Türkiye Eğilimleri Araştırması’nın 2019 yılı sonuçları açıklandı. Sonuçlara göre en çok güvenilen kurum TSK, en az güvenilen kurum ise medya. Türk halkının yarısı kitap okumuyor; yüzde 73,5’i tiyatroya yüzde 38’i sinemaya gitmiyor. Mansur Yavaş’a güven yüzde 60 civarındayken, Ekrem İmamoğlu’na güven yüzde 39’da kaldı.
Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aydın koordinasyonunda akademik bir ekip tarafından sürdürülen ve Türkiye’nin gündemi ile geleceğe yönelik olası sorunlara kamuoyunun bakışını tespit eden ‘Türkiye Eğilimleri’ araştırmasının 2019 yılı sonuçları açıklandı.
26 ilde kent merkezlerinde yaşayan 18 yaş üzeri bin kişiyle yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, Türkiye’de halk ülkenin en önemli sorunları olarak geçen yıl olduğu gibi bu yıl da işsizlik, hayat pahalılığı ve terörü görüyor. En güvenilen kurumlar arasında TSK birinci sırada yer alırken, medyanın bu yıl da en az güvenilen kurum olması dikkat çekiyor.
25 Kasım-13 Aralık 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları Prof. Dr. Mustafa Aydın, Prof. Dr. Mitat Çelikpala, Prof. Dr. Murat Güvenç, Prof. Dr. Banu Baybars Hawks, Prof. Dr. Osman Z. Zaim ve Sabri Deniz Tığlı’dan oluşan araştırma ekibi ile Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz’in katıldığı toplantı ile açıklandı.
İşte o çarpıcı sonuçlar…
EN GÜVENİLEN KURUM TSK
Araştırma sonuçlarına göre, Türk halkının en güvendiği kurumlar arasında 2019 yılında ilk sırayı Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) aldı. 2018’de ilk sırada yer alan Jandarma 2019’da ikinci sıraya yerleşirken üçüncü Polis, dördüncü ise Cumhurbaşkanlığı oldu. TSK, Jandarma, Polis, Cumhurbaşkanlığı ve muhalefet partileri gibi kurumlara ‘kesinlikle güveniyorum’ diyenlerin oranının 2019 yılında artış göstermesi de dikkat çekiyor. En az güvenilen kurum ise, bu sene de değişmeyerek yüzde 35,2 ile medya oldu.
BUGÜN SEÇİM OLSA OYUNUZU KİME VERİRSİNİZ?
Araştırmaya göre Türkiye’de siyasal kutuplaşma olduğunu düşünenlerin oranı (%50,8), olmadığını düşünenlerin oranına (%49,2) çok yakın. Yargının siyasallaştığını düşünenlerin oranı ise 2018 yılında yüzde 30,8 iken, 2019’da 38,7’ye yükseldi. Araştırmaya katılanların yüzde 30,7’si Türkiye’de demokrasinin zayıfladığını düşünürken, yüzde 29,8’i Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde olan bir ülke olduğuna dair görüş bildirdi.
Ayrıca ‘Türkiye’de bugün bir seçim olsa oyunuzu kime verirsiniz?’ sorusuna katılımcıların, kararsızlar (%10,4) dağıtıldıktan sonra, yüzde 40,2’si AK Parti,yüzde 33’ü CHP, yüzde 9,2’si HDP, yüzde 8,3’ü MHP, yüzde 8,1’i ise İyi Parti yanıtını verdi. Araştırma sonuçlarına göre, ‘Son bir yılda yaşanan ekonomik gelişmeler sizi nasıl etkiledi?’ sorusuna toplumun yüzde 46,5’i ekonomik olarak daha kötüye gittiğini belirtirken, yüzde 19,4’ühiç etkilenmediği şeklinde cevap verdi. 2018 yılında kendi ekonomik olarak daha kötü durumda görenlerin oranı yüzde 57,1’di.
2019’DA EN BÜYÜK SORUN
Araştırma sonuçlarına göre, halk 2019 yılında terörün ardından işsizlik,hayat pahalılığı ve FETÖ tehdidini Türkiye’nin en önemli sorunları olarak görüyor. Ülkenin en büyük sorunu olarak (yüzde 19,8 oranında) terör görülürken, hayat pahalılığı yüzde 18,1 ile ikinci, 2018’de yüzde 27 ile birinci sorun olan işsizlik ise yüzde 16,8 ile üçüncü sırada yer alıyor. Ekonomi ile ilişkilenen sorunlar bir arada değerlendirildiğinde ise işsizlik, hayat pahalılığı ve ekonomik durgunluk toplamda yüzde 46,1 oranla birinci sıraya yerleşiyor. 2016 yılında radikal bir artış gösteren FETÖ sorunu, 2019’da yüzde 10,5‘e gerileyerek 4’üncü sıraya yerleşti.
Öte yandan, coğrafi olarak bakıldığında Ege ve Marmara Bölgelerinde en büyük sorun ‘hayat pahalılığı’ olurken, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’da ‘işsizlik’, Karadeniz ve İç Anadolu Bölgesi’nde ‘terör, Akdeniz Bölgesi’nde ise ‘ekonomik durgunluk’ oldu.
TÜRKİYE’YE İÇİN ABD TEHDİT AZERBAYCAN DOST
Araştırma sonuçlarına göre hükümetin dış politikalarını ‘başarılı’ bulanların oranı 2018 yılında yüzde 32,2 iken 2019’da bu oran yüzde 28,5’e geriledi. Farklı ülkelerin Türkiye’ye tehdit olarak algılanıp algılanmadıkları sorgulandığında, ABD yüzde 64,5 ile ilk sırayı alırken, yüzde 55,6 ile İsrail ikinci, yüzde 49,2 ile İngiltere üçüncü sırada yer aldı. Türkiye’nin en yakın dostu/müttefiki olarak görülen ülke ise yüzde 56,5 ile yine Azerbaycan oldu. Azerbaycan’ı KKTC ve Özbekistan takip etti.
Araştırma sonuçlarına göre, AB üyeliğini desteklediğini belirtenlerin oranı ve NATO üyeliğini desteklediğini belirtenlerin oranı 2018’e göre büyük değişiklik göstermeyerek sırasıyla yüzde 51 ve yüzde 54,8 oldu.
SURİYELİ SIĞINMACILAR DÖNMEZ
Araştırmanın çarpıcı sonuçlarından biri de Türkiye’de yaşayan Suriyeli sığınmacılarla ilgili. Buna göre 2018’de Suriyeli sığınmacılardan memnun olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 13,7’de kalırken, 2019’da bu oran yüzde 12,9’a geriledi. Memnun olmayanların yüzde 51,6’sı memnun olmama sebebi olarak suça meyilli olmalarını gösterdi. Türk halkının yüzde 70,9’u Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri gönderileceğine inanmadığını beyan ederken, katılımcıların yüzde 86,1’i ‘İş sahibi iseniz-olsanız, yanınızda Suriyeli sığınmacı çalıştırır mısınız?’ sorusuna hayır yanıtını verdi.
EN PRESTİJLİ MESLEK
Araştırma Türk halkının sosyoekonomik durumunun yanı sıra sosyal ve kültürel durumuna yönelik de önemli veriler içeriyor. Araştırmaya göre Türkiye’de en prestijli meslek olarak 2018’de olduğu gibi ‘tıp doktorluğu’ ilk sırada yer aldı. Doktoru, üniversite profesörü ve hakim takip etti. Her gün gazete okuyanların sayısı yüzde 10,5’ten 9,6’ya gerilerken, gazeteyi internetten okuyanların oranı yüzde 42’ye yükseldi.
TÜRK HALKININ YARISI KİTAP OKUMUYOR; YÜZDE 73,5’İ TİYATROYA YÜZDE 38’İ SİNEMAYA GİTMİYOR
2019 yılında hiç kitap okumayanların sayısı yüzde 60,9’dan yüzde 50,9’a gerileyerek azaldı. Buna karşın her gün kitap okuyanların sayısı artış göstererek yüzde 2,6’dan 4,3’e yükseldi. Araştırma sonuçlarına göre sinemaya ayda üç-dört kez gidenlerin sayısında artış gözlemlenirken, futbol maçına, sergiye ve konsere gidenlerin sayısı da 2018 yılına göre arttı. Hiç sinemaya gitmeyenlerin oranı yüzde 38,3; hiç tiyatroya gitmeyenlerin oranı ise yüzde 73,5 oldu.
VAKTİNİ SOSYAL MEDYADA GEÇİRENLERİN ORANI 2 KAT ARTTI
Günde 5 saatten fazla sosyal medya ve bilgisayar oyunlarıyla geçirenlerin sayısı da 2018’e göre 2 kat artarak yüzde 9,4’e yükseldi.Türkiye’de iyiye giden değişimler başlığı altında ilk sırayı ekonomi, askeri güç ve sağlık hizmetleri aldı. Kötüye giden değişimler ise yine ekonomi, işsizliğin artması ve hayat pahalılığı olarak gösterildi. Ankete katılanlara sorulan ‘Türkiye’de yaşamaktan duyduğunuz memnuniyet seviyenizi öğrenebilir miyiz?’ sorusuna yüzde 46 “çok mutluyum ya da ‘mutluyum’ cevabını verirken; 2018’de olduğu gibi yüzde 15 ‘çok mutsuzum’ cevabını verdi.
‘SİYASİ PARTİLERDEN KOPMALAR VAR’
Halkın kutuplaşma istemediğini dile getiren Prof. Dr. Aydın, “Her partinin kendi çekirdek seçmeninin dışında kalan eklemlenmiş gruplarda kopmaların yavaş yavaş başladığını görüyoruz. Bu gruplar hemen diğer siyasi partilere geçmiyorlar ama kararsız konuma doğru evrilmiş durumdalar. Yeni kurulan veya kurulacak olan partilere yüzde 9’luk bir destek var. Ama diğer taraftan da yüzde 50’nin üzerine çıkan ‘kesinlikle oy vermem’ diyen grup var. Halk yeni bir parti kurulmasını çok desteklemiyor. Ama kurulur ise de partinin merkezde olması gerektiğine dair bir talep var. Kendi partilerinden kopanlar da büyük ölçüde merkeze yerleşmiş gözüküyor. Yani artık kutuplaşma,ayrışma yerine merkez politika yapılması isteği ağır basıyor” ifadelerini kullandı.
HALKIN EN ÖNEMLİ MESELESİ NE?
“Türkiye’nin önündeki en önemli sorunu sorduğumuz zaman hep ‘ekonomi ile ilgili meselelerin çıktığını gördük” diyen Prof. Dr. Aydın, “Halkın yüzde 42’si ekonomiyi önemli bir mesele olarak görüyor. Geçen yılki gelişmelerden en çok işsizliğin öne çıktığını gördük. Gıda fiyatlarındaki artışlar da sorun olarak gözüküyor. Dış politikada başarılı bulma oranında son 2 yıldır düşüş var. Bunu Suriye meselesi kaynaklı görmeliyiz. Mültecilerin Türkiye’deki konumu bunu etkiliyor” dedi.
DEPREME HAZIR MIYIZ?
Prof. Dr. Aydın, depreme yönelik herhangi bir hazırlık yapılmadığını vurgulayarak, “Birçok ilde deprem tehlikesi var genel kanaat devletin yeterince bu yönde hazırlık yapmadığı oldu. Ama biz kişisel olarak hazırlık yaptılar mı diye sorduk. Orada net bir şey ortaya çıkıyor ki toplumun sadece 5’te 1’i depreme karşı önlem almış. Onun dışında bir hazırlık yok” diye konuştu.
MANSUR YAVAŞ, EKREM İMAMOĞLU…
İttifaklarda bütünleşmelerin yoğunlaştığını söyleyen Prof. Dr. Mustafa Aydın, “Özellikle MHP tabanında net bir şekilde hükümete yönelik teveccüh var. Özellikle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konumu ve politikalarının desteklenmesi konusunda olumlu görüşler var. Zaman zaman AK Parti tabanından daha fazla MHP tabanının hükümet politikalarını desteklediğini görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a, bütün parti tabanlarından net bir şekilde destek olunduğunu aktaran Prof. Dr. Aydın, “Bu desteği yüzde 60’ları bulduğunu gördük. İstanbul’da daha karışık bir durum var. Ekrem İmamoğlu, Yavaş kadar desteğe ulaşabilmiş değil. Yüzde 39 oranında bir destek alıyor. AK Parti ve MHP tabanı İmamoğlu’na daha mesafeli duruyor. Ankara’da ise MHP tabanı Yavaş’a net bir destek veriyor” dedi.
imamoğlu yavaşı değil tayyipi ikiye katlayacak
yavasıın ıkıye katlamasının nedenı ısıne bakıyor . ortalıta gozukmuyor. cumhurbaskanı olacagım deyıp sagda solda ahkam kesmıyor. elbette ıkıye katlar. ısın komık tarafı adam chp lı degıl. (laf aramızda ekrem bey de degıl de yanı işte)
PKK/HDP ile yakınlaşan kaybeder… E.İ kaybediyor … HDP/PKK dan uzak duran kazanır . M.Y kazanıyor.
TSK’ya AKP’liler güvenmeye başladı herhalde artık…
İmamoğlu’nun desteği çok daha fazla, uzun zamandır takip ediyorum kendisini, insanlara, en önemlisi uç taraftaki insanlara dokunabiliyor bu çok önemli. Mansur Yavaş’ı beğeniyorum ve aday olsa desteklerim de, fakat halkta karşılığı yok. Bakmayın anketlere bugün adaylığını koysa ne kadar oy alır. Ancak İmamoğlu ve Yavaş birbirlerini tamamlayabilirler, biri başkan biri yardımcısı olabilir
İmamoğlu yatırım ve geliştirme yapacağına politik söylem ve mücadele biçimini benimsiyor, yanlış yapıyor, nasıl seçildi ise öyle gider.