CHP liderliğinde 6 partinin imzaladığı “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” mutabakat metninde yer alan ve almayan ifadeler tartışma konusu olmuş, ancak muhalif ve Atatürkçü yazarlar sessizliğe gömülmüştü. Veryansın Tv dışında metni irdeleyen ve eleştiriler getiren bir yayın organı da olmadı. Cumhuriyet yazarları Alev Coşkun, Ali Sirmen, Ergin Yıldızoğlu, Örsan Öymen, Işık Kansu ve Zülal Kalkandelen ise metni sadece “laiklik vurgusu yapılmaması” yönünden eleştirdi. Sözcü’den ise bugüne kadar dikkat çeken bir eleştiri duyulmadı. Uzun zamanın ardından Sözcü yazarı Soner Yalçın‘dan metne itiraz geldi.
Soner Yalçın’ın yazısının satır başları şöyle:
“(…) Evet, Kemalizm ile sosyalizm arasında aşılmaz duvarlar yoktu. Zorlu misyonları benzerdi: Her ikisi de, tam bağımsızlık diyordu. Her ikisi de feodalizmi tasfiye edip, toplumu ileriye taşıyacak devrim diyordu. Halkçılık diyordu. Cahil ve fakir bırakılmış köylüye “milletin efendisi” diyordu. Kapitalist olmayan yoldan kalkınma diyordu. Adil bölüşüm diyordu. Her iki programın amacı, devlet, eşraf tarafından asırlarca gadre uğramış, hor görülmüş, güvenini kaybetmiş milleti/ulusu ayağa kaldırmaktı…
Gelelim bugüne: Çoğu Marksist, Atatürk ile uzlaşırken CHP’nin bugün takip ettiği siyasal çizginin hali nedir? Kemalizm sadece kağıt üzerinde kalan “kenar süsü” müdür? Altı muhalefet partisinin imzaladığı Bilkent Deklarasyonu/(Marks’tan mülhem) “Bilkent Programı Eleştirisi” niye yapılmıyor? Program/teori tartışılmadan kurtuluş mümkün mü? Bırakın teoriyi, CHP imzaladığı deklarasyona Atatürk adını bile koydurmaktan niçin çekiniyor?
Marksistler dün, Anadolu’ya ve sorunlarına vakıf olamamış CHP’nin bürokratik elitizminin zihinsel tembelliğine darbe vurup, partiyi halkçı kimliğine tekrar kavuşturmuştur. Atatürk’ü savunmak bugün yine sadece Marksistlere mi kaldı?
Bugün CHP’nin sağa savruluşu “Erdoğan gitsin de ne olursa olsun” pragmatizme niçin yenik düşürülüyor? Nerede Atatürkçüler? Annem gibi “Atatürk yazın” diyecek kimse kalmadı mı koca partide?”
NİHAT GENÇ: SİZ .ÖTÜNÜZÜ KALDIRANA KADAR…
Soner Yalçın’ın yazısının ardından yazar Nihat Genç sosyal medya hesabından paylaşımlarda bulundu. Bugüne değin süren sessizliği eleştiren Genç şu ifadeleri kullandı:
“S. Yalçın (nihayet) ‘mutabakatta niye Atatürk yok’ dedi, uyan da balığa gidelim, ayrıca soruyu Sözcü’ye de sor ve sorun sadece Atatürk değil, Cumhuriyet’in ilgası ve etnik bölünme, siz, bir zahmet .ötünüzü kaldırana kadar, düşman muhalefeti çoktan ele geçirdi!
Ve, sert çıkışımızı gören bazı arkadaşlar da süt dökmüş kedi gibi mahçupca telefon edip, ‘Nihat ama ben bir yazı yazmıştım’ diye kekeliyor, sorun, bir-iki yazı değil, göğsünü germek, kale gibi durmak, bir numunelik yazıyla bu ihanetin altından kalkamazsınız!
Ve, 2016 yılında altı partinin beşi iktidardaydı ve işbirlikçi sinsi şaibeli Davutoğlu, Akşener, Babacan vs. gibiler sessizliğinizle NATO’su FETÖ’sü muhalefet oluverdi ve AKP de FETÖ’yü PKK’yı muhalefete kakaladı, oysa gerçek, tek bir muhalefet var: Cumhuriyetçiler, o da yok!”
S. Yalçın (nihayet) ‘mutabakatta niye Atatürk yok’ dedi, uyan da balığa gidelim, ayrıca soruyu Sözcü’ye de sor ve sorun sadece Atatürk değil, Cumhuriyet’in ilgası ve etnik bölünme, siz, bir zahmet .ötünüzü kaldırana kadar, düşman muhalefeti çoktan ele geçirdi!
— Nihat Genç (@nihadagenc) March 16, 2022
Soner Yalçın yazarı olduğu Sözcü’yü de sorgulasa iyi eder. Nihat Genç’in bu doğrultudaki uyarısı yerinde. Yazarlar bir yana. Sözcü’nün özellikle dış haberleri Pentagon’dan kopyala-yapıştır gibi.
Ne demek yeni Türkiye? Yeni Almanya, Hindistan, vs. var mı? Atatürk’ün devrimleri rehberiniz olsun.
Eleştiriler geldiği için göstermelik bir yazi olmuş. Samimi olan ertesi günü, veya en çok bir hafta içinde tepkisini verirdi. Boş verin Soner Bey, siz sizin orada kalın. Buralar size yakışmaz zaten.
Anlaşılan, Halk bugünkü CHP’nin Kemalizm’e ve Cumhuriyet devrimlerine karşı olduğunu fark etmeye başlayınca Soner Yalçın da itibarını kurtarma peşine düşmüş.
10 gündür ne kadar düşünmüş sayın Yalçın? İzin mi çıkmadı acaba?
-Kaldı mı?
-Hangi koca parti???