Antalya’nın Elmalı ilçesinde bu yıl 669’uncusu düzenlenen Tarihi Elmalı Yağlı Güreşleri’nde, başpehlivanlık final maçında rakibi Yusuf Can Zeybek’i yenen İsmail Balaban, altın kemerin sahibi oldu.
Recep Gürbüz Stadı’nda 3 Eylül’de alt boyların mücadeleleriyle başlayan Elmalı Yağlı Güreşleri’nin son gününde final heyecanı yaşandı.
Başpehlivanlık final mücadelesinde İsmail Balaban ile Yusuf Can Zeybek karşılaştı.
19 dakika süren karşılaşmada rakibine üstünlük sağlayan Balaban, 669. Tarihi Elmalı Yağlı Güreşleri başpehlivanlığını kazandı.
Final mücadelesini, Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya ile diğer yetkililer ve güreşseverler tribünlerden izledi.
Öte yandan, 660. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri ve 667. Tarihi Elmalı Yağlı Güreşleri’nin başpehlivanı Ali Gürbüz, son 16 turunda İsmail Koç’a yenilerek 669. Elmalı Yağlı Güreşleri’ne veda etti. Aynı zamanda 660. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri ikincisi olan Koç ise çeyrek finalde İsmail Balaban’a mağlup oldu.
ELMALI GÜREŞLERİNİN ÖNEMİ
Bazı tarihi kaynaklara göre ilk Alperenlerin bölgeye yerleşmesiyle Türk ve Müslümanların çoğalıp kök saldığı Antalya’nın Elmalı ilçesi, ata sporu güreşin ilk müsabakalarının yapıldığı yer olarak da kayıtlardaki yerini alıyor.
Tarihi kaynaklardaki bilgiye göre Elmalı, amacı sağlıklı, sportmen ve ahlaklı bir nesil yetiştirmek olan yağlı güreş geleneğini en iyi sürdüren bölgeler arasında bulunuyor.
Organizasyonun bir başka yönü de yöre halkının maddi ve manevi desteği ile yine yöre halkına fayda sağlayacak eserlerin yapılmasına katkı sağlanması. Tespitlere göre, Elmalı’da son otuz yılda güreş gelirleri ile Elmalı Lisesinin birinci katı, Elmalı Devlet Hastanesi, Elmalı içme suyuna yardım, spor tesisleri ve Elmalı Müzesi’nin yapımı için maddi kaynak sağlandı.
Kovid-19 salgınına kadar kültür ve sanat şenlikleri olarak süre gelen Elmalı güreşleri, bir eğlence ve festival havasında geçiyordu. İlçe halkı ve köylerden gelenler, özellikle 1975’li yıllara kadar Mehter Takımı ve seyirlik oyun olan “Hart Hart Deveyi” izlemek için Cumhuriyet Meydanı’nı doldururdu. Güreşlerin başlangıcından bir hafta öncesinde sempozyumlar, sergiler düzenleniyor ve güreş günlerinden birkaç gün öncesi akşamları sanatçılar davet edilerek halk konserleri veriliyordu.
Türkün özünün damıtımı olan, bu ata sporumuzu yaşatan ve en fazla pehlivan yetiştiren ilimiz Antalyayanın,Beydağlarının,Torosların yörüklerine selam olsun. M.Akifin, Sarı başbuğumuz Atatürkün bahsettigi”Tüten en son ocak” işte bu ocaktır.Işte bu yiğitler er meydanlarının çayırlarında peşrev çektikce kimse bu vatanı bölemeyecek, bu bayrağı indiremeyecek, bu cumhuriyeti yıkamayacaktır. Tüm yörüklere selam olsun.
Bugün tesadüfen izledim müsabaka ve törenleri. Çok etkilendim. Eğlenceli de. Yaşasın ata sporumuz!