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
Şehit öğretmenin hayallerinden birinin de mühendislik olduğunu aktaran Boztepe, Yılmaz’ın robotik kodlamaya merakının bulunduğunu belirtti.
Necmettin Yılmaz ile aynı lojmanda kaldıklarını ifade eden Boztepe, şunları söyledi:
“Şehit meslektaşım elektrik ve elektronik mühendisi olmak istediğini söyledi. Öğretmen olmuş ve atanmış ancak hayallerinin peşinden giden biri olarak beni bayağı etkilemişti ve çocukları da bu yönde yetiştirmeye devam ediyordu. Bunların yanında okulun çatısından tutun, kapısına, penceresine, lavabosuna, sobasına kadar, çocukların araç gereçlerine kadar elinden geleni yapmaya çalışıyordu ki yapıyordu.”
‘NECMETTİN ÖĞRETMENİ BÜTÜN KÖY SEVİYORDU’
Çiftçibaşı Mahalle Muhtarı Halil Sunkar da Necmettin öğretmenin köydeki herkesin yüreğine dokunduğunu vurguladı.
Terör örgütünü lanetlediklerini aktaran Sunkar, “Necmettin öğretmen mahallemizde büyük bir etki bıraktı. Bütün köyün çocukları hala da onu çok seviyor ve içlerinde hissediyorlar. Şu an bile Necmettin hocayı herhangi bir çocuğa sorunca ağlamaya başlıyor. Bütün köy seviyordu kendisini. Bütün mahalle sakinleriyle ilişkileri çok iyiydi. Çok dürüst bir öğretmendi. Mekanı cennet olsun, Türkiye’nin başı sağ olsun.” diye konuştu.
Mahalle sakinlerinden Çüçi Sunkar ise çocuğunun kaydı için okula gittiğini ve bu sırada Necmettin Yılmaz ile tanışma imkanı bulduğunu anlatarak, o gün çok yardımsever biri olduğunu anladığını söyledi.
Sunkar, küçük kızının da ablasıyla okula gidemediği için ağladığını, Necmettin öğretmene durumu iletmesi üzerine küçük kızıyla derse girmelerine müsaade ettiğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben de gün boyunca onlarla birlikte ders işledim. Çok iyi bir öğretmendi ve çocuklarla çok ilgilenirdi. Sevgi doluydu, ağlayan çocuklarla birebir ilgilenir, neden ağladıklarını sorardı. Mesela öğrencilerden biri, bir ya da iki gün okula gitmeyince hemen eve gider, aile ile görüşür, çocuk neden okula gelmiyor diye sorardı. Bizim eve gelip ‘niye çocuk bugün okula gelmedi, niye çocuğu okula göndermiyorsun’ diye sorardı. Zaman içerisinde haberlerden öğrendik ki şehit olmuş. Tüm köy, çocuklar 7’den 70’e herkes ağlamaya başladı. Çocuklar ne yemek yiyebildi ne uyuyabildi. Sürekli bir araya gelerek öğretmenlerine ne olduğunu birbirlerine sorarlardı.”
‘BİR NECMETTİN YILMAZ GİDER, ONUN GİBİ YÜZLERCESİ GELİR’
Necmettin Yılmaz ile bir kez karşılaştığını söyleyen mahalle sakinlerinden Ali Çeçan da şehit öğretmenin çocukları üzerinde güzel izlenimler bıraktığını ifade etti.
Çeçan, terör örgütünün ne kadar kötü bir yüzü olduğunu herkesin bir kez daha gördüğünü aktararak, bölge halkının terör örgütünü lanetlediğini belirtti.
Necmettin öğretmeni hiçbir zaman unutmayacaklarına vurgu yapan Çeçan, “Derler ki bayrağı bayrak yapan üstündeki kandır, toprak, uğrunda ölen varsa vatandır. İşte bizim öğretmenimiz tam olarak bu terimi yerine getiren hocamızdır. Bütün öğrenciler ve hatta köy halkı olarak hepimiz Necmettin hocadan çok razıydık. Allah onun gibileri başımızdan eksik etmesin. Kimse yanılmasın, bir Necmettin Yılmaz gider, onun gibi yüzlercesi gelir.” diye konuştu.
MEZARI BAŞINDA ANILDI
Necmettin Yılmaz için Torul ilçesine bağlı Demirkapı köyündeki kabri başında anma töreni düzenlendi.
Törene, şehit öğretmenin ailesinin yanı sıra Gümüşhane Valisi Kamuran Taşbilek, Torul Kaymakamı Ömer Said Karakaş, Torul Belediye Başkanı Evren Evrim Özdemir, 15 Temmuz gazisi Yaşar Parlak, İl Milli Eğitim Müdürü Seydi Doğan ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Eyüp Zengin katıldı.
Kur’an-ı Kerim tilavetinin ve şehitler için edilen duanın ardından Vali Taşbilek, şehidin babası Hamit, annesi Gülay, kardeşleri Ahmet ve Yahya Yılmaz, şehit öğretmenin kabrine karanfil bıraktı.
Taşbilek, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, sınıf öğretmeni Necmettin Yılmaz’ın eğitim yolundayken hain terör örgütü mensuplarınca şehit edildiğini söyledi.
Şehit öğretmenin ailesine başsağlığı dileyen Vali Taşbilek, “Değerli öğretmenimiz, evladımız, kardeşimiz Necmettin’imizin eğitim davasındayken, eğitim yolundayken hain terör örgütü mensuplarınca şehit edilişinin seneyi devriyesi vesilesiyle annesi, babası, kardeşleriyle ve ailesiyle beraber olmak, onlara taziye dileklerimizi iletmek maksadıyla bugün buradayız.” diye konuştu.
Şehidin ailesine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın taziyelerini ileten Taşbilek, “Kendilerinin çok özel selamları, muhabbetleri var sizlere. Taziye dileklerini iletiyoruz. Ayrıca Milli Eğitim Bakanımız ve İçişleri Bakanımızın da taziye dileklerini, selamlarını iletmek istiyorum. Bu vesileyle Necmettin öğretmenimizin, Aybüke kızımızın şahsında vatanı vatan yapmak, bayrağı dalgalandırmak, milletin birliğinin devamını sağlamak noktasında her biri birer bayrak olan şehitlerimizi ve bu uğurda mücadele ederken yaralanan gazilerimizi minnet ve şükran duygularımızla yad ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Allah mekanını cennet eylesin. Tertemiz bir insan bir öğretmen. Bir öğretmenin terör kurbanı olması ne acı. Allah perişan etsin öldürenleri , terör sevicilerini.