Ekrem İmamoğlu’na yakınlığıyla bilinen Odatv’nin sahibi Soner Yalçın, bugünkü yazısında Kemal Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener arasındaki “aday” savaşını Roma İmparatoru Julius Sezar ile en yakın arkadaşı Marcus Junius Brütüs arasındaki tarihsel trajediye benzetti.
Roma’nın güçlü hükümdarı Jullius Sezar, saraydaki iktidar kavgasında en yakın arkadaşı Marcus Junius Brütüs liderliğindeki kızgın bir grup senatör tarafından sırtından bıçaklanarak öldürülmüştü.
Aday tartışması üzerinden Kılıçdaroğlu’nu “Sezar” yapan Soner Yalçın, Akşener’i de Brütüs’e benzetti.
Ancak Yalçın, Sezar’ı “ülkesini tekeline alıp, Cumhuriyeti yok oluşa sürükleyen” lider olarak tanımlarken, Brütüs’ü “ya dostunu yok edecek ve ülkesinin kurtuluşunu sağlayacak ya da seyirci kalacak kişi” olarak tarif etti.
Yalçın’ın yazısının satır başları şöyle:
“Shakespeare’in “Julius Caesar (Sezar)” oyununda Brütüs’ün durumu buna iyi bir örnektir. Brütüs,
Julius Caesar’ın dostudur ve onu çok sevmektedir. Ama öte yandan Caesar, ülkeyi giderek
tekeline aldığından, değerleri bir bir yok edilen Cumhuriyet’i de yok oluşa sürüklemektedir.
Brütüs, bir karar aşamasındadır; ya dostunu yok edecek ve ülkesinin kurtuluşunu sağlayacak ya da büyük sevgi duyduğu dostu Ceasar’ın yaptıklarına seyirci kalacak ama ülkesinin yok olmasına neden olacaktır…
Brütüs’ün tavrı gibi trajedilerin ana çatışma konusu, seçimlerdir! Eser kahramanları, kendileri olarak kaldıkları anda önlerine çıkan iki seçenekten birini seçmek zorunda kalmalarıdır…
Konumuz edebiyat değil…
Konumuz siyaset…
Bugün 6 Mart…
İki seçim kararı var:
Birinde, 5’li Masa cumhurbaşkanı adayını seçecek…
Diğerinde, aday görmesi büyük ihtimali olan Kılıçdaroğlu kendi seçimini yapacak: Her şeyi yıkma pahasına aday olma dayatmasını mı sürdürecek, yoksa Akşener’in “kazanacak aday” vurgusunu uzlaşmayla çözmeye mi çalışacak?
Hangi tutku hayata geçirilecektir.
Bu bir seçimdir.
Bu bir çatışma konusudur.
Bu Brütüs’ün karar aşamasıdır yani! Yukarıda yazdığım sözlerini bir daha okumanızı rica edeceğim…
Kılıçdaroğlu, zorunlu bir seçim ile karşı karşıyadır bugün…
…
Daha yakın tarihten…
Gabriel Garcia Marquez’in romanı da trajedi çatışmasına-seçimine iyi bir örnektir. Asıl adı “İşleneceğini Herkesin Bildiği Bir Cinayetin Öyküsü” olan roman Türkiye’de “Kırmızı Pazartesi” ismiyle basılmıştır…
Eser,gerçek hikâyeden uyarlanmıştır; işleneceğini herkesin bildiği ancak engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir cinayetin öyküsü anlatılır…
Peki:
Kılıçdaroğlu bu ikilemin düğümünü nasıl çözecek:
-Ya küçük çevresinin baskısıyla “bu cinayeti” işleyecektir…
-Ya da sorumluluk duygusuyla ülkesi için, aday sorununu uzlaşmayla çözme iradesini ortaya koyacaktır…
Türkiye, bu “Kırmızı Pazartesi” günü bunu yaşayıp görecektir…”
Soner Yalçın’ı çözemediniz! Siyasal islamın tam yanında konumlandı!
Fontv
kendi iç kavgaları bizi enterese etmez.yesinler birbilerini.gladyonun gülü ile dersimli kapışması.