Sol ve Türk milliyetçiliği

featured

Mustafa Özgür Sancar yazdı…

CHP’nin Afyonkarahisar Belediye Başkan adayının, ”Seçilirsem belediyenin kapısı, Demliler hariç, her siyasi partiye açıktır” sözünden sonra başlayan tartışmayı yadırgayarak izliyorum.

ULUSAL DEVLET HER ETNİK KÖKENDEN YURTTAŞIN GÜVENCESİ

Partinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı İmamoğlu’nun bu sözlerden rahatsız olmasını anlıyorum. Çünkü adı geçen etnikçi partinin etkilediği 5 milyon kişi olduğu varsayımından hareketle, oy oranının önemli ölçüde değişebileceği yönünde bir endişe taşıyor. Mansur Yavaş dışında, CHP’nin Genel Başkan’ı ve diğer belediye başkan adayları da benzer kaygılar taşıyor. Yavaş neden bunların dışında (..?); Çünkü kitleselleşmenin, bağnaz etnik bir partinin desteğiyle olmayacağını biliyor. Ulusal olanı savunarak tüm partilerin tabanından oy alabiliyor. Elbette ki İstanbul ve Ankara’daki demografik yapı birbirinden farklı.

İstanbul’da daha fazla sayıda Kürt yurttaşımız yaşıyor. Ancak bunların hepsini, kendini sadece etnik bölücü amaç doğrultusunda örgütlemiş bir partinin değişmez takipçisi olarak göremeyiz. Türkiye’nin ihtiyacı olan ulusal devlet ve Cumhuriyet’in korunması yönündeki gerçekçi politika, hangi etnik kökenden gelirse gelsin milletin tümünü birleştirme yeteneğine sahip.

Cumhuriyet ve cumhuriyet temelinde yükselen tam bağımsız modern devleti güçlendiren, gümrük duvarlarını yükselten, üretim ekonomisini hayata geçiren, ulusal sanayi ve pazarı gözeten, ezilen, işçi ve emekçiden yana olan her gerçekçi yaklaşım Konya’daki köylüyü, Diyarbakır’daki esnafı, Edirne’deki çiftçiyi kazanma kudretine sahip.

Gerçek kitleselleşme ancak, millete dönerek olur. Bunun biricik yolu her etnik kökenden insanı yurttaşlık hukukuyla kucaklayan ulusal devleti korumaktır, Cumhuriyeti yaşatmaktır.

DÜNYADAKİ ESAS ÇELİŞME, ULUSALCILIK

Hâlen dünyadaki baş çelişme emperyalizm ile mazlum milletler arasındaki çelişmedir. Ulusal devletlerle, kendi küresel yayılmacılığını dayatanlar arasında. Kendisini nasıl tanımlarsa tanımlasın bir siyasi hareketin tarafını belirleyen, bu çelişmenin neresinde kaldığına bağlı. Gerçek bir sol hareket anti emperyalist olmak zorundadır. Yani bugünün reel politiği ve uluslararası koşullarında ulusal devleti savunmaktır. Ulusal olmak, milli devleti savunmak solculuğun ana belirleyenidir; çünkü bugün küresel kapitalizm ulusal devletleri yıkarak yoluna devam etmeye mecbur. Tam da bu nedenle solcular, ulusal olmaktan, milli devleti korumaktan imtina etmemeliler. Bu çerçevede mümkün olan en geniş ittifak ağına ulaşmak zorundalar. Solcu milliyetçi olmaz şeklinde günün gerçekleriyle uyuşmayan klişelerin arkasına sığınmak, bir modern dönem ideolojisi olan milliyetçiliği, Atatürk’ün tarif ettiği biçimde savunan Türk milliyetçilerine dudak kıvırmak solculukla açıklanabilecek bir davranış olamaz.

LATİN AMERİKA VE ULUSAL SOL İKTİDARLAR

Soğuk Savaş döneminde tüm dünyada bir Komünizm hayaleti dolaşıyordu, şimdi ise bir ulusalcılık hayaleti var. Milliyetçilik ya da ulusalcılık , aynı şey, nasıl tanımlanırsa tanımlansın mazlum milletlerin emperyalizme direnirken mihenk noktası.

Hayat bize bunu ispatlıyor. Latin Amerika’da ortaya çıkan ulusal sol iktidarlara bakmak yeterli.

Chávez’den Evo Morales’e, Ekvador’da yurttaş devriminden Bolivya ve Arjantin halk ayaklanmasına kadar uzanan geniş bir siyasal yelpaze içerisinde Latin Amerika 20. yüzyılın sonlarından bu yana ulusal devleti koruma mücadelesi veriyor.

ANTİEMPERYALİST OLMAYAN HİÇBİR HAREKET SOLCU OLAMAZ

CHP Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı Burcu Köksal’ın sözü üzerinden, bir kez daha, bağnaz etnikçi partinin kuyruğuna takılanlar, ”solcu milliyetçi olmaz, her türden milliyetçilik ırkçılıktır, ulusalcılık da ırkçılığa gider” diye saçmalayarak, ekonomi politik, tarih ve dünya gerçeğinden bihaber, cahil olduklarını ortaya koydular.

Milliyetçiliği, Osmanlıcık ya da İslamcılık sanan bağnazları eleştirmek başka bir şey; anti emperyalizm, ulusal devlet ve ulusalcılık başka bir şey… Bu tasnifi yapamayanların bırakın ülkeye kendilerine bile hayrı olamaz. Hükümetteki partinin gösterdiği yolda ”muhalif” olmaya devam ederler.

Ulusal devleti savunmak Kürt yurttaşlarımızı dışlamak anlamına gelmiyor; aksine onların yurttaşlık hakkına sahip çıkmayı gerektiriyor. Ama HDP ya da DEM’i savunmak başka bir yola kapı aralar. Geçen hafta Şanlıurfa’da terör örgütüne üye olduğu için 4 DEM belediye meclis adayı tutuklandı. Bunların Türkiye’de emekçi halkla, yokluk ve yoksullukla hiç bir ilgileri yok. Tek amaçları bu ülkeyi bölmek. Türkiye Cumhuriyeti ulusal devletine düşmanlar, bu nedenle Dolmabahçe protokolünde kendilerine vadedilenlerin yerine getirilmesini istiyor, getirilmezse her şeyi açıklayacakları tehdidine bulunuyorlar. Siz bunların hiç ABD karşıtı, emperyalizmi eleştiren biz sözüne tanıklık ettiniz mi? Edemezsiniz, çünkü Türkiye’nin en büyük düşmanı ABD ile aynı saftalar.

Kapılar Kürt yurttaşlarımıza değil, onları bölücülüğün girdabında boğmaya çalışan bu Abd müttefiki oluşuma kapalı.

Solculuk bu gerçeği görmek ve cesurca söylemektir.

Güçlü ve ayakta duran bir ülke olmanın yolu hâlâ ulusal devlete sahip olmaktan geçiyor.

Sol ve Türk milliyetçiliği

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

  1. Sol her daim,genetik olarak,Türk siyasi hayatına,Türkiye’nin ve Türk Ulusu’nun ihtiyacına hep yamuk kalmıştır.Aritmetik olarak da geometrik olarak da.1921’de mesela,Ankara canı ile boğuşurken,(bugün ki ağızla söyleyelim) Çukurova Pamuk İşçileri Sendikası Sovyet’in Ekim devrimine kutlama mesajı yayınlıyordu.Hala aynı şehlalık aynı lalelik.Sol’un önce ve sadece Halkçılık ilkemizi okuması anlaması gerekiyor.Batı kültürünün solunu zorla kafamıza kakması gerekmiyor,lüzumsuz,israf ve cahillik.

  2. 11 Mart 2024, 07:59

    Günümüzdeki Sol akım ve Milliyetçilik akımlarnda yer alan kitlelerin durumunu anlatırken Ulus devlet yapısının öne çıktığını ve Empeyalizm ile mücadele nin Ulusal yapıyı koruyarak daha güçlü mücadele verileceğini belirtirken, Ulus devlet yapısını ihadas eden Kurtarıcıdan ve KEMALİZMİ yok sayarcasına anmaması affedilir değil.

  3. 11 Mart 2024, 07:53

    Günümüzde Emperyalizme çanak tutarak solculuk yaparken Atatürkçü olduklarını ifade edenlere çok güzel ders niteliğinde yazılmış bir analiz. Teşekkür ederim.

  4. Tırnak içinde veriyorsan sözün orjinaline sadık KALMAN lazım…

    “Seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi’nin kapıları, DEM Parti hariç bütün siyasi partilere açık olacak” dedi.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!